• Sonuç bulunamadı

DO⁄RUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARINI AÇIKLAYAN TEOR‹LER

2.YATIRIM KARARLARININ BEL‹RLENMES‹NDE ETK‹L‹ OLAN FAKTÖRLER‹N TANIMLANMASI

2.2. DO⁄RUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARINI AÇIKLAYAN TEOR‹LER

Bafllang›çta da belirtti¤imiz üzere do¤rudan yabanc› sermaye yat›r›mlar›n›n giderek öneminin artmas› bu konudaki literatürün de geliflmesine neden olmufl ve do¤rudan yabanc› sermaye yat›r›mlar›n›n yönünü belirleyen ya da motive eden faktörleri aç›klayan pek çok teorinin ortaya at›lmas›na ortam haz›rlam›flt›r. Sözkonusu teoriler genel olarak kusursuz piyasa koflullar›n›

temel alan teoriler, aksak piyasa koflullar›n› temel alan teoriler ve farkl›

de¤iflkenlere dayanan teoriler olmak üzere, üç bafll›k alt›nda toplanmaktad›r.

2.2.1. KUSURSUZ P‹YASA KOfiULLARINI TEMEL ALAN TEOR‹LER Do¤rudan yabanc› sermaye yat›r›mlar›na yön veren unsurlar› aç›klamaya çal›flan ilk teorilerden biri olan farkl› getiri oran› hipotezini de içeren bir dizi teoriyi bu kategoride de¤erlendirmek mümkündür. Farkl› getiri oran› teorisi özellikle konuya ilgi duyan akademisyenlerin Amerika Birleflik Devletleri menfleli firmalar›n verilerini esas alarak yapt›klar› çal›flmalara dayanan ve 1950’ler boyunca popülerli¤ini koruyan bir teoridir. O y›llarda ABD menfleli çok uluslu firmalar›n yurt d›fl›na yapt›klar› yat›r›mlar›n daha fazla getiriye sahip olmas› üzerine bu konuda bafllat›lan araflt›rmalar›n bir neticesi olarak ortaya ç›km›flt›r (Lizondo, 1991: 69). Bu teoriye göre do¤rudan yabanc› ser-mayeyi bir ülkeden di¤erine tafl›yan en büyük neden, kendi faaliyet gösterdi¤i ülkede bulamad›¤› yüksek getiri oran›d›r. Bir baflka söylemle, do¤rudan yabanc› sermaye yat›r›mlar› düflük karl›l›k oran› olan ülkelerden yüksek getiri oran› olan ülkelere kaymaktad›r. Ancak çeflitli araflt›rmac›lar taraf›ndan yap›lan ampirik analizler neticesinde, ülkeler aras›ndaki mevcut getiri oranlar›ndaki farkl›l›klarla o ülkelere yönelen do¤rudan yabanc› sermaye yat›r›mlar› aras›nda anlaml› istatistiksel iliflkilere rastlanamam›flt›r (Weintraub, 1967; Agarwal, 1980). Bu durumun ortaya ç›kmas›ndaki en önemli sebebin, sözkonusu teorinin yabanc› sermaye olgusuna sadece tek yönlü olarak ve finansal aç›dan bakmas› oldu¤u vurgulanmaktad›r. Oysa ki, finansal faktörlerin d›fl›nda ifllev-sel kolayl›klar ya da lojistik nedenlerle de firmalar yerleflik olduklar› ülke d›fl›nda faaliyet gösterebilmektedir. Bu nedenlerle, farkl› getiri oran› teorisi do¤rudan yabanc› sermayenin ülkeler aras›ndaki da¤›l›m›n› etkileyen faktörleri aç›klamaya elveriflli bulunmam›flt›r.

