• Sonuç bulunamadı

İNCELENEN ESERLERİN TANITIM

BÜTÜN OYUNLARIM II * Ahmetlerim

3.2. ESERLERDE TESPİT EDİLEN HALK BİLİMİ UNSURLARI “Halk Bilimi”nin unsurları denildiğinde kapsadığı alan oldukça geniştir.

3.2.2. EVLENME – DÜĞÜN

Evlenme, geçiş törenleri içinde yapısının karmaşıklığı ve içeriğindeki ayrıntıların zenginliği bakımından hem çok ilginç, hem de incelenmesi çetin bir gelenektir. (Boratav, 1973: 204) Evlenme – düğün günümüzde eski kalabalıklığını yitirse de hala özünü korumaya devam ediyor. İçine aldığı pek çok törenle halk edebiyatına eşsiz örnekler sunan düğün törenleri Cumalı’nın eserlerinde de kıymetli bir yer bulmuştur.

Pek çok ve renkli adetlere sahne olan düğünler, gençlerin evlilik yaşına gelmeleri ve evlilik isteklerini dile getirmeleri –çoğu zaman bu istek büyüklerden gelir- ile başlar ve eşi, dostu, akrabayı içine alan çeşitli törenlerle devam ederek düğün gecesi son bulur.

Çalışmamıza, tespit ettiğimiz evlenme sürecinden örnekleri bu başlık altında dahil ettik.

Gerçekten de haber doğru çıktı. O gün öğleye doğru, dul Hanife, Ömer’i kapısının önünden geçerken çevirdi. Anasına selamla, ikindiüstü, Şerif Ali’nin anasıyla birlikte, ayranını içmeye, hayırlı bir iş konuşmaya geleceklerini söylemesini tembihledi.(Cumalı, 2004b: 93)

Gödenceliler düğünde Gülsüm Kadın’a haftaya Kerim Kâhya’nın oğluna, Hacer’i istemek için görücü geleceklerini haber verdiler. (Cumalı, 2004b: 100)

… Hanife Kadın, “Yapma etme, üstüne varma, mendili geri almadığına tarağını geri vermediğine bakarsan, onun gönlü sende!” (Cumalı, 2006b: 91)

- Bana Hacer’i isteyeceksin! Dedim. Bugünden tezi yok, gidip isteyeceksin!

Anasının öne sürdüğü, karşı koyar yollu küçük bir iki sebebi dinlemedi. Kadının son olarak, perşembeyi beklemelerini, perşembenin uğurlu gün olduğunu, o gün Hacer’i isteyeceğini söylemesine de kulak asmadı. (Cumalı, 2006b: 92)

Kadın boş elini şefkatle oğlunun saçlarına götürdü - Neyin var?

-Ağrın mı var -…

-Neyin var söylesene oğlum? Sararmışsın? -…

-Ben ananım derdini benden gizlemesene! Anasının elini kavradı.

-Sevdalı mısın?

Avucundaki eli sıktı öptü, yaralı bakışlarını anasına çevirdi: -Ana, Zeliş’i iste bana!... (Cumalı, 2006e: 109)

(Perde davul zurna sesiyle açılır. Kasabanın alanı, önde davul zurna, ardından birbirini beşer adım arayla izleyerek erkek tarafının nişan hediyelerini götüren beş adam. Her birinin elinde renkli tüller, kurdelelerle süslenmiş hediye tepsileri vardır.) (Cumalı,2004c: 297)

Muhtar – Ne oldu? Ne var?

Döndü – Ah sorma Muhtar sorma! Rezil oldum rezil, iki paralık oldum.

Esma – Seher’imi biricik yavrumu kaçırdılar.(Cumalı, 2004b: 292)

… Eda Algan, bir hafta sonra karşılık almaya geldiklerinde, Allah’ın emri peygamberin sözüyle Binnaz’ı Ferit’e verdiklerini açıkladı (Cumalı, 2006a: 22)

… Nişanda istediklerini saydı kadın: Bir çift altın bilezik, bir beşli, iki yazlık iki kışlık entari, aynası tarağı ile bir tuvalet kutusu, bir büyük kutu şekerleme, başörtüsü, çorap şu bu gibi şeyler. (Cumalı, 2006a: 22)

