• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: ARAŞTIRMA SAHASININ FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ

2.2. Yerleşme Özellikleri

2.2.3. Mesken ve Mesken Tipleri

2.2.3.1. Eski Tip Meskenler

Günümüzde gelişen teknoloji ve insanların ekonomik güçlerinin artmasına bağlı olarak her ne kadar sayıları azalsa da çalışma sahasında eski tip meskenlere rastlamak mümkündür. Bunların bir kısmı halen daha kullanılmakla beraber çoğu ya atıl durumda ya da kuru ot, odun, araç-gereç v.b. saklama amacıyla kullanılmaktadır.

Sahada yapılan mülakatlarda sahanın iki tür eski meskeni bulunduğu bu türlerden en eski olanının artık günümüzde kalmadığı tespit edilmiştir. Günümüzde sahada bulunan eski meskenler ikinci grup eski meskenlerdir. Bu eski tip meskenlerden sahanın iklim ve topografyasının meskenler üzerine yaptığı etkileri görebilmekteyiz. Şöyle ki, sahada bulunan eski tip meskenler genelde taş ağırlıklı olmakla beraber, toprak ve ahşap karışımından ibarettir. Bu da sahanın topografyasından kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere kırsal yerleşmelerde meskenler çevreden en kolay temin edilen malzemelerle yapılmaktadır. Sahada da en kolay elde edilen malzeme taş, toprak ve ahşaptır. Sahanın kayalık bir yapıda olması çevreden taş teminini kolaylaştırmıştır. Günümüzde pek kullanılmasa da iki adet taş ocağı mevcuttur. Bu ocakların zamanın da aktif olarak kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca eski tip meskenlerde taşın yoğun olarak kullanılmasında sadece taşa ulaşabilmenin kolay olması etkili olmamış buna ilaveten sahada hüküm süren sert iklim şartları da taş kullanılmasını zorunlu hale getirmiştir. Dış duvar kalınlıkları 60-70 cm olan taş meskenlerde taşların arasında saman karışımından elde edilen çamur harç kullanılmıştır (Fotoğraf 23). Bu meskenlerin iç bölmelerinde ve tavan kısmının örtülmesinde ahşaptan da faydalanılmıştır. Bazı meskenlerin iç bölmelerinde ahşap arasına toprak doldurularak oluşturulan “bağdadi” denilen yapı tarzına da rastlanılmaktadır.

Eski tip meskenlerin çatısı ise, yine balçıklı toprak-su karışımı ile elde edilen çamurla kaplanır. Toprak damlı bu meskenlerin baca örtüsü ilk başta 30-40 cm iken, sonradan her yıl yapılan ilavelerle 60-70 cm’ e bazı meskenlerde ise 1m’ye ulaşmaktadır. Bunda ki amaç bacanın su ve soğuk geçirmesini önlemektir. Ancak günümüze ulaşan bu eski tip meskenlerin çoğunun üzeri sac kaplamadan oluşan çatı malzemesi ile örtülmüştür.

93

Fotoğraf 23. Sahadaki Eski Meskenlerin Dış Duvar Kalınlıkları

Her iki yerleşmeye ait eski meskenlerde kullanılan malzeme benzerlik gösterse de bazı farklılıklar mevcuttur. İki yerleşmedeki eski meskenlerin kullanım alanı ve eklentileri bakımından farklılıklar olmasının yanı sıra, Bağbaşı’daki meskenlerde ahşap malzemenin daha çok kullanıldığı görülmektedir (Fotoğraf 24). Oysaki Serdarlı’da orman alanı daha fazla bulunmakta ve ahşap kullanımını daha kolaylaştırmaktadır. Ama rakım olarak yüksekte bulunması kışın daha uzun ve daha sert geçmesi ahşap kullanımını kısıtlamıştır (Fotoğraf 25). Ayrıca yerleşmelerdeki eski ve yeni mesken oranları da farklılık göstermektedir. Bu kısımda her iki yerleşmenin eski ve yeni meskenlerinden bahsedilecektir.

Bağbaşı’da bulunan günümüzde artık rastlanılmayan en eski tip meskenler genelde kare biçimli, büyük bir ev şeklindedir. Bu evin tek giriş kapısı bulunmaktadır ve pencereleri oldukça küçük çaplıdır. Hatta, bazılarının tavan kısmında da penceresi bulunmaktadır. Günümüz evlerinden daha yüksek tavana sahip bu eski meskenler “pasin örtüsü” denilen ve kerestelerin üst üste yığılmasıyla yapılmış ahşap çatıya sahiptir. Bu örtünün üstü de toprakla kaplanmıştır. Tavan kısmına pencere konulma sebebi, o dönemde elektrik bulunmadığı için gün ışığından maksimum düzeyde faydalanabilmektir. Bu

94

büyük ev içerisinde un ve tahılların konulduğu bir ambar, yatakların konulduğu yüklük, taht ve tandır bulunmaktadır.

