• Sonuç bulunamadı

MAHKEMELERİ VE YARGI MERCİİLERİNCE UYGULANMASINA İLİŞKİN ÖRNEKLER

A. DEMİREL DAVAS

Demirel davasında263, Meryem Demirel adlı bir Türk vatandaşı, ailesine

katılmak için 1979 yılında aile birleştirmesi için verilen vize ile değil yalnızca ziyaret için verilen vize ile Almanya’ya gelmiş ve bu tarihten beri Almanya’da yaşayan ve çalışan bir Türk vatandaşının eşidir.

Meryem Demirel, vizesinin sona ermesi üzerine sınırdışı edileceğini de belirten ülkeden ayrılması yönündeki kararın iptali için açılan dava sırasında ATAD’na Ön Karar Usulü başvurusunda bulunulmuştur.

Federal Almanya Cumhuriyeti’ne aile birleştirmesi çerçevesinde giriş yapan üçüncü ülke vatandaşlarına dair olan aile birleştirmesi şartları, Baden-Württemberg Eyaleti İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı bir genelge ile daha ağır şartlara bağlanmıştır. Federal Almanya Cumhuriyeti yasalarına göre, üçüncü ülke vatandaşlarının aile birleştirmesinden yararlanabilmesi için, ülke sınırlarında olması gereken kanuni ve sürekli ikametinin süresi üç yıldan sekiz yıla çıkartılmıştır. Meryem Demirel’in eşi ise, dava konusunun meydana geldiği tarihte bu şartı taşımıyordu.

262 CRAIG P. P. , “Report on the United Kingdom”, The European Court and National Courts-Doctrine and Jurisprudence, SLAUGHTER, Anne-Marie-SWEET Alec Stone-WEILER J.H.H., Hart Publishing, Oxford 1998, s. 206

263 12/86 sayılı Meryem Demirel-Schwaebisch Gmünd Şehri kararı, [ATKD (1987) 3719], kararın Türkçe çevirisi için bkz. , CAN Hacı, Türkiye-Avrupa Topluluğu Ortaklık Hukukunda Kişilerin Serbest

Meryem Demirel tarafından, sınırdışı kararına karşı iptal davası açtığı Stuttgart İdare Mahkemesi, ATAD’na aşağıdaki soruları yöneltmiştir.

1. Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Türkiye arasında akdedilen Ortaklık Anlaşması’nın264 12. maddesi265 ile Katma Protokol266’ün 36. maddesi267, Ortaklık Anlaşması’nın 7. maddeleri268 çerçevesinde, üye devlette yasal olarak ikamet eden Türk işçilerin serbest dolaşımı hakkındaki idari bir uygulamanın değiştirilmesi suretiyle getirilen ek sınırlama üye devletlerde doğrudan uygulanabilir mi?

2. Ortaklık Anlaşması’nın “Serbest Dolaşım” kavramı, üye devlette ikamet eden Türk işçilerin reşit olmayan çocukları ile eşini birlikte yaşamaları için bulunduğu üye devlete getirme hakkını tanıyacak şekilde yorumlanır mı?

Federal Almanya Cumhuriyeti Hükümeti ve Birleşik Krallık Hükümeti, ATAD’nın Anlaşmanın ve Katma Protokol’ün işçilerin serbest dolaşımına ilişkin hükümlerinin yorumlanmasına ilişkin yargılamadan önce, yargılama yetkisinin bulunup bulunmadığı konusunda değerlendirme yapmasını talep etmişlerdir.

Bunun üzerine, sorular cevaplanmadan önce ATAD, Haegeman v Belçika davasında, ATA’nın 228. ve 238. maddeleri Konsey tarafından akdedilen bir

264 Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Türkiye arasında akdedilen Ortaklık Anlaşması’nın Türkçe metni için bkz.“http://www.euturkey.org.tr/index.php?p=117&l=1” (erişim tarihi: 30.07.2008)

265Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Türkiye arasında akdedilen Ortaklık Anlaşması’nın 12. maddesi: “Akit Taraflar, aralarında serbest işçi akımını kademeli olarak gerçekleştirmek için, Topluluğu kuran Andlaşma'nın 48, 49 ve 50. maddelerinden esinlenmekte uyuşmuşlardır.”

