• Sonuç bulunamadı

Deneysel Materyal Hakkında Uzman ve Öğretmenlerin Önerileri

4.2. Nitel Araştırma Sonucu Elde Edilen Bulgular ve Uzman Görüşlerinin Yorumu

4.2.6. Deneysel Materyal Hakkında Uzman ve Öğretmenlerin Önerileri

AraĢtırmadan elde edilen veriler dogrultusunda araĢtırmacılara, program geliĢtirme uzmanlarına, idarecilere yönelik öneriler Ģu Ģekildedir:

121

Biyoloji öğretmenliği, moleküler biyoloji, genetik, biyomühendislik vb. bölümlerinde moleküler biyoloji öğretimi verilmektedir. Moleküler biyoloji konuları bu bölümlerde okuyan öğrencilere soyut, karmaĢık gelmektedir. Moleküler biyoloji konuları somutlaĢtırmak için ezber bilgiyi dahi akılda tutmayı sağlayan, yaparak yaĢayarak öğrenme düzeyini arttıran deneysel yöntem çalıĢmalarına ağırlık verilebilir. Böylece konuların hafızada tutulması kolaylaĢabilir. Öğrencinin farklı duyusal alanlarına hitap edebilir ve beĢ duyu organı ile öğrenmesini sağlayabilir. Öğrencilerin konulara ilgisini ve motivasyonunu da arttırabilir. Böylece öğrenciler günümüzdeki büyük hızla ilerleyen genetik ile ilgili çalıĢmalara (insan genomu projesi, klonlama, genetiği değiĢtirilmiĢ canlılar, hayvancılık, tarım ve tıptaki uygulamalar vs) ilgi duyabilecek ve bu çalıĢmaları yakından takip etmek isteyebilecektir. Bu durum geliĢmekte olan ülkemizde bu alanda hizmet edecek potansiyelin oluĢturulmasına ve nitelikli öğreticilerin yetiĢmesine katkıda bulunabilecektir. Deneysel materyallerin öğrenmeler üzerindeki baĢarısı araĢtırmalarla ortaya çıkarılmıĢ olsa da uygulanabilirliği kısıtlı olmaktadır. Çoğu zaman malzeme, kılavuz ve föy yetersizliği olabilir. Bir RNA izolasyonu deneyi için gerekli nükleikasit kitlerine maddi yetersizliklerden dolayı ulaĢmada sorunlar olabilir. Bu durumlarda bu çalıĢmada da örnekleri olan geleneksel yöntemler tercih edilebilir. Bu yöntemlerin uygulanabilirliğini arttıran föyler, kılavuz materyaller hazırlandığı sürece çalıĢan kiĢiye zaman ve maliyet açısından ekonomiklik sağlayabilir. Ayrıca biyoloji eğitimini verecek olan öğretmen adayları, deneysel yöntem konusunda bilgilendirilebilir ve bu yolla ortaöğretim eğitiminin kalitesi de arttırılabilir. Bu bağlamda geliĢtirilen örnek rehber materyallerin sayısı arttırılabilir.

Deneysel materyalin uygulanamadığı durumlarda sanal laboratuvar ortamlarının sunulması verimli olabilir. Bu bağlamda uzmanlarca sanal laboratuvarların geliĢtirilmesi ve sayılarının arttırılması için çalıĢmaların arttırılması gerekebilir.

GeliĢtirilen rehber materyalde görsel materyallerin, akıĢ diyagramlarının, Ģekil ve fotoğrafların olması materyalin etkiliğini arttırabilir. KiĢilere bilgiyi somutlaĢtırmada da yardımcı olabilir. Bu gibi materyallerin sonuna ya da iĢlenen konuların sonuna konunun pekiĢtirilmesinde etkili olacak internet sitelerinin adresleri alt alta verilebilir. Bu adresleri belirtirken dikkat edilmesi gereken ise bu adreslerin kaynak olarak gösterilmesinden doğacak hakların ihlaline ait mevzuat ayrıntılı bir Ģekilde araĢtırılmalıdır. Öğrencilere bu görsel materyalleri elde edebilecekleri ortamlar sağlanmalıdır. Bu tarz deneysel

122

materyallerde kimyasal çözeltilerin yapısına, zararlarına, muhafaza koĢullarına ve kullanım aĢamalarına değinilmelidir.

