• Sonuç bulunamadı

Diğer Birlikler

3.2. MAHALLİ İDARELER FON YÖNETMELİĞİNDEN MAHALLİ İDARE

4.1.6. Diğer Birlikler

Diğer Birlikler adıyla sınıflandırılan bu birlik türünün sayısı Çizelge 3’den de görüleceği üzere 134’tür. Bu birlikler diğer beş birlik türünden hiçbirine dahil olmayan birliklerdir. Bu tür birlikler tek bir amacı gerçekleştirmek için kurulan birlikler olabileceği gibi birden fazla amacı gerçekleştirmek içinde kurulabilir.

109 BEŞİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE’DE MAHALLİ İDARE BİRLİLERİNDEN BEKLENENLER, SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Bu bölüm çalışmanın son bölümünü oluşturmaktadır. Bu bölümde öncelikle 5355 Sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu’na yer verilmekte ve mahalli idare birliklerinin beklentileri ne oranda gerçekleştirdiği, mahalli idare birliklerinin sorunları ve bu sorunlara çözüm önerileri konuları ele alınmaktadır.

5.1. MAHALLİ İDARE BİRLİKLERİNİN BEKLENTİLERİ UYGULAMA SÜRECİ

Mahalli idare birlikleri birtakım beklentilerin karşılanması için kurulmakta olduğundan bu beklentileri karşılama oranı da ele alınması gerekli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Şimdiki duruma bakarak mahalli idare birliklerinin beklentileri karşılayabildiğini söylemek mümkün değildir. Elbette bunun çeşitli nedenleri vardır. Fakat bütün birlikler de başarısızdır denilemez.

“Yerel yönetimler kendi aralarında birlik kurma yoluyla yerel hizmetleri daha düşük maliyetlere mal edebilmeyi isterler. Çünkü çok çeşitli alanlarda hizmet gören yerel yönetimler çoğu kez tek başlarına hizmetlerin teknik ve mali gereklerini karşılayamamaktadırlar. Sorunun çözümü için karşılıklı eksikliklerin ve imkanların birbirlerini tamamlaması yolu seçilmektedir. Böylece tek tek yapıldığında tam olarak etkinliği sağlanamayan hizmetler birden çok yerel yönetim birliği tarafından işbirliği içinde görülerek daha etkin hale getirilebilmektedirler. Ayrıca sadece hizmeti yürütmek hedefi ile değil hizmetleri karşılayabilmek için gelir getirici ve hizmet üreten işletmeleri kurmak hedefi ile de birlikleşmeye gidilmektedir. Bu şekilde elde bulunan kaynak miktarı arttırılır. Yerel yönetimlerin mali açıdan zayıf olduğu ülkelerde birlikleşmenin en baskın sebebi “birlikleşmenin getirdiği ekonomik yararlar”dır.”165

“Türkiye, Batı kapitalist dünyasının hem içinde ve yakınında hem de periferisi olmaktan kurtulmayan konumunu yerel yönetim sorunlarının çözüm tarzına da

110 yansıtmaktadır. Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarında Batı dünyası içinde yer almayı siyasal strateji olarak benimsemiş olmasına rağmen ekonomik ve toplumsal sorunlar ikilemi içinde aslında hiçbir dünyada olamama durumunu halen sürdürmektedir. En temel nedenleri arasında Doğulu toplumsal özellikleri modern uluslaştırma kurgusu ile çözümleyememiş olması bulunmaktadır. Diğerleri bu durumun devamı ve çevresinde üretilen sorunlar olarak gelişme seyrinde olumsuz rol oynamışlardır.”166

