• Sonuç bulunamadı

Bu sistemde zihinsel engelli çocuklar eğitim gereksinimlerine göre sınıflandırılmaktadır. Zihinsel engelli çocukların neyi öğrenip neyi öğrenemeyecekleri, ne derecede öğrenecekleri sorularına yanıt aranmaktadır. Bununla birlikte grupların oluşturulmasında psikolojik sınıflandırma sisteminde olduğu gibi yine zeka bölümü puanları kullanılmaktadır. Ancak psikolojik sınıflandırmadan farklı olarak grupları birbirlerinden ayıran zeka bölümü puanlan esnek tutulmaktadır (Eripek, 1993, 18).

Bunun yanı sıra 18 Ocak 2000 tarihinde yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı, Özel Eğitim Yönetmeliğinde, zihinsel engelli çocuklar, "eğitilebilir, öğretilebilir ve klinik bakıma muhtaç olan çocuklar olarak" sınıflandırılmıştır (Gönener, 2010, 58).

13

a) Eğitilebilir Zihinsel Engelliler

Hafif derece zeka engeline sahip olan çocuklar eğitsel sınıflandırmaya göre “Eğitilebilir Zihinsel Engelli (EZE) Çocuk” olarak isimlendirilmekte ve tüm zeka engellilerin yaklaşık %85’ini oluşturmaktadır (Özer, 2005).

Zeka bölümleri 50–54 ile 70–75 arasındadır. Okul çağında akademik çalışmalarda gerilik gösterirler. "Eğitilebilir" terimi bu gruba giren çocukların okuma, yazma, ma-tematik gibi temel akademik becerileri öğrenebileceklerini açıklamaktadır". Başka bir deyişle bu çocukların özel eğitim olanaklarıyla normal ilkokul programlarından yararlanabileceklerini göstermektedir (Eripek, 1993, 18).

Eğitilebilir zihinsel engelli çocuklar kendi içlerinde fazla heterojen bir özellik gösterdiğinden öğretim programının değişken olması gerekmektedir. Çocuklar zeka puanı yönünden birbirlerine benzer olsalar da, diğer tüm özellikler yönünden farklılık göstermektedirler. Sözel, kavramsal, algısal beceriler ve sosyal uyum gibi becerilerde yetersiz olabilmektedirler. Hazırlanacak program mesleki, kişisel ve sosyal amaçlar içermelidir. Öğretim programının birincil amacı, toplumda başarılı şekilde çalışma ve yasam için gerekli olan beceri ve yeteneklerin kazanılmasıdır (Özer, 2005: 25).

b) Öğretilebilir Zihinsel Engelliler

Orta derecede zekâ engeli olan çocuklar, eğitsel sınıflandırmaya göre, “Öğretilebilir Zihinsel Engelli (ÖZE) Çocuk” olarak adlandırılmaktadır (Özer, 2005).

Zeka bölümleri 25-35 ile 50-55 arasındadır. Genellikle okul öncesi dönemlerde gerilikleri farkına varılır. Çünkü gelişim özelliklerinde normallerden önemli derecede farklılıklar gösterirler. "Öğretilebilir" teriminin başlıca iki anlamı vardır. (1) Temel akademik becerilerde eğitilemez, (2) günlük yaşamın gerektirdiği sosyal uyum, pratik iletişim ve öz bakım becerilerini öğrenebilir. Öğretilebilir zihinsel engelliler yetişkinlik çağına ulaştıklarında, sosyal uyum becerilerine ilişkin olarak ev, yatılı okul ya da korumalı işyerlerinde çalışarak üretime ve kendi geçimlerine katkıda bulunabilirler. Ancak yine de aile ve iş yaşamlarında çeşitli derecelerde başkalarının yardımına bağımlılık gösterirler. Bu yönüyle eğitim amaçları dışa bağımlılıklarını en aza indirmek olarak özetlenebilir (Eripek, 1993, 19).

14

c) Ağır ve Çok Ağır Derecede Zihinsel Engelliler

Zeka bölümleri 35 ve daha düşüktür. Gerilikleri doğuştan fark edilir. Bazı basit öz bakım becerilerini öğrenebilirler (en azından kısmen). Ancak yaşamları boyunca sürekli ve yoğun bakım ile yardıma gereksinim gösterirler (Eripek, 1993, 19).

