Cancağazım

Olga, iyi yürekli ve saf bir kadındır. Babası öldükten sonra kendisini çok yalnız hisseder ve şehir tiyatrosunun sahibi olan Kukin ile evlenir. Olga eşi ile çok mutlu bir hayat yaşarken eşi Kukin hastalanır ve ölür. Çok zor günler geçiren Olga, yalnızlığa alışamaz. Pustolov adında biri ile evlenir. Pustolov bir kereste deposunda çalışıyordur. Pustolov’a çok bağlanan Olga için hayattaki en önemli şey Pustolov olur. Pustolov, geçirdiği bir hastalık sonucu ölür. Olga yine yalnız kalmıştır. Zor günler yeniden başlar. Olga, bu zor zamanlarında aile dostları olan Veteriner Sımirnin ile arkadaşlık eder. Olga, zamanla Sımirnin’den hoşlanmaya başlar. Sımirnin Olga’nın sevgisine karşılık vermez ve işleri nedeniyle başka bir şehre taşınır. Sımirnin, yıllar sonra karısı ve oğlu ile yeniden döner. Olga’nın isteği üzerine onun evine yerleşirler. Olga, Sımirnin’in on yaşındaki oğlu Şaşa’yı çok sevmiştir. Şasa’ya çok bağlanır ve artık Olga’nın hayatındaki en önemli varlık Şaşa’dır.

1.26.8. Fazla Abartı

Gleb Gavriloviç Smirnov, kadastro memurudur. Sınır anlaşmazlığını çözmek üzere bir çiftlik sahibi tarafından şehir dışına çağrılmıştır. Gideceği yolun çok uzun olması onu korkutur. Üstelik arabanın şoförü de güvenilir birine benzemiyordur. Şoför arabayı ıssız yollardan, ormanlardan sürmektedir. Bu da kadastro memurunu iyice korkutur. Şoförün kendisine tuzak kurduğunu düşünmeye başlar. Şoförü korkutmak için şoföre, yanında silahı olduğunu şoför yanlış bir davranışta bulunursa onu öldüreceğini söyler. Bunun üzerine araba şoförü çok korkup ormana kaçar. Smirnov ıssız ve karanlık ormanda tek başına kalmıştır. Araba şoförünü bulur ve şaka yaptığını söyler. Smirnov’un kendisini öldürmeyeceğini anlayan şoför arabaya biner ve yoluna devam eder.

1.26.9. Kaçak

Küçük Paşka’nın kolunda çıkan çıban bütün eklemi sarmıştır. Doktorlar Paşka’nın annesine Paşka’nın kolunun kesilmesi gerektiğini söylerler. Saf bir köylü kadın olan Paşka’nın annesi ne yapacağını bilemez. Kızını doktorlara emanet eder ve

köyüne döner. Paşka hastanede kalmak istememektedir. Doktor, Paşka’yı hastanede kalması için ikna eder. Hastanede kalırsa hayvanat bahçesine gideceklerini söyler. Paşka, doktorla yapacakları geziyi düşünerek hastanede kalmayı kabul eder. Paşka, hastane ortamını beğenmemiştir. Hastabakıcılar sert ve kaba insanlardır. Üstelik aynı odada beraber kaldıkları hastanın biri de ölünce Paşka hastaneden kaçar. Yolda doktorun söyledikleri aklına gelince hastanede kendini güzel şeylerin beklediğini düşünerek yeniden hastaneye döner.

1.26.10. Kötü Niyetli

Denis Grigoryev, saf bir köylüdür. Tren raylarındaki somunları söküp oltasına ağırlık yapmak için kullanır. Bu durumu gören köylülerden biri, Denis Grigoryev’i şikâyet eder. Denis Grigoryev mahkemede sorgu yargıcının karşısına çıkar. Yargıç, Denis Grigoryev’e somunları neden çaldığını sorar. Denis Grigoryev, hiçbir kötü niyetinin olmadığını, küçük somunu çalmanın kime ne zararı olacağını söyler. Yargıç, somunun çıkarılmasının trenin kaza yapmasına neden olacağını söyler. Yargıcın tüm açıklamalarına rağmen köylü bir türlü durumun ciddiyetini anlayamaz. Yargıç, köylünün akılsızlığı ile daha fazla uğraşamayacağını anlayınca köylüyü cezaevine gönderir. Köylü ise hala kötü bir niyetinin olmadığını, somunları çıkarmakla kimseye kötülük yapmadığını söylemektedir.

