• Sonuç bulunamadı

Disiplin Amirlerinin Belirlenmesi ve Yetkileri

A. Disiplin Cezası Vermeye Yetkili Amirler

1. Disiplin Amirlerinin Belirlenmesi ve Yetkileri

Disiplin amirlerinin belirlenmesinin usulüne ilişkin düzenleme 657 sayılı Kanunun 134. maddesiyle yapılmıştır.

Kanunun, 12.02.1982 tarih ve 2670 sayılı Kanunun 38. maddesi ile değişik 134. maddesinin ikinci fıkrasındaki hükme göre, “Bu kurulların kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü, hangi memurlar hakkında karar verebilecekleri ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esaslar ile bunların yetki ve sorumlulukları gibi hususlar Bakanlar Kurulu’nca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

Bakanlar Kurulu’nca, 657 sayılı Kanunun 134. maddesine dayanılarak hazırlanan Disiplin Kurulları ile Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin220 13.01.1986 tarih ve 86/10286 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla değişik 16. maddesinin birinci fıkrası, kurumların disiplin amirlerini belirlerken bu maddede belirtilen esaslara uyulmak ve Devlet Personel Başkanlığının da görüşüne dayanılarak hazırlayacakları özel yönetmelikleriyle tespit edileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı madde ile yapılan düzenlemeye göre kurumların yapacakları tespitlerde uymaları gereken temel esaslar belirlenerek düzenlemelerde birlik sağlanması amaçlanmıştır.

Bu konuya ilişkin temel esaslar yönetmeliğin 16. maddesinde belirlenmiştir. Buna göre; disiplin amirleri, bu maddede belirtilen esaslara uyulmak ve Devlet Personel Başkanlığının görüşüne dayanılmak suretiyle, kurumların kuruluş ve görev özelliklerine göre hazırlayarak yürürlüğe koyacakları özel yönetmelikler ile tespit edilirler.

Başbakan ve bakanlar başında bulundukları Başbakanlık ve Bakanlık teşkilatı ile bunlara bağlı kuruluşlarda görevli bütün memurların disiplin amiridirler.

106 Bu sıfatla haiz bulundukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilirler.

Başbakanlık ve bakanlıklarda, bunların bağlı kuruluşlarında ilgisine göre Başbakanlık Müsteşarı, Bakanlık Müsteşarı, bağlı kuruluşların başında bulunan müsteşar, başkan, genel müdür, genel sekreter ve müdürler, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar, belediyelerde belediye başkanları, yurtdışı teşkilatında misyon şefleri buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin amirleridirler. Daha alt seviyedeki disiplin amirlerinin astlık üstlük sıralaması bu esasa göre tespit edilir. En üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilir.

Ayrıca disiplin işlerinde denetimi, etkin ve süratli bir uygulamayı sağlamak için, yukarıdaki fıkrada sayılan disiplin amirlerinin birinci sicil amiri oldukları memurlar ve bakanlıkların doğrudan bakana bağlı birimlerinin başında bulunanlar idari yönden veya sicil bakımından kendilerine bağlı memurların disiplin amiri olarak tayin ve tespit edilirler.

Yukarıdaki fıkrada sayılanların birinci sicil amiri oldukları memurlar ile şube müdürlerinin de idari yönden veya sicil bakımından kendilerine bağlı memurların disiplin amiri olarak tayin ve tespit edilmeleri şarttır.

Kurumların gerekçeli tekliflerinin Devlet Personel Başkanlığınca uygun bulunması halinde daha alt seviyedeki idari kademelerin başında bulunan memurlara da disiplin amirliği yetkisi tanınabilir.

Disiplin işleriyle ilgili uygulamalarda, kaymakam ilçe, valiler il, belediye başkanları belediye teşkilatındaki diğer disiplin amirlerine göre en üst disiplin amiridirler.

Valiler, kaymakamlara göre bir üst disiplin amiridirler.

Bölge müdürlerinin disiplin amiri bölge müdürlüğünün merkezinin bulunduğu ilin valisi, üst disiplin amiri ise bakanlıklarda müsteşar veya bakan, bağlı veya ilgili kuruluşlarda müsteşar, başkan veya genel müdürlerdir.

Bölge müdürlüklerinin ilçe teşkilatındaki birimlerinin başında bulunan ilçe idare şube başkanlarının disiplin amiri kaymakam, üst disiplin amiri vali; il teşkilatındaki il idare şube başkanlarının disiplin amiri ise vali olup, bu il idare şube başkanları hakkında özel yönetmeliklere ekli cetvellerde üst disiplin amiri tespit edilmez.

107 Ancak, bölge müdürlüklerinde bölge müdürleri il ve ilçe teşkilatında görevli memurlar ile il idare şube başkanları ve ilçe idare şube başkanları hakkında, il idare şube başkanları ise ilçe idare şube başkanları ve ilçe teşkilatında görevli memurlar hakkında doğrudan disiplin cezası verme yetkisine sahiptir.

