• Sonuç bulunamadı

2.3.1. Ekonomi okur yazarlığı tanımı

Ekonomi (finansal) okuryazarlığı; insanların, ekonomideki değişim ve gelişmeleri

anlayabilme ve ayrıca etkilerini yorumlayabilme becerisidir. Ekonomik yetkinliğin bir

parçası olup kişilerin sağlıklı ve üretken olmalarını sağlar. Çağımızda hızla değişen

ekonomik şartlar kişilerin zamanında ve doğru kararlar vermesinin önemini artırmaktadır

(Gerek ve Kurt, 2008, s. 4; Şantaş ve Demirgil, 2015, s.47).

Bu kavram, literatürde birbirlerine yakın terimler olduğundan birçok kurum, kuruluş ve

yazar cihetinden finansal okuryazarlık kapsamında değerlendirilmektedir (Chen ve Volpe

2002; Gerrans, Clark-Murphy, Truscott, 2009; Şantaş ve Demirgil, 2015, s.47).

Ekonomi okuryazarlığı değişik alanlar ve akademisyenler tarafından farklı şekilde

yorumlanmaktadır. Ekonomi okuryazarlığı; kişilerin tasarruf, enflasyon, faiz oranı, para

politikası ve kredi gibi konular hakkında bilgi sahibi olması, bu bilgileri özel ve çalışma

hayatında uygulayabilme becerisi ve ekonomik olayların olumlu veya olumsuz sonuçlarının

oluşturacağı etkinin farkında olmasıdır (Oanea ve Dornean, 2012, s.114; Şantaş ve Demirgil,

2015). (Şekil 3)

Şekil 3. Ekonomi okuryazarlığının farklı tanımları

İnsanlar kısa ve uzun vadeli tasarruflarında, aylık geçim planlamasında, tatil ve seyahat

planlamalarında, kişisel ve aile bireylerinin eğitimlerinde, araba ve ev alımlarında, kredi

kullanımında, kişisel sağlık ve sigorta ihtiyaçlarını karşılamada ve emekliliklerine yönelik

uzun vadeli plan ve yatırımlarında ekonomi okuryazarlığı bilgisinden yararlanmaktadırlar.

Hem kişisel hem de ülke ekonomisini etkilemesi sebebiyle bireyin kendine yetecek kadar iyi

bir ekonomi bilgisine sahip olması gereklidir (Lusardi, 2008, s.14; Oanea ve Dornean, 2012,

s.114; Şantaş ve Demirgil, 2015, s.48).

Öğrencilere ekonomi okuryazarlığı öğretmenin amacı; onların ekonomik konuları lokal ve

global düzeyde anlamalarını, analiz etmelerini ve gelecekleri için bir plan yapmalarını

sağlamaktır. Sosyal çevrede ekonomi konularında bilgi sahibi bireylerin olması, demokratik

toplumlar için çok önemlidir. Bireyin ekonomi ile ilgili sahip olduğu bilgi, ilgili alanlarda

alınacak kararlara daha etkin katılımını sağlamaktadır. Birey bu süreçte daha etkin

olabilmesi için ekonomik olayların nasıl çalıştığını ve geliştiğini bilmesi gerekir.

Küreselleşmenin de etkisi ile ülkelerdeki toplumsal yapılar birbirine bağımlı ve daha

kompleks bir hale dönüşmektedir. Bu nedenle, bireylerin kendilerini sürekli bir değişim

içerisindeki dünyaya adapte edebilmeleri adına mevcut ekonomi bilgilerini daha da

Sönmez’in (2005: 13) görüşüne göre bir ülkedeki eğitim sisteminden beklenen sonuç; “temel

alınan ve halen yürürlükte olan ekonomik modelin ilkelerini tanıyan, bu ilkeleri uygulayan

ve geliştiren insanların yetiştirilmesidir”. Sönmez bu düşüncesi ile bir ülkede hangi

ekonomik model uygulanmak isteniyor veya uygulanıyorsa bunu uygulayan, savunan, bilen,

analiz edip ona yeni ufuklar açan ya da onu geliştiren bireyleri nitelik ve nicelik yönüyle

yetiştirmemiz gerektiğini vurgulamak istemiştir.

Ingles ve O’Brien de ekonomi eğitimi alan ve bu alanda kendini geliştiren bireylerin, bağlı

oldukları ülkelerinin ekonomik politika ve sisteminin daha fazla destekleyicisi olduklarını,

mesleki yaşantılarında daha fazla özgüvene sahip ve verimli olduklarını savunmuştur

(aktaran Akhan ve Hayta, 2014, s. 209). (Akt; Akhan ve Hayta, 2014,

Bugünün öğrenim gören çocuk ve gençleri, yetişkin bireyler olduklarında, kendi yol

haritalarını çıkarırken ve yaşamlarını etkileyecek kararları alırken daha zor ve kompleks

ekonomik konularla yüz yüze kalacaklardır. Ekonomi okuryazarı olmayan ve ekonomi

anlayış ve analiz becerilerini uygulayamayan çocuklar ileriki dönemlerinde sıklıkla

karşılaşacakları ekonomik sorunlara kaygı verici ve anlaşılmaz olarak yaklaşacaklardır.

