• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: KAMU PERSONEL REJİMİ VE POLİSİN YERİ

1.3. Polislik ve Türkiye’de Polisliğin Kısa Tarihi

1.3.2 Cumhuriyet Öncesi Polislik

Bireylerin bir araya gelerek toplumları oluşturması, toplumların kendi bütünlüğünü koruma adına kendilerine özgü güvenlik sistemleri geliştirmesine sebebiyet vermiştir. Her toplumun sahip olduğu yönetim tarzı ve bürokratik yapısı içinde güvenlik yapıları tarihsel bir süreçten geçmektedir. Tarihsel süreç içinde toplumların birbiriyle etkileşimi ve çeşitli yaşanan olguların etkisiyle yapısal ve fonksiyonel değişimlere uğramaktadır. Tarihsel süreç olarak çok eskilere dayanan toplumsal oluşumumuz ve içerisinde yer alan güvenlik hizmetinin ortaya çıkışı da aynı şekilde çok eski ve uzun bir süreci kapsamaktadır (Bilgiç ve Karakaya, 2002: 172). Temel olarak baktığımızda Eski Türklerde güvenlik hizmetinin kavramsal olarak “yarkan” ve Moğolcada yer alan “daruga” ifadeleri günümüz polis kavramını karşılamaktadır (Gündoğdu, 2009: 17). Osmanlı dönemine gelindiğinde güvenlik yapısında farklılaşmalar yaşanmıştır.

Kuruluş döneminde Osmanlı Devleti’nin güvenlik yapısı içerisinde asayiş sağlamada “subaşı” görevlendirilmiş, bununla birlikte askeri konularda da subaşı sorumluluğunda yer almakta olup Osmanlı devletinin idari yapısıyla örüntülü olarak eyaletlerde beylerbeyi, sancaklarda sancakbeyin emrindeki askerler tarafından asayiş ve düzen sağlanmıştır (Şenel, 2014: 77). Daha sonrasında “güvenliği sağlama” sorumluluğu İstanbul’da yeniçeriler, diğer vilayette ise sipahilere bırakılmıştır (Mil, 2014: 41).

24

Yeniçerilerin iç güvenliği sağlama konusunda yaşanan sorunlar üzerine II. Mahmut tarafından yeniçeri ocağı kaldırılmış. Buna paralel olarak “güvenlik hizmetinin birçok kişi ve makamlar bağlı olarak yürütülme sürecinin devam edilmesiyle birlikte örgütlenmede karışıklıkların yaşanmasına sebep olması üzerine yaşanan karışıklığı kaldırmak amacıyla İstanbul’da 10 Nisan 1845’te (REBİ – ÜL EVVEL 1261 ) “polis” adıyla bir teşkilat kurulmuş ve yeni kurulan polis teşkilatı görevleri aynı tarihte yayınlanan kaynağı 12 Messidor an VII (1 Temmuz 1800) tarihli “Paris Emniyet Müdürünün Görevlerini Düzenleyen Kararname” adlı metin temel alınarak Polis Nizamnamesi hazırlanmıştır (EGM).

Polisin görevlerini içeren Polis Nizamnamesi 17 maddeden oluşmaktadır. Polis Nizamnamesi’nde 16 madde içerik olarak dirlik ve düzen sağlanması, çeşitli izin belgelerinin verilmesi, kamu ve ahlak açısından uygun olmayan yerlerin ve yayınların denetimi gibi konuları ve diğer kısımda ise dilencilik gibi faaliyette bulunarak toplumun düzenini ve dirliğini bozulmasını engellemek ve yoksul halka yardım etmek gibi konular nizamnamede yer verilmiştir (Gülmez, 1991: 372). İlk iki maddesine baktığımızda kamu düzeni ve asayişin sağlanmasına yönelik konular içermektedir. Taşrada ve eyaletlerde kamu düzenini ve toplum huzurunu bozacak faaliyetleri engellemek. Kısacası; iç güvenliği tehlikeye sokabilecek durumların yaşanmasına engel olmaktır.

