• Sonuç bulunamadı

Dost Dergisinin Kurucusu Salim Şengil (Salim Amca)

Salim Şengil’in(1913-2005) sahibi, Nezihe Şengil (Meriç)’in(1925-2009) yazı işleri sorumlusu olduğu Dost dergisinin tarihçesinden bahsetmek için Salim Şengil’i ve Türk edebiyatına katkısını ele almak gerekir. Çıkardığı dergiler sayesinde Türk edebiyatına çeşitli yazar ve şairleri kazandırmış bir yayıncı ve aynı zamanda hikâyeci olarak Türk edebiyatına kazandırdığı isimlerden daha az tanınıyor olması Dost’tan önce Salim Şengil’in tarihçesini vermeyi zorunlu kılıyor.

Salim Şengil’in hayat çizgisi 1913’te Selanik’te başlamıştır. 1923’te ailesiyle birlikte Selanik’ten Fethiye’ye göç etmiştir. Ortaöğrenimine İzmir’de başlayan Salim Şengil liseyi Ankara Lisesi’nde tamamlamıştır. 1935-1936 yıllarında banka memurluğu ve Tan gazetesinde muhabirlik yapmıştır. Bu yıllarda öykü denemeleri olmuştur. “Toprağa Dönüş” hikâyesiyle 1937’de CHP’nin açtığı yarışmada birincilik, 1944 ve 1945’te Ankara Halkevi Öykü Yarışması’nda yine birincilik kazanmıştır. Edebiyat dünyasına öykücü olarak girmiş olan Salim Şengil. 1943 ve 1945 yıllarında bir öykü, bir oyun kitabı yayımlamıştır. Sonra yalnız öykülerden oluşan dergisini çıkarmaya (1947) başlamıştır. Bu dergiyi çıkarma kararı “ustam” Seçilmiş Hikâyeler olarak nitelediği Memduh Şevket Esendal (1883-1952) tarafından desteklenmiştir. Memduh Şevket Esendal “Şengil, sen öykücüsün. Boş ver edebiyat-sanat dergisini. Yalnız öykülerden oluşan bir dergi çıkar.” diyerek Şengil’i yönlendirmiştir (Şengil, 1991: 61).

Bu derginin çıkarılması kendi öykücülüğünü olumsuz etkilemiş ancak birçok öykücü ve romancıyı Türk edebiyatına kazandırmış olmak ve birçok öykücü ve romancının kitaplarını basmakla kendini hem rahatlatmış hem de yayıncılık sektöründe tanıtmıştır. Yayıncılığın ve işin sadece dergi çıkarmak olmadığını bilen Salim Şengil, yaşadığı şehir dışındaki birçok yazar ve şairle yazışmış, onları teşvik etmiş ve yüreklendirmiş hatta dertleri ile bile ilgilenmiştir (Şengil, 1991: 116-125-126).

Bu açıdan da sorumluluk bilinci oluşmuş bir insan ve sanatseverdir. O yüzden yazarlar arasında “Salim Amca” diye tanınmıştır. Yazar yaratma ustası (Ortaylı, 2017: 135) olarak adlandırılan Salim Şengil 1956 yılında Nezihe Meriç ile evlenmiştir. Bu evlilik; Nezihe Şengil (Meriç)’in Seçilmiş Hikâyeler Dergisi’nde hikâyelerinin

34

çıkması ile şekillenmiş ve Dost dergisinde Yazı İşleri Sorumlusu olması ile yayıncılık serüvenine paralel devam etmiştir. Kültür ve sanat dünyasında hem Salim Şengil hem de Nezihe Şengil (Meriç)çok sevilmiş ve çıkardıkları dergilerde yazan sanatkârlarla yakın ilişkiler kurmayı becerebilmişlerdir. Bu yakın ilişkinin neticesinde Salim Şengil’e -yukarıda ifade edildiği gibi- “Salim Amca”, Nezihe Şengil (Meriç)’e “Nezim” ifadesi kullanılmıştır. Salim Şengil’e “Salim Amca”, Nezihe Şengil (Meriç)’e “Nezim” denmesi onları yayıncılık sektöründe farklı bir yere oturtan samimi ifadelerdir. Bu ifadeler sadece Dost dergisiyle bu memlekete ciddi hizmetler sunmalarından değil yazarların ve sanatçıların telif hakkını gözetmelerinden, açlık pahasına hem borçlu hem sıkıntılı dürüst bir yayıncılık yapmalarından ve edebiyat muhitini, yeni başlayan edip takımını etrafında toplamalarından kaynaklanmıştır. Nezihe Şengil (Meriç) yani “Nezim” de hem ev kadınlığı hem yazarlığı hem de az parayla ev geçindirmeyi üst düzey yerine getirmiştir. (Uysal, 2006: 135)

