• Sonuç bulunamadı

D) 5510 Sayılı Kanun’da Yeni Düzenleme Yapma İhtiyacı ve

Çırakların ve Meslek Eğitimi

Gören Öğrencilerin Sosyal

Güvenliği

Çırakların ve meslek eğitimi gören öğrenci- lerin sosyal güvenliği bakımından ortaya çıkan ve yukarıda belirtilen problemler, 5510 sayılı Kanun’la ilgili ilk yasal düzenleme çalışmala- rı başlatıldığı zaman kolaylıkla çözülebilecek problemler niteliğindedir. Ancak, benzer sorun- ların tekrarını önlemek için sorunu sosyal si-

gortaların temelini oluşturan “primlerin karşılık (fiyat) olma özelliğini” güçlendirerek çözmek en isabetli yol olacaktır. Bu çerçevede yapıla- bilecek düzenlemeler şu esaslar altında topla- nabilir.

1. Çıraklar ve mesleki eğitim gören öğren- ciler, Kanunun 5. maddesinde yer alan diğer öğrenci gruplarından farklı olarak, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’na göre bu eğitimi gör- düğü işyerlerinden yaşlarına uygun asgari üc- retin %30’undan az olmamak üzere ücret geliri elde eden bir anlamda aktif sigortalı statüsün- dedirler. Bu sebeple, öncelikle İKMH sigorta kolu bakımından alınacak prim oranı diğer si- gortalılar gibi %1-6.5 oranları arasında değişe- cek şekilde değiştirilebilir. İkinci olarak, ücret geliri elde eden sigortalı statüsünde oldukları dikkate alınarak, 506 sayılı Kanun uygulama- sında olduğu gibi, kendi sigortalılık ilişkileri- ne bağlı olarak GSS kapsamına alınmaları için diğer sigortalılar için alınan %12.5 oranından daha düşük oranda belirlenen bir GSS primi alınabilir ve bu primler, bu eğitimi yürütmek ve teşvikten sorumlu Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanabilir. Tabi oldukları her iki sigorta kolu için de ayrı prim alınması çıraklar ve meslek eğitimi öğren- cilerinin GSS bakımından kendi sigortalılık sicil numaraları üzerinden aktivasyonlarının yapıl- masına imkân vereceği için İKMH veya hasta- lık sebebiyle iş göremez oldukları dönemlere ait işlemleri daha kolay yürütülecektir. Bu dü- zenleme, bu kişilerin GSS bakımından sigortalı sayılmaları ile ilgili olarak Kurum tarafından yapılması gereken çok sayıda karmaşık işlemi (ana-babası üzerinden bağımlı statüde sağlık hizmetlerinden faydalanmaları, yoksa 18 yaşı- na kadar primleri devlet tarafından ödenerek GSS kapsamına alınmaları veya bu yaşı geçer- lerse gelir testine bağlı olarak GSS kapsamına alınmaları gibi) ortadan kaldıracaktır.

Primlerle ilgili düzenlemeler yapıldıktan sonra cevaplandırılması gereken iki önemli soru daha vardır. Bunlardan ilki, çırak veya mesleki eğitim gören öğrencinin İKMH’na bağlı olarak ölümü halinde ana-babasına veya evli ise eş ve çocu- ğuna aylık bağlanacak mıdır? 506 sayılı Kanun uygulamasında 3308 sayılı Kanun’un 25. mad-

desinin son fıkrasında yapılan düzenleme ile bu haklardan faydalanamayacağı özellikle belirtile- rek sorun çözülmüştü. 5510 sayılı Kanun’da prim oranı şimdi olduğu gibi %1 olarak devam etti- rilirse bu istisnalar getirilerek sorun çözülebilir. Ancak, yukarıda önerildiği gibi bu gruptakiler için de kısa vadeli sigorta kolları için zorunlu si- gortalılarla aynı oranda prim alınırsa bu istisnala- rın gerekçesi zayıflar. Çıraklık ve mesleki eğitim görme evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya engel bir durum değildir ve diğer sigortalılar gibi bu tehlikelere maruz kalmaları halinde hak sahiple- ri mağdur olabilir. Bu durum değişik boyutları dikkate alınarak tartışılması gereken bir sorun olarak gündeme alınmalıdır.

