• Sonuç bulunamadı

Ekolojik Hassasiyet ve Risk Değerlendirmesi

3. MALZEME VE YÖNTEM

3.2. Malzeme ve Yöntem

3.2.1. Ekolojik Hassasiyet ve Risk Değerlendirmesi

İnsanın doğal çevre üzerindeki etki alanın artması ile gözardı edilemez çevre sorunları yaşanmaya başlamış, bunun neticesinde de ekolojik çevreyi koruma ve geliştirme çalışmaları ortaya çıkmıştır. Bu çalışmaların en somut problemini ise "sürdürülebilir çevre ve gelişmeyi nasıl sağlayabiliriz?" oluşturmuştur. Buna en uygun yol olarak Leichang vd. (2008) ekolojik planlama yapmanın gerekliliğini vurgulamışlardır. Bu planlama kapsamında, koruma öncelikli çevrenin belirlenmesi ve korunması için bölgesel eko-çevresel bileşenlerin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesinde, ekolojik hassasiyet ve risk analizleri gerek duyulan ve en etkili yöntemdir (Guan, Wang ve Nıu, 2009; C. Liang ve Li, 2012). Ekolojik hassasiyet ve risk değerlendirmeleri, ekolojik güvenlik ve çevre yönetimi için erken uyarı sistemi niteliğinde olan, sürdürülebilir kalkınma içerisindeki yeni bir çalışma alanıdır (Pan vd., 2014).

Kızılırmak Deltası'nda yapılan bu çalışmanın hem temel konusunu hem de yöntemini oluşturan ekolojik hassasiyet üzerine farklı araştırmacılar kabaca aynı anlam çemberi içerisinde çeşitli tanımlamalar yapmışlardır. Ekolojik hassasiyet, insan faaliyetleri sonucu ekolojik sistemin duyarlılık derecesini, ekolojik dengesizlikleri ve ekolojik çevre sorunlarını veya yaşanma olasılığını yani riski yansıtmaktadır (Banai, 1993). Beşeri aktivitelerin ekosistem üzerindeki etki derecesi ve değişen doğal çevreyi ifade etmektedir (Quyang vd., 2000). Ekolojik faktörlerin dış baskılara, değişime ve çevresel kalitedeki düşüşe bağlı olarak mevcut durumunu göstermektedir (Yang vd., 2002). Çeşitli çevresel değişimlere ve insan aktivitelerine karşı ekosistemin hassasiyet ve risk seviyesini göstermektedir (Pan vd., 2014). En kısa tanımlama ile ekolojik hassasiyet, iç ve dış faktörlerin neden olduğu çevresel değişimin tepki seviyesidir (Cao, 2011). Yapılan tanımlamalar dikkate alındığında ekolojik açıdan hassasiyetin gelişmesinde iki temel unsurun varlığı dikkati çekmektedir. Bunlardan birincisi beşeri aktiviteler sonucu ekosistem içerisindeki değişim ile oluşan risk durumudur. Diğeri ise ekosistemin kendi içerisinde barındırdığı ya da doğal süreçlerin neticesinde meydana gelmiş olan hassasiyet durumudur. Ekolojik açıdan hassasiyete giden bu iki farklı yolu Kızılırmak Deltası üzerinden açıklayacak olursak; alandaki yollar, yerleşmeler, akarsu kanalları insan aktivitelerinin yarattığı hassasiyet ve risktir. Sulak alanların varlığı, toprak ve akarsular ise doğal süreçlere

49

bağlı olarak gelişmiş hassasiyet alanlarıdır. Ekolojik hassasiyet analizleri bu iki farklı unsurun alandaki durumunu göstermenin yanında, aynı alanda birlikte bulunmalarının yarattığı yüksek hassasiyeti ve riski yansıtması açısından önemlidir. Yaklaşık son 20 yıldır üzerine durulan ve yayın yapılan bir konu olan bölgesel ekolojik hassasiyet değerlendirmeleri daha önceleri tek bir bitki, hayvan yada olay üzeriden ekolojik çevresel probleme odaklanmaktaydı (Yi-liang ve Xi-jun, 2012). Günümüzde bölgesel olarak yapılan ekolojik hassasiyet ve risk değerlendirmeleri, ekolojik planlamada birçok ülkede oldukça fazla kabul görmektedir (Gao ve Zhang, 2011). Türkiye'de ise kapsamlı bölgesel ekolojik hassasiyet değerlendirmesinin yapıldığı çalışmalar oldukça sınırlıdır. Yapılan çalışmalarda da her farklı bölgenin farklı bölgesel şartlarından dolayı bütünleşik bir ekolojik hassasiyeti değerlendirme sistemi yoktur. Liang ve Li (2012)'nin de belirttiği gibi bölgesel olarak farklılık gösteren sübjektif durum, çalışma alanındaki bölgesel ekolojik çevrenin daha doğru yansımasına neden olmaktadır. Bu kapsamda çalışmada da kullanılan ekolojik hassasiyeti ve riski değerlendirmenin belirli aşamaları vardır. Bunlar;

