• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN OLUŞTURDUĞU DIŞSALLIKLAR

2.2. Dışsallıklar Kavramı Ve Önlenmesi

2.2.2. Dışsallık Çeşitleri

teknolojisi toplum faydasını ençoklaştırmaya yönelecektir.

Çevresel kaynaklar söz konusu olduğunda, dışsallıkları içselleştirememiş bir ekonomide çevresel kaynakların aşırı kullanımı ve çevre tahribatının kendi kendine onarılamaz boyutlara ulaşması kaçınılmazdır. Aynı şekilde çevre koruma amaçlı yaratılan dışsallıkların piyasa fiyatlarına dahil edilememesi bu faaliyetlerin maliyetleri tüm yarar sağlayanlar arasında bölüştürülememektedir. Bu nedenle çevrenin korunması ve kalitesini arttırma sorumluluğu daima başkalarından beklenmektedir(Dağdemir, 2003: 82).

2.2.2. Dışsallık Çeşitleri

Dışsallık kavramı iktisatçılar tarafından pozitif ve negatif dışsallık ayrımına tabi tutulmuştur. Çevre kirliliği ekseninde bakacağımız dışsallık kavramında bizim için önemli olan negatif dışsallık ve negatif dışsallığın içselleştirilmesi konusudur. Bu nedenle pozitif dışsallığın pozitif ve negatif ayrımından yola çıkarak negatif dışsallık üzerinde yoğunlaşacağız.

2.2.2.1. Pozitif Dışsallık

Bir mal veya hizmetin kullanımında özel faydanın yanında topluma yayılan faydadan da söz ediliyorsa burada dışsal fayda veya dışsallık var demektir. Bu dışsal fayda aynı kamu mallarında olduğu gibi fiyatlandırılamazlar. Öyleyse pozitif dışsallığın varlığı durumunda malın fiyatı ve dolayısıyla üretim miktarı toplumsal optimumu sağlayan düzeylerde değildirler. Eğer özel ve toplumsal(dışsal) faydaların tümü dikkate alınmış olsaydı üretim miktarı daha yüksek olurdu. Öyleyse toplumsal faydaların olduğu durumlarda piyasa üretim miktarı toplumsal optimumu sağlayan üretim miktarından daha düşük olacaktır. Bu durum aşağıdaki şekilde ifade edilebilir (Kirmanoğlu, 2007:155):

Marjinal Özel Fayda(MÖF) + Marjinal Dışsal Fayda(MDF) = Marj. Toplumsal Fayda(MTF)

Piyasada firmalar üretimlerinin tüm faydasını o üretim sonucu fayda elde edecek olan kişilere pazarlamak isterler, üretim teknolojilerini ona göre seçerler. Ancak firmalar ne kadar çaba gösterirlerse göstersinler, ürünlerinin bir kısmı faydasını ödemeyen

kimselere sızabilir. Piyasa firmaları üretimlerini sadece paraya çevirebildikleri ürün faydasına göre ayarladıkları için dış fayda yaratan malları sadece paraya çevirebildikleri faydayı dikkate alarak üretirler ,maliyet toplumsal faydanın altında kalır. Üretilen ilave bir malın faydasının üretim maliyetine eşit oluncaya kadar üretime devam ederler. Ancak üretimde dış fayda söz konusuysa toplumsal açıdan üretimin artırılması gerekir(Bulutoğlu, 2008:9). Fakat bunun tam tersi olmaktadır.

Pozitif dışsallık durumunda piyasa fiyatları bir mal ve hizmetin marjinal sosyal faydasını tam olarak yansıtmaz. Örneğin, piyasa işlemleri içinde yer aldığı halde, bulaşıcı bir hastalığa karşı para ödeyerek aşı olan bir kişi hastalığın yayılma riskini azalttığı için diğer insanlar da fayda sağlar. Aynı şekilde eğitim verimliliği artırıyorsa, eğitimi alan kişinin yanında toplum da fayda sağlar. Örneklerde de ifade edilen bu üçüncü kişilere sağlanan faydalar, piyasa için dışsal olup, mal ve hizmete ilişkin talep doğrusuna dahil değildir(Bakırtaş, dpu.edu.tr,21.02.14).

Arıcılık faaliyetiyle uğraşan bir kişi arılarının polen taşımaları sonucu elma bahçesi olan komsusuna pozitif bir dışsallık yapmış olur. Arı sayısı ne kadar fazla olursa elma bahçesinde de o kadar fazla elma yetişmiş olacaktır. Olaya tersten baktığımızda elma bahçesi komşunun da arıcı üzerinde olumlu dışsallığı olacaktır. Elma bahçesinde ne kadar elma olursa arıcı da o kadar fazla bal elde edecektir. Her birinin eylemi diğeri üzerinde hiçbir bedel almaksızın doğrudan fayda yaratır(Stıglıtz, 1994:262).

Dışsallıkların varlığı piyasa ekonomisinin kaynakları topluma daha yüksek fayda sağlayacak şekilde kullanmasına engel oluyor. Bu durum devletin piyasaya müdahalesini gerektirir. Bu amaçla devlet dış fayda sağlayan üretim dallarına bu yararlar ölçüsünde mali yardımda bulunarak üretimin artmasını sağlayabilir(Bulutoğlu, 2008:8).

