ÇEVİRİYAZILI METNİN KURULUŞUNDA TAKİP EDİLEN ESASLAR
24. Dāverā Cem-revişā şiʿr-i Füzūnī beñzer Mülhim-i ġaybī-i Ḥaḳ'dan süḫan-ı mülhemdür
25. Ne güzel bākire-i fikrete mālik oldum Şeb-i efkārum yine1 şeb-i ḥaclemdür
26. Bā-ḫuṣūṣ bezm-i tevāriḫ-i sefer cāmından Nuḳl-i inşāʾ2 ile nūş eylemek eglencemdür
27. Gele ey dil yeter artıḳ süḫanı ḫatm eyle Kişi eksikligüni bilmeyicek pek kemdür
28. İdelüm Ḥaḳḳa ḫulūs ile niyāz u zārı Ehl-i İslāma duʿā-yı şeh ehemm elzemdür
29. ʿĀlem-i köhne bu nevrūz ile her sāl nitekim Feraḥ-āmīz ü ṣafā-baḫş u müzīl-i hemdür
30. Pertev-efrūz-ı zemīn ola muʿaẓẓam ẕātı Neyyir-i rūşen-i baḫtı nitekim aʿẓamdur
1
"efkārum" ve "yine" sözcükleri arasında bir kelime eksiktir ("ile", "aňa" vb.). 2
inşâ: Güzel ve sanatlı yazı yazma sanatı. Resmi yazışmaları konu edinen bir disiplin olarak kazandığı anlamı yanında bir tür kompozisyon tekniği ve güzel yazı yazma sanatı olarak ifade edilen inşâ, kelimelerin cümle içinde söz dizimi (terkîb-i kelâm) kurallarına göre sıralanmasını ifade eder. Güzel nesir yazanlara münşî, bu yolda yazılmış eserlere münşeât denirdi. (Pala 2013, 232-233)
108 8
Der-Medḥ-i Defterdār Pāşā Vāḳiʿ Şüdan
( fāʿilātün / fāʿilātün / fāʿilātün / fāʿilün )
1. ʿAḳl u dāniş ṣāḥibi dāʿim ferāset gösterür Beñzer ol ḳutb-ı zamāna kim kerāmet gösterür
2. Etseler bār-ı girān-ı Ḳāf'ı taḥmīl üstüne Cerr-i eŝḳāl-i ẕekāsı aña ḫiffet gösterür
3. Rāy-ı Eflāṭun1 u tedbīr-i Aristo2 istemez Yine her kārında niçe ʿilm ü ḥikmet gösterür
4. Ne terāzū ne şümār ister ḫıredmend-i zekī Etdigi taʿdād-ı naḳd yine ṣıḥḥat gösterür
5. Zer turunc-ı ḫüsrevī3 olur ya zerr-i deh-dehī4 Pūte-i tedbīre vaḳtā nār-ı raġbet gösterür
15a
6. Cezr ü medd-i Baḥr-i Kulzüm5 etmek isterse murād Kāse-i āb içre eyler anı ṣanʿat gösterür
7. Ger ʿUṭāridden6 suʾāl etseñ bu dāniş ṣāḥibin Saña defterdār1-ı dīvān-ı saʿādet gösterür
1
Eflâtun için bkz. K.3/23 (Felâtûn) 2
Aristo: Klasik felsefenin kurucularından sayılan İlkçağ Yunan filozofu, Aristoteles. M.Ö. 384-322 yılları arasında yaşamıştır. Hocası Eflâtun'un Akademi'sinde 20 yıllık asistanlığından sonra Yunanistan'ı gezerek dersler vermiştir. Makedonya kralı İskender'in hocasıdır. Aristo keskin zekası, deneysel ve eleştirici kişiliğiyle çağının bilinen bütün bilimlerini sistemleştirmiştir. Mantık başta olmak üzere birçok bilimin kurucusu sayılan Aristo felsefenin bütün dallarıyla ilgilenmiş, sistematik ve didaktik yüze yakın eser vermiştir. Klâsik şiirde akıl, mantık, zeka ve bilginin temsilcisidir. (Pala 2013, 26)
3
turunc-ı hüsrevî: Hakkında bilgi bulunamamakla birlikte sıfat olarak hükümdarlığın (hüsrev) şanı ve ululuğu tevdi edilen bu sikkenin katışıksız, has altın olduğunu tahmin etmekteyiz.
