• Sonuç bulunamadı

DİN EĞİTİMİNİN AMACI OLARAK İNANÇ VE DAVRANIŞ BÜTÜNLÜĞÜ

II. BÖLÜM

3. DİN EĞİTİMİNİN AMACI OLARAK İNANÇ VE DAVRANIŞ BÜTÜNLÜĞÜ

İslam, ferdî varlık olan bireyde ve ferdî varlıkların bir araya gelmesinden meydana gelen toplumda faal bir durumdadır. Teslimiyet olduğu kadar inanç ve imandır. Allah’a ve Rasülün’e itaat ve bağlılıktır. İslam’da insan ibadetleriyle boyun eğen (Müslim) olmadıkça gerçekten inanmış (Mü’min) olamaz. Amel ve eylem olmadan dil ile tasdiklenen kalbin ve zihnin gerçek teslimiyeti söz konusu olamaz. Müslüman iyi olduğuna inandığı şeyi Allah ve Rasülü öyledir dedikleri için ve de o eylemini Allah’ın hoşnutluğunu kazanacağına inandığı için yapar. Ne devlet, ne de toplum onun bağlılığının ve itaatinin gerçek gayesi değildir. 226

İslam’ın en temel özelliklerinden birisi din-dünya, madde-mana vb. gibi ekstrem noktalar arasında bir bütünlük sağlamış olmasıdır. Bu bütünlükten birisi de kişisel istikrarı ve kültürel sürekliliği sağlayan inanç-davranış (iman- amel) bütünlüğüdür. İnanmak bir değerle bağ kurmak olduğundan dolayı inanç, pasif bir durumda değildir. İnanç hüküm olması bakımından zihinsel, teslimiyet bakımından duygusal, davranış bakımından iradi bir olaydır. Bundan dolayı iman aktif bir bağ olarak davranışı gerektirir. Davranış ise inanılan, doğru olduğuna kanaat getirilen bir şeyin pratiğe dökülmesi, uygulanmasıdır. “O, size dinde Nuh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi ve İbrahim’e, Musa ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi de kanun kıldı. Şöyle ki: Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin...”227 bu ayette anlatılan dini “doğru tutmak”,yüce Allah’ın hükmüne iman ve itaatle birlikte erkanını ihlal etmekten muhafaza ederek, iman ve amelde yani davranışlarında göstermesidir.228

225 Münafıkun, 63/1.

226 S.Nakib el-Attas, Modern Çağ ve İslam Düşünüşünün Problemleri, Çev: Mahmut Erol Kılıç, İstanbul 1989,s.98-100.

227 Şura, 42/13.

İslam’a göre, insan Allah’ın emrettiklerine itaat etmedikçe iman etmiş olamaz. Kur’an’ın ifadelerinde, Allah’ın şeriatına boyun eğip, itaat etmeyenlerin, günlük hayatında onu tatbik edip hükmüne razı olmayanların, iman edilen akide ile, yaşanan muamelatın arasını açanların imanla alakalarının olmadığını görmekteyiz.229 İslam böylece bilgiyi nazari olmaktan çıkarmakta, pratiğe yöneltmektedir. Kur’an bize, Peygamber’in davranışlarında bilgiyi nasıl tatbik ettiğini, onun hayatının bize örnek olduğunu belirtmek suretiyle anlatır:

“Ey insanlar! Andolsun ki sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok anan kimseler için Rasulullah en güzel bir örnektir.”230

Ayette belirtildiğine göre, Rasulullah bize İslam’ı sadece teorik olarak öğretmemiş, aynı zamanda hayatın bütün safhalarında; savaşta, barışta, sosyal hayatta, ne şekilde tatbikata konacağını davranışları ile göstermiştir. Böylece kendisinde canlı olarak güzel bir uyma örneği ile Müslümanlara ders vermiştir.231 İşte bu örnek davranışlar, ashabın İslamı daha kolay anlamasına

ve tatbik etmesine yol açmıştır. Kur’an bu gerçeği belirtmekte ve İslamı anlamak isteyenlere Hz. Peygamber’in hayatını örnek göstermektedir.232

“Ey inanalar! Yapmadığınız şeyi niçin söylüyorsunuz.”233

Bu ayette teori ile pratiğin arasındaki irtibatın çok kuvvetli olması gerektiği anlatılmaktadır. Bunu destekleyen bir başka ayette şöyledir:

“Kitabı okuyup durduğunuz halde, kendinizi unutur da başkalarını mı iyilikle emredersiniz? Düşünmez misiniz?”