İkinci soru, çıraklar ve mesleki eğitim gören öğrencilerin, ayrı bir GSS primi ödenerek 5510 sayılı Kanun’un 60. maddesi kapsamında aktif sigortalı olarak sigortalılık ilişkilerinin kurulma- sı halinde, ana-baba ve/veya eş ve çocuklarına bakmakla yükümlü oldukları kişiler statüsünde sağlık yardımı sağlanacak mıdır? Bu grup için belirlenecek prim oranının diğer sigortalılardan daha düşük oranda belirlenmesi halinde prim- lerin karşılık olma özelliği zayıflayacağı için GSS’den sağlanan hizmetlerden yalnızca ken- disinin faydalanmasına imkân veren düzenle- melerin yapılması 5510 sayılı Kanun’un genel yaklaşımına ters bir uygulama olmaz. Ancak, diğer sigortalılar gibi %12.5 oranında bir GSS primi alınarak sigortalı olmaları halinde İKMH için geçerli olan ve yukarıda dile getirilen sorun burada da söz konusu olacaktır.

2. Eğer prim yükünün artırılmaması gibi se- beplerle çıraklar ve meslek eğitimi gören öğ- renciler için alınan % 1’lik prim oranında de- ğişiklik yapılmaksızın devam edilmek istenirse çözüm için birkaç ihtimal ortaya çıkmaktadır. Bunlar;

• 506 sayılı Kanun uygulamasından geri adım atma anlamına gelecek bir çözümle, çı- raklar ve meslek eğitimi gören öğrenciler de 5. madde kapsamında kısmen sigortalı sayılan diğer gruplar gibi yalnızca İKMH bakımından sigortalı sayılırlar ve hastalık sigortası kapsa- mı dışında bırakılırlar. Doğrudan 5510 sayı- lı Kanun’da yapılacak düzenlemelerle veya daha önce olduğu gibi 3308 sayılı Kanun’un

25. maddesinde gerekli değişiklikler yapılarak İKMH’na bağlı ölüm halinde hak sahiplerine aylık bağlanması ile ilgili hükümler bakımın- dan istisnalar getirilir.

• Eğer çıraklar ve mesleki eğitim gören öğ- rencilerin İKMH ve hastalık sigortasından birlikte faydalanmaları konusunda bir geri adım atılmak istenmez ve kısa vadeli sigorta kolları için alınan %1’lik prim oranı da değiştirilmez ise ilaveten düşük oranlı bir GSS primi alınarak kendi sigor- talılık ilişkilerine bağlı olarak GSS kapsamında sigortalı sayılmaları imkânı sağlanır. Bu değişik- likler de primin karşılık olma özelliğini zayıflat- tığı için İKMH ve GSS bakımından ana-baba ve eş-çocukların faydalanmaları ile ilgili istisnai dü- zenlemeler yapılabilir.

3. Çıraklar ve meslek eğitimi gören öğrenci- lerle ilgili olarak ortaya çıkan sorunlardan hare- ketle bu kesimle ilgili olarak yapılacak düzen- lemelere paralel şekilde, 5510 sayılı Kanun’un 5. maddesi, kapsam, sağlanan haklar ve prim oranı bakımından yeniden düzenlenmelidir. Bu çerçevede, eğer zorunlu staj yapan yüksek öğre- nim öğrencileri, üniversitelerde kısmi süreli çalı- şan öğrenciler ve İŞKUR kursiyerleri için İKMH kapsamında sigortalı sayılmaları için %1 oranın- da prim alınmaya devam edilecekse bu kişiler için İKMH’na bağlı sebeplerle ölümleri halinde hak sahiplerine gelir ve aylık bağlanması ile ilgili düzenlemeler değiştirilmelidir. Kişisel görüşüm, %1’lik prim oranı karşılık olma özelliği taşımadığı için bu kişilerin ölümleri halinde hak sahiplerine yönelik yardımların yapılması sınırlandırılabilir. Daha doğru olacak yaklaşım, kısa vadeli sigorta kolları için alınan prim oranının diğer sigortalı- lar gibi %1-6.5 oranına yükseltilerek statüleri ne olursa olsun Kanunla sağlanan haklardan bütün haklardan faydalanmalarını sağlamaktır.

Outline

Benzer Belgeler