• Sonuç bulunamadı

TVB modelinin kullanıldığı bakım yönetim süreçlerinde yıllar içinde bazı eksiklikler gözlemlenmiştir. Dünya klasmanı, bir şirketin en iyi seviyede performans göstermesine izin veren ve bunu arayan bir araç olarak tanımlanabilir. Tesisi analiz seviyesinde kullanmak önemlidir çünkü dünya klasmanında üretimin stratejik bir yaklaşım olmasına rağmen bu yaklaşımın birçok ölçülebilen geliştirme girişimleri tesis

66

seviyesinde meydana gelmiştir. Stratejik faktörler ve operasyonel kararlar; üretim, finans, kalite ve insan kaynakları gibi diğer ortak fonksiyonlar tarafından etkilenir. Operasyonel seviyede bu sistemler tarafından toplanan bilgilerin ve alınan önlemlerin; stratejik geliştirilmiş varlık ulaşılabilirliği, verimlilik, kalite, yönetim kaynakları, envanter kontrolü ve planlama olduğu bir gerçektir (Labib, 1998: 66).

TVB metodolojisinde ortaya çıkan uygulama sıkıntıları ve eksik noktalardan yola çıkarak akademisyenler ve profesyoneller “Dünya Klasmanında Bakım Sistemleri” (World-Class Maintenance Systems) kavramını geliştirmişlerdir. Dünya Klasmanında Bakım terimi ilk kez Kuzey Amerika’da kullanılmaya başlanmıştır. (Kodali vd., 2009: 52).

Dünya klasmanında bakım, etkin ve verimli bakım mühendisliği ve süreç yönetiminin birleşmesinde omurga görevi görmektedir. Dünya klasmanında bakım yaklaşımının uygulanmasıyla bir endüstriyel organizasyon; doğru görevleri, optimum kaynakları doğru yerde kullanarak doğru zamanda (veya ekipman) yetkili personel tarafından yapılmasını temin edebilir. Dolayısıyla varlık yoğunluğu olan endüstriyel bir organizayon daha yüksek sağlık, güvenlik ve çevre performansına ulaşabilir ve işletilen varlıklardan geri dönüş alabilir. Burada ‘dünya klasmanında’ teriminin anlamı; dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir rakibe ürün fiyatı, kalite ve zamanında teslim konusunda üstün gelebilmektir. Birçok yazar dünya klasmanında bakımı önleyici bakımdan kestirimci bakıma olan bir geçiş olarak tanımlamaktadır. Diğer bazı yazarlar ise anahtar performans ölçütleri yoluyla üstünlük kurma üzerine yoğunlaşmıştır. Dünya çapında bakım, kendilerini dünya çapında üretici olarak gören çeşitli organizasyonlar tarafından takip edilen ve benimsenen en iyi bakım uygulamalarının toplanmasıdır. Bu nedenle dünya klasmanında görsellerle bakım fonksiyonu, bir şirketin sahip olduğu ve ekipmanın servis ömrü boyunca iyi bir entegre yönetimi yoluyla izin verilen stratejik kapasite olarak yorumlanabilir. Dünya klasmanında bakım, organizasyonel fonksiyonlarla birlikte bakım yönetim entegrasyonu gerektirir. Dünya klasmanında bakım göstergelerinin kurulmasının amacı sadece ölçülebilen göstergeleri tanımlamak değil, aynı zamanda performans ölçümü için kabul edilmiş bir kriter sağlamaktır (Iman vd., 2013: 1).

