• Sonuç bulunamadı

Finansal bilgi manipülasyonlarında yönelik hukuksal boyut, baúta Sermaye Piyasası Kanunu olmak üzere, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Bankalar Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Muhasebe Standartları kapsamında ayrı ayrı de÷erlendirilmektedir. Bu nedenle bu bölümde her bir kanun ve düzenleme kapsamında finansal bilgi manipülasyonlarının hukuksal boyutu anlatılmaktadır.

2.4.1. Sermaye Piyasası Kanunu’ndaki Hükümler

Sermaye Piyasası Mevzuatı’nda manipülasyon ve manipülasyona yol açacak iúlem ve davranıúlar açıkça yasaklanmıútır. Sermaye Piyasası Mevzuatı’nda, hukuka aykırı iúlem ve hareketleri gerçekleútirenlerin yol açtıkları zararlar nedeniyle zarar görenlere karúı hukuki sorumlulukları bulunmaktadır. Bu konudaki düzenlemeleri Sermaye Piyasası Kanunu’nun iki maddesi tarafından incelenmektedir. Bunlardan ilki Sermaye Piyasası Kanunu’nun yedinci maddesindedir. Sermaye Piyasası Kanunu’nun 7. maddesine göre, ihraççı halka açık anonim úirket ile aracı kurumlar birinci el piyasa iúlemlerinde kamuyu aydınlatma yükümlülü÷ünü ihlal etmeleri nedeniyle sorumludurlar (Sermaye Piyasası Kanunu, Madde 7).

Yine Sermaye Piyasası Kanunu 16/4 maddesi ise ikinci düzenleyici madde olarak yer almaktadır. Bu maddeye göre, ba÷ımsız denetim kuruluúları, denetledikleri mali tablo ve raporlara iliúkin olarak hazırladıkları raporlardaki yanlıú ve yanıltıcı bilgi ve kanaatler nedeniyle do÷abilecek zararlardan hukuken sorumludurlar (Sermaye Piyasası Kanunu, Madde 16/4).

Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47. maddesinin A-2 ve A-3 hükümlerinde, sermaye piyasası araçlarının de÷erini etkileyebilecek bilgiden bahsedilmiútir. Buna göre, bilginin iki nitelikten birine sahip olması gerekir: Tasarruf sahiplerinin yatırım kararlarını etkileyebilecek öneme sahip olmalı veya sermaye piyasası araçlarının de÷erini etkileyebilecek niteli÷e sahip olmalıdır. Buna göre, ortalama bir yatırımcının yatırım kararını verirken eksik ya da yanlıú veya yanıltıcı bilgiyi önemli kabul etme ihtimali yüksek ise bu bilgi, tasarruf sahiplerinin yatırım kararını etkileyebilecek öneme sahiptir (Kütükçü, 2004, 39:81; Aydın,2006:162). Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47. maddesinin A/3 numaralı bendinde ise, sermaye piyasası araçlarının de÷erini etkileyebilecek bilgiye dayalı manipülasyon yapma suçunun faili; maddede sayılan eylemleri yapan gerçek kiúi veya tüzel kiúinin yetkilisi ya da bunlarla hareket eden kiúiler olarak belirlenmektedir (Sermaye Piyasası Kanunu, Madde 47).

Finansal bilgi manipülasyonunun failleri Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47/A-3’de üç kategoride belirtilmiútir. Birinci kategoride yer alanlar; yalan, yanlıú, yanıltıcı, mesnetsiz bilgi veren gerçek ve tüzel kiúiler ve bunlarla birlikte hareket

edenlerdir. økinci kategoride yer alanlar; haber yayan, yorum yapan, gerçek ve tüzel kiúiler ve bunlarla birlikte hareket edenlerdir. Üçüncü kategoride yer alanlar ise; açıklamakla yükümlü oldukları bilgileri açıklamayan gerçek ve tüzel kiúiler ve bunlarla birlikte hareket edenler olarak sıralanmaktadır (Sermaye Piyasası Kanunu, Madde 47).

Bununla birlikte Kanunu’nun ilgili maddesinin hükmünde suçun unsurları da ayrıntılı olarak belirlenmiútir. Suçun maddi unsuru seçimlik üç hareketten oluúmaktadır. Bunlar bilgi verilmesi, haber ya da yorum yapılması ve bilginin açıklanmamasıdır (Canbulut, 2008: 100-104).

