• Sonuç bulunamadı

Ergenlerin Karar Stratejileri Ölçeğinin Alt Ölçekleri Puanlarının Sosyo-

Göstermediğine Dair Bulguların Tartışma ve Yorumu

Tek yönlü varyans analizi sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda KSÖ alt ölçeklerinin sosyo-demografik değişkenlere göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir.

KKTC Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet liselerinde, 2015-2016 yılında öğrenim gören lise öğrencilerinden edinilen veriler ışığında, erkek öğrencilerin kararsız karar verme alt ölçek puanlarının kız öğrencilere kıyasla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu araştırma bulgularından farklı olarak Karaçay (2015) ise kararsız karar verme alt ölçeğinden kızların daha yüksek puan aldıklarını saptamıştır. Bu durum şema terapinin erken dönem uyumsuz şemalarından bağımlılık/yetersizlik şemasıyla açıklanabilir. Bağımlılık/yetersizlik şemasına sahip bireyler, günlük sorunların üstesinden gelemeyecekleri, sorunlara çözümler bulamayacakları ve iyi kararlar veremeyecekleri düşüncesini taşırlar (Rafaeli, Bernstein & Young, 2011/2012). Erkek öğrencilerin kararsız karar verme stratejilerini daha fazla kullanmaları, ataerkil toplumun getirdiği beklentileri karşılamanın getirdiği karmaşadan kaynaklandığı varsayılabilir.

Çalışmada elde edilen bulgulara göre karar verme stratejileri ile sınıf değişkeni incelendiğinde 9. sınıfların mantıklı sistematik karar verme alt ölçek puanlarının 10. sınıflardan, 12. sınıflardan ve 11. sınıflardan daha yüksek olduğu görüşmüştür. Benzer şekilde Akıntuğ ve Birol (2011) KKTC’de gerçekleştirdikleri araştırmalarında, 9. sınıfların mantıklı karar verme stratejisini en fazla kullandıklarını saptamıştır. Bu durum 9. sınıfa devam eden öğrencilerin daha az gelecek kaygısı yaşadıkları ve karar vermeleri gereken konuların daha az karmaşık olmasından

123

kaynaklanıyor olabilir. Başka bir deyişle gelecek kaygısının az olması ve karar gerektiren konuların karmaşık olmayışının etkisiyle, karar gerektiren durum hakkında yeterince bilgi toplanarak hareket edildiği düşünülebilir.

Çalışma bulgularına göre bağımlı karar verme stratejisini 10. sınıfların diğer sınıflara oranla daha fazla kullandıkları görülmektedir. Araştırma sonuçları ile benzer şekilde, Karaçay (2015) tarafından gerçekleştirilen araştırmada da 10. Sınıfların bağımlı karar verme stratejisini daha fazla kullandıkları görülmüştür. Bu durum şema terapinin erken dönem uyumsuz şemalarından onay arayıcılık/kabul arayıcılık şemasıyla açıklanabilir. Onay/kabul arayıcılık şemasına sahip bireyler diğer insanların onayına ve kabulüne ihtiyaç duyarak, diğer bireylere uyum gösterme davranışlarında bulunurlar (Rafaeli, Bernstein & Young, 2011/2012). KKTC liselerinde öğrenim gören 10. sınıf öğrencilerinin bağımlı karar verme stratejisini daha fazla kullanmaları, diğer bireylerin kabulüne daha fazla ihtiyaç duydukları anlamına gelebilir. Bir diğer ifadeyle 10. sınıfın bir geçiş dönemi olduğu varsayılırsa kararlarını alırken diğer bireylerin görüş ve onayını alma ihtiyaçlarının daha fazla olduğu söylenebilir.