Konu ile ilgili ayetlerden biri de şudur:

“Doğrusu, ben kendisini Allah’a verenlerdenim diyen, yararlı iş işleyen ve Allah’a çağıran kimseden daha güzel sözlü kim vardır?”234

Ayette en güzel sözün Allah’a davet olduğu, fakat bu davetin ancak şu esas üzerine oturtulursa, en güzel söz olma özelliği kazanacağı belirtiliyor. O

229 Seyyid Kutub, İslam Düşüncesi II, Çev: Resul Tosun, İstanbul 1987, s.135. 230 Ahzab, 33/21.

231 M. Hamdi Yazır, a.g.e,c.VI, s.304.

232 Bayraktar Bayraklı, İslamda Eğitim, İstanbul 1980, s.159. 233 Saff, 61/2.

da şudur: Davet, kuru bir sözden ibaret kalmamalı, aynı zamanda davet edenin durumu sözüne aykırı olmamalı, sözü ile birlikte salih ameli de olmalıdır.235

İman ve davranış (amel) ilişkisini ortaya koyan ve bunun bir hayat düsturu olması gerektiğini gösteren ayetlerden biride şudur:

“Allah’a ibadet edin. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, malik bulunduğunuz kimselere iyilik edin. Allah kendini beğenip öğünen kimseleri elbette sevmez.”236

Kısaca İslam, inanç ile davranışın bir bütün olmasını istemektedir; iyilik ve kötülüğe karşı tavır takınılması gerektiğini, bunu yaparken aynı zamanda kul olma bilinciyle hareket edilmesi gereğini savunmaktadır.

Bunun yanında inanç ile onu uygulamak arasında kurulması zorunlu fakat gerçekleştirilmesi çok zor olan tam örtüşmenin sağlanamamasından ve insan bildiklerini genellikle eylem haline dönüştürememesinden dolayı ortaya çıkan dengesizlik “Riya”yı gündeme getirmektedir.

Riya, iki yüzlülük demektir. İkiye ayrılmaktadır: 1- Amelî Riya

2- İtikadî Riya

Amelî riya, ihlaslı bir şekilde Allah’ın rızası gözetilerek, yapılması lazım gelen bir amelde, başkasını gözeterek ihlası terk etmek, Allah’a yaptığı ibadet ile kulların beğenisini amaçlamaktır. Bu tür eyleme teşebbüs edene müraî denilmektedir.237

İnançta olan riya kafirlik olarak mütalaa edilmesine karşılık, ibadetlerde olan riyakarlıkta, küçük şirk olarak kabul edilmektedir. Çünkü Kur’an Allah’a yapılan ibadette hiçbir şeyi ortak koşmamayı emretmektedir: “... Artık her kim, Rabb’ine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabb’ine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın.”238 Halbuki riyakar, Allah’a secde ederken, kulların kendisini

235 M. Hamdi Yazır, a.g.e, c.VI, s.560. 236 Nisa, 4/36.

237 Hayati Aydın, a.g.e, s.280. 238 Kehf, 18/110.

takdir etmesini Allah’ın görmesine müsavi veya ondan fazla arzu etmekte, bu da onu şirke yaklaştırmaktadır.239

Davranışların en önemli ayarlayıcısı ve kulun yaratılış sebebi olan ibadet, bilgi ve örnekle gerçekleşmekte ve kontrol edilmektedir. Düzeltilen ve daha mükemmel hale getirilen örneğe uygun davranışlar, şahsiyette mükemmellik sağlamaktadır. İbadetlere rağmen davranışların düzelmemesi ise fıtrattan ayrılma, kötü karakterler, ihtiraslar, günahlar ve ibadetlerin sadece alışkanlık ve riya için yapılması, gerçek manasının kavranmaması sebebiyledir.