Öğrenciye konunun ezberletilmesi ve bu bilgileriyle öğrencinin değerlendirilmesi öğrenci için doğru öğrenim belirteci olamaz. Bu gibi durumların önüne geçmek için üniversite ve lise müfredatlarında uygulamalı öğretim aĢamalarına daha fazla yer verilebilir. Pratik ders saatlerinin süreleri uzatılabilir. Konuların sonunda günün teknolojisinden yararlanarak konu görsel olarak pekiĢtirilebilir. Böylece öğrenci konuyu daha iyi kavrayabilir.

Moleküler biyoloji dersinin görüldüğü bölümlerdeki öğrenci sayıları gruplandırılarak azaltılabilir, küçük gruplar halinde öğrencilere uygulama dersleri verilebilir. Üniversiteler bünyelerindeki laboratuvar sayısını arttırabilirler. Laboratuvar koĢullarını iyileĢtirebilirler. Böylelikle her öğrenci laboratuvardan deneysel materyallerin eĢliğiyle faydalanabilir. Bu durum kaliteli öğretici veya bilim insanlarının yetiĢmesine büyük oranda katkı sağlayabilir.

123

BÖLÜM V

SONUÇ VE ÖNERĠLER

5.1 Sonuç

Bu çalıĢmada dört alan uzmanının ve en az yüksek lisans yapmıĢ ya da yapmakta olan biyoloji öğretmenlerinin moleküler biyolojinin RNA izolasyonu konusunda hazırlanmıĢ üç rehber materyale iliĢkin görüĢleri incelenmiĢtir. AraĢtırmada toplanan veriler 5 kategoriye ayrılarak incelenmiĢtir. Birinci kategoride moleküler biyoloji öğretiminde karĢılaĢılan güçlüklere iliĢkin görüĢleri, ikinci kategoride deneysel materyallerle etkili ve kalıcı öğretimin yapılıp yapılamayacağına iliĢkin görüĢleri, üçüncü kategoride hazırlanan deneysel materyalde görülen eksikliklerle ilgili görüĢleri, dördüncü kategoride deneysel materyale eklenebilecek diğer öğretim yöntemleri ve tekniklere iliĢkin görüĢlerine, beĢinci kategoride ise deneysel materyalin kullanıĢlılığı, uygulanabilirliği, biyolojik bilimlerin değiĢik alanlarına uygunluğuna iliĢkin görüĢleri incelenmiĢtir.

Birinci kategoride katılımcıların geneli moleküler biyolojide karĢılaĢılan en büyük güçlüğün laboratuvar çalıĢmalarının yetersiz kalmasından kaynaklandığını belirtmiĢlerdir. Bu duruma sebep olarak ise uygulamaya dayalı derslere kısa ders saati verilmesi, öğrencilerin bazen uzun süren deney aĢamalarını görmeden yalnızca sonucunda ne olduğunun verilmesinden ötürü deneyin ve yapılan iĢlemin kavranılmasında noksanlıklar yaĢanması, kullanılacak araç gereçte eksikliklerin olması, gruplar çok sayıda olduğu için laboratuvar çalıĢmalarının yapılmamasından kaynaklandığını belirtmiĢlerdir. Gerçek ve Soran‟ın (2005) yaptıkları çalıĢmada deney yönteminin çok az kullanıldığı ya da hiç kullanılmadığı sonucuna varılmıĢtır. Bu durumda deneysel yöntemin daha tercih edilebilir hale getirilmesi ve deneysel yöntemin uygulama zorluklarından ortaya çıkan imkansızlıkların giderilmesi gerekmektedir. Lise müfredatında yer alan ya da alması

