• Sonuç bulunamadı

ETİK DAVRANIŞIN ÖĞELERİ

İnsanlar herhangi bir eylemde bulunurken çeşitli faktörlerden etkilenir. Bunlar hem kişinin davranışlarını hem de başkalarına karşı bakış açısını belirler. Bu anlamda insanı etik davranmaya yönelten öğeler; bireyin sahip olduğu değerler, içinde yaşadığı toplumun kültürü ve normlardır. Her üç kavram, kişilerin toplumla uyumlu olmalarını, birbirlerini anlamalarını, hangi çerçeve içerisinde hareket edebileceklerini gösterir. Aşağıda da bu kavramlar açıklanmıştır.

1. 5. 1. Değer

Değer, bir varlığın ve bir olayın insan için önemini belirleyen inançtır. Genelde yaşantıda tek bir değerden bahsedilmez. Çünkü insan çevresindeki her nesneye, kişiye, olaya farklı değer biçer. Değerler de birbirini etkiler ve bir bileşen oluştururlar. Bu da değer sistemini oluşturur. Değer sisteminin girdisi yaşantılar, çıktısı ise davranışların değerini yargılamak ve onları yönlendirmektir. Ortaya çıkan ise değer yargılarıdır.27

Değer yargıları, dürüstlük, işe bağlılık, prestij, rekabet, iyi maaş, başarının ödüllendirilmesi, yaratıcılık, topluma yarar, çevreye saygı, eğitim imkanı, çalışma ortamı gibi kavramlardır. Değer yargıları toplumdan topluma, kişiden kişiye hatta farklı zamanda ve koşullarda aynı kişide bile farklılık gösterebilir28.

Etik alanında “değer”, özne-nesne ilişkisini ifade eden kavramlardan biridir. Nesne adı altında cisimlerin, olayların, süreçlerin, kişilerin insan hayatındaki yeri ve önemi vurgulanmaktadır. Toplumsal hayatta değer sorunu iki şekilde karşımıza çıkar; ilki, maddi ve manevi objelerin değeri, toplumsal ilişkilerin, olayların değeri, estetik değer, kişinin ahlaki değeri vb. diğeri ise ideallerin, idollerin, insan ilkelerinin değeridir29. Bu ilkeler, bireyin hayatı boyunca sosyal bir varlık olması nedeniyle çevreden edindiği, eylemlerinde ve beşeri ilişkilerinde öncelik verdiği ve inandığı olgulardır30.

Etik değerler, kişinin etik ilişkilerinde edindiği, değer korumaya yönelik eylemleri yoluyla kazandığı belirli özellikler ve bu etik ilişkilerinde belirli bir içeriği olan değerlilik yaşantılarıdır31. Ayrıca karar alma aşamasında insana neyin doğru, haklı, iyi ve adil olduğunu gösteren inançlardır. Örneğin, sosyal değerler, iyi yurttaş olmak, sadakat, ahlaklı olma, şefkat, cesaret, tutarlılık vb. olarak şekillenebilir.

27 İbrahim Ethem Başaran, Örgütsel Davranış: İnsanın Üretim Gücü, Ankara: Gül Yayınevi, 1991,

ss. 242-243.

28 Hakan Koç, İş ve İnsan İlişkileri, 2. b., Ankara: Gazi Büro Kitabevi, 1991, s. 25. 29 Atayman, a.g.e., s.67

30 “Etik Sözlüğü”, a.g.e., s. 10.

31 Ioanna Kuçuradi, “Felsefe ve Etik”, Yunus Aran Birlikteliği Konferansı, 20 Aralık 2004,

Etik aslında, tutum ve davranışlarla ilgili istekler, dilekleri ifade eden “değerler” ile “değer çatışmalarını” ve sonucunda yaşanan “değer sorunlarını” konu edinir32.

1. 5. 2. Kültür

Kültür, M. Ergin’in tanımıyla, bir topluluğu topluluk, bir milleti millet yapan, onu başka milletlerden ayıran hayat tezahürlerinin bütünüdür. Bu hayat tezahürleri her milletin kendine has olan milli değerleridir.

Daha kapsamlı bir tanımı Sadık Kemal Tural yapmıştır: “Tarihin derinliklerinden süzülüp gelen, zamanın ve ihtiyaçların doğurduğu, şuurlu tercihlerle manalı ve zengin bir sentez oluşturan; sistemli ve sistemsiz şekilde nesilden nesile aktarılan; bu suretle her insanda mensubiyet duygusu, kimlik şuuru kazanılmasına yol açan; çevreyi ve şartları değiştirme gücü veren; nesillerin yaşadıkları zamana ve geleceğe bakışları sırasında geçmişe ait atıf düşüncesi geliştiren; inanışların, kabullenişlerin, yaşama şekillerinin bütününe kültür denir”33.

Toplumda bir grubun ya da topluluğun üyesi olabilmek için o topluluğa uyum sağlamak şarttır. Uyum sağlamanın alt yapısı da ortak amaçlar, standartlar, değerler, alışkanlıklar, felsefe ve idealleri paylaşmakla gerçekleşir. İki kişinin oluşturduğu bir grupta dahi bu tür benzerliklerin olması çatışmanın yaşanmaması için oldukça önemlidir.

Tanımlarda da görüldüğü gibi toplumsal değerler ön plana çıkmıştır. Buna göre topluluk olarak sahip olunan anlayışlar kültürleri oluşturur.

