• Sonuç bulunamadı

Ekonomik entegrasyon tiplerini sıralamada bir birlik olduğunu söylemek imkansızdır. Anlaşmazlıklar, uygulama biçimlerine göre ekonomik entegrasyon tiplerinin en basitinden en kompleksine kadar tam entegrasyon yolundaki ülkelerin isimlendirme kolaylığından kaynaklanıyor. Biz burada ekonomik entegrasyonun literatürdeki genel geçer aşamalarına dikkat çekerek çoğunluğun anlaşma sağladığı kolaydan zora doğru olarak beş türlü birleşme üzerinde durulacaktır.

 İktisadi İşbirliği Anlaşmaları

 Serbest Ticaret Bölgesi

 Gümrük Birliği

 Ortak Pazar

 Ekonomik ve Parasal Birlik

Ancak yukarıda yer alan birleşme türlerinde ekonomik entegrasyon gerçekleştiren ülkelerin burada belirtilen sıralamayı izleme gibi bir zorunlulukları

21

yoktur. Ülkeler ekonomik entegrasyona istedikleri birleşme aşamalarından başlayabilirler.

1.4.1.İktisadi İşbirliği Anlaşmaları

Ekonomik entegrasyonun ilk safhası olan iktisadi işbirliği anlaşmaları patent hakları, standardizasyon, ülkeler arası haberleşme ve ulaştırma gibi teknik konularda birliğe üye ülkeler arasında uyulacak ilkeleri tespit edilmesini sağlamaktadır. Anlaşmalar milletlerarası ticarete konu olmuş engelleri azaltmak ya da ortadan kaldırmak suretiyle birliğe üye ülkelerin iktisadi ilişkilerini geliştirmeye yöneliktir.

Entegrasyonun en basit aşaması olan bu tür ülkelerin belirledikleri bir bölgede taraflar arasında tüm ticari engelleri kaldırır. Birliğe üye ülkeler üçüncü ülkelere karşı kendi ekonomik yapısına uygun bir gümrük birliği uygular. Kendi aralarında ülkeler ticareti serbestleştirmekte ve kolaylaştırmakta, üçüncü ülkelere karşı da kendi ekonomilerini diledikleri gibi koruyabilmektedirler.

İktisadi işbirliği anlaşmaları, mevcut ticaret sistemini esas aldıkları için zayıf bir iktisadi yakınlaşmayı temsil ederler. Anlaşmaların amacı yapısal değişiklerden ziyade üye ülkelerin mevcut ticaret hacimlerini artırmaktır. Üye ülkeler arasında yapılan bu anlaşmalar ileriki birleşme şekillerine bir adım oluşturmaktadır (Çelik, 1992: 13-14).

1.4.2.Serbest Ticaret Bölgesi

En basit entegrasyon şeklidir. İkili Ticaret anlaşmaları, serbest ticaret anlaşmaları ya da tercihli ticaret anlaşmaları olarak ifade edilir (Yiğit, 2003: 9). Serbest ticaret bölgesi, üye ülkeler arasında tarife ve tarife dışı engellerin kaldırılmasını ifade eder. Üye ülkelerin üçüncü ülkelere uyguladıkları tarife ve tarife dışı engeller birliğe üye olan ülkelerden bağımsız olarak gerçekleşir. Ayrıca serbest ticaret bölgeleri yatırım kurallarının, hizmet ticaretinin, kamu alımlarının liberalizasyonu ve ticaret politikalarının uyumlaştırılması gibi ileri düzeyde bütünleşme adımlarını da içerir (Küçükkocaoğlu, 2011: 4).

22

Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması’nın (General Agreement on Tariffs and Trade-GATT) 24’üncü maddesine “göre serbest ticaret bölgesi, üye ülkeler

arasında ticaretin tamamına yakın bir bölümünün vergi ve diğer kısıtlamaların kaldırılması olarak tanımlamıştır”. Buna istinaden serbest ticaret bölgeleri, korunma

önlemleri ve anti damping tedbirleri gibi uygulamaları da kapsamaktadır (Nebioğlu, 1997: 48).