Kusursuz piyasa kurallar›n› temel alan teorilerden bir di¤eri portföy çeflitlendirilmesi ve riskin da¤›t›lmas› ile iliflkilidir. Bu teoriye göre, ulus-lararas› sermaye hem beklenen getiriye hem de al›nacak riskin büyüklü¤üne

ba¤l› olarak yat›r›mlar›n› yapacaklar› ülkeleri belirlemektedir (Sekkad, Varuadakkis, 2004). Teoriye göre bu durum hem portföy yat›r›mlar› hem de do¤rudan yabanc› yat›r›mlar için geçerlidir. Bu teoriyi test eden ampirik çal›flmalar›n sonuçlar›ndan önemli bir k›sm›, sözkonusu teoriyi destekleyen bulgular elde edememifllerdir (Hosseini, 2005: 539).

Bir di¤er kusursuz piyasa varsay›m›n› esas alan teori de pazar›n büyüklü¤ü ile ilgilidir. Bu teoriye göre bir ülkeye girifl yaban yabanc› sermayenin hacmi o ülkenin pazar büyüklü¤ü ile do¤rudan iliflkilidir. Bir baflka söylemle, ülkeye girecek olan yabanc› yat›r›mlar›n büyüklü¤ü, o ülkedeki mevcut ürün sat›fl potansiyeline ba¤l› bulunmaktad›r. Bu teori temelde Jorgenson’un 1963 y›l›nda ortaya att›¤› yerli yat›r›mlarla ilgili neoklasik teoriye dayanmaktad›r. Bu konu-da yap›lan ampirik çal›flmalar piyasa büyüklü¤ünün do¤rukonu-dan yabanc›

yat›r›mlar›n yönünü belirlemedeki önemini destekler niteliktedir. Örne¤in Lucas taraf›ndan 1960-1987 y›lar›n› ve yedi ülkeyi kapsayan çal›flmada ilgili ülkelerdeki (Endonezya, Malezya, Filipinler, Singapur, Güney Kore, Tayland ve Tayvan) piyasan›n büyüklü¤ü ile gelen do¤rudan yabanc› yat›r›mlar aras›nda istatistiksel ve ekonomik anlamda bir iliflki oldu¤unu do¤rulamaktad›r (Lucas, 1993). Yine, Zhang (2001) ve Xing (2006) taraf›ndan yap›lan iki ayr›

çal›flmada da piyasa büyüklü¤ünün do¤rudan yat›r›mlar› çekmede önemli birer unsur oldu¤u sonucu vurgulanm›flt›r.

2.2.2. AKSAK P‹YASA VARSAYIMINA DAYANAN TEOR‹LER Bu teorilerden biri Hymer taraf›ndan ortaya at›lan endüstriyel organizasyon hipotezi olarak bilinmektedir. Hymer’e göre çok uluslu flirketler asl›nda iç piyasadaki aksakl›klar›n bir sonucu olarak ortaya ç›kmaktad›r. Bir çok uluslu flirketin yerleflik oldu¤u ülke d›fl›na yat›r›m yapmas›yla birlikte karfl›laflaca¤›

baz› avantaj ve dezavantajlar söz konusudur. Çok uluslu firma kendisinin sahip oldu¤u etkin yönetim anlay›fl›, büyük marka ismi, güçlü sermaye ve teknoloji v.b. avantajlar› yeni yat›r›m yapt›¤› ülkedeki firmas›na aktarmak suretiyle iç piyasadaki rekabet ortam›n› kendi lehine çevirmeyi baflarabilmektedir. Bu teorinin açm›fl oldu¤u yolu takip eden bir baflka teori ise ürünün hayat devresi teorisidir. Vernon taraf›ndan ortaya at›lan bu teoriye göre baz› ülkeler yeni ürünlerin, baz›lar› ise mevcut ürünlerin üretiminde uzmanlaflmaktad›rlar.

Ürünler zamanla yeni olma özelliklerini kaybettikçe üretildikleri ülke de de¤iflmektedir. Ürünlerin olgunlaflma süreci içerisinde ülkeler çok uluslulaflmaya ve uluslararas› ara mal› ve nihai mal ticaretine yönelmektedirler (Cohen, 2007:124).

