• Sonuç bulunamadı

“Derin futbol“ adlı program, Pazartesi akşamları saat 23:00’da Beyaz TV kanalında canlı olarak yayınlanmaktadır. Pazartesi günü moderatörlüğünü Ertem Şener’in yaptığı Derin Futbol programın yorumculuklarını Ahmet Çakar (eski hakem), Sinan Engin (menajer, eski futbolcu), Abdülkerim Durmaz (eski futbolcu) ve Gökmen Özdenak (spor yazarı, eski milli futbolcu) üstlenmektedir.

101

3.2.1. Derin Futbol Programlarında Üretilen Hegemonik Erkeklik ve Şiddetin Yeniden İnşası

15 Mayıs 2017 tarihinde yayınlanan “Derin Futbol” programında, Galatasaray Divan Üyesi Tunç Üner’in Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’e AMK demesi konuşuldu. Yayına telefonla bağlanan Tunç Üner, Ahmet Çakarla tartıştı. Ahmet Çakar, Tunç Üner hakkında aşağılayıcı ve alaycı bir dil kullanmıştır. Tunç Üner’in sesinin inceliğinden yola çıkan Ahmet Çakar küçük düşürücü ve hegemonik erkekliği yansıtan cümleler kullanmıştır. Tunç Üner, Ahmet Çakar’a “sizin dost meclislerinizi çok merak etmeye başladım? demesi üzerine sinirlenen Çakar şu ifadeleri kullandı: “Bir gün gelin oturun. Ama bizim dost meclisine geldin mi ince sesiniz tehlike yaratır onu söyleyeyim.“ (alaycı bir dil ve fiziksel özellik üzerinden hegemonik yapıyı oluşturma) Ahmet Çakar sözlerinin devamında ise, “siz birbirinizi yiyorsunuz. Siz nasıl adamlarsınız? Galatasaray Genel Kurul Üyeleri. Galatasaray Genel Kurulu Üyeleri entelektüel kapasite olarak yüksek insanlar. Belli ki bunlar nasıl insanlar ki 6 ay arayla bağlanıp birinin adı ebediyete kadar 143 Zafer biri de AMK Tunç oluyor anlamadım bu işten.” (küçük düşürücü dil kullanımı) diyerek sitemini ortaya koymuştur.

2 Ekim 2017 tarihinde ekrana gelen “Derin Futbol” adlı spor programında konuşturulmadığını iddia eden, sık sık sözünün kesilmesine sinirlenen Ahmet Çakar stüdyoyu terk etti. Sinan Engin, Ahmet Çakır’ın stüdyoya dönüp dönmemesi için anket yaptı ve ekledi: “Ahmet Hoca stüdyoya gelecek mi? sorusunu vole takipçilerine sordu. Sporla alakalı olmayan bu durum şov ve eğlence amaçlı olarak ekrana yansıtılmaktadır.

Ayrıca futbolcu Mustafa Yumlu’nun Fenerbahçe formasını yere atıp atmadığının tartışıldığı spor gündeminde metaforik anlatıma başvurulmuştur. Ahmet Çakar, “Aslan“ ve “delikanlı“ kelimelerini cümle içinde kullanarak güç ve erkekliği temsil etmesinden dolayı hegemonik erkekliğe göndermede bulunmuştur. Çakar: “Mustafa Yumlu’yu hiç tanımam. Bu çocuk aslan gibi delikanlı oğlan.“(hegemonik yapı “Aslan” ve “Delikanlı” kelimeleriyle oluşturma) cümlesini kullanmıştır.

