• Sonuç bulunamadı

1938 Bursa İnegöl doğumlu olan Erdoğan Demirören, Seint Benoit Lisesi orta bö- lümü mezunudur. 1956-57 yılında Beşiktaş kulübünde profesyonel olarak futbol oyna- mıştır. 1957 yılında babasının vefatı nedeni ile Sirkeci de kurulu oto yedek parça ithalatı ve pazarlaması yapılan “oto kolaylık” adlı şirketin başına geçmiştir.

Erdoğan Demirören‟in medyaya ilk ilgisi 1979 yılında ortaya çıkmıştır. 1979- 1980 yılında Milliyet Gazetesine Aydın Doğan ile birlikte yüzde 25 oranında ortak ol-

31

(http://www.hurriyet.com.tr/demiroren-virgin-megastore-u-getirdi-4394460)

32

muş, daha sonra payını Aydın Doğan‟a satarak sektörden çekilmiştir. (Kuyucu, 2012: 665) Kendisinin „Pentagon‟ adını verdiği ofisinde Ekonomist dergisinin sorularını ya- nıtlayan Erdoğan Demirören, 2009 krizinden etkilenmediklerini hammadde fiyatların- daki ani düşüşün şirketi biraz zarara uğrattığını belirtmektedir. Prensip olarak kredi borçlarının cirolarının yüzde 5‟ini geçmemesini benimsediklerini ifade etmektedir. Ön- ceki yıl 1 milyar 300 milyon dolar civarında bir ciro yaptıklarını belirten Erdoğan De- mirören, 2009 yılı kesinleşmemiş olsa da bu cironun 60 milyon dolar civarında gerisin- de kalacaklarını 2010 yılında ise bunu telafi edebileceklerini belirtmektedir. Kriz nede- niyle planlarında herhangi bir değişiklik yapmadıklarını yeni yatırımları şartlar oluştuk- ça geçekleştirileceği de vurgulanmaktadır. Şirketin sadece gaz sektöründeki faaliyetle- rinden 60 bin kişi istihdam edilmektedir. Erdoğan Demirören, “Milangaz Petrol” mar- kasıyla girecekleri akaryakıt dağıtım sektöründe ilk üçün içinde olmayı hedeflediklerini, kriz nedeniyle bu gidişi yavaşlattıklarını dile getirmektedir. Bayi transferi ve satın alma- larla büyüyeceklerini, öncelikle depolama tesisi kuracaklarını, Samsun, Dörtyol, Yarım- ca‟daki limanları üzerinden sektörden üç ortakla birlikte yükleme boşaltma için bir de platform yaptıklarını belirtmektedir. Birçok farklı sektörde çalıştıklarını ifade eden Er- doğan Demirören, Diyarbakır Lice‟de dört tane mermer ocakları olduğunu ve Çin‟e ihracat yaptıklarını da belirtmektedir. Sanayi tesisleri için kimyasal analizler yapan, damadının başında olduğu bir şirket kurduklarını Almanlarla ortaklık yaptıklarını, ayrı- ca arıtma tesisleri ve çöp atık tesisleri kurmak üzere bazı adımlar attıklarını da belirt- mektedir. Bunlara geleceğin sektörleri olarak bakan Erdoğan Demirören sadece tüpçü olmadıklarını çok farklı sektörlerde yatırımları olduğunu ve toplam 28 kuruluşları ile grubun sektörel çeşitliliğine vurgu yapmaktadır.33

Vatan Gazetesi Ankara temsilcisi Murat Çelik‟in yaptığı 11.11.2016 tarihli röpor- tajda Demirören, dünyada bir değişim olduğunu ve bu değişimin bir örneğinin de bugün Amerika‟da yaşandığını belirtmektedir. Trump gibi tecrübeli bir iş adamının seçilmesi- nin bir ilk olduğu gibi aynı zamanda da bir şans olarak da nitelenmektedir. Nedeni ise Trump‟ın siyaset dünyasından değil iş dünyasından geliyor olmasıdır. Bu durum dünya- daki değişimin ABD‟ye de yansıması anlamına gelmektedir. Donald Trump, başından

33

(http://www.hurriyet.com.tr/esek-gibi-calisiyor-akaryakit-dagitiminda-buyumeye-yukleniyor- 12241567)

her türlü tecrübe geçmiş bir iş adamıdır. Bu yönü ile de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‟a benzemektedir. Aynı dili konuşabilecek iki insan konumundadırlar. Bu ben- zerlik ise bir avantaj oluşturacaktır. Erdoğan Demirören, siyasette tecrübe sahibi olmasa da iş yaşamında başarılı olmuş bir insanın siyasetle ilişkisinin, kısmen de olsa, mutlaka olduğunu vurgulamaktadır. Trump‟ın başkanlığının ilk döneminde, farklı her icraatını hemen hata kabul edilmemesi biraz zaman tanınması gerektiğini, Trump‟ın başarılı ola- cağına inandığını belirten Erdoğan Demirören işadamı gözüyle, Donald Trump gibi bir ABD Başkanı‟nın, dünyanın şu döneminde en iyi anlaşacağı ülkelerden biri Rusya ise diğerinin de Türkiye olacağını belirtmektedir. ABD Senatosu ve Kongresi‟nin mevcut dengelerine bakıldığında, yeni başkanın karar mekanizmaları daha rahat işleteceğini uman Demirören, Trump‟ın dünya ekonomisi ve dünya siyaseti için iyi olacağını dü- şünmektedir. Öte yandan Amerikan vatandaşlarının kendine has yetişme tarzları bulun- maktadır. Trump‟ın da o prensiplerin dışına çıkmasının beklenmemesi gerekmektedir.34