Vernon’un teorisinde, ürünün hayat devresinde yenilik, olgunlaflma ve stan-dartlaflma olmak üzere üç asama bulunmaktad›r. Üretimin ilk aflamas›nda, teknolojik yenlik içeren yeni ürünü gelifltiren firma, tekelci bir güce sahiptir ve daha çok yerli piyasaya yönelik üretim yapmaktad›r. Zamanla üretim miktar›

artt›r›l›r ve ihracata bafllan›r. Bu aflamada firma, üretim teknolojisini kendi elinde tutar. Yeni ürün standartlaflmaya bafllad›¤›nda ise, yurt içinde ve yurt d›fl›nda üretim lisans› vermeye bafllan›r, araflt›rma/gelifltirme faaliyetlerine ve yüksek maliyetli iflgücüne art›k ihtiyaç kalmad›¤›ndan, üretimin büyük bölümü ücret seviyesinin nispeten daha düflük oldu¤u geliflmekte olan ülkelere kayd›r›l›r. Sürecin sonunda yeni ürün, art›k firman›n yerleflik oldu¤u ülkede üretilmemektedir. Ürün art›k her yerde serbestçe üretilebilen bir mal haline gelmifltir. Bu aflamadan sonra ise yeni teknolojilerin ve ürünlerin bulunmas›na tekrar ihtiyaç duyulmaktad›r.

Coase’un 1937’deki teorisine dayanan piyasalar›n içsellefltirilmesi hipotezinde ise, iflletmelerin belirli ürünlerin üretimlerinin yan› s›ra, pazarlama, araflt›rma/gelifltirme, iflgücünün e¤itimi gibi daha çok bilgi ve tecrübe ile alakal› farkl› faaliyetleri de yürüttükleri vurgulanmakta ve firman›n bu türlü faaliyetlerinin o piyasada ara mallara yönelik aksak piyasalar› elemine ederek ilgili iflletmenin kendisi için bir iç piyasa oluflturdu¤u belirtilmektedir.

Firman›n sözkonusu faaliyetleri iç piyasadan daha iyi organize etmesi ve ara mallara yönelik aksak piyasalar› ortadan kald›rarak kendisi için ortak sahiplik alt›nda bunlar› içsellefltirmesinin mümkün oldu¤unun alt› çizilmektedir. Ayr›ca firmalar›n bu flekilde d›fla ba¤›ml›l›klar›n› da azaltt›klar› ve büyüme süreçleri-ni h›zland›rd›klar› anlat›lmaktad›r. (Halkos, Tzeremes, 2005). Sözgelimi, firma e¤er piyasadan petrol ürünleri sat›n alma ile ilgili bir problem yafl›yorsa, farkl›

bir ülkede rafineri sat›n alabilmektedir (Moosa, 2002: 32). Ya da üretimde kul-lan›lan hammadde kaynaklar›n›n uzun vadeli kontrolü gerekiyorsa, firma sözkonusu hammadde ve ara mal› tedarikçisini sat›n almaya yönelebilmekte-dir.

Aksak piyasalar varsay›m› ile hareket eden bir di¤er teori olan co¤rafi konum hipotezine göre, do¤rudan yabanc› sermaye yat›r›mlar›n› ülkeler aras›nda yön-lendiren faktör do¤al kaynaklar, iflgücü v.b. üretim faktörlerinden baz›lar›n›n mobilitelerinin arzulanan seviyelerde olmay›fl›d›r. Üretim faktörlerinin mobilitelerindeki bu eksiklik, faktör maliyetlerinde co¤rafi konumdan kay-naklanan farkl›l›klar›n ortaya ç›kmas›na neden olmaktad›r. Co¤rafi konum, daha düflük ücretler ödemek ya da hammadde kaynaklar›na daha az maliyetle ulaflmak gibi avantajlar sunabilmektedir (Moosa, Cardak, 2006).