124

gereken deneyler daha kolay ulaĢılabilir, daha ucuz malzemelerden oluĢturulmalı, tam donanımlı laboratuvarlar olmadan da kalabalık gruplara uygulanabilecek basitliğe indirgenmeli, ön hazırlıkları çok zaman alıcı olmamalıdır. Öğretmenlerin verilen hizmet içi eğitimlerle alan bilgilerini güncellemeleri, değiĢik yöntem ve tekniklerin öğrenmeler üzerindeki etkililiğinden haberdar edilmeleri sağlanmalıdır. Ġlköğretim okullarında fen bilgisi dersinde yer alan biyoloji konularının öğretiminde karĢılaĢılan sorunları tespit etmek amacıyla yapılan çalıĢmada ise öğretmenlerin üzerinde durduğu noktalardan biri de sınıfların kalabalık olması olmuĢtur (Kumbıçak vd., 2006). Küçük sınıflar etkin öğretimi kolaylaĢtırmayı, sınıfı daha etkili yönetebilmeyi ve öğrenci geliĢimini daha iyi izleyebilmeyi sağlar (Celep, 2002). Katılımcılardan bazıları moleküler biyolojinin öğretimindeki güçlüklerle ilgili sorusuna, „öğreticilerin yeterli bilgi birikimine sahip olmaması‟ cevabını vermiĢlerdir ve yetiĢmiĢ akademisyenlerin önemli bir bölümünün politik kadrolaĢmalara kurban gitmeleri ve akademiye kazandırılamamaları; ancak moleküler biyoloji alt ana bilim dalında bildiği protokol sayısı üçü geçmeyen bazı kimselerin kadrolara yerleĢebildiklerini varsaymıĢtır. Bu sebeplerden kaliteli moleküler biyoloji öğretiminin yapılamadığını ve yeterli sayıda nitelikli akademisyen ve biyolog yetiĢtirilemediğini belirtmiĢtir. Katılımcının, yeterli bilgi birikimine sahip olmayan öğreticilerle ilgili belirttiği görüĢün yanı sıra ÖztaĢ ve Özay (2004), tarafından yapılan bir araĢtırmada ise çalıĢma sonucunda öğretmenlerin üniversite eğitimleri sırasında aldıkları biyoloji eğitiminin teorik olarak yeterli olmasına rağmen, bu okullardaki biyoloji eğitiminin liselerdeki biyoloji derslerinin uygulama çalıĢmalarını yürütecek kadar deneyim kazandırmadığı ortaya konulmuĢtur. Katılımcılardan bazıları ise moleküler biyolojinin içeriğinin soyut kaldığına bu nedenle öğrencilerin anlamakta güçlük çektiğine değinmiĢlerdir. Bu durumun kavram kargaĢasına neden olduğuna ve moleküler biyolojinin ezber ders olarak görülmesine de değinen katılımcılar olmuĢtur.

Ġkinci kategoride katılımcıların geneli deneysel materyallerle kalıcı ve etkili öğretimin sağlanabildiğini belirtmiĢlerdir. Katılımcılar tarafından deneysel yöntemlerin; öğrencinin yaparak ve yaĢayarak öğrenmelerini sağladığı, daha çok duyu organına hitap ettiği ve dolayısıyla kalıcı öğrenmeyi sağlayabildiği, kendi baĢarısı ile motive olduğu, bilgiye ulaĢmada kendi deneyimlerini kullandığı ve bilgiyi bizzat kendi ispatlayarak desteklediği için öğrenmeler üzerinde oldukça etkili olduğu belirtilmiĢtir. Sağlam ve Uzun (2005)‟nin yaptığı bir araĢtırmaya göre lise 1, 2 ve 3. sınıf orta öğretim biyoloji dersi kapsamında, genetik konularında yer alan uygulamaların (deneylerinin yapılma ve iĢlenme durumları)