Erdoğan Demirören‟in Milliyet Gazetesi sahipliği sırasında Öcalan-BDP görüş- me tutanaklarının “İmralı Zabıtları” manşeti ile haberleştirilmesinin ardından Başbakan Erdoğan ile Erdoğan Demirören ile yaptığı iddia edilen konuşma basına sızdırılmıştır. Bu konuşmada yayınlanan haber içeriğinden dolayı gazetenin o dönem ki genel yayın yönetmeni Derya Sazak ve haber muhabiri Namık Durukan eleştirilmektedir. (Önkibar, 2015: 145) Önkibar, Erdoğan Demirören‟in siyasal Erk karşısındaki bu tutumunu ticari yaşamdaki “beklenti” ve “korku” olarak yorumlamaktadır. Aynı Demirören bir zaman- lar Özal‟ın ve Demirel‟in de en yakınıdır. Demirören siyasi erke karşı dikkatlidir ve zarar görmeme adına hareket etmektedir. (Önkibar, 2015: 166) Demirören yalısında yazarlarına ve editörlerine verdiği davette “Beyefendiyi üzecek şeyler” yazmamalarını da belirtmiştir.(Sönmez, 2014: 99)

Şike soruşturmaları sürecinde Beşiktaş teknik direktörü Tayfur Havutçu‟nun tu- tuklanması Demirören ailesini ürkütmüştür. Nedeni ise kulüp başkanlığını Yıldırım Demirören‟in yapmasıdır. Ancak korkulan olmamış ve Yıldırım Demirören soruşturma- ya dahil edilmemiştir. Kim iddialara göre de Yıldırım Demirören, Cumhurbaşkanı Tay- yip Erdoğan‟ın desteği ile Futbol Federasyonu Başkanı olmuştur. Önkibar (2015: 166),

34

Erdoğan Demirören‟in Milliyet ve Vatan gibi laiklik hassasiyeti yüksek okura yaslanan gazeteleri Aydın Doğan‟dan satın aldıktan sonra AKP‟nin emrine verdiğini ifade etmek- tedir. Kendisine göre bu durum o kadar belirgindir ki AKP‟yi eleştiren yazarlar bir bir tasfiye edilmiştir. Önkibar, Erdoğan Demirören‟in yazarları toplayıp “AKP‟ye dönün ve onu destekleyin, aksi takdirde sizi kovacağım” biçimindeki sözlerini Mustafa Mutlu‟da yazdığı kitapta da belirtildiğini açıklamaktadır. Demirören ailesinin iktidarı memnun etmek için satın aldıkları gazeteleri her yıl onlarca milyon dolar sübvanse ettiklerini ancak bunun karşılığını da aldıklarını vurgulayan Önkibar‟a göre Demirören‟in Beyoğ- lu‟nun merkezinde açmış oldukları AVM‟ için nasıl izin alındığı da ayrı bir kitap konu- sudur. Önkibar, “Total”i alabilmek gibi bir büyükliğe erişebilmenin de ancak iktidar ile kolkola yürümekle mümkün olduğunu belirtmektedir. (Önkibar, 2015: 167)

Mavioğlu‟na göre hükümeti eleştiren yazılar yazan ve Başbakan Erdoğan tarafın- dan “Mert değil namertsin”diyerek işaret ettiği Nuray Mert‟in Milliyet Gazetesindeki işine son verilmesi Erdoğan Demirören‟in talimatı ile gerçekleşmiştir. İmralı görüşme tutanaklarının Milliyet Gazetesinde yayınlanmasının ardından doğan kriz ile birlikte genel yayın yönetmeni Derya Sazak ve yazar Hasan Cemal işinden olması da benzer bir talimatla gerçekleşmiştir. Milliyet‟te hükümet baskısı ile dalgalandığı öne sürülen sular Can Dündar‟ın kadrodan çıkarılması ile durulabilmiştir. (Mavioğlu, 2014: 15; Sazak, 2014: 13-18) Kadrodaki bu değişimler Erdoğan Demirören‟in siyasal yönetim ile ilişki- sini bozmak istemediği şeklinde yorumlanmıştır (Çam ve Yüksel 2015: 80)

Erdoğan Demirören ile ilgili olarak 20 Mayıs 2013 tarihli Taraf Gazetesi‟nde Mehmet Baransu tarafından bir dosya haberleştirilmiştir. Bu dosyadaki bilgilere göre Erdoğan Demirören cinayet ile suçlanmaktadır. Belirtilen Genelkurmay kayıtlarına gö- re, cinayet soruşturması 1982‟den beri sürmektedir. Rum asıllı Arşimidis şirketi sahiple- rinden birisi İstanbul Halkalı‟da öldürülmüştür. Cinayetin ardından da şirkete Erdoğan Demirören sahip olmuştur. Şirkete haksız yere el konulması ile ilgili temsilciler tarafın- dan açılan dava ise uzun yıllar sürmüştür. Kayıtları içeren belgelerin Ağustos 1982‟de Başbakanlığa gönderildiği oradan da Semra Özal tarafından alınarak Demirören‟lere ulaştırıldığı iddia edilmektedir. Demirören haber hakkında The Wall Street Journal Tür-

kiye‟ye konuşmuş “Bunlar palavra. Palavracılara söyleyecek cevabım yok” demiştir. (Akt. Sazak, 2014: 165-175)

Benzer Belgeler