• Sonuç bulunamadı

Ekonomik katma değerin belirlenmesinde bazı düzeltmelere gerek duyulmaktadır. Ekonomik katma değere göre değeri ve karı hesaplamada geleneksel muhasebe yöntemleri yetersiz kalmaktadır. Bu sebeple düzeltmeler ilk olarak Genel Kabul Görmüş Muhasebe yöntemlerine göre hazırlanmış finansal tablolardan başlamaktadır. Muhasebe uygulamaları sonucunda düzeltmeyle birlikte farklı EKD değerleri ortaya çıkmaktadır.

Basit EKD’ den gerçek EKD’ ye geçiş sağlanması ve geçiş sürecinde yaşanan farklıların ortaya konulması açısından EKD hesaplama sürecinin ele alınmasında fayda görülmektedir. Ekonomik katma değer hesaplama sürecinde basit EKD’ den gerçek EKD’ ye geçişi dört aşamada ele almak mümkündür (Köroğlu, 2008: 53):

Basit Ekonomik Katma Değer

“Basit EKD” değeri işletmenin gerçek EKD değerini vermemekle birlikte işletmenin EKD eğilimi ve refah artırıcı/azaltıcı etkisi hakkında bakış açısı oluşturmaktadır(Türker, 2005: 138).

“Basit EKD” den “Gerçek EKD” ya geçiş sürecinde ki muhasebe düzeltmeleri aşağıdaki şekildeki gibidir:

Şekil 2.1:EKD Hesaplama Süreci

Kaynak: Köroğlu, 2008: 53.

Düzeltilmiş Ekonomik Katma Değer

“Düzeltilmiş EKD” değeri finansal tablolarda yapılan değişim sonucunda elde edilmektedir. Basit EKD değerinden elde edilen sonuçlar neticesinde muhasebe kayıtları

Basit EKD Düzeltilmiş EKD

Biçimlendirilmiş EKD

Gerçek EKD

ve finansal tablolar esas alınarak, net dönem karı ve vergi karşılığı kalemlerinde yapılan düzeltmeleri içermektedir (Türker, 2005: 139).

“Düzeltilmiş EKD” işletmeyi bütün olarak değerlendirmediği için gerçek değeri yansıtmamaktadır. Hissedarlar açısından işletmenin faaliyetleri sonucunda yaratılan katma değeri hesaplamaktadır (Kuğu, 2012: 55).

Biçimlendirilmiş Ekonomik Katma Değer

“Biçimlendirilmiş EKD” değerinde “Düzeltilmiş EKD” değerine ilaveten finansal tablo kalemleri düzeltmeleri kullanılmaktadır. Bu iki EKD değeri arasında ki temel fark net dönem karı ve vergi düzeltmelerine ek olarak diğer bilanço kalemlerinin de düzenlemeye tabi tutulmasıdır (Türker, 2005: 139).

Gerçek Ekonomik Katma Değer

“Gerçek EKD” değeri “Biçimlendirilmiş EKD” değerine ek olarak işletmenin içinde bulunduğu sektörün verileri, strateji ve hedeflerin dikkate alınarak hesaplanmasıyla bulunmaktadır. “Gerçek EKD” değerinin hesaplanabilmesi için işletme bilgilerinin ve mali tablolarının gerçeği yansıtır nitelikte olması, açık ve net olması gerekmektedir (Türker, 2005: 139-140). “ Gerçek EKD” değerine ulaşmak için tüm düzeltmelerin yapılması gerekmektedir bu çok mümkün olmadığı için işletmenin EKD değerinin hesaplanmasında “Gerçek EKD” değerine en yakın olan “Biçimlendirilmiş EKD” değerinden yararlanılmaktadır (Türk, 2010: 101).

EKD yaklaşımındaki esas yaklaşım, muhasebe verilerine dayalı kar rakamının yerine ekonomik kar rakamının yer almasıdır. Ekonomik kar rakamına ulaşmak için bilanço ve gelir tablosunda bazı kalemlerde düzeltmeye ihtiyaç duyulmaktadır (Türk, 2010: 101).