9 Bilgi Vermek: Suçun maddi konusunu oluúturan sermaye piyasası araçlarının de÷erini etkileyebilecek nitelikte olmak kaydıyla, genel anlamda borsanın bütünü hakkında veya menkul kıymetleri borsada iúlem gören bir úirketin mali, iktisadi durumu hatta bu úirketlerin ortaklarının/yöneticilerinin kiúisel, ailevi durumları hakkındaki malumatların baúkalarına aktarılması, iletilmesi olarak de÷erlendirilmektedir.

9 Haber Yaymak: Sermaye piyasası araçlarının de÷erini etkileyebilecek nitelikteki bir havadisin ya da hadisenin herhangi bir úekilde, herhangi bir araçla, iletiúim veya yayın organları aracılı÷ıyla baúkalarına iletilmesi, aktarılması anlamına gelmektedir.

9 Bilgi Açıklamamak: Bu hareketin konusu olan bilginin “yalan, yanlıú, yanıltıcı, mesnetsiz” olması gerekmemekte, SPK tarafından kamunun aydınlatılması açısından gerekli görülen ve bu niteli÷i ile de; tasarruf sahiplerinin yatırım kararlarını etkilemeye, sermaye piyasası araçlarının de÷erini etkilemeye elveriúli/uygun do÷ru, gerçek bir bilgi olması gerekmektedir.

SPK bu tebli÷lerde gerekli de÷iúiklikleri yaparak en son halini 12.06.2006 tarih ve 26196 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlayarak yürürlü÷e giren “Seri : X ve 22 No’lu Sermaye Piyasasında Ba÷ımsız Denetim Standartları Hakkında Tebli÷” ile ba÷ımsız denetime tabi olan iúletmeleri belirlemiú ve ba÷ımsız denetimden geçirilmesi zorunlulu÷unu getirmiútir. Bu tebli÷de ba÷ımsız denetimin amacı, finansal tabloların finansal raporlama standartları do÷rultusunda bir iúletmenin

finansal durumunu ve faaliyet sonuçlarını tüm yönleriyle gerçe÷e uygun ve do÷ru bir biçimde gösterip göstermedi÷i konusunda ba÷ımsız denetçinin görüú bildirmesini sa÷lamak” olarak tanımlanmıútır (SPK, Seri: X, No:22 Tebli÷ 3. Madde). Yine aynı tebli÷in 5. Maddesinde aynı SAS No: 99’da oldu÷u gibi mesleki úüphecilik ile ilgili de düzenlemeler yapılmıútır. Tebli÷in 7. maddesinde ba÷ımsız denetim riskinden bahsedilmiú ve ba÷ımsız denetim riski, finansal tabloların önemli bir úekilde hatalı veya yanlıú sunuldu÷u hallerde, ba÷ımsız denetçi tarafından uygun olmayan bir görüú verilme riski olarak tanımlanmıútır. Bu tanımdan yola çıkarak, ba÷ımsız denetim riskini en aza indirgemek için denetçinin yapması gerekenler üzerinde durulmuútur. Aynı tebli÷in altıncı kısmında hile ve usulsüzlükler üzerinde durulmuú, bu kapsama giren suçlar tanımlanmıú, hileli finansal raporlama kapsamına giren suç tipleri belirlenmiútir. Bununla birlikte aynı tebli÷in 17., 18., 19. Maddelerinde ba÷ımsız denetim faaliyeti sırasında ba÷ımsız denetçinin finansal tablolarda hilelerin tespitine ve önlenmesine yönelik yapılması gereken iúlemler ve teknikler belirlenmiútir (SPK, Seri:X, No:22 Tebli÷).

2.4.2. Bankacılık Kanunu’ndaki Hükümler

5411 Sayılı Bankacılık Kanunu içerisinde finansal bilgi manipülasyonlarına yönelik düzenlemeler ve içerikleri aúa÷ıdaki gibi sıralanabilir.

9 MADDE 153- Yetkili merciler ile denetim görevlilerince istenen bilgi ve

belgeleri vermemek ve görevlerini yapmalarını engellemek: Bu Kanunla

yetkilendirilen mercilerin ve denetim görevlilerinin istedikleri bilgi ve belgeler ile bu kanun kapsamındaki kuruluúların, konsolide finansal tabloların hazırlanmasını teminen 38. madde kapsamında istedikleri bilgi ve belgeleri vermeyen kiúiler cezalandırılır.