125

biçimleri ve bunların öğrenci baĢarılarıyla iliĢkisinin incelendiği bu çalıĢmada aĢağıdaki sonuçlar elde edilmiĢtir. Öğrencilerin genetik konularındaki baĢarıları incelendiğinde en yüksek ortalamanın genetiği, deneysel destekli gören öğrencilerde, en düĢük ortalamanın ise genetik konularındaki deneyleri hiçbir Ģekilde görmeyen-iĢlemeyen öğrencilerde olduğu görülmüĢtür. Bu bağlamda öğrencilerin baĢarıları arasındaki farkın anlamlılığına bakıldığında ise deneyleri uygulamalı (laboratuvar ortamında) gören öğrencilerin ortalamaları ile diğer iki gruptaki öğrencilerin ortalamaları arasında 1. grubun lehine anlamlı bir fark olduğu görülmüĢtür. Biyoloji dersinde yer alan genetik deneylerinin, genellikle laboratuvar ortamlarının fiziki alt yapısı ve diğer eksiklikler nedeniyle, kuramsal olarak anlatıldığı belirlenmiĢtir. Genetik konularıyla ilgili deneyleri kuramsal olarak gören ile hiç deney görmeyen- iĢlemeyen grupların ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmamıĢtır. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlar, ortaöğretim kurumlarında fen alanındaki derslerin uygulamalı olarak verilmesi ve laboratuvarlardan, uygulamalardan olabildiğince çok faydalanılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Katılımcılardan bir kısmı deneysel materyallerin yaparak yaĢayarak öğrenmeyi arttırdığını, bir kısmı görerek öğrenmeyi arttırdığını, bir kısmı el becerilerini geliĢtirdiğini, bir kısmı adım adım uygulama aĢamalarını anlatmasından dolayı yol gösterici olduğunu ve öğrencinin ilgisini arttırdığını belirtmiĢtir.

Üçüncü kategoride katılımcıların geneli materyalin yeterli olduğunu ve herhangi bir eksiklik görmediklerini belirtmiĢlerdir. Bazı katılımcılar terimlerin kullanıldıkları yerlerde kısaca açıklanması gerektiğini, bazıları görsellerle zenginleĢtirilmesi gerektiğini, bazıları deney süresinin uzunluğunun sıkıntı yaratabileceğini, bazılarının temel bilgilerin eklenmesi gerekliliğini, bazılarının ise diğer hayvansal dokulara uygulanabilip uygulanamadığının belirtilmesi gerektiğini belirtmiĢlerdir.

Dördüncü kategoride katılımcıların geneli deneysel materyale eklenebilecek diğer öğretim yöntem ve tekniklere deneyin videosunun deney uygulanmadan önce izletilmesi gerektiğini belirmiĢlerdir. Bu vurguyu takriben bazı katılımcılar animasyonlarla gösterimin, sanal laboratuvarların kullanılmasının, web sayfasının tasarlanmasının etkili olabileceğini belirtmiĢlerdir. Gibbons ve arkadaĢlarının (2004) hazırladıkları bilgisayar simülasyonunun ile öğrencilerin öğrenmeleri üzerinde elle yaptıkları çalıĢmalara göre daha etkili olduğu sonucuna varılmıĢtır. Mcclean (2004) ise öğretmenlerin biyoloji konularında yer alan hücresel ve moleküler süreçleri öğretirken dört boyutlu yapıları iki boyuta