Kur’an’da, söylediği ile yaptığı davranışı birbirine uymayan kimseler yerilmiştir. Her zaman için sözüyle özü bir olan insanları yetiştirmek İslam’ın ana gayesidir. Zaten din eğitimin amacı da inancıyla davranışları uyumlu insan yetiştirmektir. Bu sebepten dolayı eğitilmiş insan, zihni ve kalbi nadasa kalmayan, devamlı işleyen ve bilgi ağacının yetiştiği kişi demektir. Fertleri böylesine şekillenmiş, işlenmiş ve verimli hale getirilmiş topluluklar eğitilmiş kişilerden meydana gelir.

239 Hayati Aydın, a.g.e, s. 281.

SONUÇ VE ÖNERİLER

İnsan kendisinin üstünde, kendisini aşan ve değişmez olan bir varlığa inanma duygusunu doğuştan getirir. Bu yüce varlığa inanma, ona ibadet etme arzusu, kişinin ruhunda yaşadığı duygusal bir boyutun yanında, gözle görülen bir boyut da taşır.

Bu yüzden kamil insanı yetiştirmeyi hedefleyen din eğitimi, ferdin maddi-manevi değerlerinin bir arada birbirini destekleyen kural ve kaidelerini göz ardı etmeden uygulamaya koyması gerekir.

Bilindiği gibi çocukluk devresi, hayatın diğer safhalarının üzerine bina edildiği bir dönemdir. İlk başta aile olmak üzere çocuğa, yakın çevresi inanç ve davranış bütünlüğü içerisinde, şahsiyetiyle uzlaşan bir eğitimin verilmesi konusunda bir takım görevleri üstlenmesi gerekir.

Çocuk, büyüklerin yaşadığı dînî hayatı taklit edebilmesi ve ileriki dönemlerde bunu ruhuna işleyerek ortaya çıkarması için dînî tecrübeleri yaşayabildiği ortamlarda bulunması gerekir.

Böyle bir ortamın oluşması için ise doğru bir bilgi ile beslenmek ve bu bilginin bilinç haline gelmesi gerekmektedir. Bilinç haline gelmemiş bilgi, doğru olsa dahi etkisiz bilgidir. Etkisiz bilgi ise şuuru bulandırır, yanılgılara sebep olur ve müspet gelişmeleri engelleyebilir. Ama güvenilir ve tutarlı bilgiler üzerine

kurulu düşünceler, insanın ahlaklı yaşamasına, iyi ve doğru olanı yapıp bunları hayata geçirmesine vesile olur. Çünkü doğru kararlara yansıyan doğru bilgi, doğru kararların da iyi davranışlarla bütünleşip kaynaşmasına sebep olur. Zaten bir inancın ve idealin, insanda halis bir ruh besini haline gelip gelmediği, ancak güzel ahlakta görülür. Ancak bu inancın yaşaması için, doğru ve iyi olması yetmez, ayrıca o inancı yaşatacak ehil insanların bulunması gerekir.

Bunun yanında yetişmekte olan nesillere, ruh ve beden gelişmelerini dikkate alarak Kur’an ve Hadislerin öğrettiği dünya görüşünü kazandırmak şarttır. Şayet bütün bunlar yapılırsa inanç ve davranış bütünlüğü sağlanmış ve şikayetçi olduğumuz bir çok menfi meselelerin azaldığını veya zararsız hale geldiğini görmüş oluruz.

Bundan dolayı insanlarımızı doğru bir şekilde bilgilendirecek tedbirler düşünülmelidir. Bunu gerçekleştirmek için de örgün eğitim ve öğretim yanında, yaygın eğitim ve öğretim faaliyetleri genişletilerek halkımıza pratik bazı bilgiler kazandırılabilir. Bu konuda radyo ve televizyondan istifade edilebilir.