9 MADDE 155- Gerçe÷e aykırı beyanda bulunmak: Bu Kanun kapsamındaki kuruluúların, bu Kanunda gösterilen merciler ile denetim görevlilerine ve mahkemelere verdikleri veya yayımladıkları belgelerdeki gerçe÷e aykırı beyanlardan dolayı, bunları ve bunların düzenlenmesine esas teúkil eden her türlü belgeleri imza edenler cezalandırılır.

9 MADDE 156- øúlemlerin kayıt dıúı bırakılması ve gerçe÷e aykırı

dıúı bırakılmasından, gerçek mahiyetlerine uygun düúmeyen bir úekilde muhasebeleútirilmesinden, kanuni ve yardımcı defter ve kayıtları, úubeleri, yurt içi ve yurt dıúındaki muhabirleri ile hesap mutabakatı sa÷lanmadan yıl sonu bilançolarını kapatmalarından dolayı, bunları ve bunların düzenlenmesine esas olan her türlü belgeleri imza edenler úeklinde belirtilir. Gerçe÷e aykırı olarak düzenlendi÷ini bildi÷i halde bu belgeleri onaylayan ba÷ımsız denetim kuruluúu görevlileri de aynı úekilde cezalandırılır.

9 MADDE 159- Sırların açıklanması: Banka ve müúterilere ait sırları açıklayan üçüncü kiúiler hakkında cezalar uygulanır. Bu fıkrada belirtilen kimseler sırları kendileri ya da baúkaları için yarar sa÷lamak amacıyla açıklamıú olursa verilecek cezalar altıda bir oranında artırılır. Ayrıca, fiilin önemine göre sorumluların bu Kanun kapsamına giren kuruluúlarda görev yapmaları, iki yıldan aúa÷ı olmamak üzere geçici veya sürekli olarak yasaklanır.

9 MADDE 160- Zimmet: Görevi nedeniyle zilyetli÷i kendisine devredilmiú olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü oldu÷u para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya di÷er malları kendisinin ya da baúkasının zimmetine geçiren banka yönetim kurulu baúkan ve üyeleri ile di÷er mensupları, cezalandırılır. Suçun, zimmetin açı÷a çıkmamasını sa÷lamaya yönelik hileli davranıúlarla iúlenmesi hâlinde faile on iki yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası verilir; ancak, adli para cezasının miktarı bankanın u÷radı÷ı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca meydana gelen zararın ödenmemesi hâlinde mahkemece re'sen ödettirilmesine hükmolunur. Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bir bankanın; hukuken veya fiilen yönetim ve denetimini elinde bulundurmuú olan gerçek kiúi ortaklarının, kredi kuruluúunun kaynaklarını, kredi kuruluúunun emin bir úekilde çalıúmasını tehlikeye düúürecek úekilde do÷rudan veya dolaylı olarak kendilerinin veya baúkalarının menfaatlerine kullandırmak suretiyle, kredi kuruluúunu her ne suretle olursa olsun zarara u÷ratmaları zimmet olarak kabul edilir. Bu fiilleri iúleyenler hakkında da ceza uygulanır.

Bunlara ek olarak; 05 Aralık 2006 tarihinde BDDK tarafından yayımlanan “Bankalarda Ba÷ımsız Denetim Kuruluúlarınca Gerçekleútirilecek Bilgi Sistemleri Denetimine øliúkin Rapor Formatı Hakkında Tebli÷” ile denetim sürecinde mesleki tecrübeye dayalı bir yargı oluúması gereklili÷i, denetim sürecinin her aúamasında denetimin planlanması, gerekli alanlarda yo÷unlaútırılması, bulguların de÷erlendirilmesi ve kanıtların toplanması gibi konuların göz önüne alınması gerekti÷i belirtilmiútir. Burada ifade edilmek istenen, finansal bilginin açıklanmaması, yanlıú veya eksik açıklanması nedeniyle finansal tabloları esas alarak karar veren finansal tablo kullanıcılarının ekonomik kararlarını etkileyebilecek hususların göz önüne alınması gerekti÷idir. Bunun yanında finansal tabloların düzenlenmesinde yapılan hilelerin, iúletmenin gerçek finansal durumunun finansal tablolara yansımasını engelleyip engellemedi÷i hususunun de÷erlendirilmesi gereklili÷i de vurgulanmıútır (http://www.bddk.org.trEriúim Tarihi: 10.06.2010).

