• Sonuç bulunamadı

Devlet ormanı sahaları için özel açıklama:

Belgede Ağaçlandırma Karbonu (sayfa 40-43)

Piyasasına Girişinin

I. Zorunlu mekanizmalar: (Kota getirme, karbon tutma ve depolama - zorunlu piyasa)

8. Devlet ormanı sahaları için özel açıklama:

Devlet ormanı sahalarında, 6831 sayılı Orman Kanununa göre ağaçlandırma yapılması halinde, oluşturulan saha tamamıyla OGM’nin tasarrufunda olup, ağaçlandırmayı yapan şahıslara sadece ağaçlandırma hizmeti müteahhitlik ücreti ödenmekte, elde edilen asli ve tali orman ürünleri üzerinde herhangi bir hak sahipliliği bulunmamaktadır. Oysa, 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma Seferberlik Kanununa göre yapılan ağaçlandırma sahalarında ise, elde edilen asli ve tali ürünlerden hak sahipleri 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre yararlanabileceği öngörülmektedir. Fakat, gerek Anayasa md. 169 ve gerekse 6831 sayılı Orman Kanunu, uzun süreli işlettirilmeye izin vermemektedir. Diğer yandan, odun asli ürün olması nedeniyle zaten özel işletmeciliğe açık değildir.

Bu nedenle, elde edilecek karbonun esas olarak odun karbonu, diğer bir anlatımla asli orman ürününe ait bir karbon hesabı olması gerektiği için, mevcut mevzuatın hangisine göre izin alınmışsa ona göre bir değerlendirme yapılmalıdır. Diğer yandan, ağaçlandırma sahasındaki işletmecilik bir karbon işletmeciliği olması gerektiği için, mevcut mevzuatımızda öngörülen bir işletme şekli ve amacı değildir. Mutlak bir mevzuat güncellemesine gidilmelidir.

Ancak, sadece üretilen karbonun hesabının yapılması ve buna bağlı olarak ticaretinin yapılması, yine de OGM ile yapılacak bir protokol ya da sözleşme ile ve belli şartlar dahilinde mümkün olabilir.

2.7. Ağaçlandırmaya Dayalı Orman Karbon

Kredisi Üretme Hakkında Mevzuat Hükümleri

ve Yasal Boşluklar

Halen yürürlükte olan mevzuatlara göre (orman mevzuatı, enerji mevzuatı, medeni hukuk vs.), karbon üretimi ve bunun üzerindeki hakları konusunda açık bir hukuksal düzenleme bulunmamaktadır.

6831 sayılı Orman Kanunu, karbonu bir orman ürünü dahi saymamaktadır. Bunun açık bir nedeni, ormanlarda karbon eldesinin yeni bir kavram olarak kendine yer bulmaya çalışması ve orman mevzuatımızın oldukça eski olması nedeniyle günümüz ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olmasıdır.

Ancak, orman karbonunun orman veya ağaçlandırma alanlarının yukarıda belirtilen 5 kısmında (toprak üstü biyokütle, toprak altı biyokütle, toprak üstü ölü odun kısımları, toprak üstü ölü örtü ve 50 cm ye kadar orman toprağı) bulunuyor olması nedeniyle, mevcut hukukun genel hükümlerine dayalı olarak, karbon kredisinin yasal temelini ortaya koymak gerekir. Bu tür bir yaklaşım ise, tartışmaya son derece açık olup bir ağaçlandırma projesinden elde edilen karbon üzerindeki hak sahipliliğini belirlemede daima ihtilaf çıkmasına neden olabilecektir. Diğer bir anlatımla, bu tür ağaçlandırmalardan elde edilen orman karbonu;

- Ağaçlandırılan arazinin mülkiyeti ve kullanım haklarına bağlı olarak, - Elde edildiği karbon havuzuna bağlı olarak,

- Özgün katkı niteliği (additionality) olup olmamasına göre, - İşletme periyoduna göre,

- Karbon kaçağına sebep olup olmamasına göre

farklı niteliklere sahiptir.

a. Eğer arazi devlet ormanı arazisi ise;

- Özgün katkı sağlaması tartışmalı olacaktır.

- İşletme süresinin amenajman planlarında revize edilmesi gereklidir.

