• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1.3. Piyano Eğitimi ve Öğretiminde Teknik Çalışmalar

1.3.1. Mevcut Teknik Çalışma Yöntemlerinin Kullanılabilirliği

1.3.1.1. Etütlerin Kullanılabilirliği

“Etüt: çalgı tekniğini ustalık düzeyinde geliştirmeyi ön gören, ama aynı zamanda müzikal kaliteye de önem veren olgun alıştırma parçalarına verilen addır” (Say, 2005:556, cilt:I). “Etütler teknik beceri ile birlikte, deşifre becerisi kazandırma, hızı geliştirme ve müzik duygusunu arttırma gibi işlevleri olan bölümleri içerir” (Ercan, 1994:35).

Teknik çalışma sürecinde etütlerin önemi tartışılmayacak kadar büyüktür. Piyano eğitimi sürecinin devamlılığı şart faktörlerinden biri olan etütler, bu süreç boyunca kullanılacak olan eserlere teknik alt yapı hazırlama özelliklerini taşırlar.

“Etütleri iki başlık altında toparlamak mümkündür:

1. Öğrencilere daha çok tonlar, ölçüler, deşifre, temel teknikler, süsleme türleri ve teknik öğeler (çalışmalar) gibi temel piyano çalma davranışlarını kazandırmak amacıyla yazılmış etütler,

2. Öğrencilere yüksek seviyede teknik ve müzikalite kazandırmak amacıyla yazılmış etütler” (Karahan, 2004:4).

Müzik eğitimi anabilim dallarında kullanılan etüt dağarcığı çoğunlukla 1. maddede açıklanan etüt tipleridir. “Eğitim amaçlı etütlerin, müzik edebiyatında rastlanan bütün güçlükleri, sistemli bir şekilde işledikleri ve bunları bir bütün içinde elde etmenin çalıcıya yeni bir deney kazandırdığı için çalışılmalarının yararlı olduğu görülmüştür” (Pamir, t.y.:130). Bu nedenle etütler çalışırken kazandırmak istediği davranışı iyi tespit edip en ince detayına kadar irdeleyip çalışmak en doğrusu olacaktır. Yüzeysel bir şekilde, doğru davranışlar önemsenmeden çalınıp geçilen bir etüdün hiçbir şekilde getirisinin olamayacağı bilinmektedir.

Anadolu güzel sanatlar liselerinden gelen öğrencilerde bu sorunla sıkça karşılaşılmaktadır. “Çalgı eğitiminde, edinilmiş yanlış teknik alışkanlıkların düzeltilmesinin o tekniğin ilk kez öğrenilmesinden çok daha güç olduğu bilinen bir gerçektir. Bu durum, hem öğrenci hem öğretmen için sıkıntı vericidir. Çünkü alışkanlıklar günlük yaşantıda da en kolay ve rahat olduğu düşünülen ve çoğunlukla düşünmeden gerçekleştirilen davranış biçimleridir. Çalgı eğitimindeki sözü edilen sıkıntılı durum da, öğrencinin Anadolu güzel sanatlar liselerinde dört yıl boyunca edindiği bazı alışkanlık haline gelmiş yanlış teknik davranışların, en rahat ve kolay olduğunun sanılmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum, öğrencinin önemli sayılabilecek bir zaman dilimini kaybetmesine neden olmaktadır” (Çilden, 2002:300).

Bu nedenle 4 sene boyunca çok sayıda etüt geçilmesine rağmen bazen, hem öğretmen hem de öğrenci tarafından gerektiği gibi irdelenmediği gözlemlenmektedir. Bunun sonucunda öğrencinin harcadığı onca emek boşa gidebilmekte ve o ana kadar kazanmış olduğu doğru davranışları bile kaybetme olasılığı ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda olan öğrenciler müzik öğretmenliği programlarında teknik çalışmalara, bulundukları düzeyin oldukça gerisinden başlamak durumunda kalmaktadır. Bu süreç içerisinde etütler irdelenirken, öğretmen tarafından yanlış yerleşen davranışlar yıkılıp yeniden yapılandırıldığı için bir etüdü olgunlaştırma süreci neredeyse bir kat daha uzamakta ve zaten oldukça kısıtlı olan zamanın hiç yok yere tüketilmesine neden olabilmektedir. Bu durum, öğrenci için beklenmedik bir hayal kırıklığına neden

olabilmekte, öğretmen için ise son derece dikkatli, kontrollü ve sabırlı olması gereken bir sürece dönüşmektedir. Tüm bunlardan dolayı bu süreç içerisinde devam eden 3 senelik piyano eğitimi sürecinin doğal olarak sekteye uğradığı gözlemlenmektedir.

