• Sonuç bulunamadı

73 Ârif Hikmet, a.g.e., s. 73.

74 Neval Konuk, Yunanistan’da Osmanlı Mimarisi, I, (Ankara: Stratejik Araştırmalar Merkezi, 2010), s.

455. [Vurgu bize ait]

75

Evliyâ Çelebi, Seyahatnâme (Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi), II, haz. Seyit Ali Kahraman v.dğr. (İstanbul: YKY, 2011), 8. Kitap / s. 87-90.

76 İsmail Bıçakçı, “Yenişehir (Larissa)”, Yunanistan’da Türk Mimarî Eserleri, (İstanbul: İSAR Vakfı

Yayınları, 2003), s. 428.

77

Daha sonraki dönemde Yunanlıların Teselya bölgesindeki Müslüman cemaate saldırıp camileri tahrip etmeleriyle ilgili bir arşiv belgesi için bkz. BOA, Y. PRK. HR., nr. 30/6, 16 Zilkâde 1318 [7 Mart 1901]. Daha hususi olarak Mehmed Râ’if’in defnedildiği, Yenişehr-i Fenâr’daki Şâhoğlu Camii’ne tecavüz edilip caminin tahrip edilmesiyle ilgili bir arşiv belgesi için bkz. BOA, Y. A. HUS., nr. 389/42, 9 Cemâziyelâhir 1316 [25 Ekim 1898].

78 Bunun yerine, çalışma içerisinde adı geçmiş olup, Mollacıkzâde ailesine mensup şahısların tespit

edebildiğimiz mezartaşları fotoğraflanıp latinize edilerek, görselleriyle beraber ekler bölümünde sunulmuştur.

26

Kütüphane taramaları ile hayatı ve eserleri hakkında bilgi veren kaynaklar tarafından nakledilen malumata göre Mollacıkzâde’ye ait birkaç eser söz konusudur. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

4.2.1. Manzûme-i Ferâ’iz-i Sirâciyye: Bu eser, Hanefi fakihi Muhammed b.

Muhammed es-Secâvendî’nin (v. 596/1200) İslâm miras hukukuna dair el-

Ferâ’izu’s-Sirâciyye isimli eserinin muhtasar bir surette Türk diliyle

nazmedilmiş şeklinden ibarettir.

Hayatını anlattığımız bölümde zikredildiği gibi Mollacıkzâde Mehmed Râ’if Efendi, bir dönem Rumeli kazaskeri kassâmlığı vazifesinde bulunmuştur. Kassâm, vefat eden kimselerin terekelerini taksim eden şerʻî

memura verilen isimdir.79 İlgili kaynaklarda kassâmların, meslekleri icabı hukuk bilgisi hususunda ihtisas sahibi olmaları; Kur’ân, sünnet, fıkıh ve özellikle de miras hukukunu çok iyi bilmeleri gerektiği ifade edilmektedir.80

Mesleği icabı miras hukukunu çok iyi bilen Mehmed Râ’if, Hanefi fıkhının en meşhur miras hukuku metinlerinden biri olan el-Ferâ’izu’s-Sirâciyye’yi Türk diliyle nazmetmiştir.

Yazma nüshaları:

1- Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi koleksiyonu 1132 numarada kayıtlı

olan eserin istinsah tarihi 1237’dir. Koleksiyonda eser ismi Manzûme-i

Ferâ’iz-i Sirâciyye olarak kayıtlıdır. Sütun sayısı 2, satır sayısı 25 ve beyit

sayısı 816 olan eser, talik hatla yazılmış olup 18 varak hacmindedir. Kâğıdın

79 Said Öztürk, “Kassâm”, TDVİA, XXIV, s. 579.

80 A.mlf., “Osmanlı İlmiye Teşkilâtında Kassâmlık Müessesesi”, Tarih Enstitüsü Dergisi (Prof. Dr.

27

ebadı 236 x 163 mm, yazılı alanın ebadı ise 161 x 65 mm’dir. Sırtı ve kenarları meşin, ebru kâğıt kaplı olup şirazelidir. 3b yüzünde koleksiyon sahibi Sahhâflar Şeyhizâde Mehmed Esad Efendi’ye ait vakıf mührü bulunmaktadır.

2- Eserin bir nüshası da yine Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki Uşşâkî Tekkesi

214 numarada Manzûm Ferâ’iz-i Taksîm adıyla kayıtlıdır. Talik hatla 2 sütun hâlinde 26 varağa 17 satır şeklinde yazılmış olup, kâğıt ebadı 220 x

160 mm ve yazılı alan ebadı 135 x 63 mm’dir. Baş sayfalar altın yaldız zencirekli, sonraki sayfalar kırmızı cetvelli, kumlu ebru kâğıt kaplı çahar kuşe ciltlidir. Bu nüsha 1247 tarihinde istinsah edilmiş olup, yukarıdaki nüsha gibi 816 beyittir. Eserin 1a, 21b ve 28a yüzlerinde Yedikule kurbundaki Halvetî-Uşşâkî dergâhı postnişini Mehmed Tevfik Efendi’nin vakıf mührü bulunmaktadır. En son sahife olan 28b yüzündeki ferağ kaydında bulunan “Keçecizâde Mehmed İzzet, el-kâdî bi mahrûse-i Galata” ibaresinin altında müstensih Keçecizâde Mehmed İzzet Efendi’nin şahıs mührü yer almaktadır.