Bu düşüncelerin eğitim sistemlerine yansıtılması ve okullardaki programlar, öğretmen yetiştiren kurumlar ve uygulamalar, bu doğrultuda geliştirilirse inanç ve davranış ilişkisi ile bütünlüğü sağlanmış olur.

BİBLİYOGRAFYA

Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali, T.D.V. Yay., Ankara 1993 .

ABDULLATİF, Seyyid, Kur’an’ın Zihni İnşası, Çev: Kürşat Atalav, Pınar Yayınları, İstanbul 1995.

ÂMİRÎ, Ebu’l-Hasan Muhammed b. Yusuf, Kitabu’l-İ’lam bî Menakıbi’l-İslam, nşr. A. Abdülhamid Gurub, Kahire 1967

ARMANER, Neda, İnanç ve Hareket Bütünlüğü Bakımından Din Terbiyesi, MEB.Yay, İstanbul 1967.

ATTAS, S. Nakip, Modern Çağ ve İslam Düşünüşünün Problemleri, Çev: Mahmut Erol Kılıç, İnsan Yay. İstanbul 1989.

ATAY, Hüseyin, Kur’an’a Göre İman Esasları, Ankara 1961.

AY, Mehmet Emin, Çocuklarımıza Allah’ı Nasıl Anlatalım, 7.Baskı, Timaş Yay, İstanbul 1998.

---Din Eğitimi ve Öğretiminde Mükafat ve Ceza, Bursa 1993.

AYDIN, Ali Arslan, İslam İnançları ve Felsefesi, Diyanet İşleri Başkanlığı, Yay., Ankara, Ts.

AYDIN, Hayati, Kur’an’da İnsan Psikolojisi, 3. Bs., Timaş Yay., İstanbul 2001. AYDIN, Mehmet, Din Fenomeni, Din Bilimleri Yay., Konya 1995.

AYHAN, Halis, “Temel ve Orta Eğitimde Din Eğitimi” ( tebliğ ), MEDES, Aydınlar Ocağı, Ankara 1981.

---Din Eğitimi ve Öğretimi, 3. Basım, M.Ü.İ.F. Yay, İstanbul 1997.

---Eğitime Giriş ve İslamiyetin Eğitimimize Getirdiği Değerler, İstanbul 1982.

BAŞARAN, İbrahim Ethem, Eğitim Psikolojisi, Gül Yayınevi, Ankara 1994. BAYMUR, Feriha, Genel Psikoloji, İstanbul 1994.

BAYRAKLI, Bayraktar, İslamda Eğitim, Batı Eğitim Sistemleriyle Mukayeseli, Dergah Yay., İstanbul 1980.

BAYRAKTAR, Mehmet, İslam İbadet Fenomenolojisi, Akçağ Yay., Ankara 1987. BAYRAKTAR, M. Faruk, İslam Eğitiminde Öğretmen/ Öğrenci Münasebetleri,

M.Ü.İ.F. Yay. İstanbul 1987.

CANAN, İbrahim, Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, D.İ.B. Yayınları, Ankara 1981.

CLARK, W. H., “Çocukluk Dönemi Dini”, çev. Neda Armaner, AÜİFD, Ankara 1981, XXIV.

CÜCELOĞLU, Doğan, İnsan ve Davranışı, 5. Basım, Remzi Ktbv., İstanbul 1994. --- İyi Düşün Doğru Karar Ver, 30. Basım, Sistem Yayınları, İstanbul

1999.

DODURGALI, Abdurrahman, Din Eğitimi ve Öğretiminde İlkeler ve Yöntemler, M.Ü.İ.F.V. Yay. İstanbul 1999.

ESED, Muhammed, Kur’an Mesajı Meal-Tefsir, Çev: Cahit Koytak, Ahmet Ertürk, İşaret Yay. İstanbul 1999.

G. Dewelshauvers, Psikoloji, çev.:M. Şekip Tunç, İstanbul 1952. GAZZALİ, İhyau Ulumi’d-Din, IV, çev. A. Serdaroğlu, Ankara1973.

