• Sonuç bulunamadı

D Evangelion; Zırhlı Bedende Hapsolmuş Çocuk

Zırhlı Bedende Hapsolmuş Çocuk

Yoshiuki Sadamoto'nun Neon Genesis Evangelion adlı Mangası, manga ve animede Mecha türünü yeniden tanımlayan yapısökümü olarak kabul edilir. 95 Sadamoto'nun yaşadığı bir psikoterapi süreci sonunda yarattığı Evangelion, Mecha kanonuna sadık bir biçimde başlar; Ortaokul öğrencisi olan Shinji Ikari bir öksüzdür. Babası Shinji'yi küçük bir çocukken amcasının yanına bırakmış sonra da ortadan kaybolmuştur. Sessiz ve nihilist bir gençliğe büyüyen Shinji yıllar sonra çok da tanımadığı babasından bir çağrı mektubu alır. Amcasının yanından küçük bir sırt çanatası alarak ayrılan Shinji kendisini, babasının yaşadığı Tokyo 3 şehrinde bir metro istasyonunda bulur. Şehir tamamen boşaltılmış, halk sığınaklara kaçmıştır. Kısa bir süre sonra Jhinji, babasının mütemadiyen uzaydan gelen dev düşman robot- yaratıklara karşı dünyayı savunan Nerv adlı bir organizasyonun komutanı olduğunu öğrenir. Nerv'in “melekler” olarak adlandırdığı bu “garip” düşmanlara karşı son savunması ise sadece çocuklar tarafından kullanılabilen Evangelion adlı dev “yaratık” robotlardır. Babası Shinji'yi çok özlediği veya kaybolan yılları telafi etmek istediği için değil, bu Evangelion'lardan birine pilotluk etmesi için çağırmıştır.

Evangelion'lar, kısaca “EVA”'lar, öncülleri olan diğer bütün mecha'lar gibi dev “insansı” robotlar görünümündedirler. Ancak bu tamamen bir kandırmacadır, zira EVA'lar Mecha-nik değildir; Basbayağı etten kemikten varlıklardır. Üzerlerini kaplayan Mecha-nik parçalar makyajdan ibarettir; Bu varlıkların var oluş kökenini, nedenini gizlemek, hatta onları kontrol altına alıp, esir etmek için tasarlanmışlardır. EVA pilotları, her defasında dev varlığın gövdesinin içine “saplanan”, dışı metal bir kabukla kaplı, içi ise sıvı dolu, basbayağı “fallik” bir kokpitin içinde “yüzer” durumdadırlar. EVA'ya bindikleri anda çocuklar, EVA'nın bedeniyle tam anlamıyla birleşirler; EVA'nın kolları onların kolları, ayakları onların ayakları olur. EVA'nın başına bir şey geldiğinde pilotlarının canı yanar. Dahası öylesine yoğun bir birleşmedir ki bu, pilotların bedenleri EVA kokpitinin içini dolduran sıvıda erir ve

95 NAPIER, J. Suzan, ANIME; Akira'dan Howl'un Hareketli Şatosuna, Es Yayınları, Ocak 2008, İstanbul, s. 115

yok olur.96

Bu noktada Scott Bucatman'a kulak verelim; “Superman, Clark Kent'in Hiper-maskülin versiyonudur (Jules Feiffer'in belirttiği gibi Superman'in sahte kimliği aslında bizim gerçek kimliğimizdir)97 ve aslında vücut geliştirme sporunun veya süper kahraman fantazyasının sunmaya çalıştığı şey bedendeki benliği yeni baştan konumlandırmak, bedeni öznellikle birlikte, indirgeyici bir yaklaşımla ayrıştırmaktır. Bukatman, aynalı salonlarda, terli, esmer ve seksi kaslarını izleyen vücutçularda yüzeysel bir narsizmin ötesinde başka bir şeylerin de yattığını belirterek Klein'a gönderme yapar; “ Narsist kendi bedeninin yansımasına aşık olabilir. Vücutçu'da aynı şeyi ister ancak bunu yapamaz. O biçimli beden içinde bir yerlerde, “Biz bir zamanlar senin nasıl olduğunu da biliriz” diye bağıran çelimsiz bir ergen ya da ürkmüş bir çocuğun yaşadığı bir geçmiş saklıdır çünkü.98 Jerry Levis'in ve ardından Eddie Murphy'nin Nutty Professor filmlerinde (1963-1999), Buddy Love'ın99 nazik ve narin “küçük adam” olan Profesör Kelp'in, hiper-maskülin, zırhlı bedeni olması gibi...100

