• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.2. Düşünme Türleri ve Eleştirel Düşünme Becerisi

2.3.2. Eleştirel Düşünme ile İlgili Araştırmalar

Allison (1993) tarafından yürütülen araştırmada eleştirel düşünme ve problem çözmeye yönelik çalışmaları ilkokul öğrencileri üzerinden hareketle incelemeye tabi tutulmuştur. Eleştirel düşünmenin akademik başarı açısından risk altında olan ilköğretim öğrencilerinin akademik başarıları üzerine etkileri belirlenmeye çalışılmıştır.

Swartz ve Park (1994) çalışmalarında, eleştirel düşünmenin önemini belirterek matematik eğitiminde eleştirel düşünme çalışmalarının yetersizliğini vurgulamışlardır. Bununla birlikte, öğretim stratejilerinde üst düzey düşünme becerilerinin öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesine yönelik etkilerini araştırma konusu yapmışlardır. Üst düzey düşünme becerilerinin öğretim yönteminde kullanılmasının öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri ve eğilimlerini geliştirdiği yönünde sonuç elde etmişlerdir. Bunun yanında matematik eğitiminde eleştirel düşünme becerilerinin

38

geliştirilmesinin öneminin altı çizilmiş, eleştirel düşünme ve eleştirel düşünme becerilerinin ortaokul öğrencilerinin matematik derslerini iyileştirdiği; benzer şekilde matematik dersinde öğrencilerin başarı düzeylerinin iyileştirilmesinin eleştirel düşünme becerilerini geliştirdiği yönünde sonuç ortaya konulmuştur.

Terenzini, Springer, Pascarella and Nora (1995) araştırmalarında öğrencilerin kolej deneyimlerinin müfredatın, örgün sınıf ve öğretim deneyimlerinin ve sınıf dışı tecrübeler olmak üzere üç boyutun eleştirel düşünmedeki değişimleri üzerindeki etkilerini değerlendirmeye çalışmışlardır. Çalışma sonucunda, öğrencilerin sınıf içi ve sınıf dışı deneyimlerinin, öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri kazanmalarına yönelik istatistiksel olarak anlamlı katkılar sağladığı tespit edilmiştir. Öğrencilerin akademik ve akademik olmayan deneyimlerinin eleştirel düşünme becerilerini de etkilediği sonucu ortaya konulmuştur.

Tsui (2001) tarafından yürütülen araştırmada, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinin gelişimini etkileyen fakülte içi tutumları incelenmiştir. Nitel araştırma tekniğinin benimsendiği çalışmada, sınıf içi gözlem ve görüşmelerden yararlanılmıştır. Çalışma sonucunda fakültede öğrencilerin güven duyması, öğrenme heyecan ve istekleri, karşılıklı öğrenme süreci olmak üzere üç unsurun eleştirel düşünme becerileri üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir.

Demir (2006), ilköğretim dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler derslerinde eleştirel düşünme düzeylerini çeşitli değişkenler açısından inceleyen bir araştırma gerçekleştirmiştir. Araştırmada ilköğretim dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler derslerinde eleştirel düşünme düzeylerinin genel olarak öğrencinin sınıfı, öğrenci cinsiyeti, öğretmen cinsiyeti, okul türü, sınıf mevcudu, uygulanan sosyal bilgiler öğretim programı, öğrencilerin sosyal bilgiler derslerindeki başarı durumları ve sınıf öğretmenlerinin davranışlarının demokratiklik düzeyi değişkenlerine göre anlamlı olarak farklılaştığı yönünde sonuç ortaya konulmuştur.

Akar (2007), ilköğretim öğrencilerinde eleştirel düşünme becerileri başlıklı çalışmasında ilköğretim 6. sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme beceri düzeylerini belirlemeyi amaçlamıştır. İzmir il merkezinde gerçekleştirilen ve öğrencilerin sosyo- demografik bilgileri ile eleştirel düşünme beceri düzeylerinde arasında ne düzeyde bir

39

ilişki olduğunun irdelendiği araştırma sonucunda, öğrencilerin yaşı, cinsiyeti ve yeni- eski programı uygulama değişkenleri eleştirel düşünme beceri düzeylerinde gözlenen varyansa önemli bir katkı getirmediği tespit edilmiştir.

Shim ve Walczak (2012) tarafından yürütülen çalışmada eleştirel düşünme beceri eğitiminin, öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır. Kolej ve üniversite öğrencilerine yönelik araştırmada öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri değerlendirilmiştir. Eğitim süreci ile birlikte öğrencilerin öz-düzenleme becerilerinin arttığı ve eleştirel düşünme becerilerinin iyileştiği yönünde bulgular elde edilmiştir.

Görücü (2014) altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf öğrencilerinin okuma alışkanlıkları ile eleştirel düşünme becerileri arasındaki ilişkiyi incelediği araştırmada öğrencilerin bir yılda okudukları kitap sayısının, eleştirel düşünme becerileri üzerinde oldukça etkili olduğu sonucuna varmıştır.

Basmaz (2017) tarafından eleştirel düşünme eğilimlerinin okuduğunu anlama, öğrenci, aile ve ev ortamı değişkenleri bağlamında incelendiği araştırmada öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri ile eleştirel düşünme eğilimleri arasındaki ilişki irdelenmiştir. Araştırmada elde edilen sonuçlar doğrultusunda öğrencilerin okuduğunu anlama becerilerinin eleştirel düşünme eğilimlerini önemli derecede etkilediği ortaya konulmuştur. Bununla birlikte, sinema ya da tiyatroya gitme sıklığı ve evdeki kitap sayısı değişkenlerinin de öğrencilerin eleştirel düşünme eğilimlerini etkilediği tespit edilmiştir.

Küçükbatman (2018) tarafından yürütülen ilköğretim beşinci sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme algıları ile sahip oldukları değerler arasındaki ilişkinin incelenmesi konulu araştırma sonucunda eleştirel düşünme değişkeni, değerlerin eğitiminin hoşgörü ve sorumluluk boyutları üzerinde etkili olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Kız öğrencilerin, erkek öğrencilere göre eleştirel düşünme becerilerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Öğrencilerin ebeveynlerinin eğitim durumlarına göre, değerler eğitiminin "dayanışma boyutu" ve "adillik boyutu" üzerinde farklılıkların olduğu tespit edilmiştir.

40

Yüksekbilgili (2019) tarafından yürütülen, ilköğretim 4.sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme becerileri ile matematik başarılarının arasındaki ilişkinin” incelendiği araştırmada öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri ile sosyo-demografik veriler arasında anlamlı bir farklılık olmadığı ancak cinsiyet değişkenine göre kız öğrenciler lehine anlamlı farklılık oluştuğu tespit edilmiştir. Araştırmada ayrıca, eleştirel düşünme becerisi ile matematik başarı testi puan ortalamaları arasında ise olumlu yönde ve düşük düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu sonucu ortaya konulmuştur.

41