Öykücülüğünden çok dergi yöneticiliği ile tanınmasının sebebi Türkiye'nin yalnızca öykü yayımlayan ilk dergisi Seçilmiş Hikâyeler (Ekim 1947-Temmuz 1957) ile Dost (1957-1973) gibi edebiyatımızda önemli yeri olan dergileri çıkarmasıdır. Dergilerde yeni imzalara yer vermesi, özel sayılar çıkarması (Halikarnas Balıkçısı), gündeme bir yazarı (Kemal Tahir) ya da konuyu (Ulusal Bir Edebiyatımız Var Mı?) getirmesi ile döneminde hep gündemde olmuştur. Seçilmiş Hikâyeler’de ve edebiyatın bütün türlerine sayfalarını açmış Dost dergisinde. Salim Şengil'in 10 yılda tanıttığı yeni öykücü sayısı 79’dur. Bunlardan 38'i ünlü olmuştur. İlk ürünlerini yayımladığı öykücüler arasında Nezihe Şengil (Meriç), Bilge Karasu (1930-1995), Tahsin Yücel (1933-2016), Kemal Bekir (1924-2014), Fakir Baykurt (1929-1999), Tarık Dursun K. (1931-2015), Vüsat O. Bener (1922-2005) ve Muzaffer Buyrukçu (1928-2006) yer almıştır (Sezer, 2005: 1).

Şairler ve diğer sanat dallarındaki (resim, tiyatro vb.) isimlerin tanıtılması ve dergide yer alması öykü ve öykücü duyarlılığı dışında bir hassasiyeti ortaya koyar. Nitekim Ece Ayhan (1938-2002) da Dost dergisinin sayfalarından yükselmiştir (İlhan, 2005: 20). Salim Şengil’in Türk edebiyatına hizmeti, bu açıdan da büyüktür.

Dergi ile uğraşmak onu yazmaktan uzaklaştırmıştır. Hâlbuki o bu uğraşla daha çok yazacağını düşünmüştür. Tam tersi olduğunu görünce kendini şu şekilde teselli etmiştir: “Yeni imzalar tanıttıkça , ‘Ben yazmasam da olur, bunun ayrı bir tadı var' demeye başlamıştım.” (Şengil, 1994: 9-10).

35

Seçilmiş Hikâyeler (1947-1957) ve Dost dergisi (1957-1973) olmak üzere 26

altı yıllık bir dergi serüveninin ardından 1980 yılında yeniden öykü yazmaya başlamıştır. Kısa zamanda ‘ Es Be Süleyman Es’, ‘Güzel Bir Oyun’, ‘Savrulup Gidenler’ adlı öykü kitaplarını çıkarmıştır ( Şengil, 1991: 7).

Seçilmiş Hikâyeler Dergisi ve Dost, Salim Şengil’in tanınmasını sağladığı için

onun önemli ve diğer yüzüdür. Bir portre şeklinde Salim Şengil’in gerçek yüzünden bahsetmek gerekirse; beyaz bir fötr şapkanın altında pürüzsüz bir yüz, badem bıyık ve buyurgan gözlerle etrafına pozitif elektrik yayan bir mimiğe sahip olduğu söylenebilir.

Eleştirmenler ve edipler tarafından; dünyanın bir kahramanı, Türk öykücüğünün kalbi (Aslankara, 2005: 132) ve öykünün gizli nabzı (Kabacalı, 1987: 1) olarak nitelenmiş olan Salim Şengil’in, sadece bir dergi yönetmeni olmadığı, adam gibi bir öykücü olduğu vurgulanmıştır.

Sanat ve edebiyat dünyasında, yayımladığı Seçilmiş Hikâyeler ve Dost dergileriyle derin izler bırakan, yankılar uyandıran ve öyküye, diğer sanat dallarına nefes aldıran yayıncı ve öykücü Salim Şengil, 28 Haziran 2005 tarihinde vefat etmiştir.

