• Sonuç bulunamadı

Herhangi bir devletin terör örgütlerine silah, finans, eğitim, iletişim, istihbarat ve lojistik destek sağlayarak tüm kaynaklarını kullandığı, öte yandan teröristlerin eylemlerini doğrudan yönlendirmediği durumlarda ortaya devlet destekli terörizm olgusu çıkmaktadır. Durumun bu boyutunda devletler, terörist eylemlerin

sorumluluğunu veya kontrolünü üzerlerine almadan girişimlerini

gerçekleştirmektedir.109

20. yüzyılın sonlarına doğru uluslararası alanda birçok devlet dış politikanın bir aracı olarak devlet destekli terörizme başvurmayı tercih etmişlerdir. Bu dönemde terörizm, özgürlüklerini kazanmak isteyen halkların ya da azınlıkların kullandığı strateji olmakla birlikte güçlü devletlerin de birer aracı

konumuna gelmiştir. Devlet destekli terörizm aynı zamanda gizli ve örtüktür.110

Bir devletin konvansiyonel silahlı güçlerini kullanmasının uygun olmadığı ya da risk

108Ruth Blakeley, “State Violence as State Terrorism”, op.cit. , s. 5.

109 Fatma Taşdemir, Uluslararası Terörizme Karşı Devletlerin Kuvvete Başvurma Yetkisi, Ankara,

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, 2006, s. 53-54.

110

37

teşkil ettiği durumlarda dış politika çıkarları doğrultusunda ‘uluslararası terörizm’ bir mücadele aracı olarak kullanılır ve bu noktada devreye devlet destekli terörizm girer. Başka bir değişle, devletler terör eylemlerinin planlanmasına, yönlendirilmesine ve kontrolüne aktif bir şekilde katkıda bulunmaktadırlar. Yine bu süreçte devletler sahip oldukları organlarıyla terör sayılabilecek eylemlerde bulunmakta veya bir araya getirdiği, gerekli ekipmanları sağladığı ve kontrol altında tuttuğu devlet dışı örgütleri, ajanları veya silahlı çeteleri vasıtasıyla terör sayılabilecek çeşitli saldırılar

gerçekleştirmektedirler.111

Böylece devletler kendi bölgeleri dışında örgütler aracılığı

ile terör eylemleri başlatabilmekte, yönlendirebilmekte veya icra

edebilmektedirler.112 Öte yandan kimi devletler paravan örgütün veya kişilerin

arkasına saklanarak suçlarını inkar edip masum olduklarını söylerken, kimi devletlerse başka devletlerin sınırları içerisinde şiddet eylemlerine destek olma

hakkına sahip olduklarını ileri sürerler.113

Günümüzde yerel ve küresel çaptaki Hizbullah, HAMAS, Filistin Kurtuluş Örgütü ve El-Kaide gibi birçok terör örgütü çoğunlukla devlet desteğine bağlı olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Amerika Birleşik Devletleri Terörle Mücadele Koordinatör Ofisinin 2009’daki yıllık raporuna göre terör örgütleri devlet desteği olmaksızın finans, silah, gerekli materyaller ve aynı zamanda eğitim ve eylem

planlamaları yapmak için güvenli bölgeleri elde etmekte zorlanmaktadırlar.114

Bu anlamda devletlerin çıkar ve amaçlarına uygun olarak bu tutumu sergilediklerini söylemek mümkündür.

Tıpkı bireyler gibi uluslararası alanda da devletler kendi çıkarlarını koruma

ve dış politikalarını ona göre şekillendirme amacını gütmektedirler.115

Bu minvalde uluslararası alanda objektif kararlara varılamadığına ve özellikle terörizm konusunda çok daha tartışmalı durumların ortaya çıktığına şahit olunmaktadır. Örneğin, 1979 İran Devrimi sonucunda İslam’a dayalı bir devletin kurulması ve hükümetin söz

111 Ibid. , s. 47-48.

112 Boaz Ganor, “Defining Terrorism: Is One Man’s Terrorist Another Man’s Freedom Fighter?”,

Police Practice and Research, Vol: 3, No: 4, 2002, s. 299.

