• Sonuç bulunamadı

Emevîler Döneminde Asabiyet

Belgede Endülüs'te asabiyet (711-929) (sayfa 37-40)

4. ASABİYETİN TEZAHÜRLERİ

4.2. Kan Davaları / Cahiliye Döneminde Asabiyet Mücadeleleri

4.2.3. Emevîler Döneminde Asabiyet

Asabiyet, Emevîler döneminde sosyal ve siyasî hâdiselerde etkili bir rol oynamıştır. Sınırların genişlemesiyle birlikte fethedilen bölgelere göç eden Araplar, kabîle sistemine dayalı olarak hayatlarını devam ettirmişlerdir. Nitekim Arapların iskân politikasında da kabîle merkezli uygulamaları esas almaları, asabiyetin geniş kapsamlı kabîle gruplaşmaları şeklinde

devam etmesine sebep olmuştur.167 Emevîler dönemindeki kabîle gruplaşmalarında üç

topluluk ön plandadır. Bunlar, Adnânî soyundan Mudar ve Rebîa ile Kantânilerden

Yemenîlerdir.168 Özellikle Kaysîler ve Yemenîler, Emevî siyasetinde aktif rol

oynamışlardır.169

Arap kabîleleri arasında asabiyetin etkisini artıran sosyal etkenlerden biri de evliliktir. Evlilik aracılığıyla kurulan akrabalık ilişkileri İslâm tarihinin ilk dönemlerinde olduğu gibi Emevîler döneminde de devam etmiştir. Ancak halife ve valilerin evlilik aracılığıyla

164 Taberî, Târih, I, 574, V, 11-12; Kapar, Mehmet Ali, Halifeliğin Emevilere Geçişi ve Verasete Dönüşmesi,

Beyan Yayınları, İstanbul, 1998, s. 24; Apak, Asabiyet, ss. 188-190.

165 Yiğit, İsmail “Emeviler”, DİA, TDV. Yayınları, İstanbul, 1995, XI, 88.

166 Belâzûrî, Ensâbu’l-Eşrâf, I, 11; Kapar, Bey’at ve Seçim Sistemi, s. 63; Kapar, Halifeliğin Emevilere Geçişi ve

Verasete Dönüşmesi, s. 26-28.

167 Nass, el-Asabiyye, ss. 251-253. 168 Taberî, Târih, V, 516-517.

kurdukları asabiyet bağının siyasete yansımasının menfi etkileri de olmuştur. Çünkü halife ile akrabalık ilişkisi kuran kabîleler yönetimde söz sahibi olmak istedikleri gibi başka kabîlelerle aralarında oluşan rekabete halifeyi de dâhil etmek istemişlerdir. Nitekim yalnızca güçlü yöneticiler kabîle rekabetinin bir parçası olmaktan denge politikalarıyla kurtulabilmişlerdir.170

Emevîler döneminde asabiyetin etkisini artıran siyasî ve iktisadî etkenler de mevcuttur. Halife ve valilerin iktidarda kalabilmek için, güçlü kabîlelerin desteğini almışlardır. Kabîlelerle gerçekleştirilen siyasî ortaklığa dayanan uygulamalar, anlaşmazlıkları artırmıştır.171 Emevî halifelerinden bazıları dengeyi sağlayabilmek için bu konuyla ilgili önlemler almışlardır. Fakat siyasî gücü elinde bulunduranların kabîlelerine sağladıkları maddî menfaatlerin başka kabîleler tarafından elde edilme isteği172 toplumdaki gruplar arasındaki rekabeti ve asabiyeti artırmıştır.

Emevîler döneminde fetihler sayesinde İslâm’ın farklı bölgelere yayılmasıyla birlikte asabiyet, dinî-siyasî nitelikli mezhepler, milliyetçilik ve coğrafî bölge ortaklığı gibi unsurlar karşısındaki etkinliği azalmıştır. Özellikle bir kabîlenin tamamı aynı mezhebi benimsemişlerse asabiyet hem dinî hem siyasî anlamda daha da güçlenmiştir. Ancak kabîle üyeleri, kendi içlerinde farklı düşünceleri benimsemişlerse o zaman asabiyet-mezhep çatışması yaşanmış ve bu durum kabîle bütünlüğünün dağılmasına sebep olmuştur. Çünkü topluluklar arasında aslolan soy birliğine dayalı asabiyet değil, düşünceleri, inançları aynı olan manevî birlikteliktir.173

Emevîler döneminde asabiyet Emevî ailesine mensup kişiler arasındaki iktidar mücadelesi, Ümeyyeoğulları ve Hâşimoğulları mücadelesi, Kureyş ve diğer Araplar arasındaki mücadeleler, Adnânîler soyundan gelen kabîleler ile ve Kahtânîler arasındaki mücadele ve Arap- Mevâli mücadelesi olmak üzere beşe ayrılmıştır.174 Adnânî ve Kahtânî olmak üzere iki ana kola dayanan Emevî devleti, Muâviye’nin Hz. Ali ile olan iktidar mücadelesinde dar Ümeyye asabiyeti yerine Kureyş asabiyetini ön plana alarak Arapların desteğini almış böylece Emevî devletinin kurucusu olmuştur. Ancak Hz. Ali ile olan siyasî mücadelesinden sonra Harb b. Ümeyye ailesi ile arasında asabiyet çekişmesi meydana

