• Sonuç bulunamadı

1.8. Portföy Performansının Ölçülmesi

2.1.1. Hisse Senedinin Değerini Etkileyen ġirket DıĢı Faktörler

2.1.1.5. Makro Ekonomik Göstergeler

Riskli menkul kıymetlerin değerini önemli ölçüde etkileyebilen makro ekonomik değiĢkenleri, faiz oranları, para arzı, enflasyon, sanayi üretimi, döviz kuru, emtia fiyatları, diğer ülke borsaları Ģeklinde sınıflandırabilmek mümkündür. Hisse senetlerinin değeri konusunda önemli etkileri olabilen makro ekonomik değiĢkenlerden bir kısmı daha önceki bölümde sistematik risk baĢlığı altında incelenmiĢtir. Bu baĢlık altında ise makro ekonomik göstergelerden olan döviz kuru ve para arzı incelenecektir.

Döviz kuru ile hisse senedinin birbirini etkilemesi konusunda iki farklı yaklaĢım mevcuttur. Birincisi döviz kurundan hisse senetlerine doğru bir nedenselliğin olduğu yaklaĢımı olan Geleneksel YaklaĢımdır (Berke, 2012: 243). Bu yaklaĢımda hisse senetleri döviz kurunun değiĢimlerinden etkilenmektedir. Diğer bir yaklaĢım ise hisse

senetlerinin döviz kurundaki değiĢimlere etkisinin olduğunu belirten Portföy YaklaĢımıdır (Berke, 2012: 243). Bu bağlamda döviz kuru, hisse senetlerine alternatif bir yatırım aracı olmakla birlikte yatırımcıların göz önüne aldığı önemli göstergelerden bir tanesidir. Örneğin yatırımlarını Amerika dıĢındaki borsalarda gerçekleĢtiren ve bu ülkede faaliyet gösteren bir yatırım kuruluĢunun riskli hisse senetlerine yatırım yapmada gösterge olarak kullandığı dolar kurunun artması durumunda ilgi duyduğu hisse senetlerinin değeri düĢecek ve yatırımı daha ucuz hale gelebilecektir. Bu açıdan bakıldığında hisse senetlerine olan talep yabancı yatırımcılar tarafından artacak ve dolayısı ile artan talep hisse senedi fiyatlarına yansıyacaktır. Farklı bir açıdan bakıldığında ise döviz kurunun artması yabancı para cinsinden borçlanan Ģirketlerin borç yükünü artıran bir unsur olmakla birlikte karlılığını da azaltan bir unsur olmaktadır. Döviz kuru ile riskli menkul kıymetler arasında nasıl bir iliĢkinin olduğunu açıklamaya çalıĢan yabancı literatürdeki bazı çalıĢmalar aĢağıda özetlenmiĢtir. Buna göre;

 Nieh ve Lee (2002), G-7 ülkeleri arasında yapmıĢ oldukları çalıĢmada döviz kuru ile hisse getirileri arasındaki iliĢkiyi EĢbütünleĢme ve Vektör Hata Düzeltme (VECM) modelini kullanarak analiz etmiĢlerdir. Analizde 1997 ile 1996 dönemi arası günlük zaman serisi serileri kullanılmıĢtır. Analiz sonucunda G-7 ülkeleri için döviz kuru ile hisse senetleri arasında bir iliĢki yani birbirini etkileme durumu tespit edilememiĢtir. Bazı ülkeler için sadece bir günlük etkinin olduğu belirlenmiĢtir. Almanya, Kanada ve Ġngiltere'de hisse senetlerinin döviz kuru değiĢimlerinden etkilendiği, Japonya ve Ġtalya’da ise döviz kurunun hisse senedi fiyatlarından etkilendiği,

 Richards vd. (2009), Avustralya’da yaptıkları nedensellik analizi sonucunda Avustralya dolarındaki üçte birlik bir artıĢın hisse senedi fiyatlarına üçte iki oranında etki ettiğini ve bu etkinin pozitif olduğu aynı zamanda nedenselliğinde hisse senedi fiyatlarından döviz kuruna doğru olduğu,

 Gay (2011), BRIC ülkeleri arsında yapmıĢ olduğu çalıĢmasında ARĠMA modeli kullanarak hisse senetleri ile döviz kuru arasındaki iliĢkiyi analiz etmiĢtir. Analiz sonucunda döviz kuru ile hisse senedi fiyatları arasında herhangi bir iliĢkinin olmadığı,

 Chkili ve Nguyen (2014), BRIC ülkeleri üzerine yaptıkları araĢtırmada Markow Switching vektör otoregresyon modeli kullanılmıĢ, analiz periyodu ise 1997:03- 2013:02 arası aylık zaman serisi Ģeklindedir. Analiz sonucunda Güney Afrika dıĢındaki ülkelerde döviz kurunun hisse senetlerini etkilemediği hisse sentlerinin döviz kurunu etkilediği ve bu etkinin yüksek volatilite dönemlerinde daha fazla olduğu sonucuna ulaĢmıĢtır.

