• Sonuç bulunamadı

2. ÇÖP NEDİR? ARKEOLOJİK VE MODERN DÜNYA TEMELİNDE ÇÖP

3.2. Ekonomik Olarak

Günümüz dünyasında çöpün ve çöp atma pratiklerinin neredeyse tümünün ekonomik süreçler üzerinden şekillenen bir biçime evrildiğini söylemek mümkündür. Küreselleşmenin dayattığı imaj algısı ve bununla birlikte artan ürün çeşitliliği, tüketimi arttırmasının yanı sıra çöpe de yansımaktadır. Bugün hangi alışveriş merkezine ya da markete gidilse, satılan ürünlere bakıldığında büyük çoğunluğunun belki de ambalajının kendisinden daha çok üretim maliyetine sahip olduğu gözle görülebilir durumdadır. Tüm bu tüketimden arta kalan çöplerin büyük çoğunluğunu da ambalaj atıklarının oluşturduğunu, sokaklardaki çöp konteynerlerinden çok rahat bir şekilde görebilmek mümkündür. Buna bağlı olarak yapılabilecek güncel antropolojik çalışmalarla insanların ekonomik hayatına dair somut çıkarımlarda bulunabilmek mümkün olabilmektedir.

Elbette konu çerçevesinden bakıldığında, içerik açısından Neolitik Dönem topluluklarının çöpleriyle bahsi geçen çöplerin içeriklerinin farklılığı göz ardı edilemez bir gerçekliktir. Burada esas amaç ekonomik farklılıklardan sosyal yaşamın birçok yönüne dair bilgi edinilebilen çöp çalışmalarının tarihöncesi dönemler açısından da uygulanabilirliğine dikkat çekmektir. Bu bağlamda Neolitik toplulukların kültürel, teknolojik, hammadde kullanımı ve sosyal / bireysel davranış biçimlerinin anlaşılması konusunda da önemli verileri sağlayacağını ve bu bakış açısının prehistorik topluluklara farklı bir pencere açacağı da ortadadır.

Tüketim alışkanlıklarının bu değişiminin çalışma kapsamında incelediğimiz çöpe de yansıdığının yadsınamaz bir gerçeklik olduğu ifade edilmişti. Bu dönüşüm aynı zamanda geleneksel olarak sürdürülen birçok alışkanlığın da terk edilmesine ve zamanla unutulmasına neden olmaktadır. Örneğin çöp atma modellerinin anlatıldığı bölümde de örneği verilen, geleneksel köy yaşantısının sürdürüldüğü küçük bir ada yerleşimi olan Nayau’da yapılan etnografik çalışma neticesinde, son 50 yılda

sanayileşmiş bölgelerden gelen ithal malların miktarındaki artış nedeniyle geleneksel çöp atma yöntemlerinin de giderek etkisiz hale geldiğinden ve çöp miktarının arttığından söz edilmiştir (Jones, McCown, Messersmith, Andrews & Cormier, 2012). Küçük bir yerde çöpü ortadan kaldırmaya yönelik yapılan çalışma ile elde edilen verilere benzer örnekleri aslında dünyanın hemen her yerinde geleneksel yaşam biçimlerini sürdürmeye çalışan insan toplulukları üzerinden okumak mümkündür. En nihayetinde bu tüketim süreci geriye bir çöp yığını bırakacak ve bunların bir şekilde yaşam alanlarından uzaklaştırılması ya da yok edilmesi gerekecektir. Fakat bazen imha etmek yerine geri dönüşüm gibi bir alternatif de karşımıza çıkmaktadır.

Nesnelerin tüketim sürecindeki kullanım döngüsüne bakıldığında, son aşamanın atma ya da bir şekilde imha etme işlemi olduğu görülmektedir. Prehistorik dönem yaşam alanlarında günümüzde olduğu gibi, geçmişte de kullanılabilir durumda olan fakat üretim aşamasında veya kullanım aşamalarında birtakım aşınmalara, kırılmalara uğrayan hasar görmüş nesneler olabilmektedir. Bu nesneler anında onarılabildiği gibi tamir edilmek üzere ya da geri dönüştürülmek üzere geçici olarak bir yerde saklanabilir veya biriktirilebilir ki söz konusu nesne en azından onarılana kadar işlevsiz kalacağı için dolayısıyla geçici şekilde çöp olarak adlandırılmakta veyahut doğrudan çöpe atılmaktadır. Bu, nesnenin durumuna bağlı olmakla birlikte bireyin tercihi olarak da karşımıza çıkabilmektedir.

Yine bunun dışında günümüzde atılmasına karar verilen nesneler önce bir çöp kutusu veya bir poşette biriktirildikten sonra yaşam alanlarından uzaklaştırılıp çöp konteynerlerine, oradan belediyeler aracılığıyla bunun için özel tahsis edilen çöplüklere gönderilir. Tüm bu yolculuk başlamadan önce birikenleri geçici atık olarak adlandırmak mümkündür. Geçici diye ifade edilmesinin sebebi atığın yeni bir ekonomik döngüye girecek olmasından kaynaklanmaktadır. Bu ekonomik döngü ise geri dönüşüm uygulamalarıyla sağlanmaktadır.