 Bölgesel eko-çevresel faktörlerin ve öneminin belirlenmesi

 Özel ekolojik ve çevresel problemlerin değerlendirilmesi ve bunların seviyelerine göre ekolojik ve çevresel hassasiyetlerinin mekansal dağılışının belirlenmesi

 Mekansal dağılışı belirlenen ekolojik ve çevresel hassasiyetlerin ağırlıklı çakıştırma ile kapsamlı değerlendirmesi yapılarak hassas ve riskli alanların belirlenmesi (Wang vd., 2011)

Kızılırmak Deltası'nda ekolojik hassasiyeti değerlendirmek amacıyla belirlenen faktörlerin (Tablo 2), ağırlıklarının belirlenmesi daha sonraki başlıkta (3.2.3. Analitik Hiyerarşi Prosesi) anlatılacaktır. Faktörlerin kendi içerisinde sınıflandırılması, mekansal dağılışı ve kapsamlı ekolojik değerlendirmesi Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Uzaktan Algılama (UA) teknolojilerinin yardımıyla yapılmıştır. CBS ekolojik hassasiyet ve riskin değerlendirilmesinde büyük kolaylık sağlamaktadır. Güçlü mekansal veri ve hesaplama yeteneği, ekolojik karmaşık ilişkiler için sağladığı kullanışlı araç ve teknikler, kolay analiz süreçleri ile doğru ve temiz sonuçlar ekolojik hassasiyet alanı planlamalarında CBS nin etkiliğini ve bilimselliğini artırmaktadır (Cai vd., 2011). Hassasiyet üzerinde etkili faktörler, faktörlerin

50

karşılıklı olarak birbirini etkilemesi, sayısal hesapların karmaşıklığı düşünüldüğünde bu durum anlaşılmaktadır. UA ve CBS tabanlı ekolojik hassasiyet çalışmaları bölgesel gelişme planları, endüstriyel dağılım, bölgesel geniş kapsamlı çevre değerlendirmelerine bilimsel bir temel sağlamaktadır (Gao ve Zhang, 2011). Cai vd. (2011) ekolojik hassasiyet ve risk değerlendirmelerinde CBS'nin gelecekte çok geniş bir kullanım alanı olacağına vurgu yapmakta bunu da üç nedene bağlamaktadır:

1. Ekolojik açıdan yapılan değerlendirmeler bir çok faktörü içermektedir. Bu faktörlerde sadece mekansal veriyi değil, niceliksel veriyi de barındır- maktadır. Sistemin niceliksel veriyi de hesaba katan güçlü bir yapısı vardır. 2. Bilimsel hassasiyet planlarının geliştirilmesinde her geçen gün daha bilimsel

bir temel sağlamaktadır.

3. Her bir faktör birbiriyle karşılıklı ve karmaşık etkileşim içerisinde bulunmaktadır. CBS teknolojisi faktörleri karmaşıklıktan kurtarmaktadır. Delta sahasında kapsamlı ekolojik hassasiyet ve risk değerlendirilmesinde, CBS destekli olarak daha önce kendi içerisinde sınıflandırılan ve ağırlıkları verilen faktörlere ağırlıklı çakıştırma yöntemi uygulanarak hassasiyetin mekansal dağılışı belirlenmiştir. Ekolojik hassasiyet değerlendirilmesi aşamasında aşağıdaki formül kullanılmıştır:

(1)

Formülde (1) bulunan her bir hücredeki ekolojik hassasiyet değerinin yansıtmaktadır. k=1, 2, ..., n ekolojik hassasiyet üzerindeki etkili faktörlerdir. ekolojik faktörün önem ağırlığıdır. ise faktörlerin her bir hücresindeki

hassasiyet seviyesine karşılık gelmektedir (Gao & Zhang, 2011; Li, vd., 2010; Wang, Tian, & Cui, 2009).

51