• Sonuç bulunamadı

2.1. Enflasyonla Mücadelede Kamu Harcamalarının Etkinliği

2.1.1. Reel Harcamalar

2.1.1.1. Cari Harcamalar

2.1. Enflasyonla Mücadelede Kamu Harcamalarının Etkinliği

Enflasyonla mücadelede kamu harcamalarının etkinliğine baktığımız zaman genel itibariyle harcamaların kısılması gerekmektedir. Bunun için de önce harcama türlerinin sınıflandırılması ve buna göre enflasyonla mücadeledeki etkinliklerinin ortaya konulması gerekmektedir.

2.1.1. Reel Harcamaların Etkinliği

Devletin üretim faktörleri talebi dolaysıyla yapmak zorunda kaldığı harcamalara reel harcamalar denir81. Devlet bu tür harcamalar yoluyla dolaylı veya dolaysız bir şekilde üretim faktörlerinin ya mülkiyetine ya da kullanım hakkına sahip olur82. Reel kamu harcamaları cari ve yatırım harcamalarından oluşmaktadır. Bu nedenle enflasyonla mücadelede reel harcamaların etkinliği, cari ve yatırım harcamaları alt başlığı altında irdelenmesi gerekmektedir.

2.1.1.1. Cari harcamalar

Cari harcamalar genel yönetimin gerektirdiği, her yıl tekrarlayan, faydaları kullanıldığı yıl içinde tükenen, tüketime yönelik, milli gelirin kullanılışını açığa vuran harcamalardır83. Cari harcamalar personel harcamaları ve diğer cari harcamalardan oluşmaktadır. Cari

81 Macit İnce,Maliye Politikası Ders Notları, Ülgüç Matbaası, Ankara: 1980, s.110

82 Abdurrahman Akdoğan, Kamu Maliyesi, Gazi Kitabevi, Ankara: 1998, s.171

83 Bedri Gürsoy, Kamusal Maliye,I.Cilt, Sevinç Yayınları, Ankara: 1980, s.122

harcamaların ve hatta bütçenin önemli bir kısmı (faiz giderlerinden sonra) personel harcamalardan oluşmaktadır84.

Enflasyonla mücadele ederken kamu harcamaları yoluyla toplam talebi kısabilmek açısından düşünülebilecek önlemlerden birisi de, cari harcamalarda kısıntıya gitmektir. Cari harcamalar içerisinde büyük bir paya sahip olan personel harcamaları kısa sürede, özellikle bir bütçe yılında değiştirilemez. Bu konuda devletin birtakım sınırlamalar ile karşı karşıya kaldığı bir gerçektir. Personel giderlerinin kısılması, kamuoyu nezdinde meydana getireceği tepkiler nedeni ile pek fazla uygulama alanı bulmamaktadır. Gerçekten, enflasyonist bir dönemde, personel giderlerinin enflasyon oranının altında bir artış kazanması bile, reel ücretlerde düşme yaratacağı için arzulanmamaktadır85.

Maaş ve ücretlerin parasal değerinin düşürülmesi özellikle bu koşullar altında geniş tepkilere yol açabilir86. Personel giderlerinin enflasyonist bir dönemde enflasyon oranının altında azaltılması özellikle sosyal adalet ilkeleri açısından bir huzursuzluğa neden olacağı açıktır.

Personel harcamalarında yapılacak kısmalar yukarıda belirtildiği gibi dirençle karşılanırken; eğitim, sağlık gibi beşeri sermaye harcamalarında yapılacak bir kısıntı ise uzun dönemde ekonominin gelişimi üzerinde çeşitli sorunlar yaratır.

Diğer yandan, cari harcamaların optimum düzeyin altında olması kamu hizmetlerinin kalitesini olumsuz etkileyecektir. Özellikle sağlık, eğitim gibi hizmetleri yerine getiren beşeri sermayeye yapılan harcamaların yetersiz olması veya kısılması, bu alanda başta kalite kaybı olmak üzere, uzun dönemde, toplumsal gelişmeyi sekteye uğratacak faktörlerin doğmasına yardımcı olacaktır.

Kamu cari harcamalarının kısılması tamamlanan yatırımlarında verimsizliğine yol açabilir87. Şöyle ki, yapımı tamamlanan bir okul veya hastane, nicelik ve nitelik açısından yeterli personele sahip olmadığında, sözkonusu hizmetler aksayacak, yatırımların verimliliği de azalacaktır.

84 Ulusoy, a.g.e., s.110

85 Beyhan Ataç, Maliye Politikası,1998, s.121

86 Sevim Görgün, a.g.e., s.89

87 Ulusoy, a.g.e., s.111

Modern kamu harcamalarının çoğu ekonomik refaha bir katkıda bulunmayan amaçlar için ayrılmaktadır. Savunma harcamaları bunun en güzel örneklerindendir. Bu giderler bir ekonomik israf olarak görünmektedir88.

Savunma harcamalarının ekonomik etkileri uygulamada ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Çünkü, bu harcamalar bir çok bütçede en ağır bölümü temsil etmekte ve faydaları ekonomik terimle değil, politik ve stratejik nedenlerle ölçüldüğünden çoğu zaman vazgeçilmez bir nitelik arzederler. Bu harcamalar özel ihtiyaçların tatmininde kullanılabilecek kaynakların ve faktörlerin yer değiştirmesi anlamına gelmektedir. Bu durumda savunma harcamalarıyla özel tüketim ya da üretim arasında bir çelişki ortaya çıkmaktadır89.

