• Sonuç bulunamadı

Devletçi Sanayileşme ve Sanayi Planları

2.2. Cumhuriyet Döneminde Sanayileşme

2.2.3. Devletçi Sanayileşme ve Sanayi Planları

Türkiye’de 1923-1929 döneminde özel girişime dayanan bazı teşebbüsler ve geliştirilen liberal politikalar yetersiz kalmış, özel kesimi destekleyen teşvik tedbirleri istenen sonuçları sağlamamış, devletin iktisadi faaliyetlere katılımı görece sınırlı olunca, bu dönemde sanayileşmede başarı sağlanamamıştır(Üzümcü, Dikkaya ve Özyakışır, 2010: 700).

Dünyada yaşanan 1929 büyük ekonomik krizin ardından liberal iktisat politikalarının gözden düşmesiyle, devletin ekonomiye müdahaleleri artmış, sanayileşmenin devlet eliyle yürütülmesi düşüncesi benimsenmiştir(Eser, 1993: 61).

1930-1939 döneminde tüm dünyada iktisat politikaları bakımından iki belirleyici özellik ön plana çıkmıştır: korumacılık ve devletçilik(Boratav, 2008: 59).

Atatürk’ün “Devletçilik” anlayışının uygulamaya geçmesini sağlayan görüş ve kararları 1930-1933 yılları arasında yasalaşmış, kurumlaşmış ve bir modele dönüşmüştür. Bu modelin ana öğesi “devlet öncülüğünde planlı sanayileşme”

idi(Tokgöz, 2001: 74). Devletçilik olarak tanımlanan bu yeni dönemde sanayileşme amacı değişmemekle birlikte; sanayileşmede öncü rolü üstlenecek kesim değişmiştir.

Politika değişikliğine ülke şartları ve zorunluluklardan dolayı gerek duyulduğu sık sık ifade edilen bir durumdur(Altıparmak, 2012: 35).

Devletçilik uygulamasının somut düzeyde başlangıcı ise 1930’ların başında Birinci Beş Yıllık Sanayileşme Planı’nın benimsenmesi ve uygulanmasıdır(Kepenek ve Yentürk, 2009: 70). Bu bağlamda Hükümetin benimsediği rapor çerçevesinde 1934-1938 yılları arasında uygulanan Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı (BBYSP) yürürlüğe girmiştir. BBYSP, tüm ekonomi yerine, 5 yıl içinde sanayide kurulacak işletmeleri belirleyen bir program ekseninde, temel ihtiyaç maddelerinin ülkede üretimine öncelik veren ithal ikameci sanayileşme olarak nitelendirilmiştir(Üzümcü, Dikkaya ve Özyakışır, 2010: 701).

Sanayi politikamızda ilk plan olan BBYSP Mayıs 1934’te yürürlüğe konulmuştur(İlkin, 1988: 274). Devlet öncülüğünde planlı sanayileşmenin gereği olarak yürürlüğe konan planın dayandığı temel ilkeler şöyle sıralanabilir:

1-Temel hammaddeleri yurt içinde üretilen veya üretilecek olan sınai tesislere,

2-Büyük sermaye ve ileri teknoloji gerektiren projelere,

3-Kuruluş kapasitelerinin iç tüketimi karşılayacak düzeyde tutulmasına, öncelik verilmiştir(Tokgöz, 2001: 75).

Devlet öncülüğünde, öz kaynaklara dayalı ve planlı sanayileşme döneminin başlaması, tekstil alanında Kayseri ve Ereğli Bez, Nazilli Basma, Malatya Pamuklu Dokuma, Bursa Merinos yünlü ve Gemlik ipekli dokuma fabrikalarının temelinin atılmasıyla gerçekleşmiştir(Tokgöz, 2001: 76). Bunların yanı sıra selüloz, şişe-cam, porselen, kimya gibi alanlarda da işletmeler kurulmuş ve üretime geçmiştir. Birinci Beş Yıllık Sanayi Planında öngörülen fabrikaların kuruluş ve üretime başlama tarihleri aşağıdaki tabloda:2.5’de görülmektedir:

Tablo 2.5: 1.Beş Yıllık Planın Büyük Sanayi Kuruluşları

KURULUŞ TEMEL ATMA TARİHİ ÜRETİME AÇILMA

TARİHİ

Kayseri Bez Fabrikası 20 Mayıs 1934 16 Eylül 1935

Bakırköy Bez Fabrikası Yenilenerek Açıldı 13 Ağustos 1934

İzmit Kağıt Fabrikası 14 Ağustos 1934 18 Nisan 1936

Paşabahçe Cam Fabrikası 14 Ağustos 1934 29 Kasım 1935 Konya Ereğli Bez Fabrikası 20 Kasım 1934 4 Nisan 1937 Nazilli Basma Fabrikası 23 Ağustos 1935 9 Ekim 1937 Gemlik Suni İpek Fabrikası 28 Kasım 1935 1 Şubat 1938