… Ertesi gün Saliha Hanım’la Sabiha Hanım, Emine’yi, Zülfikar’a istemeye gittiler. Söz eylül başlarında kesildi. Düğünün kasım girerken yapılması kararlaştırıldı. (Cumalı, 2008: 92)

… iki yandan kulplu, kıyıları kabartma içi dövme nakışlı, gümüş görünüşü veren tepsilerinde Kırmızı kadife örtüler üzerine yerleştirilerek, şişkin pembe gaz bezleriyle sarılıp, kırmızı kurdelelerle bağlanan hediyeleri, Ferit’in eniştesiyle en yakın arkadaşları bayramlık giysilerle Ferit’in annesi Hatice Hanım’ın elinden aldılar. Tepsileri alttan iki elleri üstünde göğüsleri yüksekliğinde tutarak evden ayrıldılar, bütün caddeyi dolanarak Binnaz’ların evine vardılar.

Üç gün sonra, kız evinden çıkan erkekler, oğlan evinden gelenlerin geçtiği yolu ters yönden izleyerek, yine o sunağa hediyeler taşıyan eski Mısırlıların dik yürüyüşleriyle,

Algan’ların nişan hediyelerini Taşçı’lara götürdü. (Cumalı, 2006a: 23)

3.2.2.1. BAŞLIK PARASI

Evlenme-düğün maddesi içerisinde ele aldığımız bir unsur da “başlık parası”dır. Günümüzde neredeyse kaybolmuş olan “başlık parası”nı ilk olarak 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmış olan Divan-ı Lügatit Türk’te “kalın” maddesinde görüyoruz.

Kalıng: çehiz. Şu savda dahi gelmiştir:

“Kalıng herse kız alır, kerek bolsa kız alır = çehiz veren kız alır, gerekli olan bahalı alır”, (bir adam çehiz verirse gelinini kız oğlan kız alır. Bir şey isteyen kimse o şey kendisine gerekli ise onu yüksek para ile alacaktır.) şu parça dahi gelmiştir:

Bedrim sarığa kalınğ Emali bunu alınğ Emgek mening biling Uğrar tünğür bagalı

“Sana çehiz verdim, şimdi bunu alın, benim emeğimi bilin. Dünür gitmek üzeredir.” (Atalay, 1999: 111- 372)

Günümüzde, bazı coğrafyalar hariç çok görülmeyen “başlık parası”na Cumalı’nın eserlerinin bazılarında rastlıyoruz.

Kız tepsiyi Bekir’le babasının arasına bıraktı. Çardağa döndü. Bekir sözünü sürdürdü.

- Benim sözüm söz! Ağzımdan bin çıktı, bin! Babalık hakkını yemem… (Cumalı, 2006e: 29)

-Kıza iki bin istiyor diyorlar.

-Murat’ta nerde o kadar para, işsizin avarenin biri(Cumalı, 2007a: 41)

3.2.2.2 KUMA-KUMALIK

Kuma, kumalık günümüzde hala görülen bir gelenektir. Evlilik-düğün adetleri içerisine girmese de ikinci bir evlilik olduğu için “kuma” unsurunu da bu başlık altına aldık. Evlendikten sonra çocuk sahibi olamayan kadın “kuma” ile karşı karşıya geliyor. Çoğu zaman hiçbir sebep olmasa da evli kadın ortağına razı gelmek zorunda kalıyor. Erkek egemen toplumlarda görülen bu unsur Cumalı’nın eserlerine de yansımış.

Emmi – Gayrı ya boşar karısını, ya kumasını seçer çadırına getirir. (Cumalı, 2004bı: 16)

Ali – Anam Fatma’nın üstüne evlensem, çocuklarım olsa, çadırım şenlenir sanıyor. (Cumalı, 2004b: 19)

Ali – Ben Fatma’yı terk edemem

Dayı – Fatma’yı terk et diyen kim sana? Üstüne evlen kuma getir.

Ali – Bilirim arlıdır. Bir derdi olursa içine atar! Açığa vurmaz! Üstüne ortak getirsem, dertlenecek, ya eriyip gidecek… (Cumalı, 2004b: 24-25)

Ali dönsün, hepsini bir bir diyeceğim! Üstüme kimi isterse alsın! Beni düşmanlarımın dilinden, gözüne batmaktan kurtarsın.(Cumalı, 2004b: 31)

Benzer Belgeler