Başlıca yapılan muhasebe düzeltmeleri:

 AR-GE maliyetleri

 Ertelenmiş vergiler

 Şerefiye, Peştamal, Marka ve Haklar

 Faaliyet Kiralamaları

 Şüpheli Alacaklar ve Teminat Giderleri

 Devam Etmekte olan İnşaat İşleri

 Devam Etmeyen Faaliyetler

EKD hesaplamasında yapılan muhasebe düzeltmeleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir:

Tablo 2.1: EKD Muhasebe Düzeltmeleri

Genel Kabul Görmüş Muhasebe Standartlarına Dayalı Düzeltmelerin Yapıldığı

Kalemler

Genel Kabul Görmüş Muhasebe Standartları

Uygulaması Düzeltmenin Niteliği Araştırma Geliştirme

Maliyetleri Giderleştirilir.

Aktifleştirilir ve amortisman ayrılır.

Ertelenmiş Vergiler Aktif veya pasif olarak

kaydedilir.

Nakde dayalı raporlama yapabilmek için ters kayıt yapılır.

Şerefiye, Peştamal, Haklar, Marka

Aktifleştirilir 40 yıla kadar amortisman ayrılır.

Başlangıçtaki aktif tutarını yansıtabilmesi için

amortismanlara ters kayıt yapılır.

Faaliyet Kiralamaları Giderleştirilir.

Aktifleştirilir ve amortisman ayrılır; ilgili faizler ve yükümlülükler kaydedilir.

Şüpheli Alacaklar ve Teminat

Giderleri Tahminen tahakkuk ettirilir.

Nakde dayalı raporlama yapabilmek için tahakkuklara ters kayıt yapılır.

LİFO Yöntemi LİFO ya uygulanabilir. FİFO ya çevrilir.

Devam Etmekte Olan İnşaat

İşleri Aktifleştirilir. Aktiflerden çıkartılır.

Devam Etmeyen Faaliyetler Aktiflerde ve gelirlerde yer alır. Aktiften ve gelirden çıkartılır.

Kaynak: Türk, 2010: 102, Türker, 2005: 141.

2.2.1. Araştırma ve Geliştirme

Muhasebeciler işletmenin AR-GE faaliyetlerini gider kaydı olarak tutmaktadırlar. Araştırma geliştirme harcamaları, gelecekte fayda sağlaması beklenilen yatırım harcamalarıdır. Ekonomik katma değer bu harcamalar yatırım kalemi gibi bilançoda aktifleştirilir ve araştırmanın tamamlanma süresine bağlı olarak amortisman ayrılır. Bu durum da VSNFK hesaplanırken sadece o yıla ait amortisman tutarı gider yazılır (Babapour, 2008: 64).

Araştırma geliştirme giderlerinin muhasebeleştirilmesinde bir takım sorunlarla karşılaşılmaktadır fakat buradaki asıl sorun; maddi olmayan duran varlıkların harcamaları bilançonun aktifinde mi yer alacağı yoksa dönem gideri gibi gelir

tablosunda mı yer alması gerektiğidir. Ekonomik katma değer araştırma ve geliştirme giderlerinin Uluslararası Muhasebe Standartları doğrultusunda muhasebeye yansıtılmış olmasını istemektedir. Buna göre; AR-GE giderleri birbirinden ayrıştırılarak araştırma giderleri gider unsuru olarak gelir tablosunda, geliştirme giderleri ise bilançoda aktifleştirilerek raporlanmalıdır. Finansal raporlama bu şekilde yapılmış ise herhangi bir düzenleme gerektirmez fakat bu şekilde raporlama yapılmamış ise düzenleme gerektirir (Fındık, 2013: 96).

Ekonomik katma değer hesaplamasında AR-GE faaliyetleri için yapılan giderlerin geriye dönük olarak VSNFK ve sermayeye eklenmesi gerekmektedir. Aktif hale gelen AR-GE gideri belli bir amortisman dönemi esas alınarak giderleştirilir (Fındık, 2013: 96).

2.2.2. Ertelenmiş Vergiler

Vergi masrafları gelir tablosuna ödenmiş olup olmadığına bakılmaksızın yansıtılır. Masraf olarak kaydedilen vergi tutarı ile ödenmiş vergi tutarı arasındaki fark ertelenmiş vergi olarak adlandırılmaktadır. Ekonomik katma değer hesaplamasında vergiden kaynaklanan tahrifatın giderilmesi için ertelenmiş vergiler sermayeye geri eklenir. VSNFK’ ya ulaşmak için cari yıldaki ertelenmiş vergilerde meydana gelen artış gelire ilave edilir (Ertuğrul, 2009: 207-219).

