• Sonuç bulunamadı

Ekonomik özgürlüğü bireysel tercih, özel mülkiyet ve değiĢim özgürlüğü olarak ifade etmek mümkündür. Bunu Adam Smith de benzer Ģekilde ifade etmiĢtir. Bu ifade ise kurumsal yapıların ekonomik politikaların temel belirleyicisi olarak ele alınmasıdır ki bu da serbest piyasayı ifade etmektedir (Yalman, 2011: 434).

Ekonomik özgürlüklere iliĢkin endeksler ortaya atıldığından beri, ekonomik özgürlüklerin etkilerine iliĢkin ampirik çalıĢmalar da yoğunluk kazanmıĢtır. Ekonomik

74

özgürlüklerle kalkınma göstergeleri arasındaki doğrudan iliĢkiyi inceleyen çalıĢmalar kısıtlı olsa da kalkınmayla dolaylı iliĢkiye sahip olan büyüme, doğrudan yabancı yatırımlar, gelir dağılımı, vb. konulara iliĢkin pek çok çalıĢma yapılmıĢtır.

Genel olarak iktisadi yaklaĢımların kalkınma ve özgürlüklere dair görüĢlerinin Ģekillenmesinde etkili olan elbette GÜ‟lerin geliĢme nedenleridir. Pek çok iktisatçı, kıta Avrupa‟sının geliĢiminde etkin rol oynayan özgürlüklerin bu geliĢimdeki rolüne değinilmektedir. Bu nedenledir ki batılılaĢma ve modernleĢme bir kalkınma perspektifi haline gelmiĢtir. Öte yandan bu yaklaĢıma eleĢtiriler de mevcuttur. Avrupa‟nın geliĢtiği dönemin sosyal, politik ve ekonomik koĢulları arasındaki farklar nedeniyle bu perspektif ciddi eleĢtiriler de almaktadır (Mıhçı, 1996: 81).

Scully (1988), 1960-1980 arasındaki verilerle 115 ülkeyi kapsayan bir çalıĢma yapmıĢtır. ÇalıĢmasında ekonomik büyüme ile kurumsal kalite (ekonomik özgürlük) arasındaki iliĢkiyi incelemiĢtir. Siyasi açıklık, hukukun ve mülkiyet haklarının üstünlüğü kriterlerinde ileride olan ülkelerin büyüme oranlarının diğer ülkelere göre ampirik olarak daha yüksek olduğunu kanıtlamıĢtır. Ekonomik özgürlükler ve geliĢme arasındaki iliĢki ilk olarak ekonomik özgürlüklerin kurumsal kalite olarak tanımlanarak büyüme ile arasındaki iliĢkinin incelenmesiyle ortaya çıkmıĢtır.

Mauro (1995), 1960-1985 arasındaki dönemindeki verileri 70 ülke için ele almıĢtır. ÇalıĢma yolsuzlukların, yatırımlar ve ekonomik büyüme üzerine etkisini açıklamak üzerineydi. Bu bağlamda sonuç olarak yolsuzluklarla büyüme ve yatırımlar arasında ters yönlü bir iliĢki ortaya koymuĢtur (Mauro, 1995).

Haan ve Sturm (2000), duyarlılık analizi ile toplamda 80 ülkenin verilerini kullanarak, ekonomik özgürlükler ve büyüme iliĢkisini 1975-1990 dönemi için incelemiĢlerdir. Ekonomik büyümenin ekonomik özgürlük düzeyinin analiz sonucunda büyümeyi açıklamada anlamlı olmadığı, ancak ekonomik özgürlüklerdeki artıĢın büyüme üzerinde etkili olduğu sonucuna varmıĢlardır.

Scully (2002), çalıĢmasında 1975-1985 dönemine ait 26 ülke için ekonomik özgürlükler, hükümet politikaları ile eĢitsizlik ve ekonomik büyüme arasındaki iliĢkiyi incelemiĢtir. ÇalıĢmasında pek çok geliĢmiĢ ülke ile yeni sanayileĢen Asya ülkelerini incelemiĢtir. ÇalıĢmasının sonuçları ise ekonomik özgürlüklerin ekonomik büyümeyi

75

olumlu yönde etkilediği Ģeklindedir. Öte yandan ekonomik özgürlüklerin ekonomik eĢitsizlikleri de azalttığını saptamıĢtır.