Toplumsal gelişmeler toplumun güvenlik modellerinde de paralel olarak revizyonların yaşanmasını sağlamaktadır. Toplumları etkileyen en önemli olaylardan biri olan sanayileşme süreci tarihsel süreçte dönüm noktasıdır. Toplumlarda farklı etki yaratan bu süreç Batı Avrupa ülkelerinde hızlı bir sanayileşme ve kitlesel bir işçi sınıfı oluşumu gerçekleştirmiş ve yeniden bir iktisadi yapılandırılma söz konusu olmuştur (Topateş, 2015: 69-70). Yaşanan sanayileşme sürecine Osmanlı imparatorluğu daha geç katılmasına ve diğer Avrupa ülkelerindeki işçi sınıfının üyelerinin yaşadıkları olumsuz koşullardan ötürü kendilerinde bir sınıf bilincinin oluşumu, Osmanlı’da yer alan işçilerde biraz daha geç benimsenmesine rağmen nizamnamede yer alan 12.maddesinde polise günümüz karşılığı grev olan işi durdurma faaliyetlerini önleme yetkisi verilmiştir, nizamnamede yer alan 12.madde:

25

“İşini ve gücünü terk ve işlerin durdurulması amacında olan işçi topluluklarının cemiyet ve kalabalıklarının ve gerek buna benzer kamu asayişini ihlal edecek her türlü fitne ve fesat cemiyetlerinin yok edilmesiyle ihtilal hadisesinin önünün alınması vasıtalarına başvurmak ve bununla sürekli uğraşmak hadisesinin önünün alınması” ifade edilmiştir (Doğan, 2012: 85, 88).

Nizamnamede yer alan maddeler toplumda yaşanan durumlarla ilişkilendirilmiş olup, toplum düzenini bozabilecek durumların yaşanmasını engellemek amacıyla proaktif perspektifte düzenlemelerden oluşturduğu görülmektedir. Nizamnamede yer alan 12.maddeye baktığımızda polise günlük yaşamının her periyodunda güvenlik sağlama misyonunun yüklendiğidir.

Dönemleri etkisi altına alan olaylar toplum zeminindeki güvenlik modellerini ve toplumdaki sorunsallarında çeşitlenmesi noktasında önemli bir etkendir. Güvenlik modelleri dönemin ihtiyacı ve toplumun beklentileri doğrultusunda yeniden şekil alabilmektedir. Polisin varlık gayesinin toplum olduğunu düşündüğümüzde toplumdan ayrı, toplumun ihtiyaçları ve beklentilerden uzak bir perspektifte revizyon çalışmaları yapılması mümkün olmamaktadır (Bozkurt, 2011: 15).

Osmanlı döneminde de güvenlik hizmeti konusunda toplumun ihtiyacı doğrultusunda idari yapıda çeşitli revizyonlara devam edildi. Bu revizyonlardan bir diğeri de Zaptiye Müşiriyeti 1879 yılında kaldırarak sadece fonksiyonel olarak polis işlerinin yürütüldüğü Zaptiye Nezareti kurulması ve böylece jandarma polis ayrılarak düalite ortadan kalkmıştır (Sönmez, 2009: 47).

Polisin örgütsel olarak gereksinimleri karşılayacak ve yabancı mevzuatlardan uzak, kendi idari yapısına özgün 1907 yılında 167 maddeden oluşan polisin idari, adli, siyasi görevleri, hiyerarşik yapısı, görevleri, kurum içerisindeki tayin, seçim, ceza, ödenek ve benzeri konuları kapsayacak şekilde ilk Polis Nizamnamesi hazırlanmış ve uzun süreli başarı sağlayan bir uygulama olarak gerçekleştirilmiştir (EGM).

Aynı tarihler içerisinde polis eğitimi konusunda da yeni adımlar atılması sağlanmıştır. 1907 yılında Belçikalı Binbaşı Leon Bozo’nun müdürlüğünde Selanik’te dönemin ilk polis mektebi açılmış ve polis yetiştirilmesi hususunda önemli bir gelişme sağlanmıştı (Cevizliler, 2010: 229).

26

Bu gelişmeler sadece örgütsel anlamda yeniliklerin dışında eğitim konusunda Osmanlı döneminde dönemin koşullarına uygun yenilenme süreçlerinin devam ettiğini göstermektedir.

Güvenlik sisteminin daha etkin ve yaşanabilecek sorunlara çözümler geliştirecek nitelikte olması adına güvenlik politikaları geliştirilmiştir. Yapılan düzenlemeler ile güvenlik zafiyeti olabilitesi üzerine çıkartılan nizamnamelerin yeterli olmadığı durumlarda bir öncekinin yerini daha kapsamlı nizamname aldığı görülmektedir. Örneğin yeniden gündeme gelen güvenlik konusu üzerine 1907 yılında çıkartılan nizamnamenin yeterli ölçüde olmaması üzerine 1913 yılında yeni bir nizamname düzenlenmiştir.