Bir üst maddedeki Manzûme-i Ferâ’iz-i Sirâciyye isimli nüsha ile bu

maddede tavsif edilen Ferâ’iz-i Taksîm nüshasının her ikisinin başında da sırasıyla Şeyhülislâm Yâsincizâde Seyyid Abdülvehhâb Efendi’nin (v. 1249/1834) Arapça ve Rumeli Kazaskeri Sıdkîzâde Ahmed Reşîd Efendi’nin (v. 1270/1854) Türkçe takrizleri yer almaktadır.81

Uşşâkî Tekkesi 214 numarada kayıtlı olan bu nüshanın zahriyesinden bir evvelki

81 Şeyhülislâm’ın ve Rumeli Kazaskeri’nin esere takriz yazmaları, Mollacıkzâde’nin ulema arasında

28

sayfada Türkçe takrizin sahibi Rumeli Kazaskeri Sıdkîzâde Ahmed Reşîd Efendi’nin şahıs mührü yer almaktadır.

3- Eserin bir diğer yazma nüshası da Ankara DTCF Kütüphanesi Mustafa Çon

koleksiyonu 214 numarada kayıtlıdır. Bu eser de talik hatla filigranlı kâğıda yazılmış olup, kâğıdın ebadı 226 x 165 mm, metnin ebadı ise 135 x 65 mm’dir. 17 satırlı, 28 varakta, söz başları kırmızı, metin siyah mürekkeple, İsmâil Nureddîn b. İbrâhim Edhem tarafından 23 Receb 1238 tarihinde (5 Nisan 1823) istinsah edilmiş; sırtı ve kenarları kahverengi meşin, deffeleri ebrulu kâğıt kaplı mukavva cilt içindedir.82

4.2.2. Ziyâ’u’l-Fu’âd fî Şerhi Bânet Suʻâd: Tez konumuzu oluşturan bu eser,

Muhadramûn şairlerinden Kaʻb b. Züheyr’in, hicretin 9. senesinde Resûlullâh’ın huzuruna gelerek af dilemek maksadıyla sunduğu Kasîde-i

Bürde yahut Kasîde-i Bânet Suʻâd ismiyle iştihar eden kasidesine

Mollacıkzâde Mehmed Râ’if tarafından yazılan şerhtir. Tespit edebildiğimiz tek yazma nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Hâlet Efendi koleksiyonu 340 numarada kayıtlı olan eser, 62b varağında son bulmaktadır. Ferağ kaydındaki tarih 1233 (1818) olan eserin ayrıntılı tavsifi ise aşağıda ayrı bir başlık (4.4.5) altında incelenecektir.

4.2.3. Kasîde-i Bür’e Tahmîsi: Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in Tezkire-i

Şuʻarâ’sı ile Ömer Rızâ Kehhâle’nin Muʻcemu’l-Mü’ellifîn isimli ricâl

82 Ankara Üniversitesi DTCF Kütüphanesi Yazmalar Kataloğu, II/1, Mustafa Çon A ve B Koleksiyonları,

29

bilgisi veren kapsamlı çalışmasında Mollacıkzâde’nin eserleri arasında Türkçe bir Kasîde-i Bür’e tahmisi olduğu nakledilmektedir.83

Ârif Hikmet Bey, Mollacıkzâde’nin şiirde mahir olduğunu zikretmesine rağmen mecmûʻa-i eşʻârının bulunamadığını zikretmiştir.84

Bunun haricinde Fatîn Efendi’nin Tezkire-i Hâtimetu’l-Eşʻâr’ında Mollacıkzâde’nin yalnızca bir gazeline rastlıyoruz ki bu gazel şöyledir:

∏azel

Düşüp ¡izârına ¡aks-i piyâle-i gül-reng Çerâπ ya…dı gülistâna lâle-i gül-reng Du«ân-ı sür« degil fey≥-i mihr-i âteş-i ¡aş…

Bitürdi sünbül-i âha külâle-i gül-reng Bahâr-ı «a† gelicek √all-i bâde-i lebine Yazıldı gül-vara… üzre risâle-i gül-reng ~unar fütâdeye nevrûz-i va§l irişdi deyu Dehânı ho……a-i şekker nevâle-i gül-reng Gelince «a† dil-i pür-«ûnı tu√fe …ıl yâre Geçer bahârda ma…bûle kâle-i gül-reng »ayâl-i va§f-ı leb-i la¡l-i yâr ile Râ™if Çekîde oldı …alemden ma…âle-i gül-reng85

83

Ârif Hikmet, a.g.e., s. 73; Kehhâle, a.g.e., s. 289.

84 Ârif Hikmet, a.g.e., s. 73.

85 Dâvûd Fatîn Efendi, a.g.e., s. 101; Tamamı Fatîn Efendi’de yer alan bu gazelin Tuhfe-i Nâilî’de 1. ve 4.

30

Benzer Belgeler