“Yönetişim düşüncesinden kent konseylerine kadar pek çok çözüm modeli önerilmekte ve tartışılmaktadır. Bunlar demokratikleşmenin ilk adımları ve yerel yönetimlerin işlevlerini yapabilmelerinde temel koşullar durumundadır. Yoksa bugünkü haliyle il özel idaresi içinden atanmışların merkeze karşı sorumlu oldukları ortamda belediye başkanlarının il geneli ile ilgili bir çaba sahibi olması ve yerel nüfusun iradesini yansıtması mümkün değildir. Kaldı ki, bu durumda yerel halkın kendi alanı başta olmak üzere ülke geneli hakkında dört yada beş yılda bir gerçekleşen seçimlerde bir oy verme hakkıyla kendi sorumluluklarını yerine getirmesi, istek ve yönelimlerini yansıtması da mümkün değildir. Demokratik katılımcılık da bu değildir. Bu nedenle halkın örgütlülüğünde yatay örgütlenmenin geliştirilmesi ve siyasete yerel planda katılımının daha aktifleştirilmesi, yaratılmış olan yabancılaşmaların giderilmesi için de önemli olmaktadır. Türkiye’de plansız ve merkezi denetim kaygılarıyla geliştirilen güvenlik tedbirlerinin temel rol oynadığı yönetim anlayışının kentleri yaşanmaz hale getirdiği görülmektedir. Bütün bunlar yerel yönetimlerde demokratik uygarlıksal gelişme perspektifinin esas alınmasını yakıcı hale getirmektedir.”167

Başarısız birlikler olabildiği gibi başarılı birlik örnekleri de bulunmaktadır. Fakat günümüzde mahalli idare birliklerinin bir çoğu beklentileri karşılayamamıştır denilebilir. Bu başarısızlığın şüphesiz ki bir değil birden çok faktörü vardır. Bu faktörlerden bazıları;

- Parasal kaynak yetersizliği, - Araç – Gereç Yetersizliği, - Yönetimsel Güçler, - Birlik Merkezine Uzaklık,

- Üye olan yerel yönetim birimlerinin ilgisizliği,

166 Baran, a.g.k., s.257 167 Baran, a.g.k., s.282

111 - Birlik sınırları içindeki haklın ilgisizliği,

- İlgili resmi kuruluşların ilgisizliği, - Halkın birliklere karşı güven duymaması, - Siyasi çekişmeler vb. olmaktadır.

Ayrıca başarısızlığa sebep olan başka faktörler de bulunmaktadır. Bunlar: - “Önceliklerin belirlenmemesi,

- Birliklerin gerçek gereksinmelerle ilgili olmaması,

- Birliklerin zorunlu bir gereksinmeden doğmaması, Yarar azlığı, - Mevzuat yetersizliği,

- Kuruluşa öncülük etmiş olan idare mirlerinin zamansız yerlerinin değiştirilmesi şeklinde sıralanabilir.

“Türkiye’de kamu yönetiminin (kamu kuruluşlarının ve kamu politikalarının) niçin başarısız olduğuyla ilgili çalışma yok denecek kadar az veya hiç yoktur. Aslında bu konuda bugün dünyada literatüründe bile yapılmış çalışma çok azdır. İşte bu noktada bu çalışmanın bu boşluğu doldurmada ilk adım olması düşünülmektedir.”168

Hemen belirtelim ki, tüm kısıtlayıcı ve sınırlayıcı nedenlere karşın birlikler yine kurulmakta yerel yönetim birimleri arasındaki işbirliğinin alışılmış ve yerleşmiş bir aracı olarak yararını ve önemini sürdürmektedir.

Birliklerin sayıca ve kapsadığı konular itibariyle artması, 1960 tan sonra, yani planlı kalkınma dönemine girilmesiyle görülmüş tür. Gerçekten, ulusal düzeydeki plan ereklerine belirtilen ilke, önlem ve sureler içinde hızla ve dengeli olarak erişilebilmesi için, tüm kaynakların seferber edilmesi zorunluluğu doğmuştur. Bu arada, Anayasanın öngördüğü yönetimin bütünlüğü ilkesini bozmadan, il, belediye ve köylerden oluşan yerel yönetim birimlerinin de günlük ve geleceğe yönelik gereksinmelerini karşılamada olanaklar ölçüsünde kendi öz kaynaklarına başvurmaları, bu kaynakları geliştirmeleri ve ulusal düzeydeki kalkınma atılımlarına fazla yük olmamaları öngörülmüştür.

Bu amaçla çeşitli yaklaşım ve yön- temler ortaya atılmış, çalışmalar yapılmış, var olan kurumlardan daha çok ve daha etkin biçimde yararlanabilmenin yolları aranmıştır. İşte, yerel yönetimlerin kalkınmalarında önem kazanan araçlardan biri de, kanımıza göre, yerel yönetim birlikleridir.