126

indirgeyerek anlattıkları, bu nedenle de oldukça zorlandıklarını belirtmiĢtir. Sanal ortamlarda oluĢturulan animasyonların bu zorluğu ortadan kaldırabileceği yapılan çalıĢmayla ortaya çıkarılmıĢtır. Bu animasyonlarla öğrenim gören öğrencilerin, geleneksel yöntemle öğrenim gören öğrencilere oranla konuları daha iyi hatırladıkları görülmüĢtür. Cunningham (2006) Sidney‟de yaptığı çalıĢma sonunda hazırladığı web tasarımı ile öğrencilerin deney aĢamalarını kendi deneyimleri sonucunda kavradıklarını, deney aĢamaları sırasında yaĢanan aksaklıkların kendilerini düĢündürdüğünü ve böylece doğru sonuca ulaĢabildiklerini, konunun öğrenciler tarafından ilgi gördüğünü belirtmiĢtir. Meir ve arkadaĢları (2005) hazırladıkları bilgisayar yazılımı ile öğrencilerde var olan kavram yanılgılarının giderilebileceğini ve daha kalıcı öğrenmelerin gerçekleĢtirilebileceğini göstermiĢtir. Bunların yanı sıra bazı katılımcılar deneyin aĢamalarına daha fazla ek Ģekil ve fotoğraflar eklenmesi gerektiğini ve deneyin akıĢ Ģemaları ile desteklenebileceğini belirtmiĢlerdir. Bir katılımcı ise RNA izolasyon yönteminde bulunan spektrofotometrik tekniklere ek olarak Nano Drop yönteminin de kullanılabileceğine değinmiĢtir.

BeĢinci kategoride katılımcıların tamamı deneysel materyalin uygulanabilir ve kullanılabilir olduğunu belirtmiĢtir. Büyük kısmı deneysel materyalin farklı biyolojik bilimlere direkt uygun olduğunu belirtirken, küçük bir kısım katılımcı deneyin üzerinde değiĢiklik yapıldıktan sonra farklı biyolojik bilimlerde uygulanabileceğini belirtmiĢtir. Öğretmenlerden 8 tanesi materyalin bilgi düzeyini artırdığını belirtmiĢ, konu alanı uzmanları ise deneysel materyalde gördükleri eksikliklere öneriler getirmiĢlerdir. Uzmanlar moleküler biyoloji öğretiminde kullanılacak bu deneysel materyale iliĢkin düĢüncelerini Ģu Ģekilde dile getirmiĢtir: ‘Fen fakülteleri pasta yapsın’ retoriğine karşın

sizlerin temel bilimci olarak moleküler biyoloji eğitimine enerjinizi harcamanız ve kararlılık göstermeniz, Türkiye’deki temel bilimcilere örnek olmalıdır. Bilgi paylaştıkça çoğalır şiarı, temel bilimlerin yayılmasında bilim insanının birincil görevidir. Müfredatlarda yaşanan sorunların başında, temel bilimlerin bilimsel çıktılarının serbestçe paylaşılmasının engellenmesi gelmektedir.

AraĢtırmanın önemli bir kısmını oluĢturan eğitim materyali 4 alan uzmanı ve 10 biyoloji öğretmeni tarafından yeterli, uygun, kullanıĢlı ve uygulanabilir bulunmuĢtur.

127

5.2 Öneriler

Bu tez çalıĢmasında üç farklı RNA izolasyonu deneysel materyali geliĢtirilmiĢtir. Deneysel materyalin kullanımına yönelik araĢtırmacının önerileri Ģu Ģekildedir:

Deneysel materyallerden Chomczynski ve Sacchi‟nin metodunun basamakları ayrıntılıdır ve deneye ayrılan süre uzundur. Kısa sürede RNA elde etmeyi amaçlayan araĢtırıcılar bu metodu tercih etmemelidirler. Ayrıca geleneksel metodlardan olan bu metod uygulanırken çözelti hazırlama tekniklerinin yeterli düzeyde bilinmesi gereklidir. Yeterli düzeyde çözelti hazırlama tekniklerini bilmeyen araĢtırıcılar bu metodu çalıĢırken zorlanabilirler. Çözelti hazırlama aĢamasında özellikle fenolün hazırlanıĢında pH değerine dikkat edilmelidir. Klinik araĢtırmalarda ve farklı hayvansal dokularda (beyin, karaciğer, solungaç gibi) güvenle kullanılabilir. Ayrıca metottaki kimyasallar birçok laboratuvarda kolayca bulunabilir. Bu nedenle izolasyon kitlerine ayıracak geliri olmayan araĢtırıcılar tarafından tercih edilmesi, araĢtırıcılara ekonomiklik kazandıracaktır. Öğretim materyali olarak rahatlıkla kullanılabilir.