Konu ile ilgili Türkiye' de yapılmıĢ çalıĢmalara baktığımızda ise;

 Erbaykal vd. (2008), geliĢmekte olan ülkeler üzerinde yaptığı çalıĢmasında 1990-2007 periyodunu ele almıĢ ve EĢbütünleĢme, ARDL ve ECM yöntemlerini uygulamıĢtır. Yapılan çalıĢmada döviz kuru ile hisse senedi getirileri arasında eĢbütünleĢme iliĢkisinin uzun dönemde negatif olduğunu,

 Yılmaz vd. (2003), yapmıĢ olduğu çalıĢmasında 1990:01-2003:12 arası periyodunu aylık zaman serisi Ģeklinde ele almıĢ, döviz kuru ile hisse senetleri arasındaki iliĢkiyi Granger nedensellik ve Vector Error Correction modelini kullanarak analiz etmiĢtir. Analiz sonucunda döviz kuru ile hisse senetleri arasında karĢılıklı bir nedenselliğin olduğunu,

 Akel ve Gazel (2013), yapmıĢ oldukları çalıĢmada ARDL sınır testi yaklaĢımını uygulayarak döviz kuru ile hisse senetleri arasındaki iliĢkiyi incelemiĢtir. ÇalıĢmada kullanılan zaman periyodu ise 2005:01-2013:12 arası aylık zaman serisi Ģeklinde olup dolar ve euro kuru ile sınai endeksi arasında uzun dönemli bir iliĢkinin olduğunu ve beklenilenin aksine pozitif bir iliĢkinin olduğunu tespit etmiĢlerdir.

Para arzı da hisse senedi fiyatlarını etkileyen önemli makro ekonomik değiĢkenler arasındadır. Para arzı ile riskli menkul kıymetlerin fiyatları arasında pozitif bir iliĢkinin olabileceği söylenebilir. Para arzının artmasıyla hisse senedi fiyatlarının artması genellikle enflasyonun kontrol altında olmasına bağlı olmaktadır. Bu açıdan para arzının ne kadar kontrollü bir Ģekilde ayarlandığı ve enflasyona sebebiyet verip vermeyeceği konusu da bir o kadar önem kazanabilmekte ve dolayısı ile hisse senedi fiyatlarını ters yönde etkileyebilmektedir. Para arzının artmasıyla piyasa faiz oranlarının düĢmesi hisse senetlerine olan talebi artıracak talepteki artıĢ ise hisse senetlerinin fiyatlarını yukarıya çekecektir. Ayrıca artan talep aynı zamanda üretilen ürün ve

hizmetlere de olacak böylelikle Ģirketlerin satıĢları artacaktır. Artan satıĢ kalemleri Ģirketlerin karlarını dolayısıyla da hisselerinin temettülerini artıracaktır. Temettülerin artması ile hisse senedinden beklenilen nakit akıĢı artmıĢ olacak bunun sonucunda da hisse senedi fiyatları artacaktır (Sayılgan ve Süslü, 2011: 78).

Para arzının azalması ise tam tersi sonuçlara yol açabilecektir. Para arzı ile ilgili yapılmıĢ çalıĢmalara baktığımızda;

 Demireli (2008), yapmıĢ olduğu çalıĢmasında Vektorotoregresif (VAR) modelini kullanmıĢ ve beklenilenin aksine para arzı ile ĠMKB-100 endeksi arasında ters yönlü bir iliĢkinin olduğunu,

 Sayılgan ve Süslü (2011), geliĢmekte olan ülkeler üzerinde yapılan çalıĢmada hisse senetleri ile temel makroekonomik değiĢkenler arasındaki iliĢkiyi HavuzlanmıĢ En Küçük Kareler yöntemi ve Sabit etkiler modeli kullanarak ele almıĢlardır. Yapılan analiz sonucunda para arzı ile endeks arasında pozitif bir iliĢkinin olduğunu,

 Çetin ve Bıtırak (2015), arbitraj fiyatlama modeli kapsamında yapmıĢ oldukları çalıĢmada makroekonomik değiĢkenler ile hisse senedi fiyatları arasındaki iliĢkiyi Çoklu Regresyon yöntemi yoluyla incelemiĢler ve makroekonomik değiĢkenlerden olan para arzı (M2) ile hisse senedi getirileri arasında pozitif bir iliĢkinin olduğunu,

 Mukherjee ve Naka (1995) Tokyo hisse senetleri üzerine yapmıĢ olduğu çalıĢmasında Vektör Hata Düzeltme Modelini uygulamıĢtır. Yapılan uygulama sonucu para arzı ile Tokyo hisse senedi endeksi arasında pozitif bir iliĢkinin olduğunu,

 Thorbecke (1997), yapmıĢ olduğu çalıĢmasında geniĢletici para politikalarının beklenilen getiriyi ve gerçekleĢen getiriyi pozitif yönde etkilediğini ve bunu da gelecekte beklenilen nakit akıĢlarının artması yoluyla veya nakit akıĢlarını indirgeyen oranın azalması yoluyla gerçekleĢtirdiğini,

 Hosseini vd. (2011), yapmıĢ oldukları çalıĢmada Çin’deki ve Hindistan’daki Hisse senedi fiyatları ile makro değiĢkenler arasındaki iliĢkiyi Johansen-Juselius EĢbütünleĢme, Vektör Hata düzeltme Modeli (VECM) ve Çoklu EĢbütünleĢme

testlerini uygulayarak analiz etmiĢlerdir. Analiz sonucunda para arzının Çin’deki hisse senetlerine pozitif, Hindistan’daki hisse senetlerine ise negatif etki ettiğini tespit etmiĢlerdir.