266Katma Protokol’ün Türkçe metni için

bkz.“http://www.dpt.gov.tr/abigm/tabi/oakp/Ankara%20Anlasmasi%20ve%20Katma%20Protokol.pdf” (erişim tarihi: 30.07.2008)

267 Katma Protokol’ün 36. maddesi: “Türkiye ile Topluluk üyesi devletler arasında işçilerin serbest dolaşımı, Ortaklık Andlaşması’nın 12. maddesinde yer alan ilkelere uygun şekilde, Andlaşma’nın yürürlüğe girişinden sonraki onikinci yılın sonu ile yirmiikinci yılın sonu arasında kademeli olarak gerçekleştirilecektir. ”

268 Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Türkiye arasında akdedilen Ortaklık Anlaşması’nın 7. maddesi: “Akit Taraflar, bu Andlaşma'dan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlayıcı her türlü genel ve özel tedbirleri alırlar. Taraflar, Andlaşma hedeflerinin gerçekleştirilmesini tehlikeye düşürülebilecek her türlü tedbirden sakınırlar.”

Anlaşmanın, Topluluğu ilgilendirdiği sürece Topluluk kurumlarından birinin tasarrufu olarak Topluluk hukukunun ayrılmaz bir parçası olduğu ve yorumlanması için ön karar usulü çerçevesinde ATAD’nın yargı yetkisine sahip bulunduğuna hükmetmiştir. Bu karara karşın, Alman Hükümeti ve Birleşik Krallık, Ortaklık Anlaşması ve Katma Protokol’ün karma anlaşma olarak değerlendirildiği ve bu tip anlaşmaların “İşçilerin serbest dolaşımına” ilişkin hükümlerinin yorumlanmasında ATAD’nın yargı yetkisinin bulunmadığını iddia etmektedirler.

İşçilerin serbest dolaşımına ilişkin taahhütler ATA’nın 48. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, ATA’nın 238. maddesi uyarınca da Topluluğun yetkisi dahilindedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, Ortaklık Andlaşması ile Katma Protokol’ün işçilerin serbest dolaşımına ilişkin hükümlerinin yorumlanması hususunda ATAD’ın yargı yetkisinin bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

ATAD, birinci soru yanıtlanmadan, öncelikle aşağıdaki hususlar belirtilmiştir. 1. Ortaklık Konseyi’nin 1/80 sayılı kararı269, usulüne uygun olarak üye ülkelerin

işgücüne girmiş bulunan Türk işçilerin, işgücüne giriş için sahip olmaları gereken şartlara ilave sınırlamalar getirilmesini yasaklamaktadır. Ancak; aile birleşmelerine ilişkin bu tarz bir karar mevcut değildir.

2. Andlaşmanın 12. maddesi ile Protokolün 36. maddelerinin, bir program oluşturma amacına yönelik olduğu ve işçilerin serbest dolaşım hakkını doğrudan düzenlemeye yönelik kayıtsız şartsız niteliğe haiz olmadıkları belirtilmiştir.

3. Bu çerçevede, Andlaşmanın 7. maddesinden, aile birleşmesi konusunda ilave sınırlama getirilmesine ilişkin bir yasak anlaşılamaz.

ATAD, birinci soruyu, Ortaklık Andlaşması’nın 12. maddesinin ve Katma Protokol’ün 36. maddesinin Ortaklık Andlaşması’nın 7. maddesi ile birlikte

269 Ortaklık Konseyinin 1/80 sayılı kararının Türkçe metni için bkz. “http://ekutup.dpt.gov.tr/ab/okk1.pdf” (erişim tarihi: 30.07.2008)

yorumlandığında, üye devletlerin iç hukuklarında doğrudan uygulanabilir Topluluk hukuku kuralı oluşturmadıklarını belirtmek sureti ile yanıtlamıştır.

ATAD, ilk soruya verilen yanıt çevresinde ikinci soruyu yanıtlamayı gerekli görmemiştir.