• Sonuç bulunamadı

D. DĠNDARLIK, EMPATĠ VE ÖZGECĠLĠK

11. Dindarlık, Empatik Eğilim ve Özgeciliğin Bağımsız DeğiĢkenlerle ĠliĢkisi

değişkenlerle aralarında anlamlı bir ilişki olup olmadığına bakılacaktır. İlgili hipotezimiz bağımsız değişkenlerin tümü ile dindarlık, empatik eğilim ve özgeci tutum arasında anlamlı ilişkilerin var olduğu yönündedir. Yapılan korelasyona analizinin sonuçları Tablo 11‟de verilmiştir.

Tablo 11 DeğiĢkenler Arası Korelasyonlar Dindarlık

Düzeyi Empatik Eğilim Düzeyi Özgeci Tutum Düzeyi Dindarlık Düzeyi 1 ,305** ,215** Empatik Eğilim Düzeyi ,305** 1 ,332** Özgeci Tutum Düzeyi ,215** ,332** 1 YaĢ ,052 ,059 ,124* Cinsiyet -,029 -,049 -,026 Unvan ,104* ,052 ,040 Mesleki Görev Süresi ,069 ,055 ,082 Medeni Durum -,133** -,148** -,081 Öğrenim Durumu -,105* -,004 -,039 Sosyo-ekonomik Durum -,013 ,112* ,022 Hayatın En Uzun Süresinin Geçtiği Yer -,079 ,136** -,004 Dini Hayatın ġekillenmesinde En Önemli Faktör -,349** -,204** -,117* Dindarlık Algısı ,119* ,240** ,206** *P < 05, **P<01

Araştırmamızın hipotezler bölümünde dindarlık, empatik eğilim ve özgecilik düzeyleri arasında pozitif yönde anlamlı ilişkinin olduğu, dindarlık yükseldikçe empati ve özgecilik düzeylerinin de yükseldiği ifade edilmişti. Uygulanan korelasyon analizleri sonucunda hipotezimiz desteklenmiş olup, dindarlık ile empatik eğilim (r=.30, P<.01) ve özgecilik (r=.21, P<.01) arasında pozitif yönde anlamlı ilişkilerin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca empatik eğilim ile özgecilik arasında da pozitif yönde anlamlı bir ilişkinin var olduğuna ulaşılmıştır (r=.33, P<.01).

Dindarlığın bağımsız değişkenlerle olan korelasyonları incelendiğinde, unvan (r=.10, P<.05), medeni durum (r=-.13, P<.01), dini hayatın şekillenmesinde en önemli faktör (r=-.34, P<.01), öğrenim durumu, (r=-10, P<.05) ve dindarlık algısı (r=.11, P<.05) bağımsız değişkenleriyle aralarında anlamlı ilişkilerin olduğu tespit edilmiştir. Diğer taraftan yaş (r=.05), cinsiyet (r=-.02), mesleki yıl (r=.06), sosyo-ekonomik durum (r=-.01) ve hayatın en uzun süresinin geçtiği yer (r=-.07) bağımsız değişkenleri ile dindarlık arasında anlamlı ilişkilerin olmadığı görülmektedir. Buna göre unvan, medeni

durum, dini hayatın şekillenmesinde en önemli faktör, öğrenim durumu ve dindarlık algısı ile ilgili hipotezlerimiz desteklenirken; yaş, cinsiyet, mesleki yıl, sosyo-ekonomik durum ve hayatın en uzun geçtiği yer ile ilgili hipotezlerimiz desteklenmemiştir.

Empatik eğilim düzeyinin medeni durum (r=-.14, P<.01), sosyo-ekonomik durum (r=.11, P<.01), hayatın en uzun süresinin geçtiği yer (r=-.13, P<.01), dini hayatın şekillenmesinde en önemli faktör (r=-.20, P<.01) ve dindarlık algısı (r=.24, P<.01) bağımsız değişkenleriyle aralarında anlamlı ilişkilerin olduğu görülmektedir. Empatik eğilim düzeyi ile yaş (r=.05), cinsiyet (r=-.04), unvan (r=.05), mesleki yıl (r=.05) ve öğrenim durumu (r=-.004) arasında anlamlı ilişkilerin olmadığına ulaşılmıştır. Buna göre medeni durum, sosyo-ekonomik durum, hayatın en uzun süresinin geçtiği yer, dini hayatın şekillenmesinde en önemli faktör ve dindarlık algısı ile ilgili hipotezimiz desteklenirken; yaş, cinsiyet, unvan, mesleki yıl ve öğrenim durumu ile ilgili hipotezimiz desteklenmemiştir.