170 Câbirî, Fikru İbn Haldun, 411-415; Nass, el-Asabiyye, 254-255. 171 Taberî, Târih, V, 531-534.

172 Câbirî, Fikru İbn Haldun, 282.

173 Nass, el-Asabiyye, 553-554; Apak, Asabiyet, s. 230-231. 174 Apak, Asabiyet, s. 233.

gelmiştir. Bu çekişme Muâviye’nin oğlu Yezid’i veliaht seçerek hilâfeti saltanata dönüştürmesiyle daha da şiddetlenmiştir.175

Emevîler dönemi asabiyet çekişmelerinden diğeri de Ümeyyeoğulları ve Hâşimoğulları mücadelesidir. Cahiliye dönemine dayanan mücadele, Emevîler dönemine Muâviye ve Hz. Ali taraftarları arasındaki iktidar mücadelesi olarak yansımıştır. Emevîler dönemi boyunca da gizli ve açıktan olmak üzere iki grup arasındaki mücadele devam etmiştir. Kerbelâ ve Zeyd b. Ali isyanları da iki aile arasındaki asabiyet mücadelesinin bir yansımasıdır. Bir diğer asabiyet mücadelesi ise Kureyş ve diğer Araplar arasındaki mücadeledir. Hilâfetin Kureyş kabîlesinden olma meselesi, Temîm, Bekr ve daha birçok kabîlelerin176 yanında Iraklılar’ın Ümeyyeoğullarına olan düşmanlıklarını artırmıştır. Bu sebeple özellikle Hâricîler olmak üzere Kureyş hâkimiyetine karşı olan her türlü siyasî ve dinî isyanlara destek vermişlerdir.177

Emevîler dönemindeki önemli asabiyet mücadelelerinden biri de Emevîler soyunun iki ana kolu olan Adnânî ve Kahtânîler arasındaki rekabettir. Bunları, Kaysî-Yemenî başta olmak üzere birçok alt gruba ayırabiliriz. Sonuncusu ise Araplar ve Mevâli arasındaki asabiyet

mücadelesidir.178 Arap asabiyetine dayanan Emevî siyaseti, Arap olmayan Müslümanları

içtimai, siyasî ve iktisadî alanda geri planda bırakarak kötü muamelelerde bulunmuşlardır. Bu durum Arap olmayan unsurların da Emevîlere karşı birlikte hareket etmelerine sebep olmuştur.

Emevîler dönemindeki asabiyet anlayışını ele alırsak, devletin kurucusu Muâviye, asabiyetin dar çerçevesinden kurtularak, genişleyen sınırlara ve etnik gruplara göre bir yönetim siyaseti uygulamıştır. Böylece asabiyetin etkisinde kalmak yerine, asabiyeti kendi lehine çevirerek siyasî ve sosyal birçok alanda kullanmıştır. Muâviye döneminde de kabîleler arasında gruplaşmalar olmasına rağmen, kendisinden sonra başa geçen birkaç halife dışında bu dönemde Kaysîler ve Yemenîler başta olmak üzere pek çok kabîle arasındaki asabiyet mücadeleleri kökleşmiş ve toplum üzerindeki etkileri artmıştır. Özellikle Emevî yönetiminde etkili olan kabîle asabiyeti, ilerleyen süreçte devletin merkezi otoritesinin zayıflamasına ve netice de devletin yıkılmasına sebep olmuştur.

175 el-İmâme ve’s-Siyâse, I, 53; Taberî, Târih, IV, 454-455. 176 Taberî, Târih, III, 222-223.

177 Apak, Asabiyet, ss. 235-238. 178 Apak, Asabiyet, ss. 238-240.

BİRİNCİ BÖLÜM

ENDÜLÜS’TE KAYSÎ – YEMENÎ ASABİYETİ (711-929)

Çalışmamızın birinci bölümünde ilk olarak ana konuya bir zemin hazırlaması açısından, Endülüs’ün fethinden bahsedeceğiz. Ardından Endülüs’te Valiler (714-756) ve Emîrlik (756-929) dönemde meydana gelen Kaysî-Yemenî asabiyet mücadelelerinden bahsedeceğiz. Endülüs’te Kaysî-Yemenî asabiyet mücadelelerinin ilk ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı, bu mücadelelerin siyasî, iktisadî ve içtimaî sebeplerinden bahsedeceğiz. Ardından iki döneme ayırdığımız Kaysî-Yemenî asabiyet mücadelelerini alt başlıklara halinde ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.

Bir bölgenin fizikî ve beşerî özelliklerinin, siyasî ve kültürel yapısını etkileyen iki önemli faktör olması sebebiyle, Endülüs’ün fethini, İber yarımadasının fizikî yapısını, beşerî coğrafyasını ve İslâm fethinden önceki sosyo-kültürel yapısını ele alarak genel bir çerveve sunulacaktır. Endülüs’ün fethinden bahsetmemizin bir başka sebebi ise, çalışmamızın kapsamının fetihle birlikte başlamasıdır. Endülüs’ün fethiyle yarımadaya gelen ve sonrasında yerleşen Kaysî-Yemenî kabîleler ve Berberîler, çalışmamızın temel unsurlarıdır. Bu unsurların Endülüs’e kimlerle, nasıl geldikleri, sayılarının ne kadar olduğu, konunun bütünlüğünün sağlanması açısından önemlidir. Bu sebeplerden çalışmamıza katkı sağlayacağı için fetih bahsini ele alacağız.

Belgede Endülüs'te asabiyet (711-929) (sayfa 37-40)