• Sonuç bulunamadı

2.5. Cinsiyet Rollerini Açıklayan Kuramlar

2.5.4. Cinsiyet Şema Kuramı

Kohlberg’in cinsiyet kazanımı kavramını tam olarak açıklayamaması diğer bir bilişsel yaklaşım olan Cinsiyet Şema Kuramı’nın ortaya çıkmasına yol açmıştır (Wharton, 2005). Cinsiyet Şema Kuramı, bilişin ve bireysel tutumların cinsiyet oluşumunda zorlandığı noktalarını ve özellikle cinsiyet gibi sosyal kategorilerin dikkat çekici yönlerini açıklamak için Bem (1981) tarafından oluşturulmuştur (Martin, 2000).

Şema terimi bilişsel psikoloji tarafından kullanılmakta ve insanların nasıl düşündükleriyle, nasıl öğrendikleriyle ve nasıl hatırladıklarıyla ilgilenmektedir (Halpern, 2012). Şemalar, kategorilerin özellikleri hakkında bilgiler içeren ve diğer kategorilerle ilişkili olan yapılardır (Helgeson, 2012). Helgeson’a göre (2012), şemalar bilgileri işlemeye yardım eder ve yeni bir obje ile karşılaşıldığında şemalar sayesinde yeniden bilgiler öğrenmeye gerek yoktur.

Cinsiyet sınıflaması şemalarla yapılmaktadır. Yeni doğmuş bebeğin elbisesi için seçilen renk, öğretmenin kız ve erkek öğrenciye farklı hitap etmesi ve insanların erkek ile kızlara farklı davranması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Tüm bunların sonucunda çocuklar cinsiyetlerine dair şemalar geliştirmektedir (Bigler, Jones ve Lobliner, 1997). Kültür, cinsiyet rolleri arasında ki ayrışmanın sağlanmasını pekiştirir.

Çocuk içerisinde bulunduğu kültürde kadın ve erkeğin anlamını öğrenir. Bir başka deyişle kültür, çocuklara cinsiyetleri ile ilgili deneyimlerini anlamlandırmayı ve bu deneyimleri kullanmayı öğretir. Öğrenilen bilgiler şemalar tarafından işlenmektedir. Bu süreçte çocuklar kişiliklerine dair özellikler kazanmaktadır. Kazandıkları bu özellikler kendilerinin erkek veya kadın olarak değerlendirmelerini içermektedir. Çocuklar cinsiyet şeması geliştirmekte ve bu şemalar çocukların algılarının özümsenmesine yardım etmektedir. Bu sayede cinsiyet ayrışımı gerçekleşmektedir (Bem, 1983).

Cinsiyet şemaları kız ve erkeğin nasıl davrandıklarını, düşündüklerini ve duygularına dair kategorileri içermektedir (Helgeson, 2012). Cinsiyet Şema Kuramı, çocukların cinsiyet rollerine ve cinsiyet şemalarına dair algılarına odaklanmaktadır. Çocukların cinsiyet rollerine dair bilgi ve tutumları dünyadaki insanlarla, olaylarla ve objelerle etkileşimlerini etkilemektedir. Bu yüzden cinsiyet şemaları, cinsiyete özgü materyallerin nasıl algılandığını, yorumlandığı ve hatırlandığını etkilemektedir (Blakemore ve diğ., 2009).

Cinsiyet Şema Kuramı, cinsiyet rollerinin nasıl kazanıldığı süreciyle ilgilenir bu rollerin içeriğini tanımlamaz. Bu kuram, dünyanın yaklaşık olarak “kadınsı’’ ve “ erkeksi’’ olarak iki gruba ayrıldığını belirtir. Bu grupları belirleyen etmen ise kültürdür.

Cinsiyet Şema Kuramı hem Sosyal Öğrenme Kuramı’nın hem de Bilişsel Gelişim Kuramı’nın cinsiyet rollerinin nasıl kazanıldığına dair özellikleri birleştirir (Helgeson, 2012).

2.5.5. Evrimsel Kuram

Evrimsel Kuram, cinsiyet farklılıklarını açıklamak için yıllarca süren evrimsel süreci ve genetik değişimi ele almaktadır (Dökmen, 2014). İnsanoğlunun neslini devam ettirmesi başarılı bir üretime bağlıdır. Bu nedenle üreme her insan için bir amaçtır ancak insanoğlu bu amacını yerine getirirken bilinçli ve aktif olması gerekli değildir. Bu amacı bütün türler içerisinde insanoğlu yeni nesiller sağlayarak gerçekleştirmiş tek türdür (Blakemore ve diğ., 2009). İnsanoğlu genlerinin devamını sağlayarak yaşamını devam ettirmek ister ve davranışları bu amaç içindir. Bu amaç doğrultusunda kadın ve erkeğin

yaşamını devam ettirebilmesi için farklı uyum problemleri vardır ve bunların çözülmesi için kadın ve erkek farklı evrimleşir (Helgeson, 2012).