- İşletme süresinin sonunda hasat edilen odunun karbonunu tekrar atmosfere salmayacağı bir şekilde kullanımı garanti edilmelidir.

- Mevcut mevzuata göre, ağaç üzerindeki karbon hakları OGM’nin sayılmakta, eğer 4122 sayılı kanuna göre ağaçlandırılmış ise, ağaçlandırmayı yapan şahsa ait olacaktır,

- Gönüllü piyasaya giriş proje bazında olacağı için, kurumsal ve teknik kapasitenin artırılması ve gerekli eğitimin verilmesi zorunluluğu ortaya çıkacaktır.

- Diğer yandan, devlet ormanı içinde ağaçlandırma yapılması halinde tür seçiminin de mevcut mevzuat çerçevesinde revize edilmesi, biyolojik çeşitlilik, doğa koruma ve başta Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi olmak üzere, diğer mevzuattan ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin de dikkate alınması gereklidir.

b- Eğer arazi kamu arazisi ise;

- Özgün katkı sağlaması tartışmalı olacaktır.

- İşletme süresinin amenajman planlarında revize edilmesi gereklidir.

- İşletme süresinin sonunda hasat edilen odunun karbonunu tekrar atmosfere salmayacağı bir şekilde kullanımı garanti edilmelidir.

- Mevcut mevzuata göre, ağaç üzerindeki karbon hakları ağaçlandırmayı yapan şahsa ait olacaktır.

- Gönüllü piyasaya giriş proje bazında olacağı için, kurumsal ve teknik kapasitenin artırılması ve gerekli eğitimin verilmesi zorunluluğu ortaya çıkacaktır.

- Diğer yandan, tür seçiminin de mevcut mevzuat çerçevesinde revize edilmesi, biyolojik çeşitlilik, doğa koruma ve başta Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi olmak üzere, diğer mevzuattan ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin de dikkate alınması gereklidir.

c. Eğer arazi özel arazi ise;

- Özgün katkı sağlayacaktır.

- İşletme süresinin amenajman planlarında revize edilmesi gereklidir.

- İşletme süresinin sonunda hasat edilen odunun karbonunu tekrar atmosfere salmayacağı bir şekilde kullanımı garanti edilmelidir.

- Mevcut mevzuata göre, ağaçlandırmayı yapan şahsa ait olacaktır.

- Gönüllü piyasaya giriş proje bazında olacağı için, kurumsal ve teknik kapasitenin artırılması ve gerekli eğitimin verilmesi zorunluluğu ortaya çıkacaktır.

- Diğer yandan, tür seçiminin de mevcut mevzuat çerçevesinde revize edilmesi, biyolojik çeşitlilik, doğa koruma ve başta Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi olmak üzere, diğer mevzuattan ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin de dikkate alınması gereklidir.

Ağaçlandırma faaliyetlerinin önündeki yasal bariyerler

1. Ağaçlandırılacak arazi mülkiyeti,

2. Ormanın amenajman planlarında karbon tutumuna yer verilmesi, 3. Kullanım hakları ve ürünlerinden yararlanma,

2.8. Ağaçlandırma Faaliyetleri Sonucunda Elde

Edilen Orman Karbonunun Ticareti ve Karbon

Kredisi Kavramı İle İlgisi (Sera Gazı Yutakları

Olarak Ağaçlandırma ve Biyokütle Eldesi)

Bilindiği gibi, küresel iklim değişikliği ile mücadelede alınması gerekli tedbirler, BMİDÇS’de belirlenmiş ve Kyoto Protokolünde de aynen kabul edilmiş olan ve hem uluslararası düzeyde hem de ulusal düzeyde alınması gereken;

1. Sera gazlarının salımının azaltılması, 2. Sera gazlarının yutaklarda tutulması ya da 3. Sera gazlarının rezervuarlarda depolanması prensiplerine dayanmaktadır.

Ağaçlandırma yoluyla elde edilen orman karbonunun emisyon ticaretine konu olması aşağıdaki işlem adımlarına göre yapılması gereklidir:

1. Adım: Orman karbonu yoluyla sera gazlarının yutaklarda tutulması ya da sera gazlarının salımlarının

Belgede Ağaçlandırma Karbonu (sayfa 40-43)