1.26.11. Küçük Bir Şaka

Yazar, komşusu Nadejda adlı genç kıza kızakla kayma teklifinde bulunmuştur. Nadejda ise kızakla kaymaktan çok korkmasına rağmen bu teklifi kabul eder. Kızakla kaydıkları sırada yazar Nadejda’ya onu sevdiğini söyler. Nadejda, yazarın söylediğini duymasına rağmen, rüzgârın uğultusundan yanlış anlamış olabileceğini düşünür. Nedejda, yazara yeniden kaymayı teklif eder. Ertesi gün rüzgârın şiddetli olduğu bir anda yazar, Nadejda’nın kulağına onu sevdiğini fısıldar. Nadejda, yine yazarın söylediklerini tam olarak duyamaz. Bu durum defalarca tekrarlanır. Yazar, yaptığı şakanın Nadejda’yı zor durumda bıraktığının farkındadır. Fakat Nadejda’ya, bir süre daha bu şakayı yapar. Uzun zaman sonra, Nadejda, başka biri ile evlenir.

Yazarsa aradan yıllar geçmesine rağmen bu şakayı hatırlayıp gülmekte ve neden böyle bir şey yaptığına anlam verememektedir.

1.26.12. Mutluluk

Yefim Jmenya öleli yıllar olmuştur. Aradan geçen uzun zamana rağmen yaşadığı köydeki insanlar onu unutamaz. Yefim Jmenya’yı unutulmaz yapan köydeki büyük hazinenin yerini biliyor olmasıdır. Söylentilere göre, Yefim Jmenya hazinenin yerini şeytanlardan aldığı tılsımlar sayesinde öğrenmiştir. Hazineyi bulamadan yakalandığı bir hastalık nedeniyle ölmüştür. Köylüler, bu hazineyi bulmak istemektedirler. Onlara göre hazine demek, “mutluluk” demektir. Köydeki yaşlı çoban da hazineyi bulmanın hayalini kurmaktadır. Hazineyi bulsa o parayla ne yapacağını hiç bilmez. Ona göre hazineyi bulduğunda mutluluğu bulmuş olacaktır.

1.26.13. Öğretmen

Kulikin’in Oğulları Kumaşçılık Fabrikası Okulu öğretmenleri düzenli olarak yapılan kutlama yemeğinde bir araya gelmişlerdir. Okulun en deneyimli öğretmenlerinden Fyodor Lukiç Sısoyev, çok hasta olmasına rağmen yemeğe katılanlar arasında yerini alır. Ona göre, yemeğe katılmazsa diğer öğretmenler onun sorumsuz biri olduğunu düşüneceklerdir. Fyoder Lukiç ise öğretmenlerin kendisi hakkında böyle düşünmelerini istememektedir. Çünkü o, mesleğini en iyi şekilde yapan herkesin saygı duyduğu çok başarılı bir öğretmendir. Yemek sonunda okulun öğretmenleri günün anlamını belirten konuşmalar yaparlar. Sıra Fyodor Lukiç Sısoyev’ e gelmiştir. Sısoyev, konuşmasında on dört yıldır görev yaptığı okulunun başarısına, çalışma ortamının rahatlığına değinir. Ayrıca okulun eksikliklerinden, müfettişlerin adaletsizliklerinden de bahseder. Bir ara hastalığının verdiği sinir bozukluğu ile bir öfke nöbeti geçirir. Eve geldiğinde bitkin bir hâldedir. Üzerini değiştirirken hastalığının basit bir üşütme olduğunu düşünmektedir. Oysa tam o sırada doktoru, Fyoder Lukiç’in karısına kocasının bir haftalık ömrü kaldığını söylemektedir.