Disiplin amirlerinin yetkilerinin neler olduğu sözü geçen yönetmeliğin 18. maddesinde gösterilmiştir. Buna göre disiplin amirleri;

a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 126. maddesi uyarınca uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını vermeye,

b) Özel kanunların disiplin işleriyle ilgili olarak verdiği yetkileri kullanmaya,

c) Disiplin veya yüksek disiplin kurullarınca reddedilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile Devlet memurluğundan çıkarma cezaları yerine, ret kararlarının alındığı tarihi izleyen 15 gün içinde 657 sayılı Kanun ile Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uymak kaydıyla başka bir disiplin cezası vermeye,

d) Bir üst disiplin amiri sıfatıyla uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazları inceleyerek verilen cezayı aynen kabule, hafifletmeye veya tamamen kaldırmaya yetkilidirler.221

Ancak, 6111/113 md. sayılı Kanunla uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı itiraz mercii olarak disiplin kurulu yetkilendirildiğinden dolayı, yönetmelikte yer alan ve uygulanabilirliklerini kaybeden hükümler hakkında gecikilmeksizin yeni düzenlemeler yapılmasında büyük fayda vardır.

“Disiplin amirlerinin, disiplin cezalarını verirken başka bir merciin görüş ve önerisine başvurmak zorunluluğu yoktur. Doğrudan doğruya ceza verme yetkisine sahiptirler.”222

Disiplin cezası verme yetkisi devredilemez. Yasa ve yönetmeliklerde belirtilen amir ve kurullar dışındaki amirler tarafından verilen disiplin cezaları yetkisizlik nedeniyle hükümsüzlük ifade eder. Bu şekilde ceza alan memur bulunduğu kurumun en üst amirinden bu cezanın yetkisiz biri tarafından verildiğini ve geçersiz olduğunu belirterek cezanın işlemden kaldırılmasını isteyebilir.223

221 Sağlam, s. 177 222 İnal ve Köse, s. 317 223 Kaya ve Doğan, ss.15–16

108 Konuya ilişkin olarak Danıştay 1. Dairesinin 05.07.1984 tarih, E.84/72, K.84/155 sayılı kararıyla verilen istişari mütalaada da, idari makamlara tanınan disiplin cezası verme yetkisinin münhasır yetki özelliği taşıdığından hareketle bu yetkinin devredilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. Kararda şöyle denilmiştir: “Yetki kurallarının dar ve özel anlamda kamu düzenine ilişkin hükümlerden olduğu, idari işlemlerin en önemli unsurları arasında yer aldığı, yetki unsurundaki sakatlıkların sonradan verilecek onay ya da izinle giderilemeyeceği, bu nedenle idarenin yetki kurallarına sıkı bir şekilde uymak zorunda bulunduğu ve uygulama yöntemlerine bağlı tutulması gerektiği idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Dar anlamda yetki unsuru denilen karar alma yeteneği, konu, yer ve zaman itibariyle Anayasa ve yasalarla, belli organ, makam ve kamu görevlilerine tanınmış bir güçtür. Yetki devrinin hukuken geçerli olabilmesi daha önce kanunda açıkça öngörülmüş bulunmasına bağlıdır. Ancak, kamu hukukunda ait olduğu organ, makam ve görevlilerce bizzat kullanılmak üzere verildiğinden, yetki devri istisnai durumlarda söz konusudur. Nitekim öğretide ve Danıştay içtihatlarında da yasayla bir makama verilmiş yetkilerin, bu makamca başka bir makama devri ya da başka makamlarca kullanılmasına izin verilmesinin mümkün ve geçerli olmadığı kabul edilmektedir. 657 sayılı Yasanın disiplin amiri sıfatıyla Bakana tanıdığı disiplin cezası verme yetkisinin devredilemeyeceği… sicilden silme yetkisinin atamaya yetkili amir tarafından bizzat kullanılması gerektiği, bu yetkinin devrinin de mümkün olmadığı mütalaa kılındı.”224

Bu istişari karardan da anlaşılacağı üzere, disiplin cezası verme yetkisi münhasır yetki özelliği taşıyan bir yetki olup, devredilemez. Aksi takdirde yetki devrine dayalı olarak verilecek disiplin cezalarının yetki unsuru bakımından iptal edilmeleri her zaman mümkündür.

Disiplin amirliği yetkisi olmayan sicil amirlerinin disiplin işlemlerine ilişkin yetkilerini düzenleyen Yönetmeliğin 17. maddesine göre, kendilerine disiplin amiri yetkisi verilmeyen sicil amirleri, sicil yönünden kendilerine bağlı memurların disipline aykırı davranışları hakkında, varsa sırası ile üst sicil amiri yolu ile yoksa doğrudan ilgili disiplin amirine başvurabileceklerdir. Bu durumda ilgili disiplin amiri, bu başvuru üzerine gerekli inceleme ve soruşturmayı yaparak veya yaptırarak sonucuna göre hareket eder.225 224 Bkz. Sağlam, s. 181 225 Livanelioğlu, s. 93

109

Benzer Belgeler