• Sonuç bulunamadı

Ekonomide Yaşanan Gelişmeler

1980’lerde uluslararası alanda ekonomi ağırlıklı politikalar önem kazanmıştı.

ABD’de Ronald Reagan ve George H. W. Bush’un önderliğini yaptığı liberal politikalar, İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Almanya’da Helmut Kohl yönetimi tarafından uygulanıyordu. Özal, bu ülkelerin uyguladığı politikaları zaman kaybetmeden Türkiye’de uygulamaya başladı. Uluslararası alanda aktörler arası ilişkiler, artık ekonomi ağırlıklı bir yapıya dönüşmüştü.47 Aslında bu politikaların temeli, ABD Başkanı Reagan’ın uygulamalarıyla başladı. Reagan, kamu harcamalarını kısarak, arz yanlısı önlemlerin yanında sıkı para politikası ve vergileri düşüren bir düzen kurdu.48 Özal’ın Türkiye’de uyguladığı değişimler, gelişmekte olan ülkeler için uygun bir sistem ve başarılabilecek bir içeriğe sahipti. Neo-liberalizm ve serbest piyasa ekonomisinin yanı sıra sosyal ve politik düzenlemeler yapıldı. Liberal ekonominin uygulanmasıyla, toplum içinde farklı kesimlerin ekonomik faaliyetlere katılması sağlanarak, sosyal gelişimin temelleri atıldı.49

45 Birand ve Yalçın, ss. 506, 511.

46 Birand ve Yalçın, ss. 539, 546.

47 Melek Fırat, “Yunanistan’la İlişkiler”, Ed. Baskın Oran, Türk Dış Politikası, Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar 1980-2001, C. 2, 12. Baskı, İstanbul: İletişim Yay., 2010, s.

102.

48 İlhan Uzgel, “ABD ve NATO’yla ilişkiler”, Ed. Baskın Oran, Türk Dış Politikası, Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar 1980-2001, C. 2, 12. Baskı, İstanbul: İletişim Yay., 2010, s. 35.

49 Alexander Murinson, “Margaret Thatcher and Turgut Ozal”, http://www.strategicoutlook.org/europe /news-kindred-spirits--margaret-thatcher-and-turgut-ozal-.html, (Erişim: 13.3.2014).

18 Özal, ABD’nin demokrasi ve özgürlüklerinin yanında liberal yapısını beğeniyordu.50 Bu politikaların yanında Türkiye’yi uluslararası alanda hak ettiği konuma getirmek için Özal’ın Türkiye’de uygulamak istediği asıl politika, Güney Kore örneğiydi. Uluslararası alana uygun sanayileşme politikaları ve dış ticareti geliştirmek, Güney Kore’nin kalkınma planında vardı. Bu kararlarla, ülkede istikrarlı bir ekonomik yapının kurulması ve malî piyasanın güvenli hale getirilmesi gerekiyordu. Özel sektörün canlandırılması ve teşvik edilmesi, planın bir parçasıydı.

Teknolojiyi en üst seviyede kullanmanın, kaliteli ve bilgili bir nesil yetiştirmenin önemi vurgulandı. Tarım ürünlerinde kalitenin ve verimin artırılması, altyapının oluşmasına bağlıydı. Bu yatırımlara yönelik adımlar atan Özal, ülkenin hızla kalkınması için gerekli olan politikaları uygulamaya koydu.51

Özal göreve geldiğinde ilk iş olarak, Türk iktisadi sistemini değiştirdi. Kapalı ekonomik sistem işadamları için faydalı fakat halkın farklı ürünlere ulaşımını önleyici bir etkiye sahipti.52 Dış pazara kapalı olan Türk ekonomisi, yerli üretime bağlı kalmak zorundaydı. 24 Ocak Kararları’nın uygulanmasına devam edilerek, özel sektörün canlandırılmasına başlandı. Uygulanan politikalarda başarı, 1983’e kadar etkisini gösterdi. İhracattaki artışlar, ülke ekonomisinin gelişmesini sağladı.53 Özal yaptığı vergi düzenlemeleriyle, işadamlarının ihracata yönelmelerini istiyordu. Üretimi artırmaya yönelik olarak, hammadde ithalatında vergileri düşürdü. Ekonomisini ve ürünlerini, uluslararası alanla bütünleştirmeyi başaran Japonya’nın uyguladığı bu modeli Türkiye’ye uyarladı.54

Özal liderliğinde ANAP iktidarı, ekonominin serbest hareket etmesini sağlamıştı. İthalat ve kambiyo serbestliği getirilmiş, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası kurulmuştu. Modern bankacılık sisteminin oluşturulmasının önü açıldı. Vergi sistemi yeniden düzenlendi. Altyapı eksikliği giderilerek en ücra yerlere kadar elektrik ve telefon götürüldü. Ülkeye doğalgazın getirilmesi Özal döneminde oldu.55

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü kısa bir sürede tamamlanarak, 1988’de hizmete açıldı. Otoyol ağı ülkede yaygınlaştırılırken, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) için

50 Özdemir, s. 52.