Fotoğraf 24. Bağbaşı’da Eski Bir Mesken

Beldede bulunan ikinci grup eski meskenler ise diğerinin biraz daha geliştirilmesiyle oluşturulmuştur. Planda bazı değişiklikler yapılarak evin kullanımı geliştirilmiştir. İki oda ile bir salon şeklinde yapılan bu ikinci grup meskenlerin iç kısmında da bazı değişiklikler olmuştur. Ev içerisinde bulunan tandır ve ambar ev dışına alınmış, “tandırlık” diye yeni bir eklenti oluşturulmuştur. Ayrıca meskenin pencere boyutu biraz daha büyük yapılmıştır. Tek katlı olan bu meskenler eklentileri ile birlikte bir bahçe içerisinde bulunmaktadır (Şekil 19). Eklentisi olarak hemen yakınında bir odunluk ve kiler vardır. Ahır ve samanlık bazı evlere yakınken bazılarında evden daha uzak bir konumda bulunur. Ayrıca her mahallede pekmezlik denilen; içerisinde ocak ve dut süzmek için yapılmış bir tezgâh bulunan üç tarafı duvarla kapalı, ön kısmı açık “pekmezlik ya da alaaçık” denilen bir yapıda bulunmaktadır. Bu yapıda dut ve kızılcıktan pestil ve pekmez pişirilir. Bu eklenti imece usulü olarak da yapılabilir, şahsa özel de olabilir. Pişirilen pestiller meskenlerin bacalarına serilip güneşte kurutulur. Bunun için pekmezlikler ve eski meskenlerin çoğu toprak damlı evdir. Yeni meskenlerin ise balkonları aynı amaç için kullanılmaktadır.

95

Fotoğraf 25. Serdarlı’ Eski Bir Mesken ve Eklentisi

Araştırma sahasının eski ve yeni tip mesken sayısı hakkında belediye’de tam istatistikî veri olmadığından yapılan gözlem sonuçlarına da yer verilmiştir. Belediyeden alınan veriler ve yapılan gözlemlere göre yerleşmede %25 oranında eski tip mesken, %75 oranında da yeni tip mesken yer almaktadır. Toplam 834 hane olduğuna göre eski tip mesken sayısı yaklaşık 209 iken, yeni tip mesken sayısı 625’dir (Tablo 25).

96

Tablo 25. Bağbaşı’daki Eski ve Yeni Tip Mesken Sayıları

Mesken Tipleri Mesken Sayısı Oranı (%)

Eski Tip Meskenler 209 25

Yeni Tip Meskenler 625 75

Toplam Mesken Sayıları 800 100

Kaynak: Bağbaşı Belediyesi verileri ve yapılan gözlemler

Serdarlı’daki birinci grup eski meskenlerde aynı Bağbaşı’daki gibi tek ve büyük bir evden ibarettir. Ancak iç kısmında yer alan bölmeler farklılık arz etmektedir. Serdarlı’daki bu eski meskenin içerisinde; iki oda, büyükçe bir taht ile süt, yağ, peynir saklanan ve yağ ve peynir yapılan yine yağ yapmak için kullanılan yörede “yayık” denilen tezgâhın bulunduğu bölmeler bulunur (Şekil 20). Bağbaşı’daki evlerde de süt, yağ, peynir için ayrılmış kısımlar vardır. Ancak Serdarlı’daki kadar büyük değildir ayrıca yağ ve peynir yapmak için değil saklamak için oluşturulmuştur. Serdarlı’da yürütülen hayvancılık faaliyetine bağlı olarak bu kısım daha gelişmiş ve büyüktür. Bağbaşı’da olduğu gibi burada da tek giriş kapısı bulunmaktadır. Bu meskenlerde de pencereler oldukça küçük olup, yine tavan kısmında da penceresi bulunmaktadır. Yüksek tavana sahip bu eski meskenlerde “pasin örtüsü” ile örtülmüştür. Ev içerisinde un ve tahılların konulduğu bir ambar, yatakların konulduğu yüklük ve tandır bulunmaktadır. Yerleşmede bulunan ikinci grup eski meskenler ise diğerinin planında bazı değişiklikler yapılması ile oluşturulmuştur. Bu ikinci grup eski eve bir ya da iki oda ile bir salon eklenmiş ev içerisinde bulunan tandır, ev dışına alınmış ve pencere boyutu biraz daha büyütülmüştür. Evin eklenti olarak hemen bitişiğinde samanlık ve ahır bulunur. Ahır içerisinde danalık, kuzuluk gibi bölmeler mevcuttur. Ahırın ön kısmında gübre konulması için boş bir de alan bulunur. Tandır ve odunluk yine evin hemen bitişiğinde bulunur.

97

Şekil 20. Serdarlı’da Eski Tip Mesken Planı

Serdarlı Belediyesi’nden alınan verilere ve yapılan gözlemlere göre Serdarlı’daki meskenlerin yaklaşık %60’ı eski tip, %40’ı da yeni tip meskenler şeklindedir. Toplam 1676 hane bulunmakta ve bunun yaklaşık 670’i yeni meskenlerden, 1006’sı ise eski meskenlerden oluşmaktadır. (Tablo 26) .

Tablo 26. Serdarlı’daki Eski ve Yeni Tip Mesken Sayıları

Mesken Tipleri Mesken Sayısı Oranı (%)

Eski Tip Meskenler 1006 60

Yeni Tip Meskenler 670 40

Toplam Mesken Sayıları 1676 100

98

Eski mesken sayısının Serdarlı’da daha fazla olduğu görülmektedir. Bu durum öncelikle saha halkının ekonomik durumundan ileri gelmektedir. Bağbaşı’da yaşayan halkın ekonomik imkânları Serdarlı’dan biraz daha iyi durumdadır. Ayrıca Bağbaşı’nın ikliminin daha ılıman olması ve vadi tabanında doğal bir güzelliğe sahip olması, dışarıya göç edenlerin sahadan kopmamalarına aksine saha dışında yaşasalar bile yaz dönemini burada geçirmelerine neden olmuştur. Ekonomik durumları daha iyi olan bu kesim, sahadaki eski meskenlerinin yerine yenisini yaptırarak, yeni mesken sayısının artmasına neden olmuştur.