Ertürk (2002: 46) serbest ticaret sahası; üye ülkeler arasında mal mübadelesine konan tarife ve kota gibi engelleri kaldırarak malların serbest dolaşmasını sağlayan bir anlaşmaya dayanması olarak izah eder. Serbest ticaret bölgelerinde bölge dışı ülkelere ortak bir gümrük tarifesi uygulanmayışı önemli sorunlara neden olabilir. Bu durumu izah etmek gerekirse üçüncü ülkeler, bölge ülkelerinden gümrük vergisi daha düşük olana ihracat yapar. Serbest bölgeye giren mallar yüksek gümrük vergisi uygulayan ülkeye de rahatça geçebilir. Bu duruma engel olabilmek için serbest ticaret bölgesinde dolaşan mallara ilk üretim yerlerini belirten menşe belgeleri düzenlenir. Bunun sonuçunda bölge içinde düşük tarife uygulayan ülkeler düşük tarife sonucu mal getirmiş ve bu mallarda düşük tarife uygulayan diğer ülkelere geçmiş ise ithal mallardan yüksek gümrük tarifesine sahip olan ülke gümrük farkı alır. Sonuç olarak da ortak üye ülkeye göre daha düşük gümrük tarifesine sahip olan ülkenin çıkarları, bölge içerisinde korunmuş olur (Karluk, 1995: 329). Bu safha ekonomik işbirliğinden sonra entegrasyonun en zayıf safhasıdır (Ertürk, 1993 :7-8).

Serbest Ticaret bölgesinin iki iktisadi özelliği vardır. Birinci özellik bölgelere üye olan ülkelerin, birlik dışındaki ülkelerle yapmış oldukları ithalatta kendi gümrük tarifelerini kullanmaları, ikinci özellik ise; bölge içersinde menşe kurallarının geçerli olmasıdır. Serbest Ticaret Bölgelerinin Üye Ülkelere Sağladığı Avantajların ilki, üye ülkelerin dış ticaret hadlerinde meydana gelen değişimlerdir. Rekabetin artmasını da bu yöndeki ikinci avantaj olarak nitelendirebiliriz (Kılıç, 2005: 10-11).

1.4.3.Gümrük Birliği

Entegrasyonun bu aşamasının ifadesi malların üye ülkeler arasında serbest dolaşımı önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Üye ülkeler üçüncü ülkelerden ithal edecekleri mallara aynı şekilde tarife uygularlar. Gümrük Birlikleri taraf ülkeler

23

arasında tarifeler ve kota sınırlamalarını kaldırıp dışarıya karşı ortak tarife programı hayata geçirilirken yalnızca mal ve hizmetler için daha geniş bir piyasa oluşturulur.

Viner, gümrük birliğinin kurucusu olarak kabul edilir. Viner gümrük birliğinin oluşumunu şu koşullara bağlamıştır (Kılıç, 2005: 12);

 Üye ülkeler arasındaki tarifeler kaldırılır.

 İthalatta birlik dışında kalan ülkelere karşı ortak gümrük tarifelerini uygulanması.

 Gümrük gelirleri tek bir elde toplanarak,önceden saptanmış ölçütler uyarınca paylaştırılır.

Gümrük birliğinin ilk örneği 1834 yılında Prusya’da gerçekleştirilen Alman gümrük birliği Zollverein’dir. Gümrük birliklerinin en önemli örneği Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)’dir. Topluluğu kuran Roma Anlaşması (madde 9), “bütünleşmenin bir

gümrük birliği temeline dayandırılacağını ve bu birliğin tüm mallar üzerindeki ticareti kapsayacağını ifade etmektedir” (Bayraktutan, 2007: 15-17 ; Ertürk, 1993: 8 ; Çelik,

1992: 15).