Bir diğer deneysel materyal olan sıcak fenol RNA izolasyon metodu da geleneksel bir metottur. Tam teĢekküllü laboratuvarlarda güvenle gerçekleĢtirilebilir. Bu metod hücre kültüründe uygulanan bir metottan revize edilmiĢtir. Hücre kültüründe uygulanabildiği gibi LiCl gibi kimyasallar da dahil edilerek bitkilerde de uygulanabilir. Bu metodun dezavantjı deney süresinin uzun olmasıdır. Eğitim materyali olarak uygulanabilir.

Üçüncü deneysel materyal ise Trizol Reagent ile gerçekleĢtirilen RNA izolasyonu materyalidir. RNA izolasyonu deneyi kısa sürede gerçekleĢtirilir. Özellikle yağ doku gibi çalıĢılması zor dokularda güvenle kullanılabilir. Ayrıca RNA‟yı kısa sürede elde etmesi gereken araĢtırıcılar için önerilir. Trizol Reagent maddesinin maliyetinin yüksek olması dezavantajıdır.

Üç metotta deneysel materyal olarak eğitim-öğretimde kullanılabilir. Biyolojik bilimlerin farklı alanlarında çalıĢan araĢtırıcıların kullanabileceği deneysel materyallerin sayısı arttırılmalıdır.

129

KAYNAKÇA

Akaydın, G., ve Soran, H. (1998). Liselerdeki biyoloji öğretmenlerinin derslerini deneyler ile iĢleyebilme olanakları. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 14, 11- 14.

Alev, N., Özmen, H., Altun, T., Akyıldız, S. (2007). Ögretim teknolojileri ve materyal

tasarımı. Yigit, N. (Ed.). Trabzon: Akademi kitabevi

Altun, A. (2009). DNA izolasyonu ve elektroforez konuları için rehber materyal

geliştirilmesi. Yüksek lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,

Ankara.

Arslan, ġ. (2008). Effects of benzene on liver, kidney and lung CYP1A, CYP2B4,

CYP2E1 and CYP3A6 mRNA, protein level, and drug metabolizing enzyme activities and toxicity in diabetic rabbits. YayımlanmamıĢ Doktora Tezi. Orta Doğu Teknik

Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 258 s.

Atik, A.D. (2008). Ortaöğretim ekoloji konularının öğretimi için öğretmen rehber

materyalleri geliştirilmesi. YayımlanmamıĢ Yüksek lisans Tezi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Ankara.

Boyer, R. (2009). Biochemistry Laboratory. Modern Theory and Techniques. San Francisco, CA, USA.: Pearson Education ġirketi

Celep, C. (2002). Sınıf Yönetimi ve Disiplini. Ankara: Anı Yayıncılık

Chan, G, K ,L., Mok, H, O, L., Ng, P, K, S., Wong, M, M, L.ve Kong, R, Y, C., (2004, 12-14 Ekim). Isolation and characterization of the vegf- A gene of grass carp, , fish

phiology, toxicology and water quality. Çin‟in Chongqing eyaletinde düzenlenen

130

Chomczynski, P. & Sacchi, N. (2006). The Single-step method of RNA isolation by acid

guanidinium thiocyanate-phenol-chloroform extraction: „Nature‟ basım-Yayım

Grubu, 10: 1038

Chomczynski, P., ve Sacchi, N. (1986), Single-step method of RNA isolation bye Acid guanidinium thiocyanate-phenol-chloroform extraction, Analytical biochemistry (162, 156-159),(1987).

Çilenti, K. (1988). Egitim teknolojileri ve ögretimi, Ankara: Kadıoglu Matbaası.