Diğer liselerden gelen öğrencilerde ise durum biraz daha farklıdır. Daha önce hemen hemen hiçbir çalgıya düzenli olarak devam etmemiş olan bu gruptaki öğrenciler, alt yapının olmaması veya oldukça eksik olması nedeni ile çoğunlukla yeterli parmak becerisi ve esnekliğinden yoksun olmaktadır. Etütleri çalabilecek konuma gelene kadar birçok beceriyi kazanma zorunluluğu söz konusu olduğu için, etütlere belli bir süreçten sonra geçilebilmektedir.

Müzik eğitimi anabilim dallarında piyano düzeyinin, Anadolu güzel sanatlar liselerinden gelen öğrencilerin çoğunlukta olması nedeni ile bir miktar yükselmesi, diğer liselerden gelen öğrencileri ve öğretmenlerini belli bir düzeyi yakalamak adına telaşlı davranmaya sevk edebilmektedir. Bu nedenle bu öğrencilerle daha özenli ve dikkatli çalışılması gereken etütler bazen gereği kadar irdelenememekte ve sırası ile çalınması gereken temel etütler atlanarak gidilmekte, yeni öğrenilen bir davranışın pekişmesine imkân verilmeden hemen bir yenisini hedefleyen etütler verilmektedir.

Gerek Anadolu güzel sanatlar liselerinden gelen gerekse diğer liselerden gelen öğrencilerdeki ortak sorun ise: yetişmesi gereken vize ve final programlarının yaratmış olduğu aceleciliktir. Bunun sonucunda sınav programları gereği çalınması gereken programa daha çok vakit ayırabilmek için parçaları deşifre ettikleri andan sınava girdikleri anı kapsayan süreç içerisinde, eğer sınav programlarında yoksa hiçbir şekilde aşamalı ve düzenli olarak etüt çalışılmamaktadır. Bu süreç bazen öğrencinin sınav parçalarını kısır bir döngü içerisinde hatalarıyla veya yanlış davranışlarıyla tekrar tekrar çalıp durduğu, pek de bir getirisi olmayan anlamsız bir sürece dönüşebilmektedir.

Piyano literatüründe her düzey için etüt mevcuttur. Fakat müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda sorun, öğrencilerin zaman zaman etütlerin hedeflediği

davranışı kazanma sürecinde yapılması gereken çalışmalara olması gereken özeni ve dikkati göstermekte zorluk yaşamalarıdır. Etüdü gereken özenle çalışmayan öğrenci bunun sonucunda etüdün derinlerine inmekte ve amacını algılamakta sorun yaşayabilmektedir. Öğrenci, yüzeysel bir deşifre, yalan yanlış teknik davranışlar ile çalmış olduğu etüdü “oldu” sandığı için etüdün kazandırmak istediği davranışı kazanamamaktadır. Bir yanda kazanılmamış bir davranış bir yanda ise yürümesi gereken bir piyano eğitimi süreci vardır.

“Bilindiği gibi her türlü eğitimde bilgiler üst üste birikerek gelişir, yeni bir şey öğrenir onu kullanmaya başlarken de üzerine başkaları eklenir” (Gökbudak, 2002:166). Kazanılmamış bir davranış, sindirilememiş bir teknik beceri üzerine kurulmaya çalışılan diğer becerilerin doğru ve kaliteli bir şekilde yerleşmesi olasılığının yok denecek kadar az olduğu bilinmektedir.

“Etüt çalışmasında nicelikten çok ince ayrıntılar üzerinde titizlik göstermenin başlıca kural olduğunu hatırdan çıkarmamalıdır” (Pamir, t.y.:131). Bir etüdün, planlanılarak ve özel çalışmalarla bilinçli bir şekilde çalışıldığı takdirde faydasını göstereceği unutulmamalıdır. Aksi takdirde öğrenci için kısıtlı olan zamanın yok yere tüketilmesine neden olması olasıdır.

Benzer Belgeler