2.1.2.2 Fiziksel Engel 2.1.2.2.1 Görme Engeli

Pek çok görevi yerine getirebilme, normal görmeye bağlıdır ve bunun için görme becerisi kullanılır. Eğitimsel olarak, dünyadaki pek çok ilginç şey sunulan yazılı ve görsel materyaller aracılığı ile öğrenilir. Çevre ile ilgili olarak, bir yerden başka bir yere gidildiği görsel işaretlere dayandırılarak fark edilir. Sosyal olarak, insanların yüzüne ve beden diline bakılarak davranışlarımızın uygun olup olmadığına karar vermede görsel ipuçları yardımcı olur. İnsanlar arkadaşlarını, işini, oynayacağı spor dalını görsel bilgileri ile seçer. Bu nedenle, görmede bozulma olduğunda her birey sahip olduğu görme kalıntısı miktarına bağlı olarak öğrenme yöntemlerinde değişiklikler yapmak, sosyalizasyon, eğlence ve meslek seçiminde kaybolan bilgiyi tamamlamaya yardımcı olacak mantıki ve anlamlı yollan bulmak zorundadır (Ersoy ve Avcı, 2001:33).

Görme engelli çocukların doğumundan itibaren ve gelişim evreleri boyunca devam eden bireysel özellikleri ailelerin, çevrenin, akranlarının veya içinde bulunduğu toplumun tutum ve davranışına paralel olarak bazı farklılıklar göstermektedir (Karademir ve diğerleri, 2011).

2.1.2.2.1.1 Görme Engellilerde Sınıflandırma

Görme engeli hem kısmi görüşe sahip olan hem de görmeyen bireyleri kapsar. Görme kaybı olan her çocuk özel eğitime gereksinim duymaz. Görme kaybı çocuğun öğrenmesini engellediği zaman özel eğitime gereksinim duyulur (Özer, 2005:38). Tablo 2.1, 2.2 ve 2.3’de görme engelin derecesine göre yapılan sınıflandırmalar verilmiştir.

15

Tablo 2. 1 Görme Engelinin Okuma Yeteneğine Bağlı olarak Sınıflandırılması

Tamamen görmeyenler Yazılı iletişimde sadece Braill’ i kullanırlar.

Kısmi görüşe sahip olanlar Ancak büyütülmüş ya da büyük harf baskılı kitapları kullanarak okuyabilirler.

Görme engeli Tamamen görmeme ve kısmi görüşü kapsar.

(Özer, 2005:38).

Tablo 2. 2 Gerekli Düzeltmeler Yapıldıktan Sonra Görme Kaybına Bağlı Olarak Yapılan Sınıflandırma

Yasal körlük

Gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra bile 20/200 görme keskinliğine sahip olan bireylerdir. Görme açısı 20 dereceden daha fazla değildir.

Kısmi körlük

Normal gözün 60 m uzaklıktan görebileceği şeyleri ancak 3-6 m uzaklıktan görebilirler. 5/200-10/200 görme gücüne sahiptirler. 3/200-5/200 görme gücüne sahiptirler.

Hareket algısı

Normal gözün 60 m uzaklıktan görebileceği şeyleri ancak 90 cm-1.5 m uzaklıktan görebilirler. Bu yetenek tamamen hareket algısı ile sınırlıdır.

Işık algısı

3/200 ya da daha az görme gücüne sahip kişilerdir. Ancak 90 cm mesafedeki güçlü bir ışığı ayırt edebilirler. Fakat 90 cm uzaklıktaki bir el hareketini ayırt edemezler.

Tamamen körlük Göze doğrudan gelen güçlü bir ışığı tanıyamazlar. (Özer, 2005:38).

Tablo 2. 3 Spor Yarışmalarında Görme Kaybına Bağlı Olarak Yapılan Sınıflandırma

Dereceler Tanım

B1 Tamamen görmezler. Işık algısına sahip olabilirler ama herhangi bir mesafeden el şeklini tanıyamazlar.

B2 El şeklini algılayabilirler ancak görme keskinliği 20/600’ den daha iyi değildir. Görme açılan görsel alanda 5 dereceden daha azdır.

B3 Görme açıları 5-20 derece arasındadır. 20/600-60/600 görme gücüne sahiplerdir.

16

2.1.2.2.1.2 Görme Engelinin Nedenleri

Görme bozukluğunun en yaygın nedeni kalıtımdır. Ülkemizde en sık görülen nedeni akraba evlilikleri sonucu meydana gelen kalıtımsal görme bozukluklarıdır. Görme bozukluğuna neden olan diğer etmenler ise şunlardır:

1. Zarar Görme, Enfeksiyonlar, Göze Yabancı Maddenin Zarar Vermesi ve

Benzer Belgeler