Bu k›s›mda ele al›nabilecek bir di¤er teori ise Dunning taraf›ndan ortaya at›lan eklektik teoridir. Bu teori asl›nda daha önce aç›klamaya çal›flt›¤›m›z piyasalar›n içsellefltirilmesi, co¤rafi konum ve endüstriyel organizasyon teori-lerinin bir kombinasyonu gibidir. Teoriye göre uluslararas› sermaye öncelikle bir ülkeye do¤ru yönelirken oradaki firmalar aras›nda elinde bulundurdu¤u yeni teknoloji, etkin yönetim, ürün kalitesi, seçkin marka gibi unsurlar sayesinde karfl›laflt›rmal› üstünlü¤e sahip olup olmad›¤›na bakmaktad›r. ‹ç piyasada avantaj sa¤layacak sözkonusu unsurlar› devretmek ya da satmak yerine, firma bunlar› kendisi kullanmay› tercih edecektir ki, bu içsellefltirme teorisinin varsay›mlar›ndand›r. Böylelikle firma aksak piyasalar›n ortaya ç›karaca¤›

olumsuzluklar› elemine edecek, risklerini minimum düzeyde tutmufl olacak ve ölçek ekonomilerinden yararlanacakt›r. Son olarak firma di¤er üretim faktör-lerine göre daha az mobil haledeki emek ve hammadde bak›m›ndan avantajl›

oldu¤u yerleri yat›r›m aç›s›ndan tercih ederek co¤rafi konumu da yat›r›m yerinin seçiminde göz önüne alacakt›r (Williams, 1997: 78-80).

Yabanc› sermaye yat›r›mlar›n›n belirleyicilerine aksak piyasa varsay›mlar›

alt›nda aç›kl›k getirmeye çal›flan bir di¤er teori de, oligopolistik tepki teori-sidir. Bilindi¤i üzere Oligopol piyasa yap›s›n›n temel özelli¤ini, firmalar aras›

karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k meydana getirmektedir. Oligopol piyasada birbirini etki leyebilecek kadar az say›da firma oldu¤undan, piyasadaki herhangi bir fir-man›n üretim, fiyat veya sat›fl konular›ndaki karar› di¤er firmalar› yak›ndan ilgilendirmektedir. Rakip firmalardan birinin yat›r›m yapmas› halinde, ayn›

endüstride faaliyet gösteren di¤er firmalar›n da öncü firmay› izleyerek yat›r›m faaliyetine bafllamas› oligopolistik tepki sonucudur. Oligopol piyasalar›nda ayn› endüstride yer alan firmalar yabanc› bir ülkeye ayn› zamanlarda yat›r›m yapmaktad›rlar. Bu kimi zaman pazar koflullar›na cevap vermelerinden kimi zaman da pazardaki rakiplerinin avantajlar›n› kullanmak istemelerinden kay-naklanmaktad›r. E¤er firmalar bu konuda birbirlerini takip etmezler ya da geç kal›rlarsa, çok uluslulaflma sürecinde baflar›l› olamazlar (Daniels, Radebaugh, 1994).

2.2.3. FARKLI DE⁄‹fiKENLERE DAYANAN TEOR‹LER

Bu alanda politik risk, vergi politikas›, ticaret önündeki engeller, v.b. faktör-lerin uluslararas› do¤rudan yabanc› yat›r›mlara yön verdi¤ini savunan hipotez ler de¤erlendirilmektedir.

Bir ülkede ya da bölgede politik risklerin fazlal›¤› do¤rudan yabanc›

yat›r›mlar›n ilgili destinasyona olan yöneliflini azaltan önemli bir faktör olarak

görülmektedir. Özellikle geçifl sürecinde bulunan ülkelerde yat›r›mc›lar›n poli-tik riskler nedeniyle önlerini görememeleri do¤rudan yabanc› yat›r›mlar›n ülkeye giriflini azaltmaktad›r. Nitekim konuyla ilgili yap›lan pek çok ampirik araflt›rmada, iç savafl ya da co¤rafi bak›mdan komflu bir devletle yaflanan anlaflmazl›klar›n ihracat flans›n› azaltt›¤› veya iç piyasaya yönelik sat›fllar›

düflürme tehlikesi oluflturdu¤u bulgular›na ulafl›lm›flt›r (Rivoli, Brewer, 1997).