Kadın ve erkeğin üremeyi başarıyla gerçekleştirebilmesi için farklı görevleri vardır ve üreme görevlerindeki cinsiyet farklılıkları cinsiyet rollerindeki farklılaşmayı sağlamıştır (Trivers, 1972). Kadın ve erkek evrimleşme sürecinde ayrı üreme özelliklerine sahip olduklarından farklı uyum problemleriyle karşılaşırlar. Birçok türde olduğu gibi kadın eş adayı erkeği seçer ve seçilen erkek diğer erkeklerle mücadele eder.

Buradaki farklı psikolojik stratejilerden kaynaklanan cinsiyet farklılıkları erkeğin mücadeleci yönünün fiziksel olarak güçlü rolleri üstlendiğini kadının ise bebek bakımı gibi ailevi rolleri üstlendiğini gösterir (Geary, 2010). Kadın ve erkek psikolojik ve fiziksel olarak farklı uyum problemleriyle karşılaşmış ve bu problemleri yenmek için farklı durumlara uyum sağlamaya çalışmışlardır. İnsanlar fiziksel ve psikolojik olarak farklı durumlara uyum sağlamak zorundadırlar ve bu zorunluluklara uyum sağlama gerekliliği toplumsal cinsiyet rollerinin farklılaşmasını gerekli kılmaktadır (Buss, 1995).

2.5.6. Sosyal Rol Kuramı

Alice Eagly (1987), tarafından oluşturulan Sosyal Rol Kuramı cinsiyet benzerliklerini ve farklılıklarını içermektedir. Wendy Wood ve Amenda Diekman’ın katkılarıyla güncelleştirilmiştir (Eagly ve diğ., 2000). Sosyal Rol Kuramı, cinsiyet farklılıklarının sosyal davranışlar ve kişilik özellikleriyle ilişkisini araştırmak için yapılan meta analiz çalışmalarının bulguları sonucunda ortaya konmuştur. Meta analiz çalışmaları sonucunda çeşitli davranışların cinsiyet farklılıklarıyla ilişkili olduğu bulgusuna ulaşılmıştır (Blakemore ve diğ., 2009).

Sosyal Rol Kuramı, kadın ve erkeğin bireysel olarak niçin farklı davrandıklarından ziyade toplumsal koşulların kadın ve erkeğin davranışlara etkisine odaklanır (Helgeson, 2012). Kadın ve erkek farklı olaylar karşısında neden benzer ya da farklı davranışlar sergilerler? Sosyal Rol Kuramı bu tür soruları cevaplamaya çalışır (Eagly, 1987; Eagly ve diğ., 2000). Kadın ve erkek arasındaki davranış farklılıklarının nedeni olarak kadın ve erkeğe toplum tarafından atfedilen farklı sosyal roller gösterilmektedir (Wood ve Eagly, 2002). Sosyal Rol Kuramı’na göre kişilik özelliklerindeki çeşitlilikler de kadın ve erkeğe ait rol farklılıklarından kaynaklanmaktadır (Eagly, 1987). Ayrıca, kadın ve erkek arasındaki biyolojik farklılıklarda kadın ve erkeğe farklı görevler verilmesine yol açmaktadır (Wood ve Eagly, 2002).

Sosyal ve psikolojik süreçlerin aracı etkisiyle sosyal roller kadın ve erkeğin davranışlarında farklılıklar göstermesine neden olmaktadır. Bu sosyal ve psikolojik süreçler cinsiyet rollerin oluşumunu sağlamaktadır (Eagly ve Karau, 2002). Sosyal rollerin bireylerin davranışlarına rehberlik etmesinden sonra kadın ve erkeğe kendilerine özgü mesleki ve ailevi roller gibi cinsiyet rolleri yerleşmektedir. Bu davranışların oluşumuna çeşitli gelişimsel ve sosyal süreçlerin yanında sosyal etkileşim ve bireylerin kendi öz-düzenlemeleri aracılık etmektedir. Üstelik, hormonal değişiklikler gibi biyolojik süreçler de bu davranışların oluşumuna katkı sağlamaktadır (Eagly, Wood ve Johannesen-Schmidt, 2004).

Bireysel cinsiyet rol görevlerinin yerine getirilmesi toplumsal cinsiyet rollerinin ortaya çıkmasını sağlar ve kadın ile erkeğe dair cinsiyet kalıp yargıların oluşmasına olanak tanır. Kadına dair kalıp yargılar; topluma uyumlu davranışlar, ailevi görevler ve emir alıcı davranışlarken erkeğe dair kalıp yargılar; baskın bir karaktere sahip olmak, iş rollerini yerine getirilmesi ve ailenin geçimi için para kazanılması gibi rollerdir. Bütün bu cinsiyet kalıp yargıları kadın ve erkeğin cinsiyet rollerini başarılı bir şekilde yerine getirmesini sağlar. Cinsiyet rolleri çocuklukta kazanılır ve çocukluktan yetişkinliğe geçiş aşamasında genişletilir (Eagly ve diğ., 2000).