• Sonuç bulunamadı

SÖZLEŞMESİ

UNESCO, kültürel ve doğal sit alanlarını tanıtmak için 1972 yılında Paris’te yapılan 16.Genel Konferansın 17. oturumunda Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmesini kabul etmiş,1975 yılında da yürürlüğe girmesini sağlamıştır (Akipek, 2001).

Dünya Mirası Listesini hazırlamak için görevlendirilen UNESCO bünyesinde Dünya Miras Merkezi kurulmuştur. Anlaşmaya taraf olan ülkelerden oluşan bu kurul komisyon tarafından yönetilmektedir. Komisyona Uluslararası Koruma Çalışmaları Merkezi ve Kültür Varlıklarının Restorasyonu olan ICCROM, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi olan ICOMOS ve Dünya Korunma Birliği ya da Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması

için Uluslararası Birliği olan IUCN dir. Bunlardan ICCROM ve ICOMOS kültürel miras alanları ile ilgilenirken, IUCN ise doğal alanlarla ilgilenip danışmanlık hizmeti vermektedir (UNESCO, 1972).

ICOMOS, ICCROM ve IUCN nin yaptıkları çalışmalara birçok ülke temsilcisi katılmıştır. Bu sözleşme 8 yıllık yapılan bir çalışmanın sonunda kabul edilmiştir. Bu sözleşmenin hazırlanmasındaki en büyük amaç, İkinci Dünya Savaşı sonrasında zarar gören alanların çok olması olmuştur (Şentürk, 2012).

Bu sözleşmede asıl göz önünde bulundurulan yok olma tehlikesi içinde olan kültürel ve doğal miras alanlarının tüm dünya uluslarına zarar vereceği olmasıdır. Korunma politikalarının gerçekleştirilebilmesi için bir takım ekonomik desteklere sahip olunması gerekmektedir. Fakat çoğu zaman ülkelerin ekonomik, teknik ve bilimsel kaynakları yetersiz kalmaktadır. (Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmeye Türkiye Cumhuriyetinin Katılmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun, 1982)

Doğal ve kültürel varlıklarla ilgili sözleşmede, miras alanları hangi ülkeye ait olursa olsun geçmişten gelip aitlik hissi veren bu değerli kültür varlıklarının korunmasının temel görev olduğu, koruma konusunda tüm dünya halkının bilinçlendirilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur (Anonim, 2018m).

Madde 4’te Doğal ve kültürel mirasın korunması için bu sözleşmeye taraf olan devletlerin her birine ait miras alanlarının belirlenmesi, korunması ve bozulmadan gelecek nesillere aktarılması görevinin öncelikle o devlete ait olduğu belirtilmiştir. Bunu sağlamak için her türlü bilimsel ve teknik, ekonomik, ulusal ve uluslararası yardımın sağlanacağı belirtilmiştir (Anonim, 2018n).

Sözleşmenin 6. maddesinde kültürel ve doğal mirasın bulunduğu ülkenin egemenlik hakkına saygı duymak ve ülke mevzuatında yer alan mülkiyet haklarına tecavüz etmemekle birlikte, söz konusu mirasın dünya mirasının bir parçası olduğunu ve dolayısıyla uluslararası topluluğun bir bütün olarak karşılıklı işbirliği içinde, onu korumakla yükümlü olduğunu kabul etmektedir (Şentürk, 2012).

Sözleşmenin 11,12 ve 13 maddelerinde, Dünya Mirası Komitesi’nin görev ve yetkilerine yer verilmiştir. Bu yetkileri arasında Dünya Mirası Listesi’ne yeni varlıkların dahil edilmesi, bazı varlıkların çıkarılması, listenin güncelleştirilmesi, uluslararası yardım isteklerinin karara bağlanması, fon için oluşturulan kaynakların kullanımı içlerinde öne çıkanlardır (Güneş, 2011).