Evangelion'un EVA'ları da çocukların zırhlı bedenidir, zira aslında “çocuk pilotlar”'ın kendileri başlı başına birer metafordur. EVA'ların bedenleri uzaktan görkemli ve güzel, yakından organik, kanlı ve korkutucu, içinden ise ıslak, müstehcen ve dehşet vericidir. Shinji, EVA 01'in içine girdiğinde ve onunla bağlantıya geçtiği anda (hiper-maskülin zırhlı bedenle), kabin sıvısı içinde büyük, çıplak, karanlık ve dişi bir varlığın ona doğru yüzdüğünü fark eder. İlk bakışta Shinji'nin kendi annesi sandığı çıplak beden yaklaşınca aslında kablolar ve hortumlarla ucu bucağı görünmeyen bir yerlere bağlı, yarı mekanik androjen bir varlık olduğu ortaya çıkar. Bu yaratık, o sırada çırılçıplak olan Shinji'yi kucaklar. Böylece babasının kudretine boyun eğerek, babasının sahip olduğu tesisler aracılığıyla, annesiyle özdeşlik kurduğu dev bir hiper-maskülin zırhlı bedenin içine,

96 SADAMATO, Yoshiyuki, Neon Genesis Evangelion, Special Collectors Edititon, Viz Comics, San Francisco 2002, Part 07, Issue 06, s 31.

97 FAIFFER, Jules, The Great Comic Book Heroes, Dial, NewYork, 1995, s.19

98 BUCATMAN, Scott, Matters of Gravity, Remembering Cyber Space, X Bodies, Duke University Press, London, 2003, s.61

99 Buddy Love, bir kelime oyunudur; Buddy kelimesinin telaffuzu, İngilizce'de “beden” anlamına gelen “Body” ile aynıdır ve Türkçe'de “Ahpap, yakın arkadaş, kanka” anlamına gelen argo bir sözcüktür. 19. Y.Y.'da kardeş anlamına gelen “Brother” kelimesinden bozularak türetilmiştir. 100 BUCATMAN, Scott, a.g.e., s. 233

metal bir fallus ile giren Shinji, dev uzaylı meleklerle savaşmak için harekete geçer. Aslında EVA ve pilotunun öyküsü bir büyüğün bedenine sıkışmış bir çocuğun dehşetidir; Bedenle eşleşmeyi, onu kontrolü altına almayı, ona hükmetmeyi ve bir amaç uğruna kullanmayı öğrenmek; Bedenle eşleşirken, bireyin kendi bedenine yabancılaşmasına veya kendi bedeni ile çatışmasına sebep olan cinsel kimlik belirleme ve bu uğurda toplum tarafından konumlandırılan ve yüklenen ödevleri yerine getirmek; Tıpkı John Boorman'ın Malori'nin Arthur'un Ölümü'nden esinlenerek çevirdiği 1983 tarihli Excalibur'da Guniver ile paylaştığı bir günah gecesinin ardından çıplak Lancelot'un, vicdanını, süper-egoyu temsil eden kendi zırhıyla savaşması gibi... Öyle ki Shinji ve diğer tüm EVA pilotlarının her hareketi, tam teşekküllü bir kaç komuta istasyonu aracılığıyla izlenir. Bu istasyonların birinde Shinji'nin babası, diğerinde ise neredeyse tamamı kadınlardan oluşan bir ekip bulunur. EVA'ların her biri sırtlarından uzanan ve “göbek bağı köprüsü” denilen dev kablolarla bu kontrol merkezlerine bağlıdırlar. Kısa süreli olarak EVA'lar bu göbek bağı-tasmalardan salınırlar, ancak güç kaynakları (hem sembolik hem de tam anlamıyla) ve emir aldıkları komuta merkezleri ile tek “gerçek” bağlantıları bu kablolar olduğu için fazla uzun süre dayanamazlar. Merkeze bağlandıkları bu sürede pilotlar ve kumandanlar sıksık dev EVA varlıklarına hükmetme mücadelesine tutuşurlar.

