• Sonuç bulunamadı

2.1 Uzaktan Eğitim Sistemi (UE, UES, Çevrimiçi, Online)

2.1.1 Eğitim ve Teknolojinin Eğitimdeki Yeri

Yunanlılar zamanında ve hatta ortaçağlarda, eğitimde öğretmen ile öğrencinin yüz yüze karşılaşması temel idi. Eğitim ancak böyle oluyordu. Rönesanstan sonra kitap, eğitimde neredeyse öğretmene eşdeğer bir yer kaplamaya başladı. O zaman okuma-yazma, eğitimin başlangıcındaki en önemli iş oldu. Şu anda hâlâ kitap temel eğitim hizmeti görüyor. Kitaplar yetersiz, donuk, sadece kütüphanelerde bulunuyor. Oysa bunlar en azından elektronik ortama geçirilerek her yerden ulaşılabilir hale getirilmeli, daha sonra da elektronik text haline getirilerek “canlandırılmalı”. Yazı, sadece öğretmene ve anlatmaya dayalı eğitimde büyük bir devrim yaptı. Ancak insan düşüncesi açısından iyi mi oldu? Platon’un “Phaedrus” adlı eserinde Sokrates’in anlattığı bir hikâye vardır: “Tanrı” Töt birçok şey icat ederek Mısırlılara verir. Bunlardan yazıyı verirken de, bunun Mısırlıların akıl ve hafızasını arttıracağını söyler. Bilge Yukarı Mısır kıralı Tamus da ona şöyle der: Bu yazı yazma sanatını kullananların artması durumunda, yazının insanın hafızasını arttırma yerine azaltma olasılığı vardır.

16

Önce tek boyutlu olan sessiz film (görsel) ve radyo (işitsel) ortaya çıktı. Daha sonra görme ve işitmeyi birleştiren (görsel-işitsel) sesli film ve TV ortaya çıktı. Bugün bunlardan radyo yaşıyor, çünkü insan görmeden de düşünebiliyor, hayal edebiliyor. Kitap şimdi sessiz filme benziyor, elektronik text ile kitap mücadele ediyor. Şu anda eğitimdeki baskın medya basılı malzeme, görsel-işitsel araçlar, masa, sandalye, kara tahta v.s. şimdi bu ortama bilgisayar girmeye çalışıyor (Ergün,1998)

Bilim insanlarının tarihte buluşlarla ilgili atılan en büyük adımlardan biri yontma taş devrinde ortaya çıkarılan yazı, diğeri ise İnternet’tir. Kısa zaman önce icat edilmesine rağmen İnternet çok kısa bir süre içinde hayatımıza girmiş ve eğitim, ticaret, iletişim, eğlence ve daha birçok alanda kullanımı hızla yaygınlaşmıştır. Uzaktan Eğitim Sisteminin atası sayılan Mektupla Eğitim (Mektupla Öğretim) zamanla kabuk değiştirmiş farklı yapılarda bulundukları zamana göre evrim geçirmiş kendini yenilemiş ve günümüz teknolojileri ile uydu, bilgisayar ve İnternet gibi araçlarla desteklenerek Uzaktan Eğitim ve Sanal Sınıf Uygulamaları hayata geçirilmiştir.

Uzaktan Eğitim; zamandan ve mekândan tamamen bağımsız bir şekilde eğitim alan ile eğitim verenin kuruma gelme zorunluluğu olmaksızın mevcut var olan bilgisayar teknolojileri vasıtası ile tamamen sanal ortamda canlı, görüntülü, sesli olarak derslerin işlendiği, katılımcının istediği zaman derslere katılabileceği, bunları tekrar izleyebileceği ve görüntüleyebileceği, günümüz şartlarında eğitim ve öğretimin hızla bilgisayar ortamında geçtiği akılcı, çağdaş, yenilikçi bir eğitim sistemidir.

