• Sonuç bulunamadı

Araştırmada, engelli kardeşin yetersizlik türü, yetersizlik derecesi ve cinsiyeti ile engelli olmayan kardeşin evliliğe yönelik tutumları arasındaki ilişkiye bakılmış ve sonuçta engelli kardeşin yetersizlik derecesi ile katılımcıların evliliğe yönelik tutumları arasında anlamlı bir ilişki bulgulanırken, engelli kardeşin yetersizlik türü ve cinsiyeti ile katılımcıların evliliğe yönelik tutumları arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Literatürde bu bulgular ile paralellik gösteren ve göstermeyen bulgular yer almaktadır.

Breslau ve arkadaşları (1982), engelli çocuğun engelinin derecesi arttıkça, ailede engelli çocuğa ayrılan zamanın ve dikkatin arttığını ve buna bağlı olarak ailelerin engelli olmayan çocuklarını engelin derecesi ile paralel olarak ihmal ettiğini ve sonuçta ailelerin bu yaklaşımının, kardeşler arasındaki ilişkiyi olumsuz yönde etkilediğini bildirmişlerdir. Engelli kardeşi olan bireylerin etkilenme durumları ile engelli bireyin yetersizlik derecesi arasındaki ilişkiye dair yapılan başka çalışmalarda, McHale ve Gamble (1987), sahip olunan engelli kardeşin yetersizlik derecesi nedeniyle bakım ihtiyacı arttıkça, engelli olmayan kardeşlerin olumsuz yönde etkilendiğini; Lobato (1988), görünüş açısından engeli daha çabuk anlaşılan ve yetersizlik düzeyi daha ağır olan kardeşe sahip çocukların yaşadıkları stres düzeyinin, engeli daha çabuk anlaşılmayan ve yetersizlik düzeyi daha hafif olan kardeşe sahip çocukların yaşadıkları stres düzeyinden anlamlı şekilde daha yoğun olduğunu; Benson ve arkadaşları (1999), yetersizliğinin çevreden fark edilebilirliği arttıkça engelli kardeşi olan çocukların

davranış problemlerinin sıklığının da arttığını; Bilal ve Dağ (2005), anne- babanın ve kardeşin iyilik halinin, engelli çocuğun özellikleriyle ilgili olduğunu ve engelli bireyin bakımının zorlaşması ile ebeveyn ve kardeş stresinin arttığını gözlemlemişlerdir.

Bu çalışmalar bu araştırmanın sonucu ile paralellik göstermektedir. Bu araştırma sonucunda da engeli ağır düzeyde olan bir engelli kardeşe sahip katılımcıların evliliğe yönelik tutumlarının diğer gruplara göre daha olumsuz olduğu saptamıştır. Ayrıca engeli orta düzeyde olan bir engelli kardeşe sahip katılımcıların evliliğe yönelik tutumlarının da engeli hafif düzeyde olan bir engelli kardeşe sahip katılımcıların evliliğe yönelik tutumlarında anlamlı şekilde daha olumsuz olduğu bulgulanmıştır. Bu sonuç ile engelli kardeşe sahip olma nedeniyle olumsuz etkilenme durumlarından biri olan engelli kardeş nedeniyle kız/erkek arkadaş edinmeye çekinme durumu arasında bir ilişkinin olduğu düşünülmektedir. Engelli kardeşi nedeniyle kız/erkek arkadaş edinmeye çekindiğini belirten katılımcıların %80’inin ağır düzeyde engelli bir kardeşe sahip olduğu, %20’sinin ise orta düzeyde engelli bir kardeşe sahip olduğu gözlemlenmiştir.

Engelli kardeş ile engelli olmayan kardeşin ilişkileri üzerine yapılan çalışmalarda engelli kardeşin yetersizlik derecesinin kardeş ilişkilerini etkilemediği gösteren bulgulara da rastlanmaktadır.

Girli’ nin (1995), engelli olmayan kardeşlerin, zihinsel engelli kardeşlerini kabul düzeylerini incelediği çalışmasında, engelli kardeşin yetersizlik derecesinin yüksek olmasının kardeşlerin uyumunu etkilemediği bulgulanmıştır. Benzer bir bulgu da Ahmetoğlu’nun (2004), çalışmasında “engelli kardeşin engelinin derecesinin, kardeşler arasındaki ilişkiyi etkilemediği” olarak belirlenmiştir. Bu sonuçlar ile araştırmamız arasındaki çelişkinin nedeninin araştırmaya katılan bireylerin yaş dağılımları ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Bu iki çalışmada da katılımcıların 8-18 yaş arasında olduğu görülmektedir. Bizim çalışmamızda ise katılımcıların yaşları 18-30 arasında dağılmaktadır. Bu iki farklı yaş grubunun engelli kardeşi nedeniyle yaşadığı sorumluluk duygusunun birbirinden farklı olacağı düşünülmektedir.

Araştırmada engelli kardeşe sahip bireylerin evliliğe yönelik tutumları ile sahip oldukları engelli kardeşin cinsiyeti arasında anlamlı bir ilişki bulgulanmamıştır. Daha önceki çalışmalara bakıldığında bu konuda araştırmanın sonucu ile benzerlik gösteren ve göstermeyen bulgular görülmüştür.

