• Sonuç bulunamadı

3.3. MERKEZİ ASYA BÖLGESİNDE EKONOMİK VE SİYASİ

3.3.1. Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT)

Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ortaya çıkan ve açık bir pazar haline dönüşen Orta Asya coğrafyasındaki muhtemel entegrasyon hareketleri incelendiğinde ilk göze çarpan Bağımsız Devletler Topluluğudur (Commonwealth of Independent States- CIS). 8 Aralık 1991 tarihinde Minsk kenti yakınlarında bulunan Belovejsk isimli yerde üç Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin (şimdiki Rusya Federasyonu, Belarus Cumhuriyeti ve Ukrayna) Başkanları tarafından çok zor koşullarda yürütülen görüşmeler sonucunda imzalanan Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Kuruluş Antlaşmasında (Belovejsk Antlaşması) “SSCB’nin uluslararası hukuk süresi ve jeopolitik gerçeklik olarak varlığının sona erdiğini” ifade etmektedir (Hüseynov, 2003: 387). BDT’yi oluşturan ülkeler Azerbaycan, Beyaz Rusya, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Rusya Federasyonu, Moldova ve Ukrayna arasında henüz zayıf bölgesel anlaşmaların dışında ekonomik anlamda bir

92

entegrasyonun gerçekleşmemesi, bölgenin ekonomik açıdan gelişmesi yönünde de engel teşkil etmektedir (Şanlı, 2008: 17).

BDT’nin Kuruluş Antlaşması ön metninin dışında 14 maddeden oluşmaktadır. Dibace (önsöz) olarak Antlaşmada yer alan kısım SSCB’nin hukuk süresinin ve jeopolitik varlığının sona erdiğinin beyanıdır. Antlaşma maddeleri şu şekildedir (Hüseynov, 2003: 389-391).

 Yüksek Akit Taraflar BDT’yi kurmaktadır. Taraflar milliyetlerine veya diğer farklılıklarına bağlı olmadan tüm vatandaşlarına eşit hak ve özgürlükleri garanti etmektedir.

 Taraflar, vatandaşlarına, ayrıca ülkesinde ikamet eden uyruksuzlara insan hakları ile ilgili genel kabul gören uluslararası ilkeler uyarınca medeni, siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel hak ve özgürlükleri tanımaktadır.

 Taraflar, ülke sınırları içersinde yer alan ulusal azınlıkların etnik, kültürel, dil ve din özelliklerinin ve mevcut olağanüstü karmaşık etnik- kültürel bölgelerin korunması ve gelişimine yardımcı olmak amacıyla, bunları kendi korumasına alacaktır.

 Taraflar, kendi ülke ve halklarının siyaset, ekonomi, kültür, eğitim, sağlık, çevrenin korunması, bilim, ticaret, sosyal ve diğer alanlarda eşit ve karşılıklı olarak yararlı işbirliğini geliştirecek, geniş bilgi değişimine yardımcı olacak, karşılıklı yükümlülüklerini iyi niyetle ve amacından sapmadan gözeteceklerdir.

 Taraflar, birbirlerinin toprak bütünlüğünü ve Topluluk içinde mevcut sınırlarının dokunulmazlığını tanımakta ve buna saygı duymaktadır.

 Taraflar, uluslar arası barış ve güvenliğin sağlanması, askeri kuvvet ve masrafların azaltılmasına dair etkin önlemlerin alınması konularında işbirliği yapacak, her türlü nükleer silahların tasfiyesi, sıkı uluslararası denetim altında genel ve tam silahsızlanma için çaba göstereceklerdir.

 Taraflar, dış politika faaliyetlerinin koordinasyonu, gümrük politikası, ulaştırma sistemleri, uluslararası çevre güvenliği, göç politikası ve organize suçlarla mücadele konuları ile ilgili işbirliği içinde olacaktır.

93

 Taraflar, Çernobil kazasının global nitelik taşıdığını kabul ederek, söz konusunun kazanın sonuçlarının asgariye indirilmesi ve ortadan kaldırılması için ortak çabaların oluşturulması.