10 Eylül 2018 tarihinde yayınlanan “Derin Futbol” un gündeminde milli futbolcuların prim pazarlığı değerlendirildi. Ahmet Çakar özellikle milli futbolcular Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Arda Turan ve Caner Erkin’in olduğu fotoğrafı stüdyoya getirip top şeklinde yaptı. Ahmet Çakar, nefret söylemini prim pazarlığı üzerinden milli futbolcular (Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Arda Turan ve Caner Erkin) hedef almıştır. Çakar, bu hareketi yapmasını şöyle açıkladı: “Sizler milli formayı prim pazarlığı için kullanırken ayıp etmiyorsunuz, gazeteci Bilal Meşe’nin Boğazını sıkıp döverken, küfür ederken ayıp etmiyorsunuz. Ben de resmi yırtarım.“(prim pazarlığı üzerinden şiddet kültürü oluşturma) Ahmet Çakar’ın bu hareketine tepki gösteren Gökmen Özdenak

102

ise şu karşılığı vermiştir: “Bu çocuklar Türk milli takımına uzun süreler hizmet ettiler Ahmet Efendi. Sen bu resmi alıp da parçalayıp da atamazsın. Ayıp ayıp! Yuh yuh! (sözlü saldırı ve argo sözcük kullanımı)

Resim 4: Ahmet Çakar, Milli Futbolcuların (Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Arda Turan ve Caner Erkin) bulunduğu fotoğrafı top şekline getirmesi

8 Ekim 2018’de yayınlanan spor - magazin programı “Derin Futbol” da Ertem Şener, Gökmen Özdenak’ın boynundaki şala işaret ederek, “bu ne ya Gökmen Ağabey boynundakini çıkar lütfen, o ne ya? Gökhan abiye yorgan getirseydik ya! demesi üzerine Gökmen Özdenak, Ahmet Çakar’ı işaret ederek, “Beyfendi sallar falan ben üstüne uçarım.“ (sözlü saldırıda bulunma) cümlesini kurmuştur. Yine Abdülkerim Durmaz konuyla ilgili olarak şu cümleyi söylemiştir:“ Nerede beyefendi varsa orada kalite vardır.“ (erkekliğin yüceltilmesi ve hegemonik yapıyı sağlama)

Öte yandan “Derin Futbol” eğlence değerleri üretmektedir. Bunu iddia ortaya koyarak, farklı anlatımlarla ve sıra dışı söylemlerle sağlanmaktadır. Ahmet Çakar’ın Fenerbahçe’nin yeni teknik direktörünü Çarkıfelek bulmaca ile söylemesi, Abdülkerim Durmaz’ın Fenerbahçe’nin teknik direktörü Cocu’nun gittiği taktirde yeni antnörün Tayfun Korkut olamayacağını iddia edip, bunun gerçekleşmesi sonucunda ise, saçlarını üç numaraya vurduracağını söylemektedir. Hatta Ahmet Çakar programda şov yapıldığını şöyle açıklamaktadır: “bilim denen bir şey var. Burada hep yıllardır şov yapıyoruz. Sallıyoruz. Ama birazda bilim konuşalım.” sözleriyle Çakar, spor programında şov amaçlı davranışlar sergilendiğini söylemektedir.

Ayrıca bu spor programında metroseksüellik kötü gibi ekranda lanse edilmektedir. Metroseksüellik kadınsılıkla ilişkilendirilip, erkeksilik değerler öne çıkarılmıştır. Ersun Yanal’ın ata binmiş fotoğrafının gösterilmesi üzerine Ahmet Çakar’ın sinirlenmesine Abdülkerim Durmaz kendine haz üslupla şöyle açıklamıştır: “Ertemcim. Ahmet Çakar bir hayat görüşü olan bir adam. Hayat felsefesi var. Burada

103

Ersun Yanal sorun değil. Bazı insanlar var. Mesela erkeklerin botoks yapmasını normal karşılar. Daha genç gözükmek ister. Ahmet Hoca böyle işlere uyuz olur. Metroseksüellik gibi. Birinin kaşını aldırması, bunlar Ahmet Hoca’yı rahatsız ederler.”(erkeklik değerlerin korunması yönelik söz kullanımı) açıklamasını yapmıştır.