Madde 15’te dünya kültürel ve doğal mirasını korumak amaçlı bir fon oluşturulmuştur. Oluşturulan bu fon UNESCO’nun ekonomik kararlarına göre emanet fon şeklinde oluşturulmuştur. Fona kaynaklık edecek düzenlemeler aşağıda şu şekilde belirtilmiştir.  Sözleşmeye taraf olan ülkelerin yapmış oldukları kimi zaman zorunlu kimi zaman gönüllü katkıları

 Fona kaynaklık yapan yerlerden sağlanan faizler  Fona yapılan katkı, hediye ve bağışlar;

 Dünya Mirası Komitesince hazırlanan ve Fon yönetmeliğinde belirtilen diğer bütün kaynaklardır (Güneş, 2011).

Elde edilen bu kaynaklar ancak komitenin verebileceği kararla belirlenen amaçlar doğrultusunda kullanılabilmektedir.( Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmeye Türkiye Cumhuriyetinin Katılmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Milli Eğitim ve Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri Komisyonları Raporları 1980)

Bir kültürel ve doğal mirasın Dünya Mirası Listesi’ne girebilmesi için bazı kriterleri yerine getirmesi gerekmektedir. Bunlar:

 Kültürel mirasın yaratıcı ve insan ürünü olması

 Bu miras alanının belli bir mekanda belli bir zaman içinde, şehirlerin planlanmasında, peyzaj alanların oluşmasında, mimari ve teknolojik gelişmelerde etkili olması

 Gelecek, görenek ya da bir medeniye ait olan ve bu medeniyete tanıklık yapan, nadir bulunan eserler olması

 Peyzajın, teknolojinin ya da mimari yapıların birden çok dönemi yansıtması  Evrensel bir değer taşıyan, inanışlar, fikirler, sanatsal eserlerle bağlantılı olması (UNESCO, 2012).

Dünya Miras Listesine girebilmek için bazı aşamalardan geçmek gerekmektedir (Şekil 1.1).

Şekil 1.1. Dünya miras listesi adaylık süreci (Şahin 2013).

Dünya Miras Listesi’ne bir varlığın girebilmesi için bazı aşamalardan geçmesi gerekmektedir. Dünya Miras Listesine girebilmek için ilk önce bir envanter oluşturulması gerekmektedir. Ardından bu envanter Dünya Miras Merkezi tarafından incelenip geçici listeye alınmaktadır. Geçici liste dosya hazırlık sürecinden oluşmaktadır. Hazırlanan bu dosyalar UNESCO dünya Miras Merkezine iletilmektedir.

Ardından ikinci aşama olan inceleme ve değerlendirme süreci başlamaktadır. Bu süreçte UNESCO bu dosyaları değerlendirmeleri için danışsal organlar olan ICOMOS VE IUCN’e iletir. Bu iki kuruluş bu belgeleri bilimsel açıdan değerlendirir. Değerlendirme yapıldıktan sonra üçüncü aşama olan karar aşama süreci devreye girer. UNESCO gerekli değerlendirmeleri yaptıktan sonra yapının Dünya Miras Listesi’ne alınması yada alınamaması yönünde karar verir (Anonim, 2018o).

Dünyamız için bu kadar önemli olan kültürel miras alanlarını etkileyen, zarar veren birtakım faktörler yer almaktadır. UNESCO Periyodik Raporlama Anketine göre Dünya Miras Alanlarını etkileyen temel faktörler şunlardır (Anonim, 2018o):

 Ulaşım Altyapısı

 Kamu veya Servis Altyapısı  Çevre kirliliği

 Biyolojik kaynak kullanımı / modifikasyon  Fiziksel kaynak çıkarma

 Fiziksel kumaş etkileyen Yerel koşullar  Mirasın Sosyal / Kültürel kullanımları  Diğer insan faaliyetleri

 İklim değişikliği ve şiddetli hava olayları  Ani ekolojik ya da jeolojik olaylar

 İstilacı / yabancı türler veya hiper-bol türler  Yönetim ve kurumsal faktörler

Dünyada 1972 yılında kabul edilen sözleşme ile önemi vurgulanan kültürel miraslar ülkemiz açısından da son derece önemli bir noktadadır.

Benzer Belgeler