Orsmond ve Seltzer (2000), çalışmalarında engelli kardeşe sahip olan bireylerin engelli erkek kardeşleri ile engelli kız kardeşlerinden anlamlı düzeyde daha yakın ilişkiler içinde olduğunu bulgulamışlardır. Bu sonuç ile benzerlik gösteren ve ülkemizde yapılan bir

çalışmada Bayhan ve Yükselen (2001), zihinsel, bedensel, görme ve işitme engelli kardeşi olan, sağlıklı gelişim gösteren, yedi yaş ve üzerindeki çocukların kardeşleri ile ilişkilerini incelemişlerdir. Araştırma sonucunda, engelli olmayan kardeşlerin, engelli kardeşlerine ilişkin yaşadıkları problemlerin, engelli kardeşin cinsiyetine göre değiştiği bildirilmiştir. Buna göre engelli kardeşin kız olması durumunda, engelli olmayan kardeşlerin, gelecek ile ilgili endişelerinin arttığı ve kız kardeşlerini anlamlı düzeyde daha çok korudukları bulgulanmıştır. Bunlara karşın Ahmetoğlu (2004), engelli kardeşin cinsiyetinin, engelli ve engelli olmayan kardeşlerin ilişkileri üzerinde etkili olmadığını belirlemiştir.

Araştırmada katılımcıların sahip oldukları engelli kardeşin yetersizlik türü ile evliliğe yönelik tutumları arasındaki ilişkiye bakılmış fakat anlamlı bir ilişki bulgulanmamıştır. Bu sonuç ile benzerlik gösteren bir bulgunun saptandığı yurt dışında yapılan bir bir çalışmada Lobato (1988), down sendromlu, işitme engelli, otistik, kistik fibrosiz ve kanserli çocuklar ve engelli olmayan kardeşlerin psiko-sosyal uyumlarını karşılaştırmış ve gruplar arasında anlamlı bir fark bulgulamamıştır. Horowitz ve Kazak da (1990), kanserli ve sağlıklı kardeşi olan 50 çocuğun uyumlarını karşılaştırdığı çalışmada, gruplar arasında fark olmadığını bulgularken, Kaminsky ve Dewey (2002), otistik ve down sendromlu kardeşe sahip olan kardeşlerin içe dönük ve dışa dönük davranış problemlerini araştırdığı çalışmalarında bu iki grup arasında anlamlı bir farklılık saptamamıştır. Bunun yanında bu iki grubun engelli kardeşi olmayan bireyler ile içe dönük ve dışa dönük davranış problemleri açısından aralarında anlamlı bir fark da bulgulanmamıştır.

Çalışmamızın bu sonucunu destekleyen, ülkemizde yapılan bir çalışmada, Bayhan ve Yükselen (2001), anne değerlendirmelerine göre, engelli olmayan kardeşlerin, engelli kardeşine ilişkin yaşadığı problemlerin, engel türüne göre değişmediğini saptamışlardır. Buna paralel olarak yine ülkemizde yapılan çalışmalarda, engelli kardeşin tanısının, engelli ve engelli olmayan kardeşlerin ilişkileri üzerinde etkili olmadığı (Ahmetoğlu, 2004), engelli olmayan bireyler ile engelli kardeşleri arasında olumlu ilişki geliştirme açısından anlamlı bir ilişkiyi ortaya çıkarmadığı (Korkmaz, 2008) bildirilmiştir.

Alanyazın incelendiğinde engel türü ile engelli kardeşten etkilenme durumu arasında bulgulanmadığı çalışmalar da görülmektedir. Fisman ve arkadaşlarının (1996), 8-16 yaş arası, yaygın gelişimsel bozukluğu olan kardeşe sahip 46, down sendromlu kardeşe sahip 45 ve kontrol grubu olarak da engelli kardeşi olmayan 45 çocuğun, kardeşleri ile uyumuna dair yaptıkları çalışmada, yaygın gelişimsel bozukluğu olan kardeşe sahip çocukların diğer iki gruba göre daha fazla uyum sorunu yaşadığı belirlenmiştir. Benzer bulgular Seltzer ve arkadaşlarının (1997) yaptıkları çalışmada da gözlemlenmiştir. Zihinsel engelli kardeşi olan

329 birey ile beyin kaynaklı süreğen hastalığı olan 61 bireyi kariyer planlama ve eş seçimi konularında karşılaştırıldığı çalışmada; zihinsel engelli kardeşe sahip bireylerin engelli kardeşlerinin, kariyer planlarına ve eş seçimlerine anlamlı düzeyde olumsuz etki yaptığı saptanmıştır. Yine engelli kardeşin gelecek planlarına etkisinin araştırıldığı bir başka çalışmada ise Orsmond ve Seltzer (2007b) down sendromlu ve otistik kardeşi olan bireylerin engelli kardeşin gelecek planları üzerine etkilerine dair anlamlı farklılıklar olduğunu bildirmişlerdir. Araştırmada down sendromlu kardeşi olan bireylerin geleceklerini kardeş sorumluluğundan daha bağımsız bir şekilde planlayabildikleri saptanmıştır.

Bizim araştırmamızda bu iki değişken arasında anlamlı bir ilişki çıkmamasının nedeninin araştırmaya katılan bireylerin kardeşlerinin sadece iki engel türüne dahil olmasından -zihinsel engelli, yaygın gelişimsel bozukluk-kaynakladığı düşünülmektedir.