Bunun yanında, Fenerbahçe’nin yeni teknik direktörünün Ersun Yanal olacağının iddiası gündeme gelmiştir. Ahmet Çakar, militarist kelimeler kullanıp, rakip takımın yöneticilerini, futbolcularını ve taraftarlarını kızdıracak açıklamalar yapmıştır. Bir de “çatır çatır, döve döve, eze eze” ikilemeleri fanatizmi ve holiganizmi arttıracak söylem biçimlerini kullanmıştır. Bu haberi Ahmet Çakar şöyle yorumlamıştır: “Ersun Yanal kendi kariyerindeki ve Fenerbahçe’nin en başarılı isimlerindendir. Nisan’ın sonunda ligin bitmesine dört - beş hafta kala sekiz - on puan farkla çatır çatır, döve döve, eze eze şampiyon yaptı takımı” (militarist kelime kullanımı ve fanatizm olgusunu oluşturma)

3.2.2. Derin Futbol Programlarında Üretilen Nefret Söylemi ve Ayrımcılık 2 Ekim 2017 tarihinde yayınlanan “Derin Futbol” isimli spor - magazin programında Beşiktaş’ın defans oyuncusu Dusco Tosic’in eşi Jelena Karleusa’ın gazeteye verdiği demeçte şu ifadeleri kullanmıştır: “taraftarlar maçtan önce Tosic ile seks yapmamı istemiyor ama maçtan önce seks yapması onun performansını arttırıyor.“ sözünü Ahmet Çakar ve Rasim Ozan Kütahyalı eleştirmiştir. Bu iki isim Yelena Karleusa’nın bir Sırp olduğu belirterek davranışının yanlış olduğu söylemiştir. Karleusa’nın söylemlerinin Türk örf ve adetlerine ters olduğu vurgulanıp, “Türk“ ve “Sırp“ olarak iki ayrı millet vurgusu yapılarak biz ve onlar şeklinde izleyicilere sunulmuştur. Söz alan Ahmet Çakar şu ifadelere başvurmuştur: “Türk örf ve adetlerinde evli barklı bir kadının profesyonel eşi futbolcu olan kocasıyla maçtan bir gün önce aile hayatı ile ilgili en mahrem şeyleri gazeteye vermesi utanç vericidir. Bir gazeteye yaptığı açıklama şayet doğruysa, onu Müslüman bir aile reisi olarak kınıyorum.” (suçlayıcı ve militarist bir dil kullanımı) Rasim Ozan Kütahyalı ise, “ bizim Türk İslam geleneklerine aykırı olduğu kesin. Bunlar Sırp ve seküler yani hristiyan ya da başka. Bunlar Sırp.”( ayrımcı dil kullanımı)

104

Resim 5: Derin Futbol Programında Yorumcular Sırp Futbolcu Tosic’in Eşi Olan Yelena Karleusa’ya Büyük Tepki Vermesi

17 Ekim 2017 tarihinde yayınlanan “Derin Futbol” spor yorumcusu Rasim Ozan Kütahyalı, Bafetimbi Gomis’e karşı ırkçı, aşağılayıcı ve alaycı bir dil kullanmıştır. Kütahyalı, Gomis’in cinsel organını ima ederek, fiziki özellikleriyle dalga geçmektedir. Rasim Ozan Kütahyalı Gomis’in ofsayt pozisyonunda yakalanmasına atıfta bulunarak, “bu hafta maçı kim yönetecekse Bafetimbi Gomis’e karşı hoşgörülü olun. Bafetimbi Gomis 1 metre öndeyse ofsaytı verin. Ama Gomis bire bir giderken onun fizyonomistinden ötürü o 30cm’lik çıkıntı noktasından Gomis’e lütfen saygı duyun.” (ırkçı ve alaycı dil kullanımı) Rasim yine söyleminin devamında, “taytı delikanlı adam kullanır. Yiğidin malı meydandadır.” (“yiğit ve “adamlık” üzerinden hegemonik erkekliğe göndermede bulunma) ifadesini kullanmıştır.

