• Sonuç bulunamadı

2.4 İş İlişkisi Devam Ederken Koruma

2.4.2 İşverenin Çalışma Koşullarını Düzenleme Yükümlülüğü

2.4.2.3 Analık İzni

2.4.2.3.4 Evlat Edinme Halinde İzin

Hukuki soybağı, aslen anne-baba ile çocuk arasındaki biyolojik bağ sonucu oluşur226

. Bu bağa uygulamada kan bağı adı da verilmektedir. Ancak hukukumuzda bir hukuki işlem sonucu aralarında kan bağı olmayan kişiler arasında da hukuki soybağı kurulabilmesi imkanı tanınmıştır227. Bu imkan, evlat edinme olarak adlandırılmaktadır.

Evlat edinen ile evlat edinilen arasında gerçekleşen bir medeni hukuk sözleşmesi sonucu mahkeme kararıyla doğan bir hukuki ilişkiyi ifade eder. Türk Medeni Kanunu’nda (“TMK”) evlat edinme, küçüklerin evlat edinilmesi ve erginler ile kısıtlıların evlat edinilmesi olarak iki ayrı şekilde kanunun 305-313. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Çalışmamızda yalnızca küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin koşullar incelenecektir.

Buna göre evlat edinme yoluyla soybağının tesis edilebilmesi için kanun belirli şartlar aramıştır. TMK 305/1 uyarınca küçüğün evlat edinilmesi için, evlat edinen tarafından en az bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması gerekir. Süre, bakım ve eğitimin fiilen verildiği tarihten itibaren işlemeye başlar228. Bu sürede bakım ve eğitimle beraber amaçlanan, evlat

edinen ile evlat edinilen arasında bir aile uyumu sağlanıp sağlanmadığının, aradaki sevgi ve saygı ilişkisinin kurulup kurulamadığının tespit edilmesidir229

.

Uygulamada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile evlat edinmek isteyen birey veya çiftler arasında bir sözleşme yapılmak suretiyle küçüğün bakım ve eğitimi Müdürlüğe karşı evlat edinen tarafından taahhüt

225

Y9HD 2007/29103 E., 2007/26743 K., 17.09.2007 K. (http://www.sinerjimevzuat.com)

226 Kaya, Cengiz, Türk Hukukunda Evlat Edinme, Beta Yayınları, İstanbul 2009, s.3 (Evlat Edinme)

227 Dural, Mustafa / Öğüz, Tufan / Gümüş, Mustafa Alper, Türk Özel Hukuku Cilt III Aile Hukuku, Filiz

Kitabevi, İstanbul 2015, s. 300.

228

Aydoğdu, Murat, Çağdaş Hukuki Gelişmeler Işığında Evlat Edinme, Adalet Yayınları, Ankara, 2010, s.181.

229 Kaya C, Evlat Edinme, s.23; Köseoğlu, Bilal / Kocaağa, Köksal, Aile Hukuku ve Uygulaması, Ekin

edilmektedir. Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzüğün230

(“KEET”) 2/c maddesi gereğince bu sözleşme geçici bakım sözleşmesi olarak adlandırılır ve “evlat edinilecek küçüğün, bakım ve eğitimi için evlat edinme başvurusu uygun

görülen kişi veya eşlerin yanına yerleştirilmesi öncesinde bu kişilerle imzalanan sözleşme”

olarak tanımlanır. Bu tanımdan da anlaşılabileceği üzere sözleşme neticesinde küçük, evlat edinen veya edinenlerin ikamet ettikleri yere yerleştirilmektedir231. Böylece yalnızca

haftasonu veya tatil görüşmeleri gibi boş zamanların geçirilmesi yoluyla değil, tam bir aile hayatı yaşamaları sağlanmaktadır232

.

Yerleştirme sonrasında çocuk zamanının tamamını evlat edinenle geçirmelidir, aksi halde bakım tam anlamıyla gerçekleşmiş olmayacaktır233. Özellikle bebeklerde ve yaşı küçük

olan çocuklarda bu sürenin olabildiğince kan bağı yoluyla kurulmuş bir soybağı ilişkisi gibi234

yoğun bir birliktelik gerektireceği aşikardır. Aksi halde çocuğun bakım ihtiyacı tam anlamıyla karşılanmış olmayacak ve arada geleceğe dönük sağlıklı bir evlat edinme ilişkisi kurulamayacaktır. Nitekim anılan Tüzük uyarınca bu süreç Kurumca da izlenmekte ve inceleme sonuçları üçer aylık raporlara bağlanmaktadır235. Özellikle evlat edineceklerin küçüğe karşı tutum ve davranışları ve varsa evlat edineceklerin diğer altsoyu ile küçük arasındaki ilişki Kurumca denetlenir236

.

