• Sonuç bulunamadı

3.3 DEVLET MUHASEBE SİSTEMİ VE TEKDÜZEN MUHASEBE SİSTEMİ

3.3.3 Devlet Muhasebe Sistemi ile Tekdüzen Muhasebe Sisteminin Genel Kabul

Kavramları Açısından Karşılaştırılması

Devlet Muhasebesi Genel Yönetmeliği’nin birinci maddesinde, yönetmeliğin amacı belirtilmiştir249. Bu maddeye göre yönetmeliğin amacı “Kapsama dâhil kamu idarelerinde; hesap ve kayıt düzeninde saydamlık ve tekdüzenin sağlanması, işlemlerin kayıt dışında kalmasının önlenmesi, faaliyetlerin gerçek mahiyetlerine uygun olarak sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi, mali tabloların zamanında, doğru, muhasebenin temel kavramları ve genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri çerçevesinde, uluslararası standartlara uygun, yönetimin ve ilgili diğer kişilerin bilgi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanması, raporlanması ve yayımlanmasına ilişkin esas, usul ve ilkelerin belirlenmesi” şeklinde açıklanmıştır.

Temel Kavramlar

Devlet Muhasebesi Genel Yönetmeliğinin 5. maddesinde devlet muhasebesinin yürütüleceği esaslar olan temel kavramlar açıklanmıştır. Muhasebenin temel kavramları ise Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerinden 1 Seri No’lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde250 belirtilmiştir.

Her iki muhasebe sisteminde 12 adet muhasebe kavramı açıklanmıştır. Aşağıda bu kavramların farklı ve benzer yönleri ortaya konulmuştur251.

249

Adı Geçen Yönetmelik 19.11.2003 tarihli 25294 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış, 1.1.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.

250 Adı Geçen Tebliğ, 26.12.1992 tarih 21447 nolu Resmi Gazete’de yayımlanarak, yayım

tarihinde yürürlüğe girmiştir.

251

1 sıra nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği, Devlet Muhasebesi Genel Yönetmeliği, Madde 5.

• Sosyal Sorumluluk Kavramı

Devlet muhasebe sisteminde ve tekdüzen muhasebe sisteminde sosyal sorumluluk kavramı tanımlanırken, muhasebe sisteminin yapısında, muhasebe uygulamalarının yürütülmesinde ve mali tabloların düzenlenmesinde ve sunulmasında, toplumun çıkarlarının gözetilmesi ve bilgi üretiminde gerçeğe uygun, tarafsız ve dürüst davranılması vurgulanmıştır.

• Kişilik Kavramı

Tekdüzen muhasebe sisteminde bu kavram her işletmeyi bir kişilik olarak tanımlamıştır. Devlet muhasebe sisteminde bu kavram, kendi adına ekonomik varlık kabul edebilen, yükümlülük üstlenebilen, diğer birimlerle ekonomik ilişkilere girebilen her kamu idaresini bir kişi olarak tanımlamış, her kamu idaresinin muhasebe birimi muhasebe kişisi olarak belirtilmiştir. Tek Düzen Muhasebe Sisteminde işletmenin muhasebe işlemlerinin sadece bu kişilik adına yürütülmesi gerektiği belirtilirken, devlet muhasebe sisteminde muhasebe işlemlerinin kurum kişiliği adına muhasebe birimlerince yürütüleceği ifade edilmiştir.

• Süreklilik Kavramı

Her iki muhasebe sisteminde de süreklilik kavramı, işletmelerin faaliyetlerini bir süreye bağlı olmaksızın sürdüreceği şeklinde ifade edilmektedir. TDMS’de süreklilik, geçerliliğinin bulunmadığı veya ortadan kalktığı durumların mali tabloların dipnotlarında açıklanması gerektiği belirtilmiş, DMS’de ise faaliyetlerin sona erdirilmesi eğilimi ya da gereksiniminin bulunmadığı ifade edilmiştir.

• Dönemsellik kavramı

Her iki muhasebe sisteminde de bu kavram, süreklilik içeren faaliyetlerin, belirli dönemlerde raporlanması ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanması gerektiği şeklinde ifade edilmiştir.

• Parayla ölçülme kavramı

Devlet Muhasebesi ve Tekdüzen Muhasebe Sistemi’nde ekonomik olaylar ve işlemlere ilişkin muhasebe kayıtlarının, ortak ölçü olarak ulusal para birimi ile yapılacağı belirtilmiştir.

• Maliyet esası kavramı

Her iki muhasebe sisteminde de bu kavram, para mevcudu, alacaklar ve maliyetinin belirlenmesi mümkün veya uygun olmayan diğer kalemler hariç, işletme / Devlet tarafından edinilen varlık ve hizmetlerin muhasebeleştirilmesinde, bunların elde edilme maliyetlerinin esas alınması gerektiğini ifade eder, şeklinde açıklanmıştır.

