• Sonuç bulunamadı

2.1. Mobbingin İşyerlerinde Yaşanma Nedenleri

2.1.1. Duygusal Saldırıya Uğrayan Kişinin Kişiliğinden Kaynaklanan Nedenler . 44

hassas ve kendi davranışlarını gözden geçirebilen kimseler mobbing mağduru olurlar. Bu kurbanların çoğu gerek fiziksel gerekse entelektüel olarak seçkin insanlardır. Çok iyi karakterleri, üstün kavrayış, duyuş ve seziş yetenekleri vardır.

Dünyayı ve olayları farklı noktalardan ele alıp değerlendirmekten hoşlanırlar (Çobanoğlu, 2005: 52).

İşyerindeki şiddet mağdurları; dürüst, vicdanlı, sadık, biraz saf, deneyimsiz, kişiliğiyle yaşından ve seviyesinden beklenenden daha becerikli kişilerdir. 2200 kişilik Norveç sendika üyelerinde yapılan çalışmada; işyerinde psikolojik şiddet mağdurları şiddete uğramamış diğer meslektaşlarına göre daha düşük öz değerlik ve sosyal ortamda daha fazla endişeli görüntü sergilemişlerdir. Söz konusu karakterler onları saldırının kolay hedefi haline dönüştürür ve “günah keçisi” olurlar. Buna ek olarak personel arası saldırı ve kargaşayla yüzleştiklerinde savunmasızdırlar. Buna rağmen bu tür araştırmalarda mağdurların karakterleri ( kişilik özellikleri ) uymakla beraber haksızlığa uğramanın verdiği tecrübe sonucu da oluşmuş olabilir. Leymann ve Gutaffson (1996) kanıtlamıştır ki mağdurdaki kişilik kargaşası mağdurdaki tahribatın işareti olarak görülebilir (Einarsen, 2000: 9).

Bu sorun üzerinde yapılan çalışmalar göstermektedir ki 3 gurup mağdur vardır (Einarsen, 2000: 9);

1.gurup: psikolojik şiddete maruz kalma sonucu sosyal ortamda şüpheli ve ezilmiş olanlar.

2.gurup: düşük sosyal güce sahip olanlar ve psikolojik problem öncesi durumda olanlar.

3.gurup ise bu personel özelliklerine sahip olmayan vasat kişilerdir

45 Yeni fikirler üretebilen, farklı bakış açılarıyla dünyayı yorumlayabilen insanlar mobbing kurbanı olabilmektedirler. Eğitim, dış görünüş, entelektüel birikim açısından parlak elemanlar, rekabetçi ve bencil kişilik sahibi kimseler için kolay hedef olabilmektedir. Çalışanın aksanı, temsil ettiği alt veya üst sınıf, bazı kimselerce yadırganan etnik unsurlar da yıldırma sendromuna yol açabilmektedir (Çobanoğlu, 2005: 52-53).

Araştırmacılar, bir kimsenin karakterinin, davranışının, tavırlarının ya da içinde bulunduğu koşulların, kişiye mobbing yapılmasında önemli olup olmadığı konusunda, tıpkı mobbing tanımında olduğu gibi farklı görüş içindedirler. Yapılan araştırmalar, mobbinge hedef olan kişilerin, yani kurbanların genelde üstün özelliklere sahip oldukları için mobbinge maruz kaldıklarını göstermektedir (Davenport ve diğerleri, 2003: 50-51).

Özellikle yaratıcı kişiler, yeni fikirler ürettiği için mobbinge daha fazla hedef olarak görülür. Çünkü, bu tür kişiler, mobbingcinin gözünde üst pozisyonlar için önemli bir tehdit oluşturur (Davenport ve diğerleri, 2003: 52).

2.1.2. Psikolojik Şiddet Mağdurlarının Yaş, Cinsiyet ve Mesleklerine Bağlı Nedenler

Amerika ve Kanada’da okullarda müdürler tarafından psikoşiddete maruz kalan 50 öğretmenle nitel desenli ve yarı yapılandırılmış mülakat uygulamasına dayalı bir çalışmada, müdürlerin formal ve informal güçlerini sözlü ve sözsüz saldırganlık biçimine dönüştürdüğü, öğretmenlerin bu saldırganlığa korku kültüründen dolayı haklarını savunmadığı belirlenmiştir. Araştırma bulgularına göre erkek müdürlerin, kadınlara göre daha fazla sözlü ve sözsüz saldırgan davranışlarda (topluluk içinde bağırma, masasına yumruk vurma)bulunduğu görülmüştür (Yaman, 2009: 38).