2.2.2.2. Negatif Dışsallık

Bir firmanın ya da bireyin başka bir firma ya da birey üzerine maliyet yükleyerek ve bu zararı telafi etmediği gibi firma ya da bireylerin diğerlerine fayda sağladığı ve bu faydanın karşılığını almadığı birçok durum mevcuttur. Bu tanıma göre bir kişi ya da firmanın diğerleri üzerine yüklediği maliyete negatif dışsallık denilmektedir(Stıglıtz, 1994: 93).

Negatif dışsallıklar üretim veya tüketim faaliyetleri sonucunda karar verici birimlerin diğer birimlerin diğer birimler için zarara neden olduğu ancak zararı meydana getiren birimin bu zararı ortadan kaldırmak için ödeme yapmadığı durumlarda oluşmaktadır. Negatif dışsallıklara endüstriyel atıkların kişiler ve onların mülkiyetine verdiği zararlar örnek olarak gösterilebilir. Aynı şekilde kağıt fabrikasının endüstriyel atıklarını nehre bırakması ve aynı nehir üzerinde balıkçılık faaliyeti gerçekleştiren kişilerin bu durumdan olumsuz olarak etkilenmeleri de dışsal zararlara örnek olarak gösterilebilir (Hussen, 2004: 54).

Negatif dışsallığa sebep olan malların üretim düzeyi aşırı yani optimum üretim miktarının üzerinde olmaktadır. Aşağıdaki şekilde geleneksel arz ve talep eğrileri gösterilmektedir. Dışsallıkların olmayışı halinde piyasa dengesi Qm de etkindir. Talep eğrisi bireyin bir fazla birim mal üretiminden elde ettiği marjinal faydaları, arz eğrisi ise malın extra bir birim üretilmesinin marjinal maliyetlerini yansıtmaktadır. İki eğrinin kesişim noktasında marjinal faydalar, marjınal maliyetlere tam eşittir. Dışsallıkların varlığı halinde sanayinin arz eğrisi marjinal sosyal maliyetleri değil sadece marjinal özel maliyetleri doğrudan üreticilere yüklenen maliyetleri yansıtacaktır. Üretimin gelişmesi kirlenme düzeyini artırır ancak firma kirlenmenin maliyetini hesaba katamazsa negatif dışsallık oluşur. Şekilde extra bir üretimin toplam extra maliyetleri (kamusal ve özel) de vererek marjinal sosyal maliyet eğrisini de göstermektedir. Bu maliyet eğrisi arz eğrisinin üzerinde yer alır. Etkinlik, marjinal maliyetin, üretimi artırmanın marjinal faydasına eşit olmasını gerektirir. Böylece üretim, marjinal sosyal maliyet ile talep eğrisinin kesişim yeri olan Qe düzeyinden daha düşüktür(Stiglitz, 1994:264).

Marjinal Sosyal Maliyet

Fiyat

Marjinal Özel maliyet(Arz Eğrisi)

Talep Eğrisi (Marjinal Fayda)

Miktar

Qe Qm

Şekil 2: Negatif Dışsallıklara Yol Açan Aşırı Mal Üretimi Kaynak: Stiglitz, 264

Negatif dışsallığın varlığı marjinal sosyal maliyetlerin marjinal özel maliyetleri aştığı anlamına gelir ve piyasa dengesi maldan aşırı bir üretim yapılmasına yol açar. Qe etkin hasıla düzeyini göstermektedir.

Optimum Düzey = Toplumsal Fayda = Toplumsal Maliyet = Fiyat

Üretimde bulunan birimler, karlarını maksimize edebilmek için maliyetlerini minimize etme gayretine girerler. Bunun için de, sadece kendi üretim maliyetlerini dikkate alacaklar ve fiyatlarını buna göre oluşturacaklardır. Eğer bu üretim faaliyetinde herhangi bir dışsallık yoksa, bu fiyat oluşumu yukarıda ifade edilen eşitliği sağlayacaktır. Ancak bir dışsallığın varlığı halinde, bu üretimin topluma olan bütün fayda ve maliyeti piyasada oluşan fiyata yansımayacaktır. Örneğin, üretici kar maksimizasyonu ilkesi gereğince, neden olduğu olumsuz dışsallığı maliyetlerine katmayacaktır. Üretimde bulunan birim kendi faydası ile kendi maliyetini eşitlemeye çalışacak, ancak bu durum toplumsal fayda ve maliyeti yansıtmayacaktır. Sonuçta dışsallıklar fiyat mekanizmasının etkin bir şekilde işlemesine engel olacaktır.Faaliyetin olumsuz dışsallık yayması durumunda ise formülümüz, Toplumsal Maliyet > Toplumsal Fayda olacaktır(Ertürk, 1986: 24).

Negatif dışsallıkların en fazla kendisini gösterdiği alan doğal çevredir. Bu durum karşımıza çevre kirliliği ve çevre tahribatı olarak çıkmaktadır. Rekabetin ve dışlamanın olmadığı hava, su, doğal kaynaklar gibi ortak malların aşırı kullanımı çevre kendini yenileyemez hale geldiğinde dışsal maliyetleri oluşturmaktadır. Çevre kaynaklarını kullanan üreticiler, bu üretimden doğan çevresel zararın maliyetine katlanmamaktadırlar ve çevreyi sınırsız bedava mal olarak görmektedirler. Oysa üretimde kullanılan bu çevresel kaynakların kıt olması piyasa fiyatına sahip olmasalar bile ekonomik değer kapsamında değerlendirilmelidir.