EKD uygulamalarında dönem karı muhasebe düzeltmeleri esas alınarak hesaplandığından; vergi tutarı düzeltilmiş dönem karı üzerinden hesaplanarak bilançoda gösterilmelidir (Fındık, 2013: 96).

2.2.3. Stok Değerleme Yöntemi

İşletmeler karı düşük gösterme avantajı sağlamak amacıyla LİFO stok değerleme yöntemini tercih etmektedirler (Türker, 2005: 142). LİFO yöntemi; stokların kullanılması hammadde ve malzeme çıkışlarının işletmeye son olarak alınmış malzeme partisinden başlayarak geriye doğru gittiğini varsaymaktadır. İşletmenin hammadde ve malzeme çıkışları son alınan yüksek fiyatlı partiden hesaplanacağından maliyetler yüksek kar ise düşük çıkacaktır (Elmacı, 2009: 166).

İşletmede kullanılan farklı değerleme yöntemleri (tartılı ortalama, hareketli ortalama, FİFO veya başka bir yöntem) stoğa giren malların maliyetini değiştirmemektedir. LİFO yönteminin kullanılması ekonomik katma değeri gerçek dışı olarak azaltmaktadır (Saldanlı, 2006: 42). Ekonomik katma değerin hesaplanmasında gerçek değere ulaşmak için, stokların FİFO yöntemi ile değerlendirilmesi gerekmektedir (Türker, 2005: 142).

Herhangi bir yılda stok maliyetlerinin artmasıyla düşük fiyatlarla alınan stokların maliyeti geriye kalmaktadır. Bu sebeple stokların değeri olduğundan az gözükmekte, yatırılan kaynak ve net varlık tutarlarının da az gözükmesine neden olmaktadır. Bunun yanında zamanla eski LİFO stokları çözüldüğünde ve hem faaliyet karı hem de ekonomik katma değer artış gösterecektir (Babapour, 2008: 68).

Ekonomik katma değerin hesaplanmasında; stokların değerlendirilmesi için kullanılan FİFO ve LİFO değerleme yöntemleri arasında oluşacak fark için bilanço da “LİFO Yedekleri” kalemi oluşturulmuştur. Bu kalem Öz kaynak dengi bir hesap gibi değerlendirilmektedir (Saldanlı, 2006: 43). VSNFK’ ya ulaşmak için LİFO Yedekleri (Farkı) kaleminde ki artış sermayeye eklenmektedir. Çünkü burada ki amaç yatırılan toplam sermaye miktarının belirlenmesidir (Ertuğrul, 2009: 207-219).

2.2.4. Amortismanlar

Bir işletme tarafından mal ve hizmet üretim ve tedarikinde, işletme içi genel yönetim amaçları için edinilen; birden fazla muhasebe döneminde kullanılması beklenen; sınırlı bir hizmet süresi olan varlıklar “amortisman” olarak adlandırılmaktadır (Sevilengül, 2011: 410).

Amortismanlar işletmeye fayda sağladığı için nakit çıkışı gerektirmeyen giderlerdir. Nakit çıkışına sebep olmadığı halde gelir tablosunda gider olarak yer alması dönem karını ve vergi karşılığını azaltıcı bir etkiye sahiptir (Türker, 2005: 147). EKD hesaplamalarında net kar değerine ulaşmak amacıyla amortisman gibi nakit çıkışı gerektirmeyen giderler kâra eklenmek suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir (Saldanlı, 2006: 57).

2.2.5. Şerefiye Değeri, Marka, Patent ve Haklar

Patent, marka değeri, haklar ve şerefiye değeri amortismana tabi maddi olmayan iktisadi varlıklardır. Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine göre bu varlıklar amortismana tabi tutulur. Bu değerler için ayrılan amortismanlar nakit çıkışı gerektirmediği halde dönem karını azaltmaktadır. Bu sebeple maddi olmayan duran varlıklar dönem karına geri ilave edilmek suretiyle düzeltmeye tabi tutulmaktadır (Türker, 2005: 144).