Kaynak : Oktay YENAL(2010), Cumhuriyet’in İktisat Tarihi, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, s.86

Yatırım yapılacak kesimlerin seçilmesinde halkın kullandığı tüketim malları üretimine ve hammaddeleri ülke içinden sağlanan sanayi kollarına öncelik verilmiştir.

Fabrikaların yerlerinin seçiminde hammadde kaynaklarına yakınlık yanında bölgesel denge sağlama amacı da göz önünde tutulmuştur(Yenal, 2010: 86). 1923-1938 döneminde Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH) içinde sanayi kesiminin payı 1924 yılında

%10 civarındayken, 1938 yılında bu oran %16,50 civarında gerçekleşmiştir. Sanayi kesimi içinde “imalat sanayinin” payı 1938 fiyatlarıyla 1924’e göre 1938’de beş misli

artmıştır. Bu artışta “devletçilik” döneminde üretime geçen devlet sınai işletmelerinin katkısı büyük rol oynamıştır(Tokgöz, 2001: 88). Devletçi sanayileşme yıllarını kapsayan bu dönemde Türkiye’de kıt ulusal kaynaklar, oldukça güç şartlar altında ekonomik kalkınma amacıyla devlet eliyle harekete geçirilmiş ve özellikle BBYSP yıllarında bu konuda büyük bir başarıda sağlanmıştır(Karluk, 2007: 218).

BBYSP’nın başarılı olduğu düşüncesiyle 1936’dan sonra İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı (İBYSP) hazırlıklarına girişilmiştir(Altıparmak, 2012: 42). 1936 yılında, Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı devresi içinde İkinci Beş Yıllık Sanayi Planının hazırlanması amacıyla bir sanayi kongresi toplanmıştır. Bu kongrenin hazırladığı raporlar daha sonra İktisat Bakanlığı tarafından düzenlenerek İBYSP haline getirilmiştir(İlkin, 1988: 276).

1938-1943 döneminde uygulanması öngörülen İBYSP, birinci plandan çok daha geniş kapsamlı idi. İBYSP, birincisinden sadece kapsam yönünden değil; aynı zamanda içerik yönünden de farklı olmuştur(Altıparmak, 2012: 42). Birinci planda ancak 20 fabrika kurulması önerilirken, ikinci planda bu miktar 100’ü geçmektedir. Fakat İkinci Dünya Savaşının başlaması nedeniyle İBYSP tam olarak uygulanamamıştır(İlkin, 1988: 278).

Uygulamaya geçirilemeyen ikinci BYSP’nın temel amacı, daha çok hammaddesi içeride bulunan; hafif sanayi dallarında ithal ikamesine gitmektir. Uygulamaya geçirilemeyen ikinci BYSP öncekinin aksine, ara ve yatırım mallarını kapsayan ağır sanayiye yönelmiş, maden ve hammaddelerin işlenerek ihracı amaçlanmış, madencilik sanayi, elektrik enerjisi üretimi ve liman yapımı gibi yatırımlara öncelik verilmiştir(Karluk, 2007: 217).

1941 yılından itibaren ülkemizin endüstri sektörü 2.Dünya Savaşının etkisine girmiştir. Dolaysıyla yurt dışına sipariş edilen makine ve teçhizatın ülkeye getirilmesinde güçlükler yaşanmaya başlamıştır. Bununla birlikte Sivas, Karabük, Konya Ereğli, İzmit, İstanbul gibi yerlerde değişik alanlarda fabrika inşaatları devam etmiştir. 1944 yılında yapımı süren fabrikalardan İzmit ikinci kağıt fabrikası, Karabük asit sülfirik ve süperfosfat, İzmit klor ve sudkostik fabrikaları faaliyete geçmiştir(Parasız, 2003: 88). Ancak ikinci sanayi planında öngörülen yatırımlar, Türkiye’nin savaşa girmemesine rağmen savunma harcamalarının artması ve savaş sebebiyle gerekli makine, ara malı ithalatının yapılamamasından dolayı büyük ölçüde gerçekleştirilememiştir.

2.2.4.Özel Sektöre Dayalı (1950-1960) ve Planlı Kalkınma Döneminde Sanayileşme