Bu canavarların kapışma alanı her zaman olduğu gibi yepyeni bir Tokyo şehridir. Mahşeri bir felaketin ardından yeniden inşa edilen bu “Tokyo 3”, Katsushiro Otomo'nun Akira'sındaki fütüristik utopya Neo-Tokyo'dan biraz daha farklıdır. Canavarlar kapışmadan önce, şehir kapanır ve şekil değiştirir. Büyük binalar yer altındaki sığınaklara çekilir, diğer binalarsa zırhla kaplanır. EVA'lar savaşırken ihtiyaç duydukları silahlar ve mühimmat, o anda yer altından çıkan dev çelik dolaplarda sunulur. Böylece şehir neredeyse bir ringe veya bir spor salonuna dönüşür. Aslında tamamen dev zırhlı bedenlerin ergonomisi göz önünde bulundurularak tasarlanmış kontrollü bir oyun alanı (ya da Corbusier'in kabuslarından fırlamış bir okul bahçesi) haline gelen bu şehirde dev EVA'lar nadiren yüksek teknoloji ürünü silahlar kullanırlar. Genellikle düşmanları karşısında kazandıkları en büyük zaferleri önce av bıçağına sonradan da maket bıçağına benzeyen aletlere borçludurlar. Mecha, özellikle “Sihirli Robot” geleneğinde kılıçlar (Lazer kılıçları...) yaygındır, ancak dev

robotların, öğrencilerin ve sokak çocuklarının en gözde silahı olan falçata kullanarak dalaşmaları da ilginçtir.

Figure 24, Ikari ve annesinin EVA’nın içindeki siborg hayaletleri; SADAMOTO, Yoshiuki,

GAINAX, Neon Genesis Evangelion, Viz Comics, San Francisco 2001, Kitap 8, s.52

doldurduğu “erkeklik” makamını ele geçirme çabası olarak tanımlar ve Shinji'nin hayalinde babasına bıçakla saldırıp yaraladığı sahneyi delil olarak sunar.101 102 Oysa ki bu sahnede her ne kadar bıçak, göze batan bir imleç olarak kullanılsa da genel içerikle karşılaştırıldığında bu yorum yetersiz kalmaktadır.

EVA'ların savaştığı melekler, -ki bu İngilizce tercümede tercih edilen terimdir, Japonca aslındaki isimleri “Havariler”'dir- o güne dek manga ve anime dünyasında karşılaşılan en benzersiz tasarımlara sahiptirler; pek azı hominid görünüşlüdür. Bir tanesi et kancasına asılmış dev bir sığır torsosuna benzer; bu yaratığın keskin, kağıttan kolları vardır; Başka bir melek dev bir gözdür, uzaydan Dünya'ya düşer, altında kalan coğrafyayı ezerek ilerler; bir diğeri dev bir dildoyu andırır; bir tanesi de ışıktan oluşan dev bir kuştur, uzayda asılı kalarak aşağıdaki EVA pilotlarının kabuslar ve acı dolu sanrılar görmesine sebep olur. Meleklerin yüzleri yoktur, ya da yüz yerine, kaba bir No veya Kabuki maskesini andıran bir organları bulunur. Melekler görünmez bir “güç” alanıyla çevrilidir; EVA pilotlarının en büyük mücadelesi bu “güç” alanını aşmak içindir. Çünki bir birinden garip bu meleklerin en narin noktaları, bedenlerinin belirgin bir yerinde bulunan ve bir göz bebeğini veya siyah bir inciyi andıran enerji hücreleridir. Hemen her zaman kavga, EVA'nın, Meleğin “gözünü” ya da inciyi falçatayla çizmesi ile son bulur. Ardından bir atomik patlama gerçekleşir ve alevler dindikten sonra arda kalan tek şey EVA'nın yorgun ama haşmetli silüetidir. Daha da ileri durumlarda EVA kontrolden çıkar, meleğe saldırır, onu parçalar ve yer.

Napier, Mari Kotani'den alıntı yaparak ataerkil bir aile olan Nerv'in, rezil ve düşmüş olan öteki ile yani Meleklerle savaştığını belirterek, EVA'ları hem anne hem benlik, Melekleri de hem baba hem de benlik olarak okur.103 Ancak Nabier, bu gözlemleri yaparken Evangelion'un anime serisinden yola çıkar. Oysaki Manga serisinde Shinji ve diğer pilot arkadaşlarının baş etmek zorunda oldukları en büyük tehlike EVA'larının içinde, dolayısıyla kendi zırhlı bedenlerinin derinliklerinde yatmaktadır. Evangelion'un sunduğu gerçek macera, arada bir gökyüzünden inerek

101 NAPIER, Suzan, y.a.g.e., s. 118,s. 119

102 SADAMATO, Yoshiyuki, Neon Genesis Evangelion, Special Collectors Edititon, Viz Comics, San Francisco 2002, Part 07, Issue 06, s 31.

güya insanlığın sonunu getirmeye çalışan “Uzaylı” melekler değil, karakterlerin kuşanmak zorunda kaldıkları dev bedenlerine yazılı kendi soy izlerini takip ederek, yaralarının gerçek nedenlerini keşfetme sancısıdır.