Yine bu tür olas›l›klar›n, yat›r›m yap›lma potansiyeli tafl›yan ülkenin para biri minin de¤erini etkiledi¤i de çal›flmalarda belirtilmektedir (Carmignani, 2003).

Ülke içindeki ve di¤er devletlerin vergi sistemlerinde meydana gelen de¤iflikliklerin de uluslararas› sermayeyi yönlendiren önemli bir belirleyici oldu¤u bir çok akademisyence ileri sürülmektedir. Özellikle d›fl ticaret ve kar-lar üzerinden al›nan vergiler yap›lmas› planlanan yat›r›mdan beklenen getiriyi do¤rudan etkilemektedir. Yine, ithal edilen hammaddelerin maliyetlerini de farkl›laflt›rmakta ve bu alandaki rekabeti farkl›laflt›rabilmektedir (Buettner, Ruf, 2007).

Öte yandan, d›fl ticarete daha aç›k olan ülkelerin di¤erlerine göre daha fazla do¤rudan yabanc› yat›r›m ak›fl›n› kendisine yönlendirebildi¤i yönünde hipotez ler de bulunmaktad›r (Lipsey, 2000; Blonigen, Feenstra, 1996). Bunlar›n d›fl›nda UNCTAD’›n Dünya Yat›r›m Raporu yay›nlar›nda yap›lan s›n›f-land›rmaya benzer bir çerçevede, do¤rudan yabanc› sermaye yat›r›mlar›n›n yönünü belirleyen faktörler ayr›ca verilecektir.

2.3. DO⁄RUDAN YABANCI YATIRIMLARI BEL‹RLEYEN FAKTÖRLER Sözkonusu faktörler, UNCTAD’›n özellikle 1998 ve 2002 y›llar›nda yay›nlanan Dünya Yat›r›m Raporlar› dikkate al›nmak suretiyle politika ile ilgili faktörler, ifl/yat›r›m ortam›na yönelik faktörler ve ekonomik faktörler fleklinde ana bafll›klar halinde verilmifltir (UNCTAD, 1998, 2002 ve Moosa, Cardak, 2006)

2.3.1. POL‹T‹K/S‹YAS‹ FAKTÖRLER

Siyasi ve sosyal istikrar, do¤rudan yabanc› sermaye ak›fl›n›n bir ülkeye yönelmesindeki en temel faktörlerdendir. Ülkenin siyasi durumu uzun dönem-li yat›r›m› riskdönem-li duruma sokuyorsa örne¤in, bir iç savafl, sald›r› veya devletin y›k›lmas› endiflesi varsa yabanc› firmalar yat›r›m yapmakta isteksiz davranacaklard›r (Frank, 1980: 131). Yine, ülkenin yönetim rejiminin gelenek-sel olarak demokratik bir tarz› benimsemifl olup olmamas›, siyasi sistemde s›kl›kla askeri darbe vs. radikal de¤iflikliklere yer verilip verilmemesi, ülkeyi

yöneten gruplar aras›nda ideolojik farkl›l›klar›n bulunup bulunmamas› da ulus-lararas› do¤rudan yat›r›mlar› etkileyen önemli siyasi istikrar unsurlar› aras›nda belirtilmektedir. Bu konuda yap›lan ampirik araflt›rmalarda da, siyasi ve sosyal istikrars›zl›klar›n yat›r›mlar› geciktirdi¤i, ülkenin sermaye stokuna zarar verdi¤i, sermayenin lehine olabilecek uzun dönemli devlet politikalar›n›

de¤ifltirebildi¤i vurgulanmaktad›r ( Campos, Nugent, 2003: 534).