51 Bahri Yılmaz, “Özal’ın Dışa Açılma Politikaları ve Gerçek İhracata Yönelik Sanayileşme Stratejisi:

Güney Kore Deneyimi”, Der. İhsan Sezal ve İhsan Dağı, Kim Bu Özal: Siyaset, İktisat, Zihniyet, 2.

Baskı, İstanbul: Boyut Yay., 2003, ss. 475-479.

52 Birand ve Yalçın, s. 219.

53 Hasan Kazdağlı, “Özal’ın İktisadi Reformları”, Ed. İhsan Sezal ve İhsan Dağı, Kim Bu Özal: Siyaset, İktisat, Zihniyet, 2. Baskı, İstanbul: Boyut Yay., 2003, ss. 445, 459.

54 Birand ve Yalçın, s. 219.

55 Güner, ss. 186-187.

19 altyapı oluşturuldu.56 Özal’a göre ülke genelinde yaygınlaşan otoyolların ekonomik gelişmeye önemli katkıları olacaktı. Hürriyet olarak gördüğü yolların ve otobanların yapılması, Özal döneminde artırıldı. Özal toplu konut projesini geliştirerek, şehirleşmeyi yaygınlaştırdı. Savunma sanayi için fon kurdu. F-16 üretimini, zırhlı araçlar, firkateynler ve savunma için gerekli araç ve gereçler bu fon kullanılarak üretilmeye başlandı. Askerî sahada gerekli olan radarlar ve roket üretimi yapıldı.57

Özal döneminde toprak reformu yapılarak, yaş meyve ve sebze üretimi artırıldı.

Bu ürünlerin, ihraç edilmesi için çalışmalar yapıldı. ABD’den getirilen özel fidanlarla domates vb. tarım ürünleri yetiştirilmeye başlandı. Tarımda yapılacak reformların finansmanı, Dünya Bankası’ndan sağlandı. Kıyı bölgelerinde seralar kurularak, sebze ve meyve üretimi sürekli hale getirildi. Özal, Ege ve Akdeniz bölgesinde turizmi canlandırabilmek için çalışmalar yaptı. İstanbul’a gelen turistlerin, bu bölgelere inmesini sağlayacak projeler hayata geçirdi.58 Turizm, gelişen sektörlerin öncüsü oldu.

1990’lı yıllarda Türkiye, en çok turist çeken ülkeler arasında yerini aldı.59

Özal’ın iktidara gelmesiyle hızlanan yap-işlet-devret modeliyle, yerli ve yabancı firmaların ortak projeler üretmesi sağlandı. Ayrıca finansman sağlanarak, projelerin gerçekleştirilmesi mümkün hale geldi. Türk sermayesi, mühendisi ve işçileriyle inşa edilen Atatürk Barajı, dönem itibarıyla dünyadaki en büyük dördüncü projeydi.60 Yaşanan bu gelişmeler sayesinde, ekonomiye ve iç politikaya birçok yenilik geldi. Gelişen ülke ekonomisi ve uluslararası alanda artan etkisi sonucu, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi arttı.61

Turgut Özal statükoyu korumak yerine, dünyaya uyan ileriye dönük hedefler belirlemeyi, ülkenin çıkarları için gerekli görüyordu. Gelişen teknoloji ve ekonomik ilişkileri yakından takip ederek, uluslararası alanda yeni pazarlara ulaşmak, ekonomik ve siyasi birliği kurmak için farklı ülkelerle ilişkiler kurdu. Türkiye’nin ürettiği ürünlerin rekabet gücünü artırmanın önündeki engellerden biri profesyonel insan ihtiyacıydı. Özal, değişimin temelinde eğitim ve profesyonel insan vurgusunu yapmaktaydı. İnsanlar geliştikçe üretimde kalite artacak, Türkiye uluslararası alanda

56 Güner, s. 184.

57 Özdemir, s. 29.

58 Özdemir, s. 75.

59 Kazdağlı, ss. 466-470.

60 Özal, s. 341.

61 Morton Abramowitz, “Remembering Turgut Ozal: Some Personal Recollections”, Insight Turkey, Vol. 15, No. 2 (Spring 2013), ss. 38-39.

20 önemli işler başaracaktı.62 Devlet kontrolünde olan işletmeleri özelleştirerek, üretimin kalitesini artırdı. Halkın ekonomiye katılımı sağlanarak, devlet denetimci bir rol üstlendi. Türk sanayisi, uluslararası alanda rekabet edebilecek güce kavuştu.

Fabrikalar kurularak seri üretimin artması, çalışma şekillerinde değişikliğe neden oldu.63