Bakım ve eğitimle geçirilecek en az bir yıllık sürenin ardından, küçüğün sağ olan ana babasının, değillerse vasisinin rızası ile otuz yaşını tamamlamış237, ayırt etme gücüne sahip

tam ehliyetli ve küçükten en az on sekiz yaş büyük olan evlat edinen arasında evlat edinme ilişkisinin kurulabilmesi için görevli ve yetkili mahkemeye başvurulması gerekir238. Görevli

mahkeme, 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulüne Dair Kanun’un 4/1. maddesi uyarınca aile mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise TMK m. 315/1 uyarınca tek başına evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinme halinde ise eşlerden birinin oturma yeri mahkemesidir.

230 25.02.2009 tarih ve 14729 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kabul edilen tüzük, 15.03.2009 tarih ve 27170

sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

231 Aydoğdu, s. 174. 232

Dural / Öğüz / Gümüş, s. 302.

233 Aydoğdu, s. 169.

234 Kılıçoğlu, Ahmet; Aile Hukuku, Turhan Kitabevi, Ankara 2015, s.568 (Aile Hukuku). 235 KEET m.12/1.

236

KEET m.12/2-3.

237 Kaya C, Evlat Edinme, s. 36. 238 Köseoğlu / Kocaağa, s. 483.

Bu bakım ve eğitim süresinin amacına uygun bir biçimde tamamlanması için en önemli unsur birlikte geçirilen zamanın derecesidir. Bu nedenle, eğer bu süreçte işçi olan anne veya babaya analık izni veya ebeveyn izni niteliğinde bir izin verilmez ise, sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün görünmemektedir. Hizmet sözleşmesi ile çalışanların evlat edinmesinin teşviki açısından da böyle bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Her ne kadar yukarıda Tasarı olarak adlandırılan düzenleme içerisinde evlat edinme ile analık iznine hak kazanılacağı öngörülmüş ise de, 23.04.2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6645 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 35. maddesi ile 4857 Sayılı İş Kanunu’na “Mazeret

izni” başlıklı ek madde eklenmiştir239. Bu düzenlemeye göre evlat edinme halinde işçiye üç

gün ücretli izin verilecektir. Böylece Türk İş hukukunda ilk defa evlat edinme halinde ücretli iznin verileceği düzenlenmiş olmaktadır. Ancak sürenin kısalığı ve kanunun acele ile yapılmış olması nedeniyle kanaatimizce uygulama açısından pratik sonuç doğurmayacak ve yukarıda açıklanan bakım süreci açısından fayda sağlayamayacak bir hükümdür.

Buna karşılık Tasarı’nın evlat edinme halinde küçüğün aileye fiilen tesliminden itibaren sekiz hafta süreyle analık izninin kullandırılacağına dair hüküm olumludur. Tasarı’daki hükmün “fiilen teslim tarihi”ni esas alması nedeniyle evlat edinmenin ve hukuki soybağının kurulmasının tamamlanmasının beklenmeyeceği, fiili olarak yerleştirmenin yapılmasıyla bu izin hakkının kullanılabileceği kanaatindeyiz. Analık izninin asıl olarak kullanılması gerektiği dönem, evlat edinme amacıyla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna yapılan başvuru neticesinde kurumun yaptığı yerleştirme sonrası dönemdir. Aksi halde bir yıllık bakım ve eğitim süresinin ardından mahkeme kararı yoluyla evlat edinme işleminin tamamlanması sonucunda böyle bir iznin anlamı olmayacaktır. Bu izin yalnızca evlat edinen kadın tarafından değil, birlikte evlat edinme halinde kadın veya erkekten biri tarafından kullanılabilecektir.

Yine Tasarı düzenlemesi gereğince analık izninin ardından öngörülen ve aşağıda incelenen kısmi süreli çalışma ile birlikte işçinin talebi halinde altı aya kadar verilebilen ücretsiz izin de evlat edinen veya evlat edinen eşlerden biri tarafından talep edilebilir hale getirilmek istenmektedir. Böylece analık izni hükümleri yalnızca doğum yapan değil, evlat edinenlere de doğrudan uygulanabilir hale getirilmektedir.