• Tarafsızlık ve belgelendirme kavramı

Devlet muhasebesinde ve tekdüzen muhasebe sisteminde bu kavram, muhasebe kayıtlarının gerçek durumu yansıtan ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş nesnel belgelere dayandırılması ve muhasebe kayıtlarının oluşturulmasında esas alınacak yöntemlerin seçilmesinde tarafsız ve ön yargısız hareket edilmesinin esas olacağını ifade etmektedir.

• Tutarlılık kavramı

Her iki muhasebe sisteminde de bu kavram, muhasebe uygulamaları için seçilen muhasebe politikalarının, birbirini izleyen dönemlerde değiştirilmeden uygulanması gerektiği şeklinde belirtilmiştir. TDMS’de geçerli nedenlerin bulunduğu durumlarda, işletmeler, uyguladıkları muhasebe politikalarını değiştirebileceklerini, ancak bu değişikliklerin ve bunların parasal etkilerinin mali tabloların dipnotlarında açıklanmasının zorunlu olduğu vurgulanmıştır.

• Tam açıklama kavramı

DMS ve TDMS’de tam açıklama kavramı, düzenlenen mali tabloların, bu tablolardan yararlanacak olanların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli, açık ve anlaşılır olacağını ifade etmektedir. TDMS’de mali tablo kalemleri kapsamında yer almayan ancak alınacak kararları etkileyebilecek, gerçekleşmesi muhtemel olaylara da yer verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

• Özün önceliği kavramı

Her iki muhasebe sisteminde de bu kavram, işlemlerin muhasebeye yansıtılmasında ve onlara ilişkin değerlendirmelerin yapılmasında biçimlerinden çok özlerinin esas alınması gerektiğini ifade etmektedir.

• Önemlilik Kavramı

Hem devlet muhasebe sisteminde hem de tekdüzen muhasebe sisteminde önemlilik kavramı, bir hesap kalemi veya mâli bir olayın nispî ağırlık ve değerinin mali tablolara dayanılarak yapılacak değerlemeleri veya alınacak kararları etkileyebilecek düzeyde olmasının gerektiği şeklinde belirtilmiştir.

• İhtiyatlılık Kavramı

Her iki muhasebe sisteminde de bu kavramda, muhtemel risklere ve olaylara karşı ihtiyatlı olunması ve gerekli durumlarda karşılık ayrılması gerektiği vurgulanmış, ayrıca, gizli yedekler ya da gereğinden fazla karşılık ayrılmasına gerekçe oluşturmayacağı ifade edilmiştir.

Genel İlkeler

Devlet Muhasebesi Genel İlkeleri Devlet Muhasebesi Genel Yönetmeliğinin 6 - 12. maddelerinde, Tekdüzen muhasebe sistemi genel ilkeleri Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerinden 1 Seri No’lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde açıklanmıştır. Her iki muhasebe sisteminde faaliyet tablosu ilkeleri ile bilanço ilkelerinden konu ile ilgili olanlar aşağıda farklı ve benzer yönleri itibarıyla karşılaştırılmıştır252:

Kamu idarelerinin, faaliyetlerine ilişkin işlemleri tahakkuk esasına dayalı olarak gelir ve gider hesaplarında izlenir.

DMGY’de Gelir ve gider hesaplarının, genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri gereği tahakkuk eden her türlü gelir ve giderin kaydına mahsus olduğu belirtilmiştir.

Hem DMGY’de hem de MSUGT’de gerçekleşmemiş gelirlerin gerçekleşmiş gibi ya da gerçekleşenlerin gerçek tutarından farklı gösterilemeyeceği, belli bir dönem ya da dönemlerin gerçeğe uygun faaliyet sonuçlarını göstermek için, dönem ya da dönemlerin başında ve sonunda doğru hesap kesimi işlemlerinin yapılması gerektiği ifade edilmiştir.

Her iki muhasebe sisteminde de, bir yıl ya da normal faaliyet dönemi içinde vadesi gelecek olan yükümlülüklerin, bilançoda kısa vadeli yükümlülükler hesap grubu içinde gösterileceği belirtilmiştir.

Devlet muhasebe sistemi ve tekdüzen muhasebe sisteminde, vadesi bir yılı veya normal faaliyet dönemini aşan borçların, bilançoda uzun vadeli yükümlülükler hesap grubu içerisinde gösterileceği ifade edilmiş, ayrıca dönem sonu bilanço gününde bu grupta yer alan borçlardan vadeleri bir yılın altına inenlerin kısa vadeli yükümlülükler hesap grubundaki hesaplara aktarılacağı belirtilmiştir.

252

1 sıra nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği, Devlet Muhasebesi Genel Yönetmeliği Madde 6-12.

Gerek DMGY gerekse MSUGT’de, gelecek dönemlere ait olarak önceden tahsil edilen hâsılat ile cari dönemde tahakkuk eden ancak gelecek dönemlerde ödenecek olan giderlerin tahakkuk tarihinde kaydedileceği ve bilançoda gösterileceği belirtilmiştir.