• Sonuç bulunamadı

1.4. ELEKTRONİK KİTAP ÜZERİNDEKİ HAKLAR

1.4.1. Manevi Haklar

1.4.1.4. Eserin Aslına Ulaşma Hakkı

Fikri eserin cismanileştiği eşya üzerinde aynı anda hem eşya hukukundan kaynaklanan mülkiyet hakkı, hem de eser sahipliğinden doğan fikri haklar yer almaktadır. Eserin vücut bulduğu tablo, heykel, el yazması gibi eşyaların eser sahibi tarafından tasarrufa konu edilmesiyle birlikte, mülkiyet hakkı ve fikri hak sahipleri farklı kişiler olabilmektedir112. FSEK’in 17. maddesinde “eser sahibinin

zilyed ve malike karşı hakları” başlığı altında iki farklı hal için eser sahibine,

üçüncü kişinin zilyetliğinde bulunan eserinin aslına ulaşma hakkı düzenlenmiştir. Eser üçüncü kişilerin mülkiyetindeyken dahi eser sahibine eserini kullanma hakkı

109 KILIÇOĞLU, Fikri Haklar, s. 274. 110 TOSUN, Manevi Haklar, s. 151.

111 BAŞPINAR/KOCABEY, İnternette Fikri Hakların Korunması, Ankara 2007, s. 107. 112 ATEŞ, s. 152

tanınmasının temelinde yatan düşünce; mülkiyet ve zilyetliğe ilişkin katı kuralların karşısında, eser sahibinin eserle olan bağının korunmasıdır113.

Eserin aslına ulaşma hakkı ilk olarak FSEK m. 17/I’de sadece belirli eser türleri için geçerli olmak üzere; gerekli durumlarda114, koruma şartlarını da yerine getirmek şartıyla115, eser asıllarından geçici bir süre için yararlanma hakkı olarak tanınmıştır. Buradaki yararlandırmanın amacı, eser sahiplerinin eski eserlerine ulaşarak onlardan esinlenmek suretiyle yeni eserler yaratmasını sağlamaktır116. FSEK m. 17/I’de yararlanma hakkına konu eserler; Kanun’un dördüncü maddesinin birinci ve ikinci bentlerinde sayılan güzel sanat eserleri117 ve ikinci maddenin birinci bendinde ve üçüncü maddede sayılıp118 da yazarlarla bestecilerin el yazısıyla yazılmış olan eserlerinin asılları ile sınırlandırılmıştır. Yararlanma için bu eserlerin tek ve özgün olması şartı aranmamaktadır119. Kanun’da yararlanmanın ne şekilde olacağına ilişkin bir sınırlama getirilmediğinden hem ticari hem de ticari olmayan yararlanmalar hak kapsamındadır120. Şartlar dâhilinde eser sahibi, eseri daha önce satın alma veya kiralama yoluyla elinde bulunduran malik veya zilyetten talep ettiğinde, bu kişilerin eseri geçici bir süreyle teslime

113 BOZBEL, s. 164.

114 Örneğin, eserin tek nüshasının yurtdışında ya da ulaşılması imkansız bir yerde bulunması;

eserden çoğaltma veya işleme amacıyla yararlanılacak olması; BOZBEL, s. 164.

115Koruma şartları güvenli taşıma, muhafaza, sigorta vb. tedbirler alınarak sağlanabilir.

TEKİNALP, § 14 Nr. 53, s.175.

116 KILIÇOĞLU, Fikri Haklar, s. 278-279. Yazara göre, eser sahibinin yararlanma hakkı, temel

bir hak olan mülkiyet hakkını gereksiz bir şekilde sınırlandırmaktadır.

117 Kanun’un atıf yaptığı bu eserler; yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler,

pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi, heykeller, kabartmalar ve oymalardır.

Düzenlemenin güzel sanat eserlerinin tümü için geçerli tutulmak yerine sınırlamaya gidilmesinin haklı bir sebebi olmadığı gerekçesiyle yapılan eleştiri için bkz. TEKİNALP, § 14 Nr. 51, s. 174.

118 Burada kastedilen ilim ve edebiyat eserlerinden herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan

eserler ile müzik eserlerin notaya dönüştürülmüş besteleridir.

119 TEKİNALP, § 14 Nr. 51, s. 174. Öztan’a göre düzenleme eserin hem orijinalini hem de

nüshalarını kapsamaktadır. Eser aslının yok olması ama nüshasının mevcut olması halinde eser sahibinin o nüshalardan birine ulaşma hakkı bulunmalıdır; ÖZTAN, s. 338-340. Aynı yönde, sadece eser aslında değil az sayıda/tek sayıdaki nüshalarda da yararlanmanın söz konusu olabileceğine ilişkin bkz. TOSUN, Manevi Haklar, s.201. Yararlanma hakkının nüshalarda değil sadece eser asıllarında olabileceği; malik veya zilyetteki eserin, asıl eser olması gerektiği yönündeki karşı görüş için bkz. KILIÇOĞLU, Fikri Haklar, s. 280.

katlanmaları gerekecektir121. Burada teslim meselesi de ayrıca ele alınmalıdır. Yararlanma hakkı ile eser sahibi öncelikle esere ulaşma hakkı elde eder. Eğer, eser teslim edilmeden de yararlanma mümkünse (örneğin görme, okuma vb. yöntemler) eser malikin elindeyken, eser sahibinin zilyetliğine verilmeden yararlandırılacaktır. Eser sahibinin esere sadece ulaşması yeterli gelmezse ancak o zaman çoğaltma, işleme veya diğer şekillerde yararlanma için eser geçici olarak bırakılabilecektir. Birden fazla kişi tarafından meydana getirilen eserlerde, her eser sahibi, diğerinde bağımsız olarak esere ulaşma hakkını kullanabilecektir122.

