• Sonuç bulunamadı

2.3. Eş Seçimini Açıklayan Kuramlar

2.3.2. Evrimsel Kuram

Evrimsel Kuram, erkekler ve kadınlar arasındaki ortaklıkları ve farklılıkları ortaya koyan güçlü bir kuramdır. Amacı evrimsel tarih boyunca cinsiyetlerin karşı karşıya kaldığı uyum, hayatta kalma ve üreme problemlerini anlamaya çalışmaktır (Buss, 2012).

Evrimsel kuramın kökleri yüzyıl öncesinde Darwin’in eş seçimindeki gizemi açıklamaya çalışmasına kadar gitmektedir. Darwin, hayvanların bu zorlu hayatta nasıl ayakta kalabildiklerini ve gelecek nesilleri nasıl devam ettirdiklerine ilgi duymuştur (Buss, 2003). Evrimsel Yaklaşım açısından eş seçimini inceleyen Darwin, eş seçim sürecinde sadece doğal seçimin kullanılmasından rahatsız olmuş ve evrimsel değişime sebep olan eşeysel seçim kuramını öne sürmüştür (Buss ve Barnes, 1986).

Darwin’e göre eş seçiminde evrimsel değişime sebep olan eşeysel seçim iki boyuttan oluşmaktadır. Bu boyutlar cinsiyet içi mücadele ve cinsiyetler arası eş seçimidir. Birinci boyutta, aynı cins grubundaki üyeler birbirleriyle yarışır ve bu yarışın sonunda galip gelen karşı cinsten birini seçebilir. Bu mücadelenin galipleri kadınlar arasında eşeysel seçimde avantajlı konumdadır. Kaybeden ise eş seçiminde başarısız olmuştur (Buss, 2003; Buss ve Barnes, 1986). Cinsiyet içi mücadele sadece güçten ibaret değildir. Bazı türlerin sadece güçten ibaret olmayan mücadelelerinde yarışmacılar statü sahibi olmak ve baskın olmak için mücadele ederler. Baskın olmak ve statü sahibi olmak eş seçiminde bu özelliklere sahip olan yarışmacıları öne geçirmektedir (Buss,

2007). Cinsiyetler arası eş seçimi, partner seçmedeki diğer bir boyut olarak görünmektedir. Karşı cinsin istediği özelliklere sahip olan bireyler eş seçiminde avantajlı konumda bulunur (Buss, 2003). Örnek verilecek olursa kadın kırmızı saçlı bir erkeği eş seçmek isterse kırmızı saçlı erkekler özellik bakımından diğer erkeklerden avantajlı konumdadır ve toplumda kırmızı saçlı bireylerin sayısı artar. Bu sayede de eş seçiminde evrimsel değişiklikler gerçekleşir (Buss, 2006).

İnsanlar sahip oldukları karakterler bakımından farklılık göstermekte ve ihtiyaçları da değişiklik göstermektedir. Kadınların evrimsel yaklaşıma göre eş seçiminde karşı cinsten beklentileri şu şekilde belirtilmiştir: ekonomik olarak iyi durumda olma, kendinden yaşça büyük olma, iyi bir sosyal statü sahibi olma, karşılıklı aşk, çalışkanlık, sadakat, zeki olma, uyumlu olma, kuvvetli olma ve sağlıklı olma (Buss, 1989; Buss ve diğ., 2001; Castro, Hattori ve Lopez, 2012; Stone ve diğ., 2011).

Kadınların genel olarak yaşça kendilerinden büyük erkek isteme sebebi erkeğin yaşla birlikte değiştiği olgusu ifade edilmektedir. Geleneksel toplumlarda düzeni sağlayan durum fiziksel güç ve avlanma yeteneğidir. Fiziksel güç erkeklerde yirmili yaşların sonu ile otuzlu yaşların başlarında zirve yapmaktadır. Bir diğer neden ise erkekler yaşlandıkça daha olgun, güvenilir ve anlayışlı olmaktadırlar (Buss, 2003). Zeki olmanın ise birçok yararı mevcuttur. Zeki olmak ailevi ilişkilerin daha sağlıklı olmasını ve evliliğe daha çabuk adapte olmayı sağlamaktadır (Barkow, 1989). Evrimsel Kurama’a göre ise erkeklerin seçmek istedikleri kadınlardaki aradıkları özellikler şu şekilde ifade edilmiştir: genç olma, fiziksel bir çekiciliği olma, güzel bir dış görünüşe sahip olma, üreme verimliliği olması, ahlaklı olma ve sadakatli olma (Buss, 1998, 2003; Buss ve Barnes, 1986). Eş seçiminde Evrimsel Kuram açısından genç olmak evlilik için önemli bir kriterdir. Kadınların yirmili yaşlardan sonra verimliliği azalmakta ve kırklı yaşların ortalarında çok düşmektedir. Kadınların verimlilikleri uzun süreli eş seçilmeleri için önemli bir konudur. Evrimsel bir mantık açısıyla bakıldığında fiziksel çekicilik eş seçiminde çok önemli bir faktör olarak görülmektedir. Ayrıca kadının çekiciliği verimliliğinden sonra tercih edilmesinde en önemli faktör olarak görülmektedir (Buss, 2003).