Resim 6: Rasim Ozan Kütahyalı, Gomis’in Ofsayt Pozisyonun Yorumuna YorumcularınTepki Göstermesi

Bunun yanında, programda Fenerbahçe’nin teknik direktörü Cocu’nun geleceğinin tartışıldığı dakikada Gökmen Özdenak sert bir çıkışta bulunmuştur. Özdenak Fenerbahçe’nin teknik direktörü Cocu hakkında aşağılayıcı ve alaycı bir dil kullanarak nefret söylemine başvurmuştur. Fenerbahçe’nin Hollandalı teknik direktörü Cocu’nun performansı Türk Teknik Direktör Fatih Terim’den daha düşük olduğu ima edip nefret söylemini aldığı olumsuz sonuçlar üzerinden oluşturmuştur. Gökmen

105

Özdenak şu cümleleri söylemiştir: “Gidipte Fatih Terim gibi bir hoca bulsanız bunlar başımıza gelmeyecekti. Yok A. Wenger yok Tayfun Korkutmuş. Cocu zaten koktu lan. Bir an önce gönderin yetti lan. Cocu Cocu bıktık ulan sezon başından beri. Fenerin problemlerinden ben bıktım be.” (teknik direktör üzerinden nefret söylemi oluşturma) tepkisini ortaya koymuştur.

6 Kasım 2017 tarihinde yayınlanan “Derin Futbol” programında Abdülkerim Durmaz, sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz’ın fotoğrafındaki kıyafetine benzetilmesine sinirlenerek tehditkar bir dil kullanmış ve fiziksel şiddete yönelim göstermiştir. Ayrıca programda sürekli yapılan bir eylemmiş gibi şiddet normalleştirilmektedir. Durmaz’ın ağzından şu ifadeler çıkmıştır: “bak Ertem Kur’an-ı Kerim çarpsın. Sana üç seneden beri hiçbir şey yapmıyorum. Bu didi’yi senin kafana atarım. Rasim’e atıyorum atıyorum alıştı o.” (şiddetin normalleştirilmesi ve sözel şiddet kullanımı)

Öte yandan “Derin Futbol” da kulüp başkanlarını ve teknik direktörleri karşı karşıya getirecek cümleler kullanılabilmektedir. Ahmet Çakar, Fenerbahçe’nin teknik direktörü Aykut Kocaman ve Fenerbahçe’nin başkanı Aziz Yıldırım hakkında çarpıcı açıklamalar yapmıştır: “25 milyon Fenerbahçeliyi böylesi bir iktidari yöntemlerle yönetmeye kimsenin hakkı yok. Dünyanın her ülkesinde antranör istifa ettikten sonra geri falan dönmez. Sen neyi bekliyorsun? Aziz Yıldırım sanki senin menfaatin için mi devam etmeni istiyor? Kendi koltuğu için devam etmeni istiyor.” (suçlayıcı ifade ve nefret söylemi kullanımı) Ayrıca Çakar, Aykut Kocaman’ı da sert bir şekilde eleştirmiştir: “Aykut Kocaman futbolculuk geçmişinde sevilen sayılan bir adamdın. Şimdi yavaş yavaş sevimsiz hale geliyorsun. Ama daha kötü artık saygınlığını yitiren sportif adamı tartışılan bir hale geldin.“ (nefret söylemi kullanımı)

27 Ağustos 2018 tarihinde yayınlanan spor programı “Derin Futbol”un gündeminde Fenerbahçe’nin siyahi oyuncu Moussa Sissoko ile anlaştı iddiasıydı. Ertem Şener, oyuncunun ten renginden olmasa da performansını baz alarak ayrımcılık yapmıştır. Programın sunucusu Şener, Fenerbahçe’nin yeni transferi Moussa Sissoko’yu Fenerbahçe’nin eski siyahi oyuncusu Appiahla karşılaştırarak şu açıklamayı yapmıştır: “Appiahla, Moussa Sissoko’yu hiç mukayese etmiyorum. Sissoko 10 tane Appiah eder.” (ayrımcı dil kullanımı)