GÖVSA, İbrahim Alaettin, Çocukta Duygusal Gelişim, Hayat Y., İstanbul 1998. GÜNÇE, Gülseren “Yurt Dışındaki İşçilerimiz ve Din” (tebliğ), MEDES, Aydınlar

--- “Çocukların Din Eğitimi” (Tebliğ) MEDES Aydınlar Ocağı, Ankara 1981.

HÖKELEKLİ, Hayati, Din Psikolojisi, T.D.V. Yay, Ankara 1993.

İBNİ AŞUR, Muhammed Tahir, çev: Vecdi Akyüz, İslam İnsan ve Toplum Felsefesi, Rağbet Yayınlar, İstanbul 2000.

İBN KESİR, İmadüddin Ebü’l-Fidâ İsmail, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azim, Daru İhyâi’l- Kütübü’l-Arabî, İsa el-Babi el-Halebî ve Şürekahu, Beyrut 1922.

JERSİLD, Arthur T., Çocuk Psikolojisi, Çev: Gülseren Günçe, A.Ü.Eğitim Fak. Yay., Ankara 1976.

KAĞITÇIBAŞI, Çiğdem, İnsan ve İnsanlar, 9. Bs. İstanbul 1996. KANAT, Halil Fikret, Deneysel Pedagoji, Ankara 1951.

---Ailede Çocuk Terbiyesi, M.E.B Yay, İstanbul 1976. ---Kısaltılmış Pedagoji, İstanbul 1977.

KONUK, Yurdagül, Okul Öncesi Çocuklarda Dini Duygunun Gelişimi ve Eğitimi, T.D.V. Yay, Ankara 1994.

KOPTAGEL-İLAL, Gülseli, Tıpsal Psikoloji Tıpta Davranış Bilimleri, 2. Baskı, Beta Basım Yayım Dağıtım, İstanbul 1983.

KRECH, David, -CRUTCHFİELD, S. Richard Sosyal Psikoloji, 3. Bs.,Çev: Erol Güngör, Ötüken Yay., İstanbul 1980.

KURTUBİ, el- Cami’ li Ahkami’l-Kur’an, Beyrut 1985.

KUŞEYRî, Ebu’l-Hüseyn Müslim b. Haccac, Sahih-i Müslim ve Tercümesi, Çev: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yay. İstanbul 1967, 1-8.

KUTUB, Muhammed, Kur’an’ı Nasıl Okuyalım, Çev: Bekir Karlığa, Bir Yay. 2. Basım, İstanbul 1993.

KUTUB, Seyyid, İslam Düşüncesi 2, Çev: Resul Tosun, Dünya Yay., İstanbul 1987. ---Fizilâl’il Kur’an, Çev: Heyet, Hikmet Yay., İstanbul , Ts., c:16.

MANNONİ, Pierre, Korku, Çev.: Işın Gündüz, İstanbul 1995.

NECATİ, Osman Kur’an ve Psikoloji, Çev: Hayati Aydın, Fecr Y., Ankara 1998. NEVEVÎ, Ebu Zekeriyya Yahya bin Şeref Muhyiddin, Riyazü’s- Salihin (Aslı ve

OKUMUŞLAR, Muhiddin, “Orta Dereceli Okullardaki Din Dersi Öğretmenlerinin

Rehberlik Sorunu”, Orta Dereceli Okullarda Yürütülen Din Eğitim-

Öğretiminin Problemleri Sempozyumu, Kayseri 1998, s.51-76.

ÖNKAL, Ahmet, Rasûlullah’ın İslam’a Davet Metodu, 8. Basım., Esra Yay., Konya 1993.

ÖZBAYDAR, Belma, Din ve Tanrı İnancının Gelişmesi Üzerine Bir Araştırma, İstanbul, Çıdan Yay., 1970.

ÖZBEK, Abdullah, Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed (S.a.v.), Esra Yay., Konya,

1994.

ÖZCAN, Hanifi, Epistemolojik Açıdan İman, M.Ü.İ.F.V. Yay. İstanbul 1992. ÖZYÜREK, Mehmet, Sınıfta Davranış Yönetimi, Ankara 1997.