13 Ocak 2010’da BDDK tarafından “Ba÷ımsız Denetim Kuruluúlarınca Gerçekleútirilecek Banka Bilgi Sistemleri ve Bankacılık Süreçlerinin Denetimine øliúkin Rapor Hakkında Tebli÷” yayınlanmıútır. Bu tebli÷de de denetim sürecinde yapılması gerekenler detaylandırılarak açıklanmakta ve denetçinin tespit etti÷i bulguları denetim raporundan belirtmesi gereklili÷i üzerinde durulmaktadır (http://www.bddk.org.trEriúim Tarihi: 10.06.2010).

2.4.3. Türk Ticaret Kanunu Tasla÷ı’ndaki Düzenlemeler

Ticaret Kanunu Tasla÷ı 69. Maddesine göre, aksine yasal hükümler saklı kalmak kaydıyla, yıl sonu finansal tablolarında ticari iúletmenin tüm varlıklarının, borçlarının peúin ödenen giderler ile peúin tahsil edilen gelirlerinin bütün gelir ve giderlerinin do÷ru bir úekilde de÷erlendirilmiú olarak gösterilmesi zorunludur. Buna göre finansal tablolar, Türkiye Muhasebe Standartlarına uyularak düzenlenecek, açık ve anlaúılır olacak ve düzenli bir iúletme faaliyeti akıúının gerek kıldı÷ı sürelerde çıkartılacaktır. Taslak metin 397. maddesine göre, anonim úirketin ve úirketler toplulu÷unun finansal tabloları ile yıllık raporu denetçi tarafından denetlenir. Denetçinin denetiminden geçmemiú finansal tablolar ve yıllık rapor düzenlenmemiú hükmünde olup, bu hüküm yıllık ve altı aylık finansal tablolar için öngörülmüútür. 397. maddenin 1. fıkrasına göre, finansal tablolar ile yıllık raporların denetlenmesi,

bu belgelerin ka÷ıt üzerinden olmayıp, envanter de dahil olmak üzere tüm muhasebenin, kayıtlar ve kayıtların dayandı÷ı belgeler ile denetlenmesini kapsamaktadır. Taslak metnin 400. maddesine göre ise, denetçi ancak bir ba÷ımsız denetleme kuruluúu olabilir. Küçük anonim úirketler, en az iki yeminli mali müúaviri veya serbest muhasebeci mali müúaviri denetçi olarak seçebilir. Ba÷ımsız denetleme kuruluúunun kuruluú ve çalıúma esasları ve denetleme elemanlarının nitelikleri Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenecektir (http://www2.tbmm.gov.tr/d22/1/1- 1138.pdfEriúim Tarihi: 13.08.2010).

Taslak metin madde 88’ de, “Uygulamada, Türkiye Muhasebe Standartlarında hüküm bulunmayan hallerde, fıkrada belirtilen ayrıntı düzenlemelere, anılan düzenlemelerde de hüküm bulunmadı÷ı hallerde dünyada yaygın uygulaması bulunan genel kabul gören muhasebe ilkelerine uyulur” hükmü yer almaktadır. Ayrıca, taslak metin ile denetçilerin úirketin iç organı olmaktan çıkarılıp, denetim görevinin ba÷ımsız denetim úirketlerine ve meslek mensuplarına verilmesi, uluslararası muhasebe standartları, uluslararası finansal raporlama standartlarının hemen Türkiye Muhasebe Standardı olarak yayımlanacak olması gibi yenilikler yeni taslak sayesinde uluslararası anlamda yapılan düzenlemelere eú de÷er düzeyde manipülasyon, hileli finansal raporlama ve denetçi ba÷ımsızlı÷ı konularının ele alındı÷ı görülmektedir (Küçük, 2008: 62-64).