İşyerinde yaşanan psikolojik şiddet birçok ortamda mevcuttur. Özellikle geniş ve erkek baskın ortamlarda görülme riski daha fazladır. Erkekler kadınlardan daha iyi savunmacıdırlar. Negatif psiko-sosyal çalışma ortamında psiko-şiddet daha sık görülür (Einarsen, 2000: 7).

İstatistikler, kadınların daha sık psikolojik tacize hedef olduğunu göstermektedir. Fransa’da kadınların neden daha fazla psikolojik tacize hedef olduğunu araştırmak için yapılan çalışmada elde edilen istatistik sonuçları şunlardır:

46 Fransa’da psikolojik tacizden etkilenen 9 kişinin 7’si kadın bu kadınların normalin üzerinde feminizasyon yansıttığı tespit edilmiştir (Grebot, 2007: 49).

Büyük ve erkek baskın ortamlarda haksızlığa uğrama prevelansı en yüksektir;

yaşlı çalışanların genç çalışanlara göre daha yüksek seviyede mağduriyete uğradığı bilinmektedir. En azından İskandinav Ülkeleri’nde mobbinge maruz kalma oranı açısından kadınlarla erkeler arasında farklılık yoktur. Buna rağmen nemli ölçüde erkekler psikolojik şiddeti yapan olarak rapor edilmiştir (Einarsen, 2000: 9).

Vartia’nın 2003 yılında cezaevi çalışanları üzerinde yaptığı çalışmada işyerinde psikolojik şiddette cinsiyet farklılıklarının çok az fark oynadığı sonucuna varmıştır. Çalıştığı örneklerde kadın ve erkeklerin psikolojik şiddete neredeyse eşit olarak uğradığı sonucuna varmıştır. Kadın cezaevi çalışanlarının erkek çalışanlara göre cinsel tacize daha sık uğradığını tespit etmiştir. Kadın mağdurların ise kendi meslektaş ve hemcinslerince psikolojik şiddete maruz kaldığı sonucuna varmıştır.

Oysa erkek mağdurlar ise genellikle müdürler ve meslektaşlarınca psikolojik şiddete uğramaktadır (Vartia,2003:6).

Yalnızca erkekler cinsel tacizde bulunmuş ve saldırgan kişileri yönlendirmişlerdir. Kadın öğretmenler, erkeklere göre psikoşiddet tarzındaki davranışların ilk aşamasında kendilerini daha fazla suçlamışlardır ve kendilerinden şüphelenmişlerdir. Ayrıca kadınların daha çok ağladığı görülmüştür. Kadınların daha hassas oluşu, eleştiri ve olumsuz davranışlara karşı direnci kıran bir özellik olarak değerlendirilmiştir (Yaman, 2009: 38).

Hedef kişiler, yüksek iş ahlakına sahip ve yüksek eğitim seviyesine sahip hırslı kişilerdir. Değerleri vardır. Verimli, profesyonel çalışan, vicdan sahibi kişilerdir. Kurbanla zorbayı karşı karşıya getiren ve süreci başlatan tetikleyici bir olay vardır (Grebot, 2007:54).

Araştırmaya göre işyerindeki psikolojik şiddet her yaştaki işgören için önemli bir sorun niteliğindedir ve tüm yaş ve meslek grubundaki çalışanları tehdit etmektedir (Tutar, 2004: 62).

Kadınların %31’i erkeklerin ise %21’i psikolojik şiddet nedeniyle travma sonrası stres bozukluğu PTSD (Post Traumatik Stress Disorder)yaşamaktadır.

Kadınların %82’si işlerini kaybetmekte, bunların (%44’ü kekendi isteğiyle,%38’i isteksizce işlerini kaybediyor). Kötü bir sonuç olarak araştırmaya katılanların

47

%79’uişten ayrıldıktan sonra bile mobbing baskısını üzerlerinde hissetmektedirler (Gray, 2000:1).

İsveç’te işverenlerle yapılan mülakatlarda şu bulgular elde edilmiştir:

Erkeklerin %45’i; kadınların %55’i psikoşiddete maruz kalmaktadır ve istatistiksel olarak önemli bir farklılık yoktur. Erkeklerin %76’sı diğer erkekler tarafından; %3’ü kadınlar; %2’si hem erkekler hem kadınlar tarafından psikoşiddete maruz kalmaktadır. Diğer taraftan kadınları %40’ı diğer kadınlar; %30’u hem erkekler hem kadınlar tarafından psikoşiddete maruz kalmaktadır (Yaman, 2009: 39).