Cirera, S. (2013). Highly efficient method for isolation of total RNA from adipose tissue,

BMC Araştırma Notları 2013, 6:472, 18 Kasım 2013 tarihinde http://www.biomedcentral.com/1756-0500/6/472 sayfasından eriĢilmiĢtir.

Claros, M, G. Ve Canovas, F, M. (1999). RNA isolation from plant tissues: a practical experience for biological undergraduates, Biochemical education 27 (1999) 110-113 Cunningam, S. C., McNear,B., Pearlman, R.S. and Kern E. S. (2006) . Beverage-agarose

gel electrophoresis: An ınquiry-based laboratory exercise with virtual adaptation.

CBE Life Science Education, 5(3), 281-286.

Denovan-Wright, E., Gilby, K.L., Howlett, S, E. Ve Robertson, H, A., (2001), Isolation of total cellular RNA from brain tissue, Practical approach serie, Oxford Univercity Press

Durmaz, R. Kullanılan tampon ve çözeltiler. Web: http:// mikrobik.net/page.php? id=102 adresinden 4 Mart 2012 tarihinde alınmıĢtır.

Farnsworth, R., Keating, J., Mcauley, M. Ve Smith, R.(2004), Optimization of a Protocol for Escherichia coli RNA Extraction and Visualization, Journal of Experimental

Microbiology and Immunology (JEMI) 5(87-94)

Farrell, S.O., Ranallo, R.T. (2000). Experiments in biochemistry. A Hands-on Approach. A.B.D.: Thomson Learning Inc

Fidancı, V., (2010). Elektroforez uygulamaları ve klinik laboratuvar, 22 Nisan 2013 tarihinde

http://80.251.40.59/veterinary.ankara.edu.tr/fidanci/Sunular/Elektroforez.pdf sayfasından eriĢilmiĢtir.

131

Fraser, E, J., Gracey, A, Y. Ve Cossins, A, R., ( 2004, 12-14 Ekim). Post- genomic

approaches to the mechanisms of hypoxia response in the common carp, Cyprinus carpio, fish phiology, toxicology and water quality. Çin‟in Chongqing eyaletinde

düzenlenen sekizinci uluslararası sempozyumda sunulmuĢ bildiri, ÇĠN

Gerçek, C, Soran, H. (2005). Ögretmenlerin biyoloji ögretiminde deneysel yöntem kullanma durumlarının belirlenmesi. Hacettepe Üniversitesi Egitim Fakültesi

Dergisi, 29, 95-102

Gıbbons, N. J., Evans, C., Payne, A.,Shah, K. and Griffin, D. K. (2004). Computer

simulations improve university instructional laboratories. CBE-Life Sciences

Education, Cell Biology Education. 3(4), 263-269

Gündüz, E. ve Türkan, Ġ. (Ed).(2013). Campbell biyoloji. ANKARA: Palme Karasar, N., (2005). Bilimsel araĢtırma yöntemi.15. Baskı. ANKARA: Nobel

Köseoğlu, P., ve Soran, H. (2004). Biyoloji öğretmenlerinin araç-gereç kullanım yeterliliklerine iliĢkin görüĢleri. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 27, 189-195.

Kumbıçak, Ü., Atılboz, N.G. ve Salman, S. (2006). Ġlköğretim okullarındaki fen bilgisi dersinde yer alan biyoloji konularının öğretiminde karĢılaĢılan sorunlar. Milli Eğitim

Dergisi. 172 (Güz)., 211-224.

Kurt, O., Savsatlı, Y. (2005). Bitkisel biyoteknolojiye genel bir bakıs. Ondokuz Mayıs

Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 20(3), 126-133.

Law, H, W., Kong, R, Y, C. Ve Wu, R, S, S., (2004, 12-14 Ekim). Molecular studıes of the

hıf transcrıptıon factors of grass carp, fish phiology, toxicology and water quality.