Elbette ki günümüz uygulamasından hem düşünsel hem de uygulama açısından farklı olarak karşımıza çıkan geri dönüşüm pratiklerinin kökenlerini Paleolitik Döneme kadar giden bir geçmişte izlemek mümkündür (detaylı bilgi için bkz. Amick, 2015). Günümüz açısından kısmen benzerlik taşısa da arkeolojik anlamda da geri dönüşüm uygulaması hem nesnelerin kullanım ömrünü uzatmak hem de kullanım ömrü

tamamlananların hammaddesi ikincil bir ekonomik kaynak olarak yeniden kullanım amacını taşımaktadır.

Üretimin zorluğu, hammaddenin ender bulunması gibi nedenlere bağlı olarak insanlar için değerli olabilen malzemelerin çöpe atılmak yerine onarılarak ya da başka işleve sahip bir araca dönüştürülerek yeniden kullanıma sokulması uygulamasını arkeolojik veriler üzerinden okuyabilmekteyiz.

Örneğin, Hakemi Use yerleşimindeki bir mezarda bulunan Arkaik Hassuna Boyalıları kategorisinde değerlendirilen bir kap üzerindeki onarım izleri dikkat çekmiş, kabın olasılıkla yeniden kullanıma sokulduğu yorumu yapılmıştır (bkz. Resim 3). Kullanılmış olduğu dönemde kırıldığı anlaşılan kabın, günümüzde matkap olarak adlandırdığımız delici bir alet aracılığıyla karşılıklı delikler açılmak suretiyle bir ip yardımıyla tamir edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca Hakemi Use Höyüğü’nde, bu kap dışında yine özellikle boyalı kaplar grubu içerisinde çok sayıda seramik parçasının üzerinde de benzer onarım izlerine rastlanmış olması, söz konusu kapların yerleşimdeki insanlar açısından ne kadar önem taşıdığını göstermiştir (Tekin, 2009, s. 412).

Aynı şekilde Aşıklı Höyük ve Boncuklu Höyük yerleşimlerinde de boncuklar üzerinde onarım ve yeniden delme gibi işlemlerin gerçekleştirildiği dolayısıyla boncuk objelerin yeniden kullanım görmüş olduğuna dair izler tespit edilmiştir. Ayrıca Aşıklı Höyük’te yine kırılmış olarak bulunan bazı pendant örneklerinin giysilerin üzerine tutturularak bunlara farklı bir işlev kazandırıldığı anlaşılmıştır. Öte yandan Aşıklı Höyük’te çoğunlukla çöplük dolgularında ortaya çıkarılmış olan boncuk ve pendantlar içerisinde onarılmış ve yeniden kullanılmış olan grubun, genellikle açkılı ve yapım sürecinin daha çok zaman aldığı, büyük boyutlu boncuklara ait olduğu anlaşılmıştır (Detaylı bilgi için bkz. Baysal, E. 2013; Yelözer, 2016).

Çalışmanın zamansal kapsamı çerçevesinde ele alınan Neolitik Dönem açısından en sık karşılaşılan bir diğer obje grubunu da yontmataşlar oluşturmaktadır. Yontmataş aletler üzerinde gerçekleştirilen işlev analizi yöntemiyle, taş aletlerin hangi amaç için kullanıldığı anlaşılabilmektedir. Şayet buluntu alanı bir üretim atölyesi ya da yakınında bulunuyorsa, üretim zincirinin tüm aşamalarına ilişkin parçaları bulabilmek ve yorumlamak işi nispeten kolaylaştırmaktadır. Fakat bu her zaman mümkün

olamamaktadır. Dolayısıyla tekil buluntular üzerinde gerçekleştirilecek işlev analizi, iz analizi gibi yöntemler kullanım amacını anlamaya dönük çalışmalardan bazılarıdır.

Örneğin bir çekirdek, ok ucu, orak bıçağı, dilgi, kazıyıcı, delici ya da herhangi bir taş alet formu düşünüldüğünde, bu aletlerin fonksiyonlarını yerine getiremediği takdirde çöpe atılmadığı, ya kısmen bıçak bileme gibi düşünülebilecek bir düzelti yapılıp kullanılabildiği ya da daha işlevsel bir alete dönüştürülerek ömrünün uzatıldığı bilinmektedir.

Herhangi bir objenin sözü edilen kullanım amacı kimi zaman doğrudan birincil üretim amacıyla ilgili olabilirken bazen de objeler ikincil kontekstlerde, örneğin mimari birimlerin bir ögesi olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Bunlar kimi zaman bina temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla kırılmış, bozulmuş ya da daha genel bir ifadeyle işlevi sona ermiş olan objelerin dolgu malzemesi veya duvarlarda yapı malzemesi olarak kullanılması şeklinde de görülmektedir.

Dolayısıyla yukarıda da sözü edilen, hammadde kaynaklarına ulaşım zorluğu ya da ticari bir meta olarak düşünülecek olduğunda da kullanılabilir olan tüm bu malzemelerin geri dönüşümü veya bir şekilde değerlendirilmiş olması toplumsal hayat içinde ekonomik bir değer taşımaktadır. Bununla birlikte, ilk kullanım aşamalarını geçtikten sonra veya işlevlerini yitirdikten sonra genel değerlendirilmelerinin çöp veya atık olduğunu da unutmamalıyız.