Psikolojiye Giriş, ( Ter. Komisyon ), H.Ü. Ankara 1981.

PARLADIR, Selahaddin “Din ve Aile”, Türk Aile Ansiklopedisi, c.1, Ankara 1991. PAZARLI, Osman, Din Psikolojisi, Remzi Kitabevi, İstanbul 1968.

PECK, M. Scott, Az Seçilen Yol, Sevginin, Geleneksel Değerlerin ve Ruhsal

Tekamülün Psikolojisine Yeni Bir Bakış, (Çev.: Rengin Özer ),

İstanbul 1992.

PEKER, Hüseyin “ Dini İnanç ve Stres İlişkisi”, Din Öğretim. Dergisi, S.38, Ankara 1993.

---Din Psikolojisi, Samsun 1993.

ROUSSEAU, Jean Jacques, Emil, Çev. H. Ziya Ülken, A. R. Ülgener, S. Güney, İstanbul 1961.

SAĞIROĞLU, Ekrem, Kur’an’da İnsan ve Toplum, Pınar Yay. İstanbul 1993.

SELÇUK, Mualla, “Gençlik Çağı ve İnanç Olgusu”, Gençlik Dönemi ve Eğitimi, Tartışmalı İlmi Toplantılar Dizisi:29, Ensar Neş., İstanbul 2000.

---Çocuğun Eğitiminde Dini Motifler, T.D.V. Yay., 1990.

ŞENTÜRK, Habil, Psikoloji Açısından Hazreti Peygamberin İbadet Hayatı, İstanbul, Ts.

ŞERİF, Muzaffer ve ŞERİF, Carolyn W., Sosyal Psikolojiye Giriş II, Çev: M. Atakay ve A.Yavuz, Sosyal Yay., İstanbul 1996.

TAPLAMACIOĞLU, Mehmet, Din sosyolojisi, 2. Bs., A.Ü.F. No: 156 Ankara 1975. TAVUKÇUOĞLU, Mustafa, “Okul Öncesi Çağı Çocuğunun Eğitiminde Bütünlük

İlkesi ve Dini Duyguların Hareketliliği”, Kadın ve Aile Dergisi, Sayı

145, s.24-27.

---“İbn Sahnun’un Adabu’l-Muallimin’i Üzerine bir Çalışma”, S.Ü.İ.F. Dergisi, Sayı 7, Konya 1997, s.267-287.

TAYLAN, Necip “Bilgi” Maddesi, İ.A.,T.D.V. Yay., c.6.

TEZCAN, Mahmut, Sosyal ve Kültürel Değişme, A.Ü.E.F. Yay., Ankara 1984. TİRMİZİ, Ebu İsa Muhammed b. İsa b. Sevre, es-Sünen, 1-5, Kahire Ts.

TOPÇU, Nurettin, Din Psikolojisi Bahisleri, Erzurum 1995.

ÜNAL, Ali, Kur’an’da Temel Kavramlar, Beyan Yay.,İstanbul 1986. WACH, Joachim, Din Sosyolojisi, çev: Ünver Günay, İstanbul 1993.

YALÇIN, Abdurrahim, İnsan Davranışları ve Din, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 1996.

YAPICI, Asım, İslam’da Tövbe ve Dini Yaşayıştaki Rolü, Beyan Yay., İstanbul 1997.

YAVUZ, Kerim, Çocuk ve Din, Çocuk Vakfı Yay., İstanbul 1994. ---Çocuğun Dünyası ve Gelişme, İstanbul 1992.

---Çocukta Dini Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi, Diyanet İşleri Başkanlığı Yay., Ankara 1981.

YAVUZ, Yusuf Şevki, “Haber” Maddesi, İ.A.T.D.V. Yay., c.14. ---“Kader” Maddesi, İ.A.T.D.V. Yay., c. 24.

YAZIR, Elmalılı Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili, Azim Yay., İstanbul, Ts., 10 cilt.

Benzer Belgeler