Anne eğitim düzeyine göre karar verme stratejileri incelendiğinde, anne eğitim düzeyi üniversite ve üzeri olan lise öğrencilerinin diğer anne eğitim düzeylerine kıyasla bağımlı karar verme stratejisini daha fazla kullandıkları görülmektedir. Taşgit (2012) tarafından gerçekleştirilen araştırmada ise karar verme düzeyi ile anne eğitim düzeyi arasında anlamlı bir fark olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bağımlı karar verme stratejisi şema terapinin erken dönem uyumsuz şemalarından onay arayıcılık/kabul arayıcılık şemasıyla benzerlik göstermektedir. Onay/kabul arayıcılık şemasına sahip bireyler diğer insanların onayına ve kabulüne ihtiyaç duyarak, diğer bireylere uyum gösterme davranışlarında bulunurlar (Rafaeli,

124

Bernstein & Young, 2011/2012). Eğitim seviyesi yüksek olan annelerin, ergenlik dönemindeki çocuklarına beklentilerini daha fazla yansıtıyor olabilirler. Böylece anne eğitim seviyesi yüksek olan ergenler annelerinin beklentilerine yönelik hareket edebilirler.

Araştırma bulgularına göre bağımlı karar verme alt ölçek puanları, baba eğitim düzeyi üniversite ve üstü düzeyinde olan öğrencilerin baba eğitim düzeyi ortaokul, lise ve okuryazar-ilkokul düzeyinde olan öğrencilerden daha yüksek olduğu söylenebilmektedir. Karaçay (2015) bu araştırmadan farklı olarak baba eğitim düzeyi okuryazar ve okuryazar olmayan öğrencilerin bağımlı karar verme stratejisini kullandıklarını saptamıştır. Lise öğrencilerinin baba eğitim düzeyinin artmasıyla birlikte bağımlı karar verme stratejilerini kullanmaları, eğitim seviyesi yüksek babaların çocuklarına yükledikleri sorumlulukların ve beklentilerin fazla olmasından kaynaklanabilir.

Bulgular bakıldığında, aile gelir düzeyi 8000TL-10000TL arasında olan öğrencilerin içtepisel ve bağımlı karar verme stratejilerini kullandıkları görülmektedir. Araştırmanın aksine, Aktaş (2016) tarafından gerçekleştirilen araştırmada aile gelir düzeyi bakımından bir fark bulunamamıştır. Bu durum aile gelir düzeyinin ortalamanın üstünde olmasıyla birlikte, ailenin çocuklarına sundukları olanakların da artmasına neden olabilir. Ailenin sunduğu olanakların artması, karar gerektiren durumların çoğalması anlamına gelebileceğinden seçenekler üzerinde yeterince düşünülmeden ve ailenin ya da çevrenin onayına ihtiyaç duyularak karar verildiği düşünülebilir.

Yaşanılan yer değişkenine göre mantıklı sistematik karar verme alt ölçek puanları, yaşanılan yer Güzelyurt olan öğrencilerin yaşanılan yer Gazimağusa, İskele, Girne ve Lefkoşa olan öğrencilerden daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bu

125

durum Güzelyurt bölgesinin diğer bölgelere oranla nüfusunun daha az olmasından kaynaklanabilir. Bir başka deyişle ergenlik dönemindeki bireylerin karar gerektiren durumlar karşısında başka işlerle meşgul olmaktan çok, karar gerektiren durumlar hakkında daha detaylı düşünerek bilgi toplama sürecine girmeleri şeklinde açıklanabilir.

126

Bölüm 6

SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu araştırmanın amacı KKTC Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet liselerinde öğrenim görmen ergenlerin problem çözme becerileriyle karar verme stratejilerinin belirlenmesi ve aralarındaki ilişkiyi incelemektir. Bununla birlikte liselerde öğrenim gören öğrencilerin problem çözme becerilerinin ve karar verme stratejilerinin sosyo-demografik değişkenlere göre (cinsiyet, sınıf, anne eğitim düzeyi, baba eğitim düzeyi, aile gelir düzeyi ve yaşanılan bölge) farkını incelemeyi amaçlamaktadır.