4
zerr-i deh-dehî: Halis, saf altın, onda on. zer-i deh-pencî: Yarısı oranında bakır karıştırılmış altın, onda beş.
5
Bahr-i Kulzüm: Kızıldeniz. 6
109
8. Ol mühim-sāz-ı umūr-ı ʿālī kim ḳaṣd eylese Baḥr ü kāna şīve-i cūd ü saḫāvet gösterür
9. Tā bu deñlü teng iken meydânçe-i īrād ol Fārisāne eşheb-i taḥṣīle ḳudret gösterür
10. Böyle iken yine iḥrācāta noḳṣan vermeyüp Her mühimmātı edāya beẕl-i himmet gösterür
11. Bārek-Allāh ol kerīmü'l-ḫulḳa ṣad bār āferīn Nuṭḳ-ı telḫ-i ḫˇāhişe şīrīn ʿibāret gösterür
12. Raḫş-ı devlet mīḫ-i isrāf ile lengī-pā iken Merhem-i reʾy-i ṣafā-baḫş ile ṣıḥḥat gösterür
13. Meşreb-i rindānesine Bū ʿAlī2 dersem sezā Kim ne pāşāyī-fürūşī ne vezāret gösterür
14. Āyet-i ʿaynānı şaḳḳ-ı ḫāmesi tefsīr eder Gülsitān-ı devlete dāʿim ṭarāvet gösterür
15. İki tār-ı zülf-i dil-berdür ḳıyās etdüm meger Ḫāne-i pākinde vaḫş u mūş ülfet gösterür
1
defterdâr: Osmanlılarda maliye teşkilatının başı. Padişahın malının vekili konumunda olup mali konularla ilgili davalara bakarlardı. Kendisinden habersiz hazineden ödeme yapılamazdı. Dîvân-ı Hümâyûn üyesi olarak yılda bir kez padişaha bütçeyi sunarlar, buna mukabil hil'ât giydirilirlerdi. Defterdarlar çavuşluk, sipahlık, kâtiplik tevcihi hususunda padişaha arzda bulunabilirlerdi. (Kütükoğlu 1994, 94-96)
2
Bû Alî (İbni Sînâ): Büyük İslam filozofu ve ortaçağ tıbbının büyük temsilcisi. 980 yılında Buhara yakınındaki Efşene köyünde doğdu. Devrinin önemli hocalarından dersler aldı. Olağanüstü bir zekaya sahipti. Sâmânoğulları devleti zamanında Buhara'ya geldi. Sâmânoğlu hükümdarı II. Nuh'un saray hekimliğine kadar yükseldi. Felsefe, tıp, mantık, geometri, sarf, nahiv ve fıkıh üzerine çalışmalar yaptı. Batılılar kendisini Avicenna ve Le Prince des Medecins (hekimlerin kralı) adıyla zikretmiştir. Meşhur Kânûn ve Şifâ adlı tıp eserleri başta olmak üzere birçok eser kaleme aldı. 1037 yılında Hemedan'da ölen İbni Sînâ'nın birçok eseri batı dillerine çevrilerek ders kitabı olarak okutulmuştur. (Alper 1999, 319-322)
110
16. Kīsedār Etmekçizāde1 bāḳī ḳuluñ olmaġa ʿAṣrıña erişseler cānına minnet gösterür
17. Her mevācib verdügince ḫilʿat-i zer-tārdan Māha nūr u fer verür ḫūrşīde ṭalʿat gösterür
18. Ḫıḍmet-i saʿyiñ görüp bu çarḫ-ı zerrīn-şemseden Ḳaddiñe göre diküp İdrīs2 ḫilʿat gösterür