2.4.4. Türkiye Finansal Raporlama Standartları’ndaki Düzenlemeler

Muhasebede kullanılmakta olan farklı yöntem veya politikalar uyumlaútırma gere÷i ortaya çıkmaktadır. Söz konusu politikalar iúletmelerin finansal tablolarının sonuçlarını farklılaútırmaktadır. Bu da iúletme sonuçlarının karúılaútırılmasını zorlaútırmaktadır. Uyumlaútırma bu zorlukları ortadan kaldırarak finansal tabloların herkes tarafından aynı úekilde algılamasını sa÷lamaya çalıúmaktadır. Ülkemizde de uluslararası finansal raporlama standartları ile yapılan uyumlaútırma çalıúmaları sonunda, 2005 yılından itibaren Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun (TMSK) kurulması ile birlikte dünyadaki uluslararası finansal raporlama standartlarını uygulayan ülkelere katılmıútır. TMSK, IASB ile yaptı÷ı anlaúma gere÷i IASB’ın yayınladı÷ı standartları Türkçe’ye çevirip tam set olarak yayınlanmıú olup, hiçbir de÷iúiklik ve yeni düzenleme yapmamıútır. Uluslararası finansal raporlama

standartları içerisinde yapılan düzenlemeler ile iúletmelerin finansal sistem içerisinde kayıpları en aza indirilebilmekte dolayısıyla da ulusal ekonomiye katkı sa÷lanmaktadır (http://www.tmsk.org.trEriúim Tarihi: 10.09.2010).

Türkiye finansal raporlama standartları içerisinde finansal tablolarda yapılan manipülatif iúlemlere yönelik düzenlemelere bakıldı÷ında ilk olarak Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) “Finansal Tabloların Hazırlanması ve Sunumuna øliúkin Kavramsal Çerçeve” metni göze çarpmaktadır. Kavramsal çerçevede; finansal tabloların taúıması gereken özellikler ve dolayısıyla finansal bilginin sahip olması gereke özellikler üzerinde durulmaktadır. Kavramsal çerçeveye göre, finansal bilgi manipülasyonları; genel kabul görmüú muhasebe ilkelerine, muhasebenin temel varsayımlarına ve finansal tabloların niteliksel özelliklerine aykırılıklar úeklinde ortaya çıkmaktadır. Finansal tabloların niteliksel özellikleri olarak; anlaúılabilirlik, ihtiyaca uygunluk, önemlilik, güvenilirlik ve karúılaútırılabilirlik sayılmıútır. Sayılan niteliksel özelliklerin bir arada finansal tablolarda bulunması, manipülasyonun önlenmesinde ilk adım olarak de÷erlendirilebilir.

Finansal bilgi manipülasyonlarının TFRS içerisinde yer aldı÷ı ikinci konu, TFRS 1 “Türkiye Finansal Raporlama Standartlarının ølk Uygulaması” standardı içerisinde yer almaktadır. Bu standart; TFRS’lerin ilk kez uygulandı÷ı finansal tabloların ve söz konusu finansal tabloların kapsadı÷ı ara dönem finansal raporlarının; úeffaf ve sunulan tüm dönemler açısından karúılaútırılabilir nitelikte olan, TFRS’lere göre gerçekleútirilecek muhasebe uygulamaları açısından uygun bir baúlangıç sa÷layan ve faydasını aúmayan bir maliyetle elde edilebilecek yüksek kalitede bilgiler içermesini sa÷layacak nitelikte olması belirtilmiútir.

Finansal bilgi manipülasyonlarının TFRS içerisinde yer aldı÷ı üçüncü konu, Türkiye Muhasebe Standardı (TMS) 8 “Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde De÷iúiklikler Ve Hatalar” standardı içerisinde yer almaktadır. Bu Standart, muhasebe politikalarının seçimi ve uygulanması, muhasebe politikalarında ve muhasebe tahminlerinde meydana gelen de÷iúikliklere ve geçmiú dönem hatalarının düzeltilmesine iliúkin muhasebe iúlemlerinde uygulanmaktadır.

Yine TMS 12 “Gelir Vergileri” standardı iúletmelerin elde ettikleri gelirleri vergilendirme boyutunda yapması gerekenleri içermektedir. Bu standardı destekleyecek úekilde TMS 18 “Hasılat” standardı da hasılatın ölçülmesine yönelik düzenlemeleri içermekte ve hileli finansal raporlamaya yönelik uygulamaları büyük ölçüde engellemektedir.