Ülkemizde dahil birçok ülkede, bir çok insan gücü zorunlu askerlik hizmetine tabi tutulmaktadır. Ordunun yiyeceği, giyeceği gibi bir çok unsurlar devlet bütçesinden karşılanmakta ve bu tür harcamalar savunma harcamaları içinde büyük yer işgal etmektedir.

Bu nedenlerle günümüz devletleri büyük çoğunluğu insan gücünden oluşan ordu yerine, vurucu gücü yüksek tamamen teknolojik ve etkin bir savunma sistemi kurma yolundadır.

Ordudaki insan gücü potansiyelini daha üretken bir şekilde kullanma imkanımız vardır. Zorunlu askerlik hizmetine alınan insan gücü ekonomik faaliyetlerde çalıştırılabilir.

Askerlik eğitimi ile bağdaşan üretim türleri, genellikle az sermaye çok insan gücü gerektirenler erlere yaptırılabilir. Gelişen ülkeler demiryolu döşeme, maden çıkarma, ağaçlandırma taşkından koruma, basit yapı işleri, yol-köprü yapımı gibi işlerde erleri askerlik eğitimi amacını aksatmadan çalıştırılabilirler.

Ulusal savunma harcamaları, bilimsel araştırmaya yani malzeme yaratılmasına ve ekonomik alt yapının gelişmesine tahsis edilmiş miktarları önemli oranda içeriyorsa, bu harcamalar daha prodüktif olacaktır90. Diğer yandan savunma harcamalarının prodüktivitesi doğal olarak ulusal üretime başvurma derecesine de bağlıdır. Bir silahlanma ve donatım programı, sınai kapasite yokluğundan, döviz kaynaklarını zorlayıp, savaş araç ve gereçlerinin geniş ölçüde ithalatını gerektiriyorsa, sosyal hasılada bir kayıba yol açacak ve ekonomide bazı dengelerin bozulmasına neden olacaktır.

88 Halil Nadaroğlu, a.g.e., s.183

89 Hubert Brochier-Pierre Tabatoni, a.g.e., s.376

90 Brochier-Tabatoni, a.g.e., s.379

Savunma harcamalarının ekonomik sonuçlarını etkileyen ikinci unsur konjonktürle ilgilidir. İnsan ve sınai kapasite olarak, kullanılmamış bir üretim kapasitesine sahip ülkelerle, ekonomisi kaynakların tam kullanımına yakın bir düzeyde çalışan ülkelerde ayırım yapmak zorunluluğu vardır. Tam kapasite ile çalışmayan ülkelerde sakıncasız hatta yararlı bile olabilecektir. Savunma harcamaları bu ülkelerde, silah ve diğer üretim kollarının canlanmasına ve üretimin artmasına neden olacaktır. İkinci tip ülkelerde ise üretim esnekliği sıfıra yakın olduğundan, savunma harcamalarındaki artış, kaçınılmaz bir şekilde özel üretim ve tüketim kesiminden askeri üretim ve tüketim kesimine doğru kaynak transfer etme yoluyla çözümlenebilir. Böyle bir transfer genel kural olarak, enflasyoncu baskıların önce ortaya çıkmasına, sonrada gelişmesine neden olacak ve enflasyonist bir zemin hazırlayacaktır.

Kullanılan finansman türü ne olursa olsun, hedeflenen savunma yükünün büyümesine feda edilecek, bir kısım sosyal gruplarda tercih gereği kaçınılmaz olacaktır.

Cari harcamalar içerisinde yer alan diğer cari harcamalar ise, kamu faaliyetlerinin yerine getirilmesinde kullanılan günlük tüketime yönelik harcamalardır. Bilgisayar, tebeşir, teksir ve fotokopi kağıdı v.b. kırtasiye malzemeleri bu guruba girmektedir. Enflasyonun önlenmesi için bunların kısılması, hem fayda maliyet yönüyle, hem de etkinlik açısından düşünülen bir tedbir değildir.

Uzun dönemde enflasyonla mücadelede özellikle cari harcamalarda verimlilik artırılabilir. Devlet bu amaçla personel idaresini ıslah eder, memurlarını en verimli oldukları yerlerde çalıştırır, idari teşkilatında değişiklik yapar, daha az elemanla daha çok iş yapma imkanlarını arar, idareyi politik baskının dışında tutar, memurlarını daha iyi denetler, mahalli idareler üzerindeki idari vesayeti daha rasyonel esaslar üzerine oturtur. Devletin aldığı bu tedbirler cari harcamalarda prodüktiviteyi artırması beklenebilir91.

Bu tedbirlerle birlikte kamu harcamalarındaki israfları önleyen tedbirlerin alınması da verimliliği artırır. Devlet bu maksatla tasarrufu teşvik eder, kamu harcamalarını politik amaçlar için yapmaz, kamu harcamalarının seçiminde azami sosyal fayda sağlama prensibine sadık kalır92.

91 İsmail Türk, Maliye Politikası,s.111

92 William J. Schultz and Lowell C. Harriss,. American Public Finance, Prentice-Hall İnc., New York: s.89-109

Cari harcamaların kısılması, ekonomik ve sosyal etki boyutuyla değerlendirildiğinde, enflasyona karşı kullanılabilecek bir politika olarak rasyonellik taşımadığı söylenebilir.