2.3.2. EKONOM‹K FAKTÖRLER

Bu faktörler; genel ekonomik istikrar, vergi sistemi, ticaret politikalar›, özellefltirme politikalar› ve di¤er ekonomik faktörler bafll›klar› alt›nda ince-lenebilir.

i-Genel Ekonomik ‹stikrar

Bu alanda ele al›nabilecek ilk unsurun genel makro ekonomik istikrar oldu¤u söylenebilir. Gerçekten de bir ülkenin büyüme oran›nda yaflanan süreklilik, enflasyonun belirli bir düzeyin üzerinde olmamas›, döviz kurunda afl›r› dal-galanmalar›n yaflanm›yor olmas›, d›fl ve iç borçlar›n GSMH’ ye oranlar›n›n kabul edilebilir s›n›rlar içerisinde seyretmesi, cari aç›k ve bütçe a盤›n›n düflüklü¤ü ile faiz oranlar›ndaki makul seviye, yat›r›mc›lara o ülkedeki genel makroekonomik göstergelerin yolunda gitti¤i yönünde sinyaller verir.

ii-Vergi Sistemi

Bunlar›n d›fl›nda, vergi sisteminin yat›r›m ortam›n› cazip k›lacak flekilde düzenlenmesi ve özellikle istihdam, karl›l›¤› etkileyecek kurumlar ve kar trans-feri vergileri ile d›fl ticaret üzerinden al›nan vergilerdeki farkl›l›klar, do¤rudan yabanc› sermaye giriflini etkileyen unsurlar olarak kabul edilmektedir.

Genelde kurumlar vergisi oranlar›nda yap›lan indirimler olarak karfl›m›za ç›kmakta olan vergi indirimleri, uygulamada ya bütün firmalara ayn› avantaj›

sa¤lamakta ya da belirli bir hedef seçerek sadece yabanc› firmalar›n ilgili vergi indiriminden yararlanmas›na olanak tan›maktad›r. Kurumlar vergisi oranlar›nda yap›lan genel indirimler özellikle co¤rafi aç›dan küçük devletler ile ada devletleri taraf›ndan s›kça baflvurulan bir vergi teflvik yöntemi olmakla bir-likte, maliye literatüründe tercihli vergi rejimi uygulamas› da denilen ikinci tip uygulama daha yayg›n olarak kullan›lmakta ve bu sayede esas olarak ulus-lararas› yat›r›mlar ülkeye çekilmek istenmektedir.

Nitekim, kurumlar vergisinde yap›lan indirimlerin do¤rudan yabanc› sermaye üzerindeki etkilerini araflt›ran literatür incelendi¤inde de, Grubert ve Mutti

(1991-1997), Hines ve Rice(1994), Swenson(1994), Altschuler ve di¤erleri(2001) ve Mutti(2003) çeflitli y›llarda yapt›klar› ekonometrik çal›flmalarda, do¤rudan yabanc› sermayenin vergi oranlar›ndaki de¤iflikliklere önem verdi¤ini belirtmifllerdir. Grubert ve Mutti 1991 y›l›nda 33 ülkeyi kap-sayan çal›flmalar›nda çok uluslu flirketlerin düflük kurumlar ve d›fl ticaret ver-gisi kombinasyonu olan ülkelere karlar›n› aktard›klar› hususunda bulgular elde etmifllerdir. Hines ve Rice 1994 y›l›nda yapt›klar› ve 73 ülkeyi kapsayan ben-zer bir çal›flmada flirket karlar›n›n vergi indirimlerine tepki verdi¤ini rapor etmifllerdir. Yine Swenson’un 1979-1991 y›llar›n› esas alan baflka bir çal›flmas›nda farkl› sektörlerde faaliyet gösteren çok uluslu flirketlerin vergi de¤iflikliklerine olan tepkisi ölçülmüfl ve baz› sektörlerin vergi oran›nda yap›lan de¤iflikliklere daha hassas oldu¤u vurgulanm›flt›r. Mutti’nin 2003 y›l›nda 47 ülkeyi kapsayan çal›flmas›nda da günümüzde do¤rudan yabanc› ser-mayenin kurumlar vergisi oranlar›na göstermifl oldu¤u hassasiyetin geçmifltekinden daha fazla oldu¤u ve artarak devam etti¤i belirtilmektedir.