113 Eric Morris, Alan Hoe, John Potter, Terrorism, Threat and Response, London, The Macmillan

Press, 1987, s. 114.

114 Boaz Ganor, Global Alert The Rationality of Modern Islamist Terrorism and the Challenge to the

Liberal Democratic World, New York, Columbia University Press, 2015, s. 65.

115 Bülent Uğrasız, “Uluslararası İlişkilerde İki Farklı Yaklaşım: İdealizm ve Realizm”, Dokuz Eylül

38

konusu bu rejimi Arap dünyasının geri kalanına yayma amacıyla dış politikasında Filistin’deki İslami direniş örgütlerine, Lübnan Hizbullah’ına, Cezayir’de, Hindistan’da, Afganistan’da ve diğer yerlerde var olan ve İslami değerleri savunarak

eylemlerde bulunan örgütlere verdiği destek116

aynı şekilde 1980 de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali sonucu Komünist ideolojinin yayılması tehlikesine karşı Amerika Birleşik Devletleri’nin dış politikasında direkt askeri müdahaleden kaçınarak dolaylı anlamda Afganistan’a komşu olan Pakistan’a askeri,

finansal ve istihbarat alanlarında destek vermesi 117

konuya ilişkin tartışmalı yaklaşımları, çifte standartları, farklı koşullar neticesinde oluşan farklı değerlendirmeleri gözler önüne sermektedir.

116Arie Perliger, op.cit. , s. 59. 117

39

BÖLÜM 3

3. TARİHSEL SÜREÇTE TERÖRİZM

Siyasal bir strateji ve yöntem olan terörizm kavramı hakkında tek tip bir tanımlama yapmak ve bu tanımlamayı doğru kabul etmek imkansızdır. İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan terörizm, zaman içinde değişen koşullar sebebiyle değişim göstermiş ve zamanın şartlarına ayak uydurarak değişim geçirmiştir. Anlam olarak farklı zaman dilimlerinde pozitif ya da negatif çağrışımlar içermiştir. Ancak, terör örgütlerinin ilk tezahürlerinin ortaya çıktığı andan günümüze dek, terör eylemlerinde şiddet kullandığı ve toplumda korku yaratmaya çalışıldığı görülür. Temelinde ideolojik amaçlar barındıran terör eylemlerinde birçok lider, devlet yetkilisi öldürülmüş ya da toplu katliamlar gerçekleştirilmiştir.

Günümüzdeki terör sorunları yeni bir parametre olmayıp antik dönemlere kadar uzandığı görülmektedir. Tarihsel süreç içerisinde gerek aşağıdan terörizm gerekse yukarıdan terörizm kolektif bir örgütlenme şeklinde her zaman varlığını hissettirmiştir. Bir hareket çok çeşitli siyasal ve toplumsal unsurların bir araya

gelmesiyle ortaya çıkar ve varlığını sürdürür.118

Siyaset, farklı aktörlerin bir araya gelerek karşılıklı etkileşim içinde yürütülen bir kavram olarak karşımıza çıktığından, taraflardan baskın olanın görece daha zayıf olanın sorunlarına duyarsız kalması, üstünde egemenlik kurmaya çalışması veya onu siyasi alandan dışlaması ortaya siyasal şiddetin çıkmasına sebep olabilmekte ve toplumda radikalleşme süreci başlayabilmektedir. Siyasal katılımın kısıtlanması ya da baskı altına alınması,

118Marella Bodur Ün, Kasım Timur, “Kolektif Siyasal Şiddet Analizine Toplumsal Hareketler Teorisi

40

muhalif düşüncelerin engellenmesi, siyasal belirsizliğin hüküm sürmesi, dengeleyici üçüncü tarafların ortadan kalkması gibi dinamikler radikalleşme sürecini tetikleyen

unsurlar olarak ele alınabilmektedir. 119

Benzer koşullar tarihsel süreçte sık rastlandığından terörizminde tarih boyunca var olduğunu söylemek mümkündür.