Kültür maddi ve manevi olmak üzere iki bölüme ayrılır. İnsanların yaptığı araç ve gereçler maddi kültürü; insanların yarattığı anlamlar, değerler, kurallar ise manevi

32 Yaman Örs, “ Bilim Etkinliğinde Değer Sorunları”, Dünya’da, Türkiye’de Bilim, Etik ve

kültürü oluşturur34. Etik daha çok manevi kültürle alakalıdır. Kültür insanların kopamayacağı bir oluşumdur. Etik, kültürü etkiler ve ondan etkilenirler.

Kültür ve etik içiçedir. İnsanların nasıl davranmaları gerektiği konusunda rehberlik yaparlar. Yaşam boyu kazanılan değerler etik ikilemde kalındığı zaman kişileri doğru olana yönlendirir. Etik kararların kültürden büyük ölçüde etkilendiği ortadadır. Fakat kültürel farklılık aynı sorun karşısında takınılan tutum ve davranışın yönünün de farklı olmasına neden olabilir. Yine de etik değerler tüm dünya üzerinde çok zıt anlamlar taşımazlar. Dürüst olmak, yalan söylememek, sadakat, haklara saygı vb. konular genel geçerliği tartışmasız olan edimlerdir.

Varlığını her alanda sağlamış olan kültürün farklılıklar gösterdiği de görülmektedir. Özellikle farklı bölgelerden insanların bir araya geldiği bir organizasyonda durumlar karşısında bireylerin farklı tavır takınmaları oldukça doğaldır. Ancak bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken şey, kültürler hakkında bilgi sahibi olmak ve önyargılarda bulunmaktan kaçınmaktır.

1. 5. 3. Normlar

Normlar, etik davranışları da içine alan kurallar olarak tanımlanabilir. Bireyler eylemlerinde bu kuralları dikkate alarak hareket ederler. Değerlerin yansıması olarak görülen normlar, belli bir grup üyesi bireylerin davranışlarını düzenler, eylemlerine yön verir. Normlara uymak veya uymamak kişiye bağlı iken sonucuna yüklenen ödül ve ceza da verilen kararı etkilemektedir35. Bu kuralları belirlemek ve kabul ettirmek kolay

değildir. Etik normlar, tüm kötü davranışları ortadan kaldırmak, yok etmek değildir. İnsanlar belirli bir zamanda etik davranmaya başlarsa bu norm ve ilkelerin amaçlarına ulaştığı anlamını taşımaktadır36.

34 İnayet Pehlivan Aydın, Yönetsel Mesleki ve Örgütsel Etik, 3.b.,Ankara: Pegem A Yayıncılık, 2002, s.

12.

35 Aydın, Yönetsel Mesleki ve Örgütsel Etik, s. 15.

36 Çiğdem Kırel, Örgütlerde Etik Davranışlar, Yönetimi ve Bir Uygulama Çalışması, T.C. Anadolu

Etik, ahlak anlamında kullanıldığında kişilerin, bir grupta, belirli bir zamanda, birbirleriyle ilişkilerinde davranışlarına göre değerlendirmeleri ve davranış normları sistemleri anlamında kullanılır. Bu tür yazılı olmayan norm sistemleri ya da belirli bir zamanda ve kültürde neyin iyi, neyin kötü olduğuna ilişkin norm sistemleri kişilerin neyi yapıp neyi yapmaması gerektiğini gösteren sistemlerdir37.

İş yaşamında ise normlar, benzer şekilde ne yapılması gerektiği konusunda ve bunun nasıl yapılacağı yönünde çalışanlara veya gruplara rehberlik eder. Normlar arasında da önem sırası vardır. Çünkü daha önemli görülen kuralın yaptırımı diğerinden daha ağırdır. Normlar, grup üyelerinin duygu ve düşüncelerinden çok ortak davranışlar üzerinde yoğunlaşır. Bu üyeler ise normları farklı düzeyde algılayabilir.

Normlara uymayan veya belli oranda uyan bireylere ise diğerleri farklı yargılar geliştirilebilir. Normlara uymak kişileri belli sıkıntılara düşmekten kurtarır. Ayrıca ortak bilinç oluştuğundan grubun varlığı da devam eder38.

Normların işletmelerde, toplumda yaygınlaşmasını sağlayan en önemli araç iletişimdir. Mesela işletmelerde açık iletişim ağları kurulu ise, duyurular, ilanlar tüm çalışanlara ulaşıyorsa, çalışanların neye göre hareket edecekleri, nelerin önceliğine önem verecekleri de belirlenecek ve böylelikle ortak normlar oluşturulacaktır. Yine bir işletmedeki değer ve normlar, toplum değerleriyle örtüşmüyorsa sorunlarla karşılaşabilir. Özellikle bazı kesimlerce kabul görmeyen ürünlerin(sigara, alkol, kürk vb.) piyasaya sürülmesiyle protestolara maruz kalabilir. İşte bu, toplum ve örgüt arasında etik bir çatışma ortaya çıkarır. Bu gibi durumlarda ise örgütün üç seçeneği vardır. İlki, toplumla mücadele etmek; ikincisi, uzlaşmaya yönelmek ve son olarak ürünü satmaktan vazgeçmektir.

37 Ionna Kuçuradi, Etik ve Etikler, Felsefe Söyleşileri I-II, Fen Edebiyat Fakültesi Marmara Üniversitesi