Finansal bilgi manipülasyonlarının TFRS içerisinde yer aldı÷ı bir di÷er konu ise gerçe÷e uygun de÷er ölçümleridir. Gerçe÷e uygun de÷er yaklaúımının muhasebe standartlarında yer alması, 1980’li yıllarda ABD’de yaúanan Saving-Loans Krizi ile ortaya çıkmıútır. Bu tarihte bankalar için varlıkların piyasa fiyatı ile de÷erleme kuralının söz konusu olmaması nedeniyle, güçlü finansal yapıya sahip olduklarını göstermek için tarihi maliyetle kaydedilmiú finansal varlıklarını piyasa fiyatı ile satıp, öz kaynaklarını arttırarak bilançolarını manipüle edebiliyorlardı. Bu uygulamaları, banka bilançolarının kalitesini bozmuú ve standart hazırlayıcılarını gerçe÷e uygun de÷er kavramı ile karúı karúıya getirmiútir. FASB piyasa fiyatını esas alarak hazırlanacak bilançoların, bankaların finansal yetersizliklerini ortaya koyabilece÷ini belirleyerek, tüm bankaların finansal varlıklarını piyasa fiyatı ile de÷erleyip raporlamasını önermiútir. Bununla ilgili olarak da ticari portföyde yer alan ve elde tutulan varlıklar için piyasa fiyatı muhasebesini gerekli kılmıútır. Bu karar, finansal varlık ve yükümlülükler için gerçe÷e uygun de÷er muhasebesi tartıúmalarına yol açan ilk uygulama olarak kabul edilmektedir. Finansal krizler ve finansal tabloların manipüle edilmesi yanında, finansal tablo kullanıcılarının sayısının ve niteliklerinin artıú göstermesi de bu ihtiyacın ortaya çıkmasında etken olmuútur. (Özkan ve Terzi, 2009: 13). Yayınlanan standartlarda gerçe÷e uygun de÷er kavramına Uluslararası Denetim Standartlarında 2/6, 16/6, 17/4, 18/7, 19/7, 20/3, 21/8, 32/11, 38/8, 40/5 standartları içerisinde ve TFRS 1-EK A, 2-EK B, 3-EK A 4- EK A, 5-EK A, TFRS 7-25/26/27/28/29/30 standartları içerisinde yer verilmiútir.

Tüm standartlarda ortak olan nokta; kavramsal çerçeveden itibaren her bir standartta finansal bilginin güvenilirli÷ini ve kalitesini arttırmaya dönük uygulamaların temel alınmasıdır.

2.4.5. østanbul Menkul Kıymetler Borsası (øMKB) Yönetmeli÷i’ndeki Düzenlemeler

øMKB Yönetmeli÷i’ndeki manipülatif iúlemlere iliúkin düzenlemeler “Yapay Fiyat ve Piyasa” baúlıklı 24’üncü maddede yer almaktadır. Düzenlemeye göre, Borsa Üyeleri yapay piyasa oluúturmak maksadıyla aúa÷ıda sayılan faaliyetlerde bulunamazlar

(http://www.imkb.gov.tr/Libraries/Egitim_Setleri/imkb_hisse_senetleri_piyasalar%C 4%B1.sflb.ashx Eriúim Tarihi: 24.07.2010):

9 Bir menkul kıymete gerçe÷e uygun olmayan ve görüntüde aktif bir piyasa izlenimini yaratmak maksadıyla:

a. Menkul Kıymetin sahipli÷inde gerçek anlamda de÷iúim yaratmayan bir dizi alım satım yapmak,

b. Fiyat ve miktar bakımından piyasayı yanlıú yönlendirecek mahiyette borsa emri vermek.