Kadınların uzun süreli ilişkilerde Evrimsel Kuram açısından eş seçebilmesi için erkeklerden bazı beklentileri vardır. Bu beklentilere aşağıda yer verilmiştir:

 Kadının üremesini sağlayabilmesi, kadını koruyabilmesi ve kontrol edebilmesi,

 Erkekler kaynakları bakımından birbirinden farklı oldukları için kadınlara ve çocuklara farklı kaynaklar sunabilmesi,

 Eş seçiminde kadının erkeği tercih edebilmesi için özellikleri bakımından diğer erkeklerden üstün olabilmesi (Buss, 2003).

Bu koşulların yanı sıra, kadınların ve erkeklerin uzun süreli eş tercihleri için her iki cinsiyetinde bazı önemli özellikler taşıması gerekmektedir. Bu özellikler arasında iyi bir iş, fiziksel çekicilik, karşılıklı aşk, sağlıklı olmak ve anlayışlı olmak gibi özellikler mevcuttur (Buss, 2007). Krebs (1998), uzun süreli eş seçimine dair bir özellik listesi (bkz tablo-1) çıkarmıştır (Akt., Kalkan, 2012, s. 24).

Tablo 1: Eş seçiminde Eş Adayında İstenen Özellikler

Sıra Erkeklerin Aradığı Özellikler Kadınların Aradığı Özellikler 1 Nezaket ve anlayış sahibi olma Nezaket ve anlayış sahibi olma

2 Zeki olma Zeki olma

3 Fiziksel çekicilik Kişilikli olma

4 Kişilikli olma Sağlıklı olma

5 Sağlıklı olma Uyumlu olma

6 Uyumlu olma Fiziksel çekicilik

7 Yaratıcılık Yaratıcılık

8 Çocuk isteme Gelirinin iyi olması

9 Eğitim düzeylerinin benzer olması Eğitim düzeylerinin benzer olması 10 İyi bir genetik mirasa sahip olma Çocuk isteme

11 Gelirinin iyi olma İyi bir genetik mirasa sahip olma 12 Ev işlerinde yetenekli olma Ev işlerinde yetenekli olma 13 İnançlarının benzer olması İnançlarının benzer olması

Uzun süreli eş tercihlerini kültürel faktörler ve cinsiyet faktörü etkilemektedir.

Cinsiyet farklılığı açısından bakıldığında erkekler kadınlarda çekiciliği ararken kadınlar ise erkekte ekonomik gücü ön planda tutmaktadır. Kültürel açıdan bakıldığında ise eş seçimi kültürden kültüre farklılık göstermektedir (Buss, 2007).

Özetle cinsiyet içi mücadele ve cinsiyetler arası eş seçim tarihsel evrimin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Eş seçimini sadece eşeysel yaklaşım açısından açıklamanın bazı sınırlılıkları da mevcuttur. Evrimsel Kuram güçlü bir teori olmasına rağmen bazı belirsizlikleri de içinde barındırmaktadır (Kalkan, 2012). Bu belirsizliklerin

anlaşılması için Trivers, eş seçiminde ailenin etkilerini ifade eden Ebeveynsel Yatırım Kuramı’nı ortaya koymuştur. Bu kurama göre kadınlar ve erkekler evlatlarına farklı kaynaklar yüklemekte ve karakterlerine farklı etkiler yapmaktadır. Erkekler beslenme ve koruma gibi dolaylı yollardan çocuklarına katkı yaparken kadın emzirerek doğrudan katkı yapmaktadır. Anne çocuklarına babaya göre daha fazla yatırım yapmakta ve bunun sonucu olarak eş seçiminde erkekten daha fazla etkili olmaktadır (Buss, 1998;

Buunk ve diğ., 2002; Trivers, 1972). Anne, baba ve çocukları genetik olarak birbirleriyle özdeş değillerdir ve eş seçiminde aynı özelliklere ilgi göstermeyebilirler.

Bazı özellikler (aile statüsü, iyi genlere sahip olmak vb.) anne, baba ve çocuklar tarafından aynı algılanmayabilir ve bireyler arasında uyuşmazlığa neden olabilir (Apostolou, 2007b). Tarih boyunca ebeveynsel yatırımın eş seçiminde çocukların üzerinde etkili olduğu ve ailelerin eş seçiminde kullandığı normların bireylerin istek ve beklentilerinden önde geldiği görülmüştür (Apostolou, 2010a). Eş seçiminde bireylerin aileleri tarafından kontrol edilmelerinde iki faktör rol oynamaktadır:

 Çocukların yaşamlarını sürdürmesi ve çoğalmalarını sağlamak için ailelerin çocuklarına yatırım yapması

 Ailelerin, çocuklarından fiziksel olarak daha güçlü olması (Apostolou, 2007b).

Aile genç bireylerin yaşamlarında önemli bir yer edinmiştir. Genç bireylere aile duygusal ve ekonomik olarak destek verir, önemli yaşam becerileri öğretir, dünya görüşlerini şekillendirir ve genç bireylerin eş seçim kararlarını etkilerler (Dubbs, Buunk ve Li, 2012). Aile verdiği kaynakları geri çekme ya da fiziksel olarak çocuklarını cezalandırma tehdidiyle çocuklarının eş seçimlerini kontrol altında tutup etkileyebilir (Apostolou, 2010a).

Kadın ve erkek ailesel yatırımdan dolayı farklılık göstermektedir. Bu farklılığın temelinde de kadın ve erkek arasındaki verimlilik yatmaktadır. Kadın ve erkeğin davranış farklılığı göstermesinin temeli bu durumdan kaynaklanmaktadır (Forde, 2011).

Ebeveynsel Yatırım Kuramı’na göre kadın ve erkeğin önem verdiği özelliklerin doğasında da fark vardır (Buunk ve diğ., 2002).