• Sonuç bulunamadı

5.TARIMSAL YAYIM YAKLAŞIMLAR

5.1. Dünya’da Uygulanan Tarımsal Yayım Yaklaşımları

Avrupa’da bugünkü anlamıyla modern yayım servislerinin kurulması 1845 yılında patatesde salgın hastalığının ortaya çıkışından sonra başlamıştır. Bu hastalık en çok İrlanda’yı etkilemiştir. Çünkü İrlandalıların beslenmelerinde patatesin önemli bir rolü vardır. Bu salgın hastalık üzerine İrlanda’da gezici eğitmenler istihdam edilmiştir. Bu uzmanlar İrlanda genelinde bu hastalıktan etkilenen bölgeleri gezerek, hastalıkla mücadele konusunda üreticilere bilgi vermişler, hastalıkla mücadele yollarını anlatmışlardır. 19. yüzyılın sonlarında Almanya’da, 1870’te Danimarka’da ve 1840’ların sonu ve 1850’lerin başlarında da Hollanda’da yayım elemanları atanmıştır. İtalya’da ilk gezici tarım öğretmeni 1886 yılında atanmıştır. Bu arada ilk ulusal ve devlet tarafından finanse edilen yayım servisi 1879 yılında Fransa’da kurulmuştur (Jones and Garforth, 1997).

Dünyada tarımsal yayım sistemlerindeki değişim genel olarak incelendiğinde, özellikle II. Dünya Savaşından sonra yayım organizasyonlarının Tarım Bakanlıkları bünyesinde örgütlendikleri görülmektedir. O dönemlerde yaşanan gıda açığı ve kıtlık besin güvencesini ön plana çıkarmıştır. Bu sorunun çözümünde hükümetler, “Geleneksel Yayım Yaklaşımı”nı benimsemiş ve yoğun teknoloji transferiyle üretim açığı kapatılmaya çalışılmıştır. Bu sisteme göre kurulan yayım kuruluşları merkeziyetçi yapıları, yaygın örgütlenmeleri ve çok sayıda yayımcı istihdam etmeleri gibi nedenlerle tercih edilen yaklaşım olmuştur (Kumuk 1996).

Bu sistemde yaklaşımın temel felsefesi, teknoloji ve yeniliğin merkezi yönetim tarafından kullanılabilir olduğu ve kırsal alana transfer edilmesiyle, tarımsal üretim artışının gerçekleşeceğidir (Kumuk ve Oktay, 1994).

Geleneksel yayım yaklaşımından sonra dünyada benimsenen yayım yaklaşımları incelendiğinde, ülkelerin genel olarak iki farklı yayım yaklaşımını benimseyip uyguladıkları görülmektedir. Tarımsal üretim sorununu çözen ülkeler “Maliyeti Paylaşım Yaklaşımı”nı benimserken, tarımsal üretim sorununu henüz çözemeyen ülkelerin “Eğitim ve Ziyaret Yaklaşımı”nı benimsedikleri görülmektedir. Dünyada, tarımsal yayımın önemini kavramış ancak tarımla ilgili sorunlarını tam olarak çözemeyen ülkelerde pilot tarımsal yayım projeleri uygulanmıştır. Özellikle Dünya Bankası ve Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) tarımsal yayımda organizasyon ve etkinlik problemlerinin yaşandığı gelişmekte olan ülkelerde yeni bir yayım yaklaşımını projeler şeklinde finanse etmiş ve desteklemiştir.

Bu projelerde "Eğitim ve Ziyaret Yaklaşımı" kullanılmıştır. Bu ve benzeri tip yayım projeleri ile ülkelerde etkin yayım organizasyonlarının oluşturulması, benimsetilmesi ve kurumsallaştırılmasına çalışılmaktadır. Eğitim ve Ziyaret Yaklaşımının temel amacı, tarımsal ürünlerde üretim artışını gerçekleştirmektir. Diğer bir anlatımla çiftçilere faydalı olabilecek teknolojilerin merkezi yönetimde olduğu, bu teknolojilerin üreticilere aktarılması ile daha iyi üretim yapılabileceği dolayısıyla tarımsal gelirin artacağı varsayımına dayanmaktadır. Yaklaşım, devletin ve çiftçilerin sahip olduğu kaynakları en etkin şekilde kullanmasını amaçlamakta ve yayım kuruluşlarının bu amaca yönelik olarak yapısal değişikliğini öngörmektedir. Yaklaşım organizasyon, amaç ve uygulamada basitliğe önem vermektedir. Ayrıca ilk bakışta yalnızca daha fazla ürün elde etmeye yönelik çalışmaların bir bütünü olarak görülmesine rağmen devlet tarım politikası ve kaynak dağılımının diğer alanlarına da uzanmaktadır. İyi belirlenmiş bir organizasyon şekli olan Eğitim ve Ziyaret Yaklaşımında, çiftçilerden yayımcılara ve araştırmacılara düzenli bir geri beslemenin oluşacağı varsayımıyla, çiftçi ihtiyaç ve sorunlarının çözümüne yönelik bir yaklaşım olarak tanıtılmaktadır (Kumuk 1990).