Çin‟in Chongqing eyaletinde düzenlenen sekizinci uluslararası sempozyumda sunulmuĢ bildiri, ÇĠN

Mclennan, A.G. ,Turner, P. C., Bates, A.D. and White, M. R. H. (2004). Moleküler

biyoloji. Konuk, M. (Ed.). Ankara: Nobel Yayın Dagıtım

McMillan, James H. and Schumacher, S. ( 1984). Research in Education: A conceptual

132

Meir, E., Perry, J., Stal, D., Maruca,S and Klopfer, E. (2005). How effective are simulated

molecular-level experiments for teaching diffusion and osmosis? CBE-Life Science

Education. Cell Biology Education 4(3), 235-248.

Miller, F.B, D., Yan, P,S., Buechlein, A., Rodriguez, B,A., Yılmaz, A, S., Shokhi, G., Lin, H., Collins-Burow, B., Rhodes, L, V., Braun, C., Pradeep, S., Rupaimoole, R., Dalkılıc, M., Sood, A, K., Burow, M, E., Tang, H., Huang, T, H., Liu, Y., Rusch, D, B., Nephew, K, P.,(2013). A new method for stranded whole transcriptome RNA-seq.

Methods 63 (2013), 126–134, 1 Nisan 2013 tarihinde

www.elsevier.com/locate/ymeth sayfasından eriĢilmiĢtir.

Miles, M.B. and Huberman, A.M. (1984). Qualitative data analysis: A sourcebook of new

methods. Beverly Hills, CA: Sage.

Morante-Carriel, J.(2014). RNA isolation from loquat and other recalcitrant woody plants with highquality and yield, Analytical Biochemistry 452 (2014), 46–5, 17 Mart 2014 tarihinde www.elsevier.com/locate/yabio sayfasından eriĢilmiĢtir. <<”

Merriam, S. B. (1998). Qualitative research and case study applications in

education. San Francisco, CA: Jossey-Bass.

National science foundation. Recipes for reagents and stock solution. (2006). 8 Mart 2012 tarihinde http: grenomes.org/experiment1.html adresinden alınmıĢtır.

NG, David, Dr. (2008). Molecular techniques lecture notes, 23 Mart 2013 tarihinde

http://bioteach.ubc.ca,http://scq.ubc.ca,http://www.msl.ubc.ca adreslerinden temin

edilmiĢtir.

Nilsson, G, E., (2004, 12-14 Ekim). Extreme adaptations to hypoxia and anoxia in crucian

carp, fish phiology, toxicology and water quality. Çin‟in Chongqing eyaletinde

düzenlenen sekizinci uluslararası sempozyumda sunulmuĢ bildiri, ÇĠN

Noorani, Md, S., Awasthi, P.,Sharma, M, P., Ram, R., Zaidi, A, A.ve Hallan,V. (2013). Simultaneous detection and identification of four cherry viruses by two stepmultiplex RT-PCR with an internal control of plant nad5 mRNA. Journal of Virological

133

Özgüç, M., Erdem, H., Seyrantepe, V., Pehlivan, S., CoĢkun, T.(1996). Fenilketanori ve kistik fibroziste RNA analizi çalıĢmaları, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma

Kurumu Sağlık Bilimleri Araştırma Grubu (1997-915, proje no: SBAG 1238)

ÖztaĢ, H., ve Özay, E. (2004). Biyoloji öğretmenlerinin biyoloji öğretiminde karĢılaĢtıkları sorunlar. Kastamonu Eğitim Dergisi 12(1), 69-76.

Punch. K.F., (2005). Introduction to social research: Quantitative and qualitative

aproaches. London: Sage Publications

Robert E. Farrell, Jr. (2005). RNA methodologies. The cellular biochemistry Revisited

chapter1 why study RNA bölümünden çevrilmiştir., USA: Elsevier Academic Press Robert E. Farrell, Jr. (2005). RNA Methodologies. USA: Elsevier Academic Press

Benzer Belgeler