Bunun yanında izlenen zamanlar içerisinde, “Derin Futbol” programında cinsiyetçi bir dil kullanılmaktadır. Bunda yorumcuların hepsinin erkek olması ve kadın yorumcuların hiç olmaması cinsiyetçi bir dilin oluşmasını sağlamıştır. Bir de programda kadınlara söz hakkı verilmeyip, kadına ait roller dile getirilmiştir. Ayrıca izlenen süre dikkat alındığında, “Derin Futbol” programında kadın ve kadın sporcularının başarıları gösterilmediği görülmüştür.

106

Bir de “Derin Futbol” adlı spor programında dört büyük takımın (Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor) birbirleriyle oynadığı maçlar ve Anadolu Kulüpleri ile yaptığı mücadeleler enine boyuna konuşulurken, Anadolu Takımlarının kendi arasında yaptığı karşılaşmalara az yer verilmekte veya hiç tartışılmamaktadır. Uluslararası maçlarda ise Milli Takımın mücadelelerinde, hakemlerin yerine Milli futbolcular, Teknik Direktör ve ekibi ve Federasyon Başkanı hedef tahtasına oturtulmaktadır. Yerel ligde ise, futbolcular, antrenörler, yöneticiler, başkanlar, hakem ve hakem hataları tartışılmaktadır. Bir de yorumcular yerel lig maçlarını yorumlarken militarist söyleme başvurduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Öte yandan “Derin Futbol” programında konuşulan konular genelde futbol olup, futbol dışındaki diğer branşlardaki sporlar (basketbol, voleybol ve vs.) ele alınmamaktadır.

3.3. TAKIM OYUNU

“Takım Oyunu” isimli program, Cumartesi ve Pazar günleri saat 18:00 ve 21:00, Pazartesi günleri ise, 21:00’da A spor kanalında canlı olarak izleyiciye sunulmaktadır. Programın sunuculuğunu Serkan Korkmaz yaparken, yorumculuklarını Erman Toroğlu (Eski Futbolcu, Hakem), İlker Yağcıoğlu (Eski Futbolcu, Teknik Direktör), Turgay Demir (Spor Yazarı) ve Zeki Uzundurukan (Fotomaç Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) yapmaktadır.

3.3.1. Takım Oyunu Programlarında Üretilen Hegemonik Erkeklik ve Şiddetin Yeniden İnşası

28 Ekim 2018 Pazar günü yayınlanan “Takım Oyunu” adlı spor programında, Fenerbahçe’de görevine son verilen teknik ekipten kişilerin, kişisel verilerinin nasıl elde edildiğine dair sorulara verdiği yanıtlar değerlendirildi. Sunucu Serkan Korkmaz’ın “176 tane kişisel E - posta içeriği nasıl elde edildiği sorusu çok soruluyor.“ sözüne Erman Toroğlu, Fenerbahçe yönetimini suçlayıcı ifadelere başvurmakta ve Fenerbahçe’nin böyle sonuçlar aldığı taktirde küme düşebileceğini söyleyerek, fanatizm ve holiganizm olgularını arttırıcı ifadeler kullanmaktadır. Erman Toroğlu şu cümleleri sarf etmiştir: “Şu ana kadar gelinen noktada Ali Koç ve ekibinin hiçbir şekilde ağlamaya hakkı yok. Halı, malı hikaye. Mal burada ortada. Yarın Rize puan alırsa siz kümeye düşüyorsunuz(Lig’in 10. haftası olmasına rağmen). Yarın lig bitse küme düşersiniz. Onun için başka taraflara atıp, yıkamazsınız. Ali Koç ve yönetimi şu ana kadar yaptığınız işler fiyasko. Transferler, icraatlarınız fiyasko. Emre’ye yüklenerek bunlar adam değil. Adam nasıl olunuyor abi? Eğer birisi bir şey yaptı diye adamlıksa o, o zaman aynaya bakın sizde hatalısınız.“ (Şiddetin Yeniden İnşası)