Tüm bu çal›flmalardan edindi¤imiz izlenim, do¤rudan yabanc› yat›r›mlar›n vergi oranlar›ndaki farkl›l›klara tepki verdikleri ve yat›r›m yapacaklar› ülkeyi belirlerken o ülkedeki vergi sistemini farkl› ülkelerdeki sistemlerle karfl›laflt›rd›klar› yönündedir. Ancak, bu faktörün yat›r›mc›lar aç›s›ndan önem derecesi literatürde hala tart›fl›lmaya devam eden bir konudur.

iii-Ticaret Politikalar›

Do¤rudan yabanc› yat›r›mlar›n bir ülkeye yönlenmesine neden olan bir di¤er ekonomik faktör ise, o ülkenin ticaret politikalar›d›r. Ülkenin d›fl ticaret hacmi, d›fla aç›kl›¤›, uluslararas› ticaret anlaflmalar›na kat›l›m› gibi unsurlar, yat›r›mlar› çeken önemli etkenler aras›nda yer almaktad›r. Bu hususta yap›lan ampirik araflt›rmalar da sözkonusu unsurlar›n do¤rudan yabanc› yat›r›mlar›

yönlendirmede etkin olduklar›n› belirtmektedir. 2003 y›l›nda yap›lan ve 25 ülkenin 1990-1998 y›llar› aras›ndaki verileriyle gerçeklefltirilen bir araflt›rman›n bulgular›na göre, ülkenin özellikle d›fl piyasalara olan aç›kl›¤› o ülkeye do¤ru olan do¤rudan yabanc› sermaye ak›fl›n› artt›rtmaktad›r (Campos, Kinoshita, 2003). Bunun yan› s›ra, ticaretin serbestlefltirilmesi ve belirlenen ülkeler aras›ndaki ticaretin gelifltirilmesi için düzenlenen ticaret anlaflmalar›n›n da, baflta yat›r›mc›lar önündeki belirsizliklerin ortadan kald›r›lmas›na yard›mc›

olarak do¤rudan yabanc› sermaye giriflini teflvik etti¤i yönünde çal›flmalar da mevcuttur (Ponce, 2006).

iv-Özellefltirme Politikalar›

Yine, bir ülkede uygulanan özellefltirme politikalar›n›n da do¤rudan yabanc›

sermaye yat›r›mlar›n›n o ülkeye yönelmesinde etkili oldu¤u bilinmektedir.

Özellikle geçifl ekonomilerinde stratejik kamu kurulufllar›nda yap›lan özellefltirmenin, o ülkeye do¤rudan yabanc› sermayenin ilgisini artt›rd›¤› pek çok uygulamada gözlemlenmifltir. Yak›n zamanda bu alana yönelik olarak yap›lan ve yedi Do¤u Avrupa Ülkesinin geçifl döneminde sürdürdü¤ü özellefltirme politikalar› ile uygulad›¤› özellefltirme yöntemlerine de de¤iflken-ler aras›nda yer veren bir çal›flmada, sözkonusu unsurlar›n do¤rudan yabanc›

yat›r›mlar› çekmede etkili oldu¤u sonucuna ulafl›lm›flt›r (Carstensen, Toubal, 2004).

v-Di¤er Ekonomik Faktörler

Yukar›da belirtti¤imiz unsurlar d›fl›nda kifli bafl›na düflen milli gelir, o ülkeye özgü tüketici tercihleri, bölgesel ve küresel piyasalara eriflimin kolayl›¤›, düflük ücretli vas›fl› iflgücünün varl›¤›, fiziki yat›r›m altyap›s›, di¤er girdi maliyetleri v.b. pek çok ekonomik faktörün de do¤rudan yabanc› sermaye yat›r›mlar›n›n bir ülkeyi yat›r›m üssü olarak belirlemesinde etken oldu¤u çeflitli kaynaklarca ifade edilmektedir.