Kadınların erkeklere göre daha çok mobbing saldırısına uğramalarının nedeni de olumsuzlukları daha fazla algılamaya eğilimli olmalarındandır. French Economic and Social Committee tarafından hazırlanmış bir başka rapora göre de, 40’lı yaşlarda kadınlara daha çok duygusal saldırı uygulanmaktadır. Çünkü kırklı yaşlar, kadınların şirket merdivenlerine tırmanmaya başladığı yaşlardır. Aile terapisti M. France Hirigayen’e göre Fransa’da mobbing saldırılarının %70’ini bayan kurbanların yaşadıkları oluşturmaktadır. Cinsel tacizle psikolojik taciz teoride birbirinden çok farklı olmasına rağmen, sıklıkla yaşanan bir taciz diğerine de yol açmaktadır (Çobanoğlu, 2005: 21).

Tablo 4:Meslek Gruplarına Göre Mobbing Riski

Meslek grupları Mobbing

%

Mobbing risk faktörü

Sosyal

meslekler(öğretmen, avukat, vd )

6.93 2.8

Pazarlamacılar 5.64 2.0

Bankacılık ve sigortacılık 3.97 2.0

Teknik meslekler 2.38 1.8

Medikal hizmetler 6.50 1.6

Muhasebeci, sekreter, Bilgisayar uzmanları

3.75 1.5

Ofis çalışanları 17.55 1.3

Kaynak: www.eurofound.europa.eu- E.T.05.10.2010

48 Gray Namie’nin Amerika’da yaptığı araştırmaya göre psikolojik şiddet, mağdurların özel ve mesleki yaşamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Psikolojik şiddetin olduğu işyerleri, mağdurların beceri ve yeteneklerinden yeterince yararlanamamakta, yaratıcılıkları azalmakta, motivasyonları düşmekte, kuşkulu, sinirli, güvensiz bir hale gelmektedirler. Gray Namie’nin arştırma sonucuna göre;

Mobbing sonucunda çalışanların %30.8’i işlerini veya işyerlerini değiştirmekte,

%25’i işlerini bırakmakta ve %14.8’i ise işlerinden kovulmaktadır ( Tutar, 2004: 64).

Mobbing, tüm mesleklerde kadın ve erkeklerin yaşadığı bir örgütsel sorundur.

yukarıdaki tablo 4’den anlaşılacağı üzere mobbing sadece belli meslek alanlarında değil, yaklaşık tüm meslek kollarında, kamu ve özel kesimde görülen önemli bir örgütsel sorundur (Tutar, 2004: 63).

Araştırmadan çıkan sonuca göre, tüm psikolojik şiddet mağdurlarının yarıdan fazlası yöneticileri tarafından mobbinge maruz kalmaktadır. Aynı düzeyde çalışanların birbirlerine uyguladıkları psikolojik şiddetin oranı ise oldukça yüksektir (Tutar, 2004: 63).

Mağdurların yaş gruplarıyla psikoşiddete maruz kalma durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Mağdurların %40’ı iki ya da dört kişi tarafından, geri kalan kısmı ise tek bir kişi tarafından psikoşiddete maruz kalmaktadır. Bu durundan dolayı çalışanların %10-20’si ciddi hastalıklar geçirmekte ya da intihar girişiminde bulunmaktadır. Özel sektör çalışanları, kamu çalışanlarına göre psikoşiddete daha az maruz kalmaktadırlar (Yaman, 2009: 39).

Tablo 5: Mobbing Mağdurlarının Yaş Dağılımları

Yaş %

25’ten az 3.7

25-34 2.6 35-44 2.6 44-54 2.2

55 ve üstü 2.9

Kaynak: www.eurofound.europa.eu.E.T.05.10.2010

49 Amerika’da 2000 yılında Gray Namie tarafından 1335 kişi üzerinde yapılan işyerinde psikolojik şiddet araştırmasına göre kadın işgörenlerin zamanlarının

%84’ünü psikolojik şiddet baskısıyla geçirmektedir. Mobbingcilerin %81’i ya patron veya üst düzey yöneticilerden oluşmaktadır (Gray, 2000: 1).