107

2 Kasım 2018 Cuma günü izleyici karşına çıkan “Takım Oyunu” adlı spor programının gündeminde Galatasaray ve Fenerbahçe derbi maçının 2 - 2 berabere bitmesi ve maç sonunda çıkan kavga olayları ele alındı. A spor yorumcusu İlker Yağcıoğlu, konuyla ilgili olarak, “Savaşı dinledim (A spor Muhabiri). Maşallah yalnızca sarı - lacivertleri görmüş. Biraz daha dikkatli izlesin görüntüleri tavsiyem bu bir. İkincisi futbolcular kavga eder. Cezasını da çeker.“ sözleriyle Yağcıoğlu şiddeti normalleştirmektedir. (Şiddetin Yeniden İnşası)

Resim 7: Galatasaray ve Fenerbahçe Derbisinde Yaşanan Kavga Görüntüleri Son Dakika Olarak Ekranda Gösterilmesi

Yine söz alan Erman Toroğlu, derbi olayı ile ilgili olarak tahrik edici ve alaycı bir dil kullanmıştır. Toroğlu, “Lan! Fenerli Topçunun bir tanesi kaçarken 100 metre şampiyonu olabilir olimpiyatlarda filan.” (Şiddetin Yeniden İnşası)

Bunun yanında Erman Toroğlu, 4. hakemin Galatasaraylı teknik ekipte görev alan Hasan Şaş’ı oyundan atmamasına sinirlenmiştir. Toroğlu, hakem hatalarını gündeme getirip, hakemi suçlayıcı sözler söylemiştir: “Sen dördüncü hakemsin. Yapamazsın. Sen de yancısın. Hakem değilsin.“(Nefret söylemi). Buna ek olarak İlker Yağcıoğlu ise, argo kelimeler üzerinden hegemonik erkeklik yapıya göndermede bulunmuştur: “Onu yapacak yürek lazım adamda yürek. Kolay değil o.“( “yürek lazım“, “adamlık” - Hegemonik Erkeklik)

Bir de özellikle Galatasaray - Fenerbahçe derbisinden sonra programda Galatasaraylı ve Fenerbahçeli yöneticilerin, Teknik Direktörlerinin açıklamalarına ve yorumlarındaki olumsuz ifadelere yer verilmesi şiddeti beslemektedir.

108

Resim 8: Takım Oyunu Programında Galatasaray ve Fenerbahçe Derbisinden Sonra Yöneticilerin ve Futbolcuların Sert Açıklamalarına Yer Verilmesi

Programın ilerleyen süreçlerinde derbiyle ilgili olaylar, sosyal medyada yankılanabilmektedir. Özellikle programda kavga görüntülerinin gösterilmesi ve kullanılan üsluplar fanatizmi ve holiganizmi arttırmaktadır. Özellikle insanlar, kavga görüntülerinden ve olumsuz söylemlerden etkilendiği görülmektedir. Fanatizm ve holiganizm olguları medya tarafından oluşturulmakta ve yayılmaktadır. Bunu programda Serkan Korkmaz şöyle dile getirmiştir: “Şu an insanlar birbirini yiyor. O diyor Belhanda başlattı, o diyor Soldoda başlattı diyor. Detaylarını siz konuşun. Bana canlı yayına mesaj atan insanlara söylüyorum. Galatasaraylıya göre fenerli suçu, Fenerbahçeliye göre, Galatasaray suçlu hiçbir şey değişmiyor.” sözleriyle spor medyasının insanları etkilediğini ve şiddet kültürünü oluşturduğunun bir kanıtıdır. (Şiddetin Yeniden İnşası)