2.3.3. YATIRIM ORTAMINA YÖNEL‹K FAKTÖRLER

Bunlar; yat›r›m teflvikleri, fleffafl›k ve yolsuzluklar ile sosyal ve kültürel fak-törler fleklinde s›ralanabilir.

i-Yat›r›m Teflvikleri

Yat›r›m teflvikleri, bu konuda ele al›nabilecek ilk unsurdur. Yat›r›m teflvikleri, maliyetleri azalt›c› ya da baflka bir söylemle kar› artt›r›c› önlemlerdir ve di¤er belirleyici unsurlar›n aksine, ilgili devlet taraf›ndan kolayl›kla bir yat›r›m poli-tikas› arac› olarak kullan›labilir. fiöyle ki, bir ülkenin yabanc› yat›r›mlar aç›s›ndan cazip hale gelebilmesi için co¤rafi konumunu de¤ifltiremezsiniz ya da birden vas›fl› çal›flan say›s›n› artt›ramazs›n›z, ancak benimsenen politikalar-la belirli say›da istihdam sa¤politikalar-layan veya önemli miktarpolitikalar-larda yat›r›m yapmay›

taahhüt eden yabanc› yat›r›mc›lar için ücretsiz yer tahsis edebilece¤iniz gibi vergi sisteminizde bu duruma özel istisna ve muafiyetler düzenleyebilirsiniz.

Bu nedenle, ilgili literatürde her ne kadar do¤rudan yabanc› yat›r›mlar› yön-lendiren di¤er belirleyiciler kadar etkin olmad›klar› yönünde bir kan› bulunsa dahi, (Wells, 1986; Contractor, 1990; Shah, 1995; Cho, 2006) yat›r›m teflvikleri benzer özellikteki ülkelerin yat›r›mlar için daha cazip bir ortam

oluflturma yar›fl› içerisinde fark yaratabilmek için sürekli baflvurduklar› yön-temlerdendir.

ii- fieffafl›k ve Yolsuzluklar

Ülkedeki ekonomik ve bürokratik faaliyetlerdeki saydaml›k derecesi ve yolsu-zluklardan kaç›nma yönündeki e¤ilimler de yat›r›mc›lar›n kararlar›n› etkile-mektedir. Yolsuzluklar›n yo¤un bir flekilde yaflanmas›, yat›r›mc›lar için belir-sizlik ortam›n› artt›rmakta ve hatta, kimi yat›r›mc›lar bu türlü faaliyetleri vergi sisteminde görünmeyen fakat yükü çok a¤›r olan bir verginin yarataca¤› etkiyle efl de¤er tutmaktad›r. Baz› akademisyenler ülke siyasetinde yayg›n olan bir politik yolsuzluk tipinin kimi zaman firmalar için cazip ortamlar yaratabilece¤ini de savunurlarken, alt ve üst düzey bürokraside yayg›nlaflan yolsuzluk türünün firmalar için bütünüyle bir kay›pla dahi sonuçlanabilece¤i görüflünü savunmaktad›rlar (Straub, 2007).

iii- Sosyal ve Kültürel Faktörler

Sosyal ve kültürel faktörler de bu bafll›k alt›nda inceleyebilece¤iz belirleyicil-er aras›ndad›r. Sosyal faktörlbelirleyicil-er ülkelbelirleyicil-erin politik ve ekonomik yap›s›n›, tbelirleyicil-ercih- tercih-lerini etkilerken yabanc› sermaye hareketlerinde de a¤›rl›klar›n› hissettirirler.

Bir ülkenin sosyal istikrar›, nüfus yo¤unlu¤u, demografik denge, e¤itim düzeyi, etnik ve dini yap›, iflgücü ve sendikalar, gelir da¤›l›m› ve aile yap›s›

gibi unsurlara ba¤l›d›r. E¤er ülkenin sosyal yap›s› istikrarl› ise, bu durum

gibi unsurlara ba¤l›d›r. E¤er ülkenin sosyal yap›s› istikrarl› ise, bu durum

Benzer Belgeler