19. Māh-ı nevle kevkeb-i dürrī muḳārin ṣanılur Ḥātem-i zer-ḥalḳası çün faṣṣa ḳurbet gösterür
15b
20. Kūh derdüm raḫşına ammā ki çāpük bāddan Bād derdüm aña ammā bāda sürʿat gösterür
21. Şīr-i nerdür gerdenin zencīre çekse ne-acep Esb-i rehvārı ki bindükçe mehābet gösterür
22. Ol iki çeşm-i ġazālānın görüp cūş etdi dil Bir ġazel ṭarḥ etdi kim ṭarz-ı belāġat gösterür
23. Mest-i nāzum bādeden rūyında ḥumret gösterür Güller aña reşk edüp rūy-ı ḫacālet gösterür
24. Dil recā-yı vuṣlat eyler ḳıl beni iḥyā deyü Dest-be-ḫancer eyleyüp ol ḳatle niyyet gösterür
1
Kîsedâr Etmekçizâde: 1606-1613 yılları arasında vezirlik yapmış Osmanlı maliyecisi ve devlet adamı; Ekmekçizâde Ahmed Paşa. Edirneli olup Arnavut kökenlidir. Sırasıyla başdefterdarlık, valilik, kubbe vezirliği, sadaret kaymakamlığı görevlerinde bulunmuştur. Devrinde cömertliği ve hayırseverliğiyle bilinen Ahmed Paşa sadrazam olamadan 1618'de vefat etmiştir. Adına Edirne'de bir kervansaray ve Tunca nehri üzerine yaptırdığı bir köprü, İstanbul Vefa'da bir medrese vardır. (Erdem 1968, 132-133)
2
İdrîs: İdris peygamber. Kendisine 30 sahife ilahi emir gönderilmiştir.İlk defa yazı yazan ve elbise diken odur. Bu yüzden katiplerin ve terzilerin piri sayılır. Aynı zamanda yeryüzünde ilk defa tıp ve nücûm ilimlerini yayan kişi olduğuna inanılır. 360 sene yaşadığı rivayet edilen İdris peygamber diri iken göklere yükseltilmiş, orada meleklere öğretmen olmuştur. (Pala 2013, 226)
111
25. Şādmāndur yār deyü ʿarż-ı ḥāl etme ṣaḳın Ḫande-i kīn-āveri ey dil beşāşet gösterür
26. Destine şemʿ almadan maḳṣūdı ol māh-ı şebiñ Ehl-i bezme yaʾnī kim ḥüsn ü melāḥat gösterür
27. Kūyuna varmaz raḳībe etmek içün pāy-bend Ḥāşe-li'llāh1 yoḫsa dil senden ferāġat gösterür
28. Dāverā gülzār-ı medḥüñ içre bülbül-naġmeyem Ṭabʿım anda şevḳ-i medḥüñle şeṭāret gösterür
29. Bir zemīn ṭarḥ eyledüm ezhār evṣāfıñda kim Gülde reşk-i reng ü lāle dāġ-ı ḥasret gösterür
30. Bir cilā verdüm senüñ āyīne-i vaṣfuñda kim Şāhed-i maʿnā-yı naẓmum anda ṣūret gösterür
31. Böyle şiʿr-i ābdāra naẓm-ı ġayr olmaz cevāb Āb-ı şūrı kim içer kevŝer çü leẕẕet gösterür
32. Hiç dür-i şehvāra ḫar-mühre olur mı hem-bahā İkisi de gerçi miḳdārınca ḳıymet gösterür
16a
33. Ey Füzūnī şimdi hengām-ı duʿā der-kār ol