Özgeci tutum düzeyinin bağımsız değişkenlerle olan ilişkisine bakıldığında ise, yaş (r=.12, P<.05), dini hayatın şekillenmesinde en önemli faktör (r=-.17, P<.05) ve dindarlık algısı (r=.20, P<.01) değişkenleri ile anlamlı ilişkilerinin olduğu görülmektedir. Ancak özgeci tutum düzeyi ile cinsiyet (r=-.02), unvan (r=.04), mesleki yıl (r=.08), medeni durum (r=-.08), öğrenim durumu (r=-.03), sosyo-ekonomik durum (r=.02), hayatın en uzun süresinin geçtiği yer (r=-.004) değişkenleri arasında uygulanan korelasyon analizinde anlamlı ilişkilere ulaşılamamıştır. Buna göre yaş, dini hayatın şekillenmesinde en önemli faktör ve dindarlık algısı ile ilgili hipotezimiz desteklenirken; cinsiyet, unvan, mesleki yıl, medeni durum, öğrenim durumu, sosyo- ekonomik durum ve hayatın en uzun süresinin geçtiği yer ile ilgili hipotezimiz desteklenmemiştir.

Katılımcıların dindarlık düzeyleri açısından empatik eğilim ve özgecilik puanlarının farklılık gösterip göstermediğini, gösteriyorsa bu farklılıkların hangi gruplar arasında oluştuğunu belirlemek amacıyla Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ve Tukey HSD Testi uygulanmıştır. Katılımcıların dindarlık ölçeklerinden aldıkları puanlara göre en yüksek %30 “yüksek”, en düşük %30 “düşük” ve ikisi arasında kalanlar ise “orta” düzeyde dindarlık olarak belirlenmiştir. Buna göre dindarlık

düzeyleri düşük 0-25 puan, orta 30-50 puan ve yüksek 55-69 puan olarak üç gruba ayrılmıştır. Gruplar arasındaki farklılıkların net hesaplanabilmesi için 26-29 ve 51-54 arası puan alanlar değerlendirmeye dahil edilmemiştir. Sonuçlar Tablo 2‟de verilmiştir.

Tablo 12 Dindarlık Düzeyleri, Empati ve Özgecilik (ANOVA, Tukey HSD) Dindarlık Düzeyi N

Ss F P Tukey HSD Empatik Eğilim Düzeyi a) DüĢük 2 44,00 ,000 20,51 .000 c-b,a b) Orta 28 61,50 5,301 c) Yüksek 302 68,99 8,198 Özgeci Tutum Düzeyi a) DüĢük 2 32,00 ,000 14,55 .000 c-b,a b) Orta 28 64,57 12,59 c) Yüksek 302 69,10 10,30

Yapılan analizler neticesinde dindarlık düzeyi gruplarının empatik eğilim (F=20,51, P<.001) ve özgeci tutum (F=14,55, P<.001) ölçeklerinden aldıkları ortalama puanlar arasında anlamlı farklılıkların olduğu tespit edilmiştir. Gruplar arasındaki anlamlı farklılığın yüksek dindarlık düzeyi grubu ile düşük ve orta dindarlık düzeyi grupları arasında gerçekleştiği görülmektedir. Elde edilen bu verilere göre, “Dindarlık düzeyi yüksek olan bireylerin empatik eğilim ve özgeci tutum puanları, düşük ve orta düzeyde olanlara göre daha yüksektir” şeklindeki hipotezimiz desteklenmiştir.

Dindarlık ile empatik eğilimi konu alan çalışmalara baktığımızda da benzer sonuçlara ulaşılmış olunduğu görülmektedir. Robbins ve ark. yapmış oldukları bir araştırmada empatinin olumlu Tanrı tasavvuru ile doğrudan ilişkili olduğuna ulaşılmıştır. Adalet, merhamet, bağışlama gibi olumlu Tanrı tasavvuru ile yüksek düzeyde empati; cezalandırıcı, adaletsiz bir Tanrı tasavvuru ile düşük düzeyde empati arasında anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir (Robbins, 2006; akt: Şahin,2008b:162). Yine Şahin‟in (2008b) ergenler ve Hasankahyaoğlu‟nun (2008) üniversite öğrencileri üzerinde yapmış oldukları çalışmalarda da dindarlık ve empatik eğilim arasında pozitif yönde anlamlı ilişkilerin olduğuna ulaşılmıştır. Özcan‟ın (2016) yapmış olduğu bir araştırmada ise, dindarlık düzeyi ile empatik eğilim arasında anlamlı bir ilişkiye ulaşılamamıştır.

Dindarlık ve özgecilik ilişkisi üzerine literatüre bakıldığında da araştırmamızın bulgularını destekleyen birçok çalışmanın var olduğu görülmektedir. Batson, yapmış

olduğu çalışmada, iç güdümlü dini yönelime sahip olan bireylerin yardım konusunda daha kararlı ve muhtaçlara karşı yardım etmede ısrarcı olduklarına ulaşmıştır (Batson, 1976: 29). Demir (2017: 84) yetişkinler üzerinde yapmış olduğu bir araştırmada iç güdümlü dindarlığa sahip bireylerin, dış güdümlü dindarlık düzeyleri yüksek olanlara göre özgeci davranışlara eğilimlerinin daha yüksek olduğunu tespit etmiştir. Özbaşaran ve Aydın (2013: 111) hemşirelik öğrencileri üzerinde yapmış oldukları bir araştırmada da empati ile özgecilik arasında pozitif yönde anlamlı ilişkilerin var olduğuna ulaşılmıştır.

12. Dindarlığın Boyutları ile Empatik Eğilim ve Özgecilik Arasındaki ĠliĢki