168 Hasan Hüseyin Çevik,”Türkiye’de Kamu Yönetimi Başarısızlığına Teorik Bir

112 Birliklerin, çeşitli olumsuz etmenlerin neden oldukları bu günkü görünümleri, gelecekte üstlenmeleri gereken görevleri yerine getiremeyecekleri hususunda kesin bir kanıt olarak gösterilmemelidir.

“Türkiye’de gelirlerin etkin kullanımı konusunda aslında tüm kamuda olan sorun hemen hemen tüm belediyelerde de vardır. Özellikle küçük ve orta büyüklükteki belediyelerde gelirlerin giderlere etkin dağıtılması konusunda sorunlar vardır. Belediye nüfus ve idare olarak büyüdükçe ve geliştikçe gelirlerin giderlere etkin dağıtımı artmaktadır. Fakat bu durum tüm büyük belediyelerde gerçekleşmemektedir. Çünkü gelirlerini giderlerine etkin dağıtamayan büyük belediyelerin de olduğunu görmek mümkün olmaktadır.”169

“Değişmenin bir yaşam biçimine dönüştüğü günümüz dünyasında, değişim dinamikleri, başta yarışmacı sistemler olmak üzere, bütün kurumsal sistemleri daha etkin olmaya yöneltmektedir. Biraz daha gerilerden izlese bile, kamu sektörü de bunlar arasındadır. Gerçekten de tüm sektörlerde kendisini gösteren değişim rüzgârı, kamu yönetimini de etkili olmaya zorlamaktadır. Bunun nedeni, hiç kuşku yok ki, kamu yönetiminin, devleti işleten bir temel aygıt olması gerçeğinde yatmaktadır. Her aygıt gibi, kamu yönetiminin etkinliğinin artırılması önemlidir.”170

“Günümüzde devlet ve kamu yönetimi, hantal, çağın ve ekonomik hayatın gereklerine cevap veremeyen, halkın nazarında güvenilirliği ve meşruluğu azalan, vatandaşların modern dünyanın bir gereği olarak devletten talep ettikleri yeni hizmetler şöyle dursun, geleneksel görevlerini bile yerine getirmekte zorlanan, siyasi, idari ve mali bir yığın sorunla boğuşan bir aygıt haline gelmiştir.”171

“Gelişmeler, küreselleşmenin ulus-devletin gücünü çeşitli açılardan sınırlayan koşullarına bağlı olarak, yerel alanın ekonomik gelişmeyi sağlamada kazandığı önemi dolayısıyla bu alanın güçlendirilmesi gereğini ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla yerel etkinliklerin, hem yerel halkın gereksinimlerini karşılayacak nitelikte yeniden

169 Özhan Çetinkaya ,”Türkiye’deki Belediyelerin Nüfus Büyüklüğüne Göre Harcama ve Gelir

Yapılarının İncelenmesi ve Bu Yapının Etkin Kaynak Kullanımı Açısından Değerlendirilmesi”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi,Cilt:59,Sayı.4,Ankara,2004.,s.77

170 Fevzi Uluğ,”Yönetimde Yeniden Yapılanma ve Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı

Üzerine Eleştirel Bir Bakış”,Amme İdaresi Dergisi, TODAİE Yayınları, Cilt:37,Sayı:1,Ankara,2004,s.1

171 Veysel Eren ,”Kamu Yönetiminde Rekabet, Rekabetin Kurumsallaştırılması ve Rekabet

113 biçimlendirilmesi hem de küresel gelişmeleri karşılayabilecek içeriğe kavuşturulması gerekmektedir.”172

“Küreselleşme akımının merkezi kontrol noktalarını zayıflatan, sınırları aşındıran, büyük ölçekli ve karmaşık yapılı organizasyonları verimsizleştiren, dikey hiyerarşiler içindeki tek yanlı ve yukarıdan aşağıya doğru iletişimi işlevsizleştiren ve her türlü korumacı politikayı geçersiz kılan etkileri, yerinden yönetim eğilimlerinin güçlenmesini ve yerel yönetimlerin önem kazanmaları sağlanmıştır. Yerelleşme ve yerinden yönetim olgularının küresel değişim süreciyle birlikte, kamu yönetimi alanında belirgin bir biçimde ortaya çıkan temel sürükleyici dinamikler arasında önemli ağırlıklara sahip olduklarını kabul etmek gerekir.”173

5.2. MAHALLİ İDARE BİRLİKLERİNİN SORUNLARI ve ÇÖZÜM

Benzer Belgeler