Bu grupta şerefiye kalemi ön plana çıkmaktadır. Şerefiye EKD hesaplamalarında amortismana tabi tutulmaz. Buna göre, cari dönem ve önceki dönemde ayrılan amortismanlar sermayeye ve VSNFK (vergi sonrası net faaliyet karı)’ya eklenmesi gerekmektedir. Şerefiye vergiden düşürülebiliyorsa, düzeltme için vergiden önceki rakamlar dikkate alınmalıdır. Eğer şerefiye işletme satın alınması esnasında giderleştirilmiş ise bu tutar da sermayeye geri eklenmek suretiyle düzeltme yapılmalıdır. Böylelikle şerefiye için gerekli düzeltmeler tamamlanmış olacaktır (Top, 2013: 48; Türker, 2005: 144).

2.2.6. Yeniden Yapılandırma

Ekonomik katma değer ölçümünde yeniden yapılanma giderlerinin aktifleştirilmesi gerekmektedir. Buna göre yeniden yapılanma gideri, işletmenin faaliyetlerini devam ettirmesi ve işletmenin gelecekteki başarısı için önemlidir. EKD’ ye göre yeniden yapılandırma nakit ödemesi içeriyorsa bu gider sermaye olarak kabul edilmektedir. Genellikle bu gider sonraki dönemde amortismana tabi tutulmaz (Çakıcı, 2008: 154-155).

2.2.7. Finansman Giderleri

Kredi kullanımından kaynaklanan kredi faiz tutarı Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine göre gelir tablosunda gider olarak gösterilmektedir. Bu durum karın azalmasına yol açmaktadır. EKD hesaplamalarında finansman giderleri faiz yükü olarak kaynak maliyetine eklenmektedir. Bu nedenle gelir tablosundaki finansman giderleri kardan indirim olarak görülmemelidir ve kâra eklenmelidir (Top, 2013: 49).

2.2.8. Karşılıklar

Muhasebenin temel kavramlarından olan tahakkuk esası kavramı gereğince gelecekte olması muhtemel gider ve zararlar için karşılık ayrılması gerekmektedir. Karşılık konusunu oluşturmada en sık rastlananlar; şüpheli alacaklar, yeniden yapılandırma, menkul kıymetler değer düşüklüğü ve stok değer düşüklüğü için ayrılan karşılıklardır (Çakıcı, 2008: 121). Karşılıklar her bilanço döneminde gözden geçirilmeli ve cari dönemi en iyi yansıtacak şekilde olmalıdır (Türker, 2005: 147).

Ekonomik katma değer yaklaşımına göre karşılık ayrılması muhasebe karını nakit esasından uzaklaştırmakta ve finansal tablolarda yer alan karın manipüle edilmesine sebep olmaktadır. Yine EKD yaklaşımında nakit esasına göre belirlenen kar, tahakkuk esaslı belirlenen kardan daha üstün bir performans ölçümü olduğundan cari dönemde ayrılan karşılık hesabındaki artış düzeltmeyle birlikte VSNFK’ ya eklenmeli düşüşler ise çıkartılmalıdır (Topak, 2010: 53).

2.2.9. Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Giderleri

Yıllara yaygın inşaat ve onarım sözleşmeleri genellikle sözleşme ve faaliyete geçme tarihi bakından farklı dönemleri ve dolayısıyla farklı muhasebe dönemlerini kapsamaktadırlar. Bu sebeple; yıllara yaygın inşaat ve onarım sözleşmelerine ilişkin muhasebe uygulamasında ki esas konu sözleşme gelir ve maliyetlerinin inşaat süresi kapsamındaki muhasebe dönemine yansıtılmasıdır (Türker, 2005: 147).

EKD düzeltmelerinde yıllara yaygın inşaat ve onarım işleri yapılmakta olan yatırımlar gibi değerlendirilerek ve firma değerini artıran bir unsur olarak hesaplamalara dahil edilmektedir. Bu hesap tamamlanma derecesine göre aktifleştirilerek ilgili dönemdeki tutarlar bilançoya yansıtılmaktadır (Saldanlı, 2006: 45; Türker, 2005: 147).

Benzer Belgeler