Eğitim ve Ziyaret Yaklaşımı az sayıda ürüne ve az sayıda probleme odaklanmaktadır. Eğitim ve Ziyaret Yaklaşımı ilk kez Adana Seyhan Sulama Projesinde 220.000 hektarlık bir alanda uygulanmıştır. Projeye 20 milyon USD kredisi verilmiş, projenin başına da İsrail Yayım Servisi Müdürü Daniel Benor getirilmiştir. Benor, Seyhanlı çiftçilere bitki koruma, sulama, hayvancılık vb.

konularda değişik kanallardan enformasyon sağlandığını ve yayımcıların genellikle idari işler ve istatistik tutma gibi işlerle uğraştıklarını belirlemiştir. Bu nedenle Adana’da Tarım Bakanlığı bünyesinde bağımsız bir yayım birimi oluşturulmuştur. Üreticiler arasından “formenler” seçilerek bunlar konu uzmanları tarafından eğitilmiş ve formenler takvime bağlı olarak ziyaret edilmişlerdir (World Bank, 1990).

Eğitim ve Ziyaret Yaklaşımının uygulandığı Seyhan Sulama Projesinin pamuk üretiminde başarılı sonuçlar vermesi üzerine bu yaklaşım diğer birçok ülkede geniş bir uygulama alanı bulmuştur. “Maliyeti Paylaşım Yaklaşımı”nda varsayım, tarımsal yayımın maliyetinin belirli bir bölümünün yöre kaynaklarınca karşılanmasıdır (Kumuk, Oktay, 1994). Bu yaklaşımı benimseyen ülkeler ise, üretim sorununu aşmış, çoğu üründe kendine yeterli hale gelmiş gelişmişlerdir. Bu ülkelerdeki üreticiler artık üretim tekniğini geliştirmeye yönelik yayım mesajlarının yanında, işletme yönetimi, işleme, pazarlama ile ilgili enformasyona ihtiyaç duymaktadır. Bu ülkelerdeki mevcut kamu yayım kuruluşları üreticilerin ihtiyaç duyduğu enformasyonu karşılayamadığından tarımsal danışmanlık şirketleri, kamu yayım kuruluşlarının bu açığını kapatmaya çalışmışlardır. Dolayısıyla bu ülkelerde tarımsal danışmanlık şirketleri kurulmuş ve belli bir ücret karşılığı üreticilere hizmet vermeye başlamıştır.

Gerek Geleneksel Yayım Yaklaşımında gerekse Eğitim ve Ziyaret Yaklaşımında teknolojiler yukarıdan aşağıya (top-down) bir yaklaşımla sunulmuştur. Yani araştırmalar büyük ölçüde araştırmacıların öngörülerine göre başlatılmış ve yürütülmüş, elde edilen sonuçlar “çiftçiler için yararlıdır” mantığı ile kırsal kesime aktarılmıştır. Bu sürece çiftçinin katkısı minimum seviyede kalmıştır. Araştırıcılar küçük çiftçilerin koşullarını göz ardı ettiklerinden yenilikler ya karlı olmamış ya çok riskli bulunmuş ya da çiftçilerin mevcut koşullarına uygun olamamıştır. Bunun en büyük nedeni çalışmaların çiftçi odaklı olmamasıdır.

Sonuç olarak; Dünya genelinde tarımsal eğitim ve yayım çalışmalarının yaklaşık %80 – 85’i Tarım Bakanlıkları, Üniversiteler ve diğer benzeri Kamu Kuruluşları tarafından yürütülmektedir. Bununla beraber, gelişmiş batılı ülkelerde, son yıllarda özel sektör kuruluşlarının, tarıma girdi sağlayan şirketlerin de bu konudaki çalışmaları giderek artmıştır. Bunun yanı sıra, bazı ülkelerde, tarımsal

eğitim ve yayım ile ilgili harcamalara çiftçilerin katılımının zorunlu kılındığı yayım anlayışına da rastlamak mümkündür.

Dünya genelinde çeşitli yayım modelleri bulunmaktadır. Örneğin, ABD’de tarımsal eğitim, araştırma ve yayım çalışmaları, her eyalette bulunan “örnek üniversite” tipi (Tarımsal eğitim ve yayım faaliyetini yürütebilecek, arazi, ekipman, bitki ve hayvansal varlığa sahip) birimler tarafından yürütülürken, AB’de üretici örgütü destekli yayım sistemi yaygındır.

Eğitim ve yayım uygulamaları, ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel şartları, eğitim ve yayım modelinin kaynak gereksinimi (maliyeti) ve paylaşımı, yetişmiş eleman varlığı (insan kaynağının durumu), tarımsal gelişme ve kalkınma düzeyi vb. etkenlere bağlı olarak ülkeden ülkeye ve hatta bölgeden bölgeye değişebilmektedir.

Dünyadaki belli başlı tarımsal yayım yaklaşımlarını ise aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;

a- Geleneksel Tarımsal Yayım Yaklaşımı b- Ürün Geliştirme ve Üretim Yaklaşımı

c- Entegre Tarımsal Kalkınma Programları Yaklaşımı d- Entegre Kırsal Kalkınma Programları Yaklaşımı e- Üniversitelerce Kurulan Tarımsal Yayım Yaklaşımı f- Eğitim ve Ziyaret Sistemi