İlköğretim öğrencilerinin bu sebeple, ekonomik olayların bireylerin, toplumların, ülkelerin

ve dünyamızın hayatını nasıl etkilediğini anlaması oldukça önemlidir (Akhan ve Hayta,

2014, s.209).

Ekonomi okuryazarlığının günlük hayatta en çok kullanılan parçaları, tasarruf yapımı, ev

harcamaları için gelir-gider Tablosu yapımı, yapılan tasarrufların birikimi ve son olarak bu

birikimlerin başarılı yatırımlara dönüşmesi sıralamasıyla olmaktadır. Kişilerin para kazanma

için çok çalıştıkları göz önünde bulundurulursa ekonomi okuryazarlığının kişiye para

yönetimi yani hayat yönetimini öğrettiğini söyleyebiliriz. Tüm bu tanımlara da vurgulanan

ortak nokta, ekonomi okuryazarlığının kişinin ekonomi bilgi ve becerisi doğrultusunda

gerekli durumlarda etkin ve geçerli kararlar almasına sağlayan bir kavram olduğudur (Şantaş

ve Demirgil, 2015, s.58).

Ulusal ve uluslararası literatürde yapılan araştırmalar genel olarak bireylerin ve öğrencilerin

ekonomi okuryazarlık düzeyinin düşük olduğunu göstermektedir. Bu durum birey için

olduğu kadar toplum için de bir problem oluşturmaktadır. Kötü ekonomi okuryazarı insanlar

ekonomik yaşamdaki kararlarında yanlışlar yapabilmekte ve bu durum kısıtlı kaynakların

yanlış kullanılması sonucunu doğurabilmektedir. Ülkeler için gelecek konumundaki

üniversite eğitimi gören gençlerin ekonomi okuryazarlık düzeyinin yüksek olması bu açıdan

önemli olmaktadır. Ekonomi okuryazarlığı düzeyinin artırılması için çeşitli eğitim kursu ve

programlarından faydalanmalı ve üniversitelerin ders program ve içeriklerinde ekonomi

okuryazarlığına yönelik konulara daha fazla yer verilmelidir (Akat, 2017, s.14).

İlköğretim öğretim öğrencilerinde yaptığı bir araştırmada, Schug (1985) öğrencilerin temel

düzeyde ekonomi, iktisat ve finans konularını öğrenebildiklerini, ancak öğrenmenin kalıcı

olabilmesi için bilgi, becerileri ve davranışları ile ilgili tecrübeler de kazanılması gerektiğine

dikkat çekmiştir.

Racich (1982) araştırmasında, ekonomi eğitimi üzerine ve geleneksel öğretim metotları

dışında hazırladığı ders programının, ilköğretim öğrencilerinde finansal okuryazarlık

üzerine pozitif bir etki yaptığını belirtmiştir.

Akhan ve Hayta (2014) bir çalışma başlatmışlar ve uygulama boyutu için aşağıda sunulan

Ekonomi Okuryazarlığı Programı hazırlamışlardır.

Şekil 4. Akyan ve Hayta’nın hazırlamış olduğu ekonomi okuryazarlığı programı

(uygulama boyutu)

2.3.2 Ekonomi ile ilgili kavram, beceri ve değerler

Bu çalışmada merkeze alınan ve sosyal bilgiler eğitiminde ele alınabilecek bazı ekonomik

kavramlar aşağıda açıklanmıştır:

Üretim: Bireyin ve toplumun yaşamını devam ettirebilmesi veya daha iyi şartlarda yaşaması

için ihtiyaçlarını karşılamak için kısıtlı kaynakların miktarını veya faydasını arttırmak

amacıyla yapılan çalışmaların bütünüdür (Case, Fair ve Oster, 2017, s.57).

Tasarruf: Yeni yatırımlar yapabilmek amacıyla para veya değerinde bir eşyayı biriktirmek,

bu birikimi bir bankaya ya da gelir getiren başka bir yatırım kurum veya kuruluşuna yatırmak

suretiyle ekonomide yeniden parasal değer girdisini sağlamak ve böylece yeni yatırımlara

yapılmasına imkân vermektir (Mishkin, 2015, s.538).

Borç: Dar anlamda borçlunun yerine getirme taahhüdü verdiği bir edimi veya ödemekle

yükümlü olduğu parasal değeri göstermektedir. Geniş anlamda ise bir borç ilişkisini ifade

eder (Abbot, Farndon, Kennedy, Meadway, Wallace ve Weeks, 2013, s.76, 340).

Vade: Borcun geri ödenmesi belirli bir sürenin bitiminde gerçekleşecekse, borçlu kişinin

kullanabileceği bu süreye vade adi verilir (Mishkin, 2016, s.71).