Figure 25, Nerv adlı teşkilatın saklı depolarında tutulan EVA fosilleri; SADAMOTO,

Yoshiuki, GAINAX, “Neon Genesis Evangelion”, Onuncu Kitap, Kodakawa Shoten 2006, Japonya, s. 156

EVA'lar yeryüzüne düşmüş ilk Meleğin DNA'sından klonlanarak üretilmiştir ve ilk EVA pilotu Shinji'nin annesi bilim kadını Yui Ikari'dir. İlk EVA ile ilgili deneyler sırasında Yui, EVA'nın dev bedeninin içinde eriyip yok olmuştur. Ardında gözü yaşlı oğlu Shinji'yi ve acısını içine gömerek çalışmalarını devralan eşi

Gendo'yu bırakmıştır. Ancak görünenden daha da fazlası vardır; Shinji'nin özel duygular beslediği arkadaşı EVA pilotu Reyi Ayanami, aslında Yui'nin biyolojik klonudur. Dahası diğer EVA pilotu Asuka Langley Soryu'da Yui'nin gençliğinde bağışladığı yumurtasından döllenmiş bir tüp bebektir. Ve aralarına en son katılan Kavoru Nagisa'da mükemmel EVA pilotunu yaratmak için Yui'nin genlerinden faydalanılarak üretilmiş bir deney mahsulüdür. Dolayısıyla NERV timi aslında büyük bir ailedir. Ancak deneyler, yabancı teknolojiler, bilimsel terminolojiler, “aile”, kan bağı, evlilik ve kardeşlik gibi terimlerin taşıdığı etik değerleri öylesine sulandırır ki Harraway'in dediği gibi insan olmanın “dinsel” mistifikasyonunu hiçe sayıp, değersiz kılarak bu ve bunun gibi söylemleri de çocuk istismarı hikayesine dönüştürür.104 Komutan Gendo Ikari'nin oğlu Shinji ve diğer bütün EVA pilotlarına karşı bu denli duyarsız, bu denli samimiyetten ve sempatiden yoksun oluşunun sebebi de zaten Yui ve Gendo'nun kendi genlerini ve ilişkilerini bir laboratuar tezgahında parçalayıp, döllerini deney numunesi olarak sunmaya gönüllü olmalarıdır. Onlar bu arada aydınlanmış ruhlar, sinirlerinden ve bedenlerinden ayrılmış üst insan mertebesine yükselirken çocuklarına biçtikleri zırh bedenler onlara biraz bol gelmektedir.

EVA'lar bir taraftan yetişkinlerin, acaip, ürkütücü ve grotesk dünyasında, ergenliğe yeni adım atan çocukların kendilerini kabul ettirebilmek (öncelikle ana- baba gibi yakınlardan sevgi, saygı görmek ve taktir edilmek )için kuşandıkları sosyal (problemli) maskeler biçiminde de (çarpıtılmış bir komünyon, topluma kabul ediliş) algılanabilir. Diğer yandan bireyin kendi bedenine yabancılaştığı bir paradigma önerisi olarak da değerlendirilebilir.

104 HARRAWAY, Donna, "A Cyborg Manifesto, Science, Technology, and Socialist-Feminism

in the Late Twentieth Century," in Simians, Cyborgs and Women: The Reinvention of Nature (New

Figure 26, Ikari, öz annesinin klonlarıyla karşılaşıyor; SADAMOTO, Yoshiuki, y.a.g.e., s.

Figure 27, Masamune Shirow’un Kabuktaki Hayalet adlı mangasının girişinde “kurgusal” bir

sinir hücresi mikro çipi ile geleceğin şehir görüntüsü karşılaştırılıyor. SHIROW, Masamune, Ghost In The Shell, Titan Books, Londra Birinci baskı, 1997, s.4-5