Resim 9: Takım Oyunu Programında, Galatasaray ve Fenerbahçe Derbisinde Yaşanan Şiddet Olaylarında Yaralanan Futbolcuların Fotoğraflarının Ekranda

Gösterilmesi

Bunun yanında Serkan korkmaz (Galatasaraylı futbolcu Eren Derdiyok’u kastederek), derbi maçında fiziksel hareketlerinin ne anlama geldiğini sorduğunda Erman Toroğlu, hegemonik erkeklik yapıya göndermede bulunan bir açıklama yapmıştır. Toroğlu, “Adamlık“, “korkak“ kelimelerini kullanarak, bahsi geçen futbolcuyu dışlamaktadır: “Bununla mı uğraşıcam ya. Yöneticiyim. Antrenörüm. Hep

109

kılı dönüyor. Kocaman adam ayıptır ya. Fareden korkuyor ya. Herhalde fare atsam kaçar. Önüne fare atsam kaçar.“(Hegemonik Erkeklik Söylemi)

4 Kasım 2018 Pazar günü ekrana gelen “Takım Oyunu” adlı programda Erman Toroğlu, Bursaspor’la berabere kalan Trabzonspor Teknik Direktörü Ünal Karaman’a yüklendi. Erman Toroğlu, Ünal Karaman’a “korkak”, “Bursa dua et ikinciyi çakmadı“, “adamlık“, “ezmek“, “ezilmek“ kelimelerini kullanarak argo ve küfür içeren sözler kullanmıştır. Bunun yanında Toroğlu, Ünal Karaman’ı aşağılamakta ve alay etmektedir. Erman Toroğlu, şiddete karşı çıkmak yerine “seyircinin kimi alkışlayacağını, kimi yuhalayacağını biliyor“ sözleriyle şiddet kültürünü hegemonik erkeklik yapısıyla oluşturmaktadır. Toroğlu’nun Ünal Karaman’a hedef alan sözleri şöyledir: “Arkadaşlar spor ahlakı olan insanlarla spor ahlakı olmayan insanları birbirine karıştırırsan baltayı taşa vurursun Ünal karaman. Eğer gücün yetmiyor korkaksan oraya çıkma. Birine şeker atma Ünal karaman. Tost olursun. Tost yaptı seni Bursa dua et ikinciyi çakmadı. Konuşuyorsun vatan, millet, cumhuriyet atınca aaa baba bırak vatan, milleti seni bu adam etti birisi. Sen de o bademi yedin Ünal karaman. Bu maçı sen verdin. Eziliyorsun. Seni eziyor biri. O seyirciye ihanet ettin Ünal karaman. O seyirciye terbiyesizce hareket edeni sen seyircini sattın Ünal Karaman o adama. Seyirci senden daha akıllı be. Kimi alkışlayacağını kimi tenkit ettiğini biliyor, yuhalayacağını Ünal karaman. Bahçıvansın biberin yok. Futbolcularını ve takımını, seyircini sattın Ünal karaman. Korkmayın abi kovun.” (Hegemonik Erkeklik Yapıya Gönderme)

Bunun yanında Zeki Uzundurukan konuyla ilgili olarak kullandığı “zafer“, “kazanmak“, “saldırmak“, “top“ ve “tüfek“ kelimeleriyle militarist söyleme başvurduğu görülmektedir: “Korkaklar zafer kazanamaz. Hocam şöyle olsa haklısın. 2 – 0, 3 – 0 önde olursun. Forvetleri çıkarırsın. Rakip, topu ile tüfeğiyle saldırırken sen forvetsiz oynayamazsın.“(Militarist Söylem Kullanımı). Yine Zeki Uzundurukan konuyla ilgili bir yorumunda militarist söyleme başvurmuştur. Uzundurukan, sözlerindeki “savaşmak”, “yürekli oynamak”, “top“ ve “tüfek“ kelimeleri militarist söyleminin kullanıldığı bir kanıtı olmaktadır: “Trabzonspor, inişli - çıkışlı grafikleri ve kötü sonuçları almaya devam edecek, takım savaştı, yürekli oynadı ilk yarıda Onur çok iyiydi. Savunma iyiydi. Orta saha olmayınca topu ile tüfeğiyle Trabzon kalesine gelen bir Bursaspor vardı.”(Militarist Söylem Kullanımı)