Rant: Hiçbir çalışma ve gayret harcamadan elde edilen kazanımları ifade eder. Iktisatçılar

rant ifadesini “doğanın getirisi” olarak tanımlarlar (Tayfun ve Ünlüönen, 2012, s.43).

Merkez Bankası: Devletin mali ve iktisadi danışmanlığını yapan, mevcut iktidarın kredi ve

para politikasını yönlendirmede yardımcı olan, banknot ihraç eden, veznedarlık görevini

üstlenmiş bağımsız bir ekonomik kurumdur. Para basma tekelini elinde

bulundurur (Mishkin, 2016, s.56).

İthalat (Dışalım): Ülke içerisindeki alıcılar tarafından diğer ülkelerde üretilen ürünlerin,

satın alınmasıdır. İthalat, ihracat ile birlikte bir ülkenin diş ticari dengesini oluşturmaktadır.

İthalat, devlet veya kamu iktisadi kuruluşları tarafından yapılabileceği gibi özel ya da tüzel

kişilerce de yapılabilmektedir (Tayfun ve Ünlü Önen, 2012, s.74).

İhracat (Dışsatım): İktisadi anlamda ihracat bir malin veya hizmetin, ticari ve satış amaçlı

olarak belirli bir ülkenin veya bölgenin dışına çıkarılmasıdır. Yerli üreticilerden yabancı

tüketicilere doğru yapılan mal ve hizmet akışıdır (Tayfun ve Ünlüönen, 2012, s.74).

2.2.3. Ekonomi okuryazarlığı ve ekonomi eğitimi

Tanımda da açıklandığı gibi, ekonomi okuryazarlığı sınırsız ihtiyaçları sınırlı kaynaklarla

karşılama uğraşında olan bireyin kararlarının olumlu sonuçlanması için çok önemlidir.

Böylece ekonomi okuryazarı olan bireyler alacağı doğru ve etkili kararlar sayesinde hem

toplum refahını hem de kendi refahını artırabilecektir (Kazgan, 2011, s.12).

Yapılan birçok çalışma gösterilmiştir ki; bireylerin dolayısı ile toplumun büyük bir

çoğunluğu finansal okuryazarlık seviyesi istenilen düzeyde değildir. İnsanların birçoğu en

temel ekonomik kavramları dahi bilmemekte ve bu konuya ilgi duymamaktadırlar (Gerek ve

Kurt, 2011: 61; Jappeli, 2009; Lusardi ve Mitchell, 2006, s.14; OECD, 2009, s.8; Şantaş ve

Demirgil, s.2015; Xu ve Zia, 2012, s.2).

Küreselleşme süreciyle hızla gelişen ve değişen finansal-ekonomik işlemler, tüketicilerin en

azından temel düzeyde ekonomi okuryazarı olmasını gerekli kılmaktadır. İnsanların

gelirleri, giderleri, geleceğe ait birikimleri ve yatırımlarıyla kısa, orta ve uzun vadeli plan

yapması ve bütçe oluşturması ve bu konularda doğru karar alabilmesi onların ekonomi

okuryazarlık seviyesiyle ilgilidir (Tayfun ve Ünlüönen, 2012, s.16).

Gençler kişisel finanslarını yönetme konusunda daha acemice davranabilmektedir. Bu

nedenle toplumdaki her kesim gibi kariyer sürecinin henüz başında bulunan gençler

açısından da ekonomi okuryazarlığı oldukça önemlidir ve temel düzeyde bu eğitimin

verilmesi gerekmektedir. Bu alanda yetkinliğe sahip olan bir birey, ekonomi ile ilgili iş ve

işlemlerin fayda-maliyet analizini yapabilir ve böylelikle alacağı kararlarda daha bilinçli

hareket edebilir. Aksi halde insanların yaşamıyla ilgili diğer kararlarda olduğu gibi

ekonomik ve finansal kararlarında da hatalar yapabileceğini kabul etmek öngörülebilir.

Maksimum fayda ve minimum hata için temel seviyede de olsa bir ekonomi bilgisine sahip

olunması hem ailenin hem de bireyin mali durumunun korunabilmesi için oldukça önemlidir.

Ekonomi bilgisine sahip bireyler, tüketim, tasarruf ve yatırım kararlarında daha rasyonel

hareket ederek doğru karar verebilirler.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının şu anda “Herkes İçin Ekonomi” olarak

isimlendirdiği ekonomi okuryazarlığı ve eğitimi çalışmaları vardır. Bu eğitim ile amaçlanan;

merkez bankacılığı ve ekonomiye dair ilgiyi canlı tutmak, farkındalık ve bilgi düzeyini

yükseltme adına farklı yaş grupları ve ilgilenilen gruba yönelik çeşitli uygulamalar ve uygun

içeriklerle Merkez Bankası ve çalışmaları hakkında bilgilendirme yapmaktır (TCMB, 2019,

Erişim Tarihi: 25.02.2019).