“Uzaktan eğitim” terimi (Distance Education) ilk olarak Wisconsin Üniversitesi’nin 1892 Yılı Kataloğu’nda geçmiş ve aynı üniversitenin yöneticisi William Lighty tarafından 1906 yılında yazılan bir yazıda kullanılmıştır. Daha sonra bu terim (Fernunterricht), Alman eğitimci Otto Peters tarafından 1960 ve 1970’lerde Almanya’da tanıtılmış ve Fransa’da uzaktan eğitim kurumlarına isim (Teleenseignement) olarak uygulanmıştır (Kaya, 2002: 10) UE kısaca eğitimci ile

17

öğrencilerin ev, işyeri vb.. gibi farklı mekanlarda bilgisayar ve internet kullanarak gerçekleştirdikleri 21.yy’ın teknolojik eğitim sistemidir. Hazırlanmış ders materyali, eğitimcinin kontrolünde uygulamaya konulduktan sonra, öğrenciler de evlerinden, işyerlerinden yani İnternet’e bağlı herhangi bir bilgisayardan veya teknolojik (PC, Notebook, Tablet, Cep Telefonu ) cihazla eğitime katılabilmektedirler. Uzaktan eğitim ya da çok tercih edilen bir diğer adıyla web tabanlı eğitim, günümüzde bilgi teknolojilerinin akıl almaz bir hızla ilerlemesiyle daha fazla tercih edilir hâle gelmiştir. Gerek bilgi çağının toplumsal dönüşüm ve gereksinmeleri hızlı bir şekilde değişmeye zorlaması gerekse de yükselen bu talebe karşılık verebilmek için farklı uygulamalar bilim insanları tarafından tartışılmaktadır. Bu yöntemlerden birisi olan günümüzde adından sıklıkla söz edilen sanal üniversite uygulamasıdır. Web teknolojilerinin gelişmesi ile beraber web tabanlı çevrimiçi toplantı ve ders sunum araçları olarak kullanılabilen video konferans sistemleri de yaygınlaşmıştır (Süral, 2011).

Geçmişte Online eğitimde öğrencinin bilgi edinme yolu tek yönlüydü. Bu bilgi edinme yolu aşağıdaki şekilde görülmektedir (Morris ve Naughton, 1999).

Şekil 1: Temel Kursların Başlangıç Versiyonlarındaki Bilgi Akışı

Şekilde de görüldüğü gibi öğrencilerin dönüt imkânı oldukça sınırlıdır ve öğrencinin bilgi kaynağı ile çift yönlü etkileşimde bulunma olanağı yoktur. 1989’dan itibaren üniversiteler bilgisayar yoluyla bilgi teknolojilerine hız vermiş, farklı projelerde eğitim sistemlerini irdelemişlerdir. Bilgisayar yoluyla iletişimin kullanılmasıyla gerçekleşen bilgi akış modeli ise aşağıdaki şekilde görülmektedir.

18

Şekil 2: Bilgisayar Yoluyla İletişim Kullanılması Durumundaki Potansiyel Bilgi Akışları

Şekil 2’de görüldüğü gibi bilginin çoklu kaynaklardan edinilmesinin ardından öğrencinin kaynakla tekrar etkileşime geçmesi mümkün hale gelmiştir.

Online öğrenme veya e-öğrenme’nin ilgi odağı öğrenci-öğretmen iletişiminden çok öğrenme içeriğidir. E-öğrenme web tabanlı öğrenme, bilgisayar destekli öğrenme, sanal sınıflar ve dijital işbirliğini içine alır. E-öğrenme internet yoluyla Intranet/Extranet (LAN (Local Area Network)/WAN (World Area Network)) , ses ve videokaset, uydu yayını, interaktif televizyon ve CD-Rom içeriğinin dağıtımını amaçlamaktadır (Paulsen, 2003).

Günümüzde teknolojinin gelişimiyle birlikte “e-öğrenme” işlevini yavaş yavaş yitirmekte gelecek yıllarda "m-öğrenme" dediğimiz yeni mobil öğrenme dönemine geçiyor denilebilir. Sadece uzaktan eğitim alanlar öğrenciler değil, örgün eğitim alan öğrenciler bile cep telefonundan internetteki her hangi bir bilgiye, sınıfa, cep telefonuyla evinden hocasına, ders ortamına istediği anda ulaşabilmektedir. Kısaca öğrenci istediği kadar, istediği bilgiye, istediği yerden ders ortamına ulaşıp istediği kadar eğitim alabilmektedir. Konuş-Dinle, Seyret-Tekrarla mantığı ile eğitimde duymadım, görmedim ve anlamadım kavramları artık işlevini yitirmiştir.

Benzer Belgeler