67

Chad ve Shirvani (2000)’de TVB uygulanan otomotiv parçaları imal eden bir fabrika ile yaptıkları çalışmada gözlemledikleri zaman dilimi sonunda % 97’lik sağlam mamul, % 0.33 kullanılamaz mamul, % 2.67’lik yeniden üretime girmesi gereken malzeme oluştuğunu gözlemlemişlerdir. Öte yandan aynı süre içinde Toplam Ekipman Etkinliği (Overall Equipment Effectiveness - OEE) tarafından % 36’lık bir zaman kaybı olduğu gözlemlenmiştir. Gözlemleri sonucunda aşağıdaki başlıkların TVB kullanım alanında gözlemlenen pratik sorunlar olduğunu belirtmişlerdir;

 TVB’nin birçok makinede aynı anda kullanılmaya çalışılması,  Görevli operatörlerin sürece aktif olarak dahil olmaması,

 TVB’nin üretim sürecinde doğrudan etkin olmayan makinelerde uygulamaya konmaya çalışılması.

Dünya standartlarında üretim felsefesinden yola çıkarak, gelişen rekabetçi piyasada ayakta kalabilmek için bakım konusunda, üretimi kesintisiz sürdürmek ve yüksek hızda üretmek üzere çalışanların katılımının sağlandığı dünya klasmanında bakımda, toplam ekipman etkinliğini geliştirmek amacıyla koruyucu bakım ve planlı bakımların etkin bir şekilde yürütülmesi, takım çalışması ve eğitim kilit konulardır. Dünya standartlarında bakım, işi duraksatan iş kayıplarını yok ederek veya en aza indirerek sıfır planlı olmayan duruş ve sıfır hata hedefleyen bir programdır. Şekil 2.10’da üretimde meydana gelen duruşlardan kaynaklanan kayıplar gösterilmiştir.

Şekil 2.10: Toplam Ekipman Etkinlik Performansı Kaynak: Muchiri ve Pintelon, 2008: 3522

68

Dünya klasmanında bakımın temel özelliği kayıpları ortadan kaldırmak, kalifiye eleman çalıştırmak, bakım performansını en üst düzeyde sağlamak, yeni ve gelişen teknolojileri bakıma adapte etmek vb. üstün bakım yetenekleri kazanmaktır. Dünya klasmanında bakım, bakım işleri ile ilgili yapılan en iyi uygulamaları içermektedir. Amaç, toplam verimli bakım felsefesi genişletilerek üstün bakım yetenekleri kazanmaktır (Özdoğan, 2011: ). DKB, TVB ile tamamen aynı olmamakla temellendirilip geliştirilmiş bir model olduğunu söyleyebiliriz.

Dünya Klasmanında Üreticiler (World Class Manufacturers) metodolojilerindeki uygulamalardan yola çıkarak bakım sistemleri için de Dünya Klasmanında Bakım (DKB) kavramı ortaya atıldı. DKB’de ürün tasarımı, kalite, düşük üretim maliyeti, inovasyon, daha kısa tedarik süresi, güvenilir sevkiyat performansı ve yüksek müşteri memnuniyet seviyesi ön plandadır. Birçok fabrikada envanter seviyesi olması gerekenden % 20-30 daha yüksek seviyede olabilir. Firmalar bakım zaman kısıdını çözebilmek için gerekenden fazla stok tutabilmektedir. Başarılı bakım envanter yönetimiyle malzeme maliyetleri % 19 kadar düşürülebilir. DKB ile işleyen bir sistemin servis seviyesi % 95’in üzerinde olmalıdır. Bu değerin altında bir yüzde malzeme eksikliğine bağlı olarak duruşlara sebep olabilecektir. % 97’in üzerinde bir servis seviyesi de çok fazla malzeme taşındığını gösterir (Iman vd., 2013: 4).

Dünya standartlarında üretimin amacı, üstün üretim yetenekleri kazanarak “üretimde mükemmeliyeti” sağlamaktır. Dünya standartlarındaki üretimin genel özellikleri (Özdoğan, 2011: 45):

 En iyi rekabet eden olmak,  Kayıpları azaltmak,

 Rakiplere göre daha fazla kar elde etmek,  Yüksek nitelikli eleman çalıştırmak,

 Değişen pazar koşullarına hızlı ve kararlı şekilde cevap vermek,

 Performansı maksimize edecek ürün ve süreç mühendisliği yaklaşımını benimsemek,

69