Yine programdaki bir başka konu ise, Fenerbahçe’de yeni hocanın kim olacağı yönündeki iddialar ele alındı. Söz alan Erman Toroğlu, sözlerindeki “şeyinde“ ve “oğlan“ kelimeleri hegemonik erkekliğe işaret etmektedir: “Soldado olayında Comilli var. Oynatma diyor ya. Lan! boncuk mu var ötekinin şeyinde o oğlanın Frey.“(Hegemonik Erkeklik)

110

Bunun yanında programın devamında, olaylı Galatasaray - Fenerbahçe derbisinde yaşanan olaylara verilecek cezalar tartışıldı. Söz alan Zeki Uzundurukan bir iddiayı gündeme getirip, herhangi bir delil ve kaynak göstermemiştir. Konu iddaa’nın ötesine geçememiştir. Uzundurukan, “Cezalara gelirsek Fatih Terim duruşmada savunma istemiş, hatta Hasan Şaş’la birlikte duruşmaya çıkmak istiyor. Duruşmada Fırat Aydınus’un yanı sıra “VAR“ hakemleri Barış Şimşek, Ali Palabıyık ve Tarık Ongun’u da duruşmada olmasını talep etmiş.“ cümlesini kullanması üzerine Serkan Korkmaz, “böyle bir şey var mı? sorusuna Uzundurukan, “bilmiyorum.“ diyerek karşılık vermiştir. (İddia Ortaya Atılması – Şiddetin Yeniden İnşası)

Öte yandan programın sunucusu Serkan korkmaz, “Fenerbahçe’nin Teknik Direktörü’nün Lucescu olma ihtimalini değerlendirdi. Serkan Korkmaz, taraflı ve yanlı bir görüş belirtmiştir. Korkmaz, yanlı bir görüş ifade ederek, nefret söylemini Lucescu üzerinden oluşturmaktadır: “Ben Lucescu konusunda bir şey söylemiyim. Çünkü tarafım ben. Tam bir Lucescu karşıtıyım.“(Yanlı Bir Görüşün İfade Edilmesi – Şidddetin Yeniden İnşası)

3.3.2. Takım Oyunu Programlarında Üretilen Nefret Söylemi ve Ayrımcılık 15 Ağustos 2017 Salı günü tarihinde yayınlanan “Takım oyunu” programında Galatasaray’ın Kayserispor’u 4 - 1 yenmesi değerlendirildi. Erman Toroğlu, iki gol atan Bafetimbi Gomis’e ayrı bir parantez açtı. Toroğlu, Gomis’e karşı sıra dışı bir söylem geliştirmiştir. Toroğlu, Gomis’i siyah bir boğaya benzeterek ayrımcılık yapmıştır. İşte Erman Toroğlu’nun Gomis hakkında söylediği sözler şöyledir: “Gomis denilen adam normal bir insan değil. Hani bir yaklaşım yapacağım. Ayıp olacak. Bu sefer diyecekler ki Türkler, biz Müslümanlar adama domuz gibi deyince kızıyorlar bazen. Siyah bir boğa. Siyah boğa ile insan karışımı bir şey bu vallahi diyorum ya. Golü attıktan sonra o yürüyüş çok kötü ya. O yürüyüşü yapmak için bir defa insan olmamak lazım.” (Ten