 Antlaşma hükümlerinin yorum ve uygulanmasına ilişkin uyuşmazlıklar ilgili organlar arasında, gerekli hallerde ise Hükümet ve Devlet Başkanları arasında yapılacak görüşmeler yoluyla çözülecektir.

 Taraflardan her biri bir yıl önceden diğerlerine bildirimde bulunarak, Antlaşma hükümlerinin uygulanmasını tamamen veya kısmen durdurma hakkını saklı tutar. Yüksek Akıt Tarafların karşılıklı rızasıyla Antlaşmada ilave ve değişiklikler yapabilir.

 Antlaşmanın imzalandığı andan itibaren imzalayan devletlerin ülkesinde eski SSCB de dahil olmak üzere üçüncü devletlerin normları uygulanamaz.

 Taraflar, eski SSCB’nin taraf olduğu antlaşmalardan doğan uluslararası yükümlülüklerinin yerine getirilmesini garanti etmektedir.

 Antlaşma tarafların üçüncü devletlere karşı olan yükümlülüklerini etkilemez.

 Topluluğun koordinasyon organlarının merkezi Minsk kenti olacaktır. BDT üyesi devletlerin ülkesinde eski SSCB organlarının faaliyetinin sona erdiği vurgulanmıştır.Antlaşma üç farklı dilde Belarusça, Rusça ve Ukraynaca olmak üzere eşit geçerliliğe sahip dillerde imzalanmıştır. BDT Antlaşmasının imzalanması’nın ardından yaşanan gelişmeler şu şekilde oluşmuştur. Bilindiği üzere, uluslararası oluşumlar ilgili organları olmadan normal olarak işlevlerini yerine getiremezler. Topluluğun ortak ilgi alanlarına ait konularda, Topluluk ülkeleri arasında koordinasyonu sağlamak üzere iki organın kurulması öngörüldü. Bu organlar Devlet Başkanları Konseyi ve Hükümet Başkanları Konseyleri olmakla birlikte Anlaşma 21 Aralık 1991 tarihinde Alma Ata’da imzalanmıştır. Zaman içersinde BDT’nin dağılma tehlikesini atlatması bir tarafa, gittikçe güçlenen bir yapıya kavuşma sürecini başlatması, Topluluğunun faaliyetlerinin hukuki çerçevesini tam olarak düzenleyecek bir belgenin hazırlanması meselesini gündeme getirdi. 22 Ocak

94

1993 tarihinde Minsk’de yapılan Devlet Başkanları Konseyi toplantısında BDT Şartı (Antlaşması) kabul edildi. Bu Antlaşma sadece 7 devlet (Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya Federasyonu, Tacikistan ve Özbekistan) tarafından imzalandı. 1998 yılı itibariyle söz konusu Antlaşma Ukrayna ve Türkmenistan dışında diğer devletler tarafından yürürlüğe konmuştur. BDT Şartı Topluluğun faaliyetinin hukuki temelini oluşturmaktadır. Bu belge, sivil bir entegrasyon modelini hedeflemiştir. BDT Şartının dibacesinde (önsöz) belgenin kabul nedenleri ise şu şekildedir (Hüseynov, 2003: 396-398):

 BDT ülkeleri halklarının ve aralarındaki mevcut bağların ortak tarihi,

 Halkların ekonomik ve sosyal gelişimini ortak çabalarla sağlama isteği,

 BDT Kuruluş Antlaşmasının, Ek protokolün ve Alma-Ata Deklarasyonunun hükümlerini gerçekleştirme yolunda kararlılık,

 Uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması konusunda işbirliğinin geliştirilmesi gereği,

 Üye devlet halklarına ait kültürlerin korunması ve geliştirilmesi için gerekli koşulları sağlama isteği,

 Topluluk içinde işbirliği mekanizmalarını geliştirerek etkin kılma çabası. Şartın kabulünden sonra BDT’nin tam olarak oluşum sürecini tamamladığı söylenebilir.