1.4.4.Ortak Pazar

Ekonomik entegrasyonun üçüncü safhası Ortak Pazardır. Ortak Pazar terimi, ilk defa 1956 tarihli Spaak Raporu’nda yer almış ve Roma Antlaşması’nın yürürlüğe girtmesiyle sıkça kullanılmaya başlanmıştır (Karluk, 1995: 330-331 ; Bayraktutan, 2007: 17). İki yada daha fazla ülkenin bir araya gelerek kurdukları ortak pazar; gümrük birliğine ek olarak, kendi aralarında tüm üretim faktörlerinin serbestçe dolaşımına izin verir. Üye ülkeler arasındaki tüm ticari engeller kalkarak birlik dışındaki ülkelere karşı ortak bir gümrük tarifesi uygulanır (Kılıç, 2005: 12-13). Ortak Pazar serbest ticaret ve ortak tarife alanlarına ilaveten emek, sermaye, girişim vb. üretim faktörlerine serbest dolaşım alanı oluşturur. Ayrıca Ortak Pazarı Gümrük birliğine göre daha ileri bir bütünleşme biçimi olarak da ifade edebiliriz.

24 1.4.5.Ekonomik ve Parasal Birlik

Ekonomik ve parasal birlik entegrasyonun son aşaması olarak ifade edilir. Birliğe üye ülkelerin ekonomilerinin tam olarak birleşmesi demektir. Ortak pazara ek olarak entegrasyonu gerçekleştiren üye ülkelerin para ve maliye politikalarında birliktelik sağlamsını da ifade eder (Yiğit, 2003: 10). Ekonomik birlik ekonominin reel yönüyle ilgili hedeflerini yansıtmakta olup parasal birlik, ortak parasal birliktelikleri içermekle beraber; ekonomik ve parasal birlik ise, reel ve parasal bütünleşmenin birlikteliğini anlatmaktadır (Bayraktutan, 2007: 19). Entegrasyonun aşamalarında belirtmiş olduğumuz şartlara ek olarak, ekonomik, parasal ve sosyal politikalar ile kurumların da birleşmesini ön görür. Tek bir para sistemi ve merkez bankası ile birleştirilmiş bir mali sistem ve ortak bir dış ticaret politikasını içermesiyle beraber bu anlamıyla parasal birliği de kapsar (Karluk, 1995: 331 ; Kılıç, 2005: 13-14).

Entegrasyon safhalarından olan serbest ticaret bölgesi, gümrük birliği ve ortak pazar birliğe üye ülkeler arasında dış ticarete konan engelleri ortadan kaldırmayı hedeflerken, ekonomik birlik, uluslar üstü ekonomik politikaların birlikte alındığı ve her üye ülkede aynen uyguladığı bir ekonomik birleşme türüdür (Karluk, 1995: 331). Ekonomik birliği gerçekleşmesi, ulusal hakimiyet sahasından verilebilecek tavizlerle yakından alakalıdır (Ertürk, 2002: 48 ; Ertürk, 1993: 9).

Sonuç olarak üye ülkeler arasında ekonomik entegrasyon aşamalarından hangisi veya hangilerini gerçekleştirmek isterlerse istesinler başarılı olabilmeleri için bazı şartların olgunlaşması gerekmektedir. Bunlar (Kılıç, 2005: 15);

 Üye ülkelerin aynı coğrafi bölgede bulunmaları,

 Üye ülkelerin ekonomik ve siyasi sistemlerinde benzerlik olması,

 Üye ülkelerin ekonomik gelişmişlik seviyelerinin birbirine yakın olması,

 Üye ülkelerin ortak tarih,kültür,sosyal değerler ile ortak dini inançlara sahip olmalarıdır.

Buraya kadar ele aldığımız özellikleri ile Ekonomik Entegrasyonun safhalarını toplu olarak bir tablo yardımıyla şu şekilde gösterebiliriz

25 Ekonomik Entegrasyonun Safhaları Üyeler Arası Gümrük Tarifesi ve Kotaların Kaldırılması Ortak Gümrük Tarifesini Uygulama Üretim Faktörleri Hareketlerine Konan Sınırlamaların Kaldırılması Ekonomik ve Sosyal Politikalar ile Uyumlaştırılma İktisadi İşbirliği Anlaşmaları

VAR YOK YOK YOK

Serbest Ticaret

Bölgesi VAR YOK YOK YOK

Gümrük Birliği VAR VAR YOK YOK Ortak Pazar VAR VAR VAR YOK Ekonomik ve

Parasal Birlik VAR VAR VAR VAR