Bengoa ve Sanchez (2002), çalıĢmalarında Latin Amerika ülkeleri için 1970- 1999 arasındaki dönemi incelemiĢlerdir. Ekonomik özgürlükler ve doğrudan yabancı sermaye yatırımları arasında bir iliĢki bulunup bulunmadığını araĢtırmıĢlar ve sonuç olarak böyle bir iliĢki saptamıĢlardır. Bengoa ve Sanzhez veri olarak Fraser Institution‟ın veri tabanını kullanmıĢlardır. Onlara göre büyümenin artması için finanse edilmesi ve bunun içinde doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının artması gerekmektedir. Ekonomik özgürlükler ise bu anlamda doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını teĢvik rolü üstlenmektedir.

Fabro ve Aixala (2012), çalıĢmalarında ekonomik özgürlüklerin, sivil özgürlüklerin ve siyasi özgürlüklerin ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini analiz etmiĢlerdir. ÇalıĢmaları 1976-2005 döneminde altı dönem olarak 79 ülkeyi kapsamaktadır. Panel veri analizi ile yapılan çalıĢmanın sonucuna göre söz konusu üç bağımsız değiĢken ekonomik büyüme üzerinde olumlu yönde bir etkiye sahiptir.

Cebula ve Clark (2012), çalıĢmalarında kiĢi baĢına milli gelir, reel büyüme ve ekonomik özgürlüklerin on değiĢkeni arasında bir iliĢkinin olup olmadığını test etmiĢlerdir. Panel veri analizi yardımıyla yaptıkları çalıĢmada özgürlük endekslerini Heritage Foundation‟dan elde etmiĢler ve 2004-2008 yılları arasında OECD ülkelerini incelemiĢlerdir. ÇalıĢmanın sonucuna göre ekonomik özgürlüklerin ekonomik büyüme üzerine kritik bir rol oynadığı sonucuna ulaĢmıĢlardır.

Oral (2014), çalıĢmasında demokratikleĢme ve ekonomik özgürlüklerin temel makroekonomik değiĢkenler üzerindeki etkisini 1995-2012 arasındaki dönem için 38 geliĢmiĢ, 43 geliĢmekte olan ve 25 az geliĢmiĢ ülkerini gruplara ayırarak incelemiĢtir. ÇalıĢmasında panel veri analizi kullanmıĢtır. Oral, çalıĢmasında Dünya Bankası, IMF ve Heritage Vakfı veri tabanlarından yararlanmıĢtır. ÇalıĢmasının sonucuna göre GeliĢmiĢ ülkeler için değiĢkenler arasında olumlu yönde bir iliĢki saptamıĢtır. GeliĢmekte olan ülkeler açısındansa ekonomik büyüme, demokrasi ve ekonomik özgürlükler arasında olumsuz yönlü bir iliĢkinin olduğunu tespit etmiĢtir. Üçüncü grup

76

olan az geliĢmiĢ ülkeler açısından ise ekonomik büyüme demokratikleĢme arasında olumlu yönde bir iliĢkinin olduğunu vurgulamıĢtır.

AlataĢ (2014), 1995-2012 arasındaki dönem için toplamda 122 ülkeyi ele aldığı analizinde kurumsal kalite ile kalkınma arasındaki iliĢkiyi incelemiĢ ve kurumsal kalite için ilgili endeksleri Heritage Vakfı resmi internet sitesinden ve kalkınma için de kiĢi baĢına milli geliri Dünya Bankası veri tabanından elde etmiĢtir. ÇalıĢmasında panel veri analizi yöntemini kullanmıĢtır. Heritage Vakfı resmi internet sitesinden aldığı veriler ekonomik özgürlükleri kapsamaktadır. ÇalıĢmanın sonucuna göre kurumsal kalite ve ekonomik özgürlüklerin iktisadi kalkınma ile olumlu yönde bir iliĢkisinin olduğu sonucuna ulaĢmıĢtır.