Yazarın kendi eserinin aslı veya kopyalarına ulaşamıyor olması durumunun elektronik kitaplar açısından gündeme gelme ihtimali düşük olmakla birlikte imkânsız değildir. Burada öncelikle eser aslından yararlanma hakkının e- kitaplar için de geçerli olup olmadığına ilişkin yapılacak değerlendirmede kanun lafzının söz konusu hakkı -ilim ve edebiyat eserleri açısından- yazarların el

yazısıyla yazılmış eserlerinin asılları ile sınırlı tuttuğu görülmektedir (FSEK m.

17/I). Düzenlemede doğrudan dijital ortamda hazırlanmış ilim ve edebiyat eserinin göz önünde bulundurulmadığı ve bu bağlamda kanun boşluğu bulunduğu düşünülebilir123. Kanaatimizce, yazara kendi eserini okuyup yeni yaratımlar ortaya koyabilmesi için kitabının el yazılı aslına ulaşma hakkı tanınmışken; benzer durumda dijital esere ulaşma hakkının tanınmadığın kabulü kanunun ruhuyla bağdaşmamaktadır. Kanun lafzında susma yoluyla FSEK m. 17/I’de sınırlı sayı ilkesinin benimsendiği ve dijital eserlere ilişkin negatif düzenleme yapıldığı düşünülebilecek olsa da, eserin fikri özünün cismanileştiği yazının tek bir dijital kopyasının kalmış olması halinde e-kitabın geçici olarak yazara bırakılması ile yararlanma hakkından faydalandırılması gerektiğinin kabulü daha yerinde olacaktır.

121 Kanun’a göre eser sahibinin bu hakkı, eserlerin ticaretini yapanlar tarafından eseri satın alan

veya elde eden kişilere müzayede ve satış kataloğu veya ilgili belgeler ile açıklanmalıdır (FSEK m. 17/I, son cümle). Ancak bu bilgilendirmenin yapılmamış olması, eser sahibinin eser aslına ulaşma hakkını ortadan kaldırmayacaktır. EREL, s. 155.

122 ÖZTAN, s. 343.

123 Kanun boşluğu, gerekli kanuni düzenlemenin yapılmamış olması olarak tanımlanmaktadır;

KIRCA Çiğdem, Örtülü (Gizli) Boşluk ve Bu Boşluğun Doldurulması Yöntemi Olarak Amaca

Uygun Sınırlama (Teleogische Reduction), Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Mart 2001, s. 91.

İkinci olarak FSEK m. 17/III’de, tüm eser türleri için, ancak eserin tek ve özgün124 olması koşuluyla, eser sahibine, kendisine ait tüm dönemleri kapsayan çalışma ve sergilerde kullanmak amacıyla, koruma şartlarını da yerine getirmek suretiyle, iade edilmek üzere eseri isteme hakkı tanınmıştır. Kullanma, eser sahibinin bütün dönemlerini kapsayan çalışma ve sergilerle sınırlı olduğu için, ticari amaçlı olamayacaktır125. Eser sahibinin sanat geçmişini sergileyebilmesi için tanınan buradaki yararlanma hakkında her ne kadar eser türüne ilişkin sınırlama getirilmemişse de, binlerce kopyası bulunan e-kitaplar için tek ve özgün olma şartı sağlanamayabileceği için FSEK m. 17/III kanaatimizce uygulama alanı bulamayabilecektir.

FSEK m. 17/II uyarınca eser aslının maliki, eser sahibi ile yapmış olduğu sözleşme şartlarına göre eser üzerinde tasarruf edebilecek; ancak eseri bozamayacak, yok edemeyecek ve eser sahibinin haklarına zarar veremeyecektir.

Özellikle tablo, heykel gibi güzel sanat eserlerinin asıllarının korunmasına yönelik olan bu düzenlemeye göre; eseri satın alan malik eseri satabilir, devredebilir veya bir başkasına kullanma hakkı tanıyabilir. Fakat malik satın aldığı tabloyu imha edemeyecek, deposuna atamayacaktır126. Eşsiz bir eserin keyfi duygularla yok edilmesi sadece eser sahibinin manevi haklarına değil, aynı zamanda toplumun kültür ve sanat birikimine de zarar vereceği unutulmamalıdır127.

Bütünlüğü korunması gereken fikir ve sanat eserleri, bir tane ya da birkaç nüshasıyla çok az sayıda bulunan heykel veya tablo gibi eserlerdir. Basılı veya elektronik kitaplarda binlerce nüsha bulunduğundan, bu nüshaların fiziki varlığı

124 Her eserin sahibinin hususiyetini taşıması sebebiyle hâlihazırda “özgün” olması sebebiyle

kanundaki ifadenin gerekli olmadığı yönünde bkz. ÖZTAN, s. 334.

125 TEKİNALP, § 14 Nr. 175, s. 175. Kanun’da eserin ne kadar süreyle teslim edileceğine ilişkin

bir düzenleme yer almamaktadır. Kılıçoğlu’na göre bu sürenin üst sınırının eser sahibinin çalışma ve sergileme süresi kadar olması gerektiği yönünde; KILIÇOĞLU, Fikri Haklar, s. 283.

126 KILIÇOĞLU, Fikri Haklar, s. 282. 127 ÖZTAN, s. 344-345.

salt eşya olarak nitelendirilmelidir. Bu bağlamda, e-kitabı satın alan kullanıcı kitabı silerek yok etme veya bozma gibi eylemleri dilediği gibi yapabilecektir128.