I.2. Tarihçesi

Salim Şengil gibi bir tecrübenin elinden ve emeğinden çıkan Dost dergisi; Temmuz 1957’de son sayısı (66.sayı) yayımlanan Seçilmiş Hikâyeler Dergisi’nde “Dost Dergisi Üzerine” başlıklı bir yazıyla Seçilmiş Hikâyeler Dergisi’nin vasfı olan tür dergiciliğinin sona erdiği duyurularak müjdelenmiştir. Bu, “Dost Yayınları” nın kurulmasıyla da ilgilidir. “Dost Dergisi Üzerine” başlıklı yazıda “Neden Yeni bir Dergi?” sorusu cevaplanırken Dost’un çıkış gerekçesi de açıklanmış olur:

Dost, ‘sanat hayatında durmadan gelişen ve serpilen yeni eğilimleri en canlı, en diri ve en olgun şekilde’ yansıtacak; ‘çıkmakta olan dergiler edebiyattaki yeniliğin ya gerisinde kaldığı ya da gelişmenin belirli bir noktaya saplanması için çalıştığından yeniliği gerektiği gibi değerlendirecek ve tür dergisi olarak doğan Seçilmiş Hikâyeler dergisinin yükünü hafifleteceği için daha geniş bir düzlem oluşturacaktır. Okuyucularımızdan gördüğü yakın ilgiye dayanarak yayın programını genişletmeğe ve yayınlarını arttırmağa karar vermiş olan SHD. Yayınevi’nin bu kararı ile ilgili olarak, Mayıs ayından bu yana her ay çıkarılan ‘Dost Yayınları’na başladığı

36

bilinmektedir Yeni yayın programının ikinci hamlesi Ekim/1957 tarihinde yayın alanına girecek, aylık bir sanat dergisi olan ‘Dost’ tur. Böylece yayınevimiz okuyucularına, biri üç aylık ‘SHD. ’ öbürü de ‘Dost’ dergisi olmak üzere iki dergi ve yayınlarıyla hizmet etmeğe çalışacaktır.3

“Türk Sanatında Yeninin, Güzelin, Değerlinin Dostu” diye sunulan dergide; sadece edebiyata değil, sanatın diğer dallarına da ilgi gösterileceği haber verilerek

Dost’la nelerin amaçlandığı açıklanmıştır. Bu doğrultuda Büyük Atatürk’ten hız

alındığı, Kuvayımilliye ruhunun ve Cumhuriyet devrimlerinin savunulduğu belirtilmiştir. Bu düşüncedeki bütün kalemlerin Dost’ta yeni ve Batılı sanatın millî köklerini arayacakları ifade edilmiş ve millî Türk sanatının anılması ve yüceltilmesi için çalışacağı vurgulanmıştır. Bunun sağlanması için nasıl bir senteze ulaşmak gerektiği tartışmalarının gündeme getirileceği ifade edilmiştir.

1957 Ekim'inde ilk sayısı -ilan edildiği gibi- yayımlanan Dost’un künyesinde, “Sahibi: Salim Şengil”, “Yazı İşleri Müdürü: N. Şengil”, “Sekreter: Şükran Özkutlu”, “Ayda bir çıkar”, Yeni Desen Matbaası’nda basılan derginin idare adresi “Rüzgârlı Sokak, Ove Han, No:5, P. K. 133 Ankara yazılıdır. İlk dizini kırk iki sayı olarak çıkarılan dergi küçük kitap boyutunda yayımlanmıştır. “Yeni Dizi” sayı numarası ile 43. sayıdan itibaren büyük dergi boyutuna geçilmiştir. Bu hâliyle ikinci dizin olarak Nisan 1961-Ekim 1963 tarihleri arasında otuz bir sayı çıkarılan Dost’un yayınına bir yıl ara verilmiştir. 1964 yılının Kasım ayında Dost dergisi “Yeni Dizi Sayı: 1” açıklaması ile yeniden yayın dünyasında boy göstermiştir (Doğan, 2017: 33). Dergide 50. Sayıya kadar künye bölümünde herhangi bir slogan söz konusu değildir. 50. Sayıdan itibaren “Fikir ve Sanat Dergisi” sloganı derginin künye bölümünde yer almıştır. Geri dönmek üzere olduğu mesajını bünyesinde barındıran “Dost dergisini bir süre için kapatıyoruz; sanatçı, yazar ve okuyucularımızdan özür dileriz.” ifadesi ile yayımlanan dergi Nisan 1973 tarihli 102. Sayıda yayın hayatına son vermiştir. Bu son sayıda “Yazı İşleri Sorumlusu” olarak Metin Altıok (1940-1993) adı künyede görünmüştür. İki farklı boyutta, on altı yıl yayımlanan Dost, toplam 175 sayı çıkarılmıştır. Dost; üç dönem olarak sürdürülen yayın döneminde edebiyatı ve sanatı temsil yönünden farklı tutumlar sergilemiştir. Bu hem zamanın ruhundan hem de siyasi ve kültürel gelişmelerin yazar profili bağlamında dergiye katkısından veya mesafesinden kaynaklanmıştır. (Doğan, 2017: 33,34)

37

Benzer Belgeler