9 Bir menkul kıymette tek baúına veya baúkaları ile birlikte, di÷er üyeleri o menkul kıymeti alıp satmaya yöneltmek maksadıyla bir dizi iúlem gerçekleútirerek:

a. Menkul kıymet için görünürde aktif bir piyasa oldu÷u izlenimini yaratmak,

b. Menkul kıymetin fiyatında yapay olarak artıú veya düúüúe neden olmak,

c. Bir menkul kıymetin fiyatının artması veya azalmasına neden olacak aktif bir piyasanın oldu÷u veya olaca÷ı úeklinde gerçek dıúı bilgi dolaútırarak veya yayarak o menkul kıymetin alım satımını teúvik etmek,

d. Bir menkul kıymetle ilgili olarak, di÷er menkul kıymetlerin alım veya satımını teúvik etmek maksadıyla, bilerek gerçe÷e aykırı veya yanıltıcı bilgi yaymak,

e. Piyasayı yanıltmak maksadıyla bir menkul kıymette fiyatı desteklemek, sabitlemek veya stabilize etmek üzere, dolaylı veya dolaysız olarak, bir veya daha fazla kiúi ile anlaúarak bir dizi alım satım yapmak,

f. Piyasayı yanıltmak maksadıyla, yanıltıcı veya yanlıú izlenim uyandıracak, gerçe÷e aykırı sözlü veya yazılı beyanda, fiil ve davranıúlarda bulunmak. Bununla birlikte øMKB Yönetmeli÷i, Sermaye Piyasası Kanunu’na atıfta bulunarak ve Sermaye Piyasası Kanunu uygulamalarını detaylandırmak amacıyla düzenlemeler yapmaktadır. øMKB tarafından Sermaye Piyasası Kurulu’na iletilen ihbarlar, denetleme faaliyetleri arasında önemli bir paya sahip olan manipülasyon incelemelerine katkı sa÷lamaktadır. Kurul tarafından di÷er kaynaklardan elde edilen bilgiler veya gözetim faaliyetleri çerçevesinde yapılan tespitlere dayanarak baúlatılan incelemeler ise azınlıktadır (SPK-2009 Faaliyet Raporu).

2.4.6. Türk Ceza Kanunu’ndaki Hükümler

Finansal bilgi manipülasyonla iliúkili maddelere Türk Ceza Kanunu’nda da rastlanmaktadır. Kanun içerisinde ilgili maddeler aúa÷ıda sıralanmaktadır (http://www.ttb.org.tr/kutuphane/tck.pdfEriúim Tarihi: 20.10.2010):

Türk Ceza Kanunu’nun “Dolandırıcılık” baúlıklı 157. Maddesinde;

9 “Hileli davranıúlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya baúkasının zararına olarak, kendisine veya baúkasına bir yarar sa÷layan kiúiye bir yıldan beú yıla kadar hapis ve beú bin güne kadar adlî para cezası verilir” hükmü yer almaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nun “Fiyatları etkileme” baúlıklı 237. Maddesinde;

9 øúçi ücretlerinin veya besin veya malların de÷erlerinin artıp eksilmesi sonucunu do÷urabilecek bir úekilde ve bu maksatla yalan haber veya havadis yayan veya sair hileli yollara baúvuran kimseye üç aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.

9 Fiil sonucu besin veya malların de÷erleri veya iúçi ücretleri artıp eksildi÷i takdirde ceza üçte biri oranında artırılır.

9 Fail, ruhsatlı simsar veya borsa tellalı ise ceza ayrıca sekizde bir oranında artırılır” hükmü yer almaktadır.

2.4.7. Mali Suçları Araútırma Kurulu’nun (MASAK) Düzenlemeleri

Maliye Bakanlı÷ı’na ba÷lı MASAK Birimi, kara paranın aklanması ve suç gelirlerine yönelik düzenlemeler yapmaktadır. 4208 Sayılı Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun uyarınca úüpheli iúlemlerin tespitiyle bildirim, usul ve esasları belirleme yetkisi MASAK’ın inceleme kapsamındadır. Bu kapsamda yer alan suçlar aúa÷ıdaki gibidir (http://www.masak.gov.tr Eriúim Tarihi: 20.06.2010):

9 østanbul Menkul Kıymetler Borsası Takas ve Saklama Bankası A.ù, sermaye piyasası aracı kurumları ve portföy yönetim úirketleri, yatırım fonu yöneticileri, yatırım ortaklıkları, kıymetli madenler borsası aracı kuruluúları úüpheli iúlemleri bildirmekle yükümlü kurumlar arasında yer almaktadırlar. Bildirim, úüpheli iúlemleri bildirmek zorunda olanlara ait